Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

0-3 YAŞ ÇOCUKLARIMIZA ZEKA GELİŞTİRİCİ AKTİVİTELER

Nereden Yazdırıldığı: Anne Olunca Anladım
Kategori: Genel Konular
Forum Adı: Oyunlar & Oyuncaklar
Forum Tanımlaması: Oyunlar & Oyuncaklar
URL: http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=16879
Tarih: 29 Mar 2024 Saat 18:05


Konu: 0-3 YAŞ ÇOCUKLARIMIZA ZEKA GELİŞTİRİCİ AKTİVİTELER
Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Konu: 0-3 YAŞ ÇOCUKLARIMIZA ZEKA GELİŞTİRİCİ AKTİVİTELER
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 12:06
merhabalar...
 
tüm güzel annelere kucak dolusu sevgiler...forumu aradım ama bulamadım daha önce böyle bir konu açıldımı bilmiyorum yada konuyu doğru yeremi açtım bilmiyorum yanlış yere açtıysam lütfen kusura bakmayın...
 
bebeğimiz için burada bulunuyoruz..onların gelişimlerini tkip etmek birbirimizin tecrübelerini paylaşmak için...6/12 ay ve sonraki ilk yaşlar bebeğinm beyin gelişiminin hızlı olduğu dönemler biliyorsunuz..onlarla kaliteli vakit geçirmek beyin gelişimlerine katkıda bulunmak çok önemli...
 
merak ettiğim bunun için neler yapıyorsunuz naısl oyuncaklar alıyorsunuz...ben aldığım hazır  oyuncakların bir kaç tanesi dışında tümünü  rafa kaldırdım...evdeki materyallerle oynasın istiyorum..nelere ilgisi var onları gözlemliyorum..
 
bunlarla ilgili paylaşacağımız çok önemli şeyler olduğunu düşünüyorum...
 
BEBEĞİM 8 AYLIK OLDUĞU İÇİN O AYLARI YAZDIM AMA İNŞ. TÜM anneler katılır bu sohbete...
 
7 yaş çok geçççç..okul öncesi eğitimi sonuna kadar desteklediğimin bir daha altını çizmek istiyorummm
 
DAHA ÇOK ANNE YAZSIN DAHA ÇOK ANNEYE ULAŞALIM DİYE BAŞLIĞIMIZI GÜNCELLİYORUM ..GENİŞLETİYORUM...LÜTFEN SİZLERDE KATILIN ....HADİ 0/3 YAŞ ANNELERİ NERDESİNİZ....KEŞKE DEMEMEK İÇİN GEÇ KALMAMAK İÇİN..BLDİKLERİMİZİ TECRÜBELERİMİZİ PAYLAŞALIM...Star
                                           
 
 
                                                      **********
 
Bebekleriniz milyarlarca beyin hücresi ile doğar. Doğumdan üç yaşına kadar bu hücreler arasında trilyonlarca bağlantı oluşur.
 
3 yaşına kadar kullanılmayan beyin hücreleri ölür. ShockedShocked
 
Çocuklarımızın iyi bir geleceğe sahip olması için; anne babalar olarak elimizden geleni yaparız.
 
 3 yaşından sonra yuvaya ve anaokuluna göndermeyi planlar, her türlü maddi desteği sağlamak için gece gündüz çalışırız. Aslında yaptığımız sadece 3 yaşından sonra elimizde kalanlar için çaba sarfetmektir.
 
Bebeklerimizin kaderini değiştirmek bizim elimizde ve aslında çok kolay !
Yarınlarımızı bıraktığımız çocuklarımızın gelişimi için 0-3 yaş arasında onları destekleyin. !
 
Mümkün olduğunca çok sayıda beyin hücresi kurtarın ! !
 
 
******AlıntıdırWinkWink



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 17:18
sanırım şu an bu konuya katılacak anneler ya çalışıyor yada yaramazlarla ilgilenmekle meşkul :)  ama ben sabırlıyım :)) beklerim..konu bebeklerimiz olunca daha bir sabırlıyım :)))
 
ben yaptıklarımı anlatayım...bir kere ona bebek gidi değilde erişkin gibi davranıyorum ..gittiğimiz yerleri yaptığımız şeyleri ona anlatıyorum..oğlum bak bu yürüyen merdiven şimdi yukarı çıkacağız...şu an mavi badini giydiriyorum hadi sol kolunu kaldır giydirirken bana yardım et vb...
 
yeni yeni kokuları ayırt etmesini öğretiyorum ..meyveleri yada sebzeleri burnuna yaklaştırıp bak kavunu kokluyorsun..şeftaliyi kokluyorsun gibi...
 
kese dikeceğim içine kurutulmuş bitkiler..nane...papatya vs. koyup incelemesini sağlayacağım..hepsini ağzına alacak muhtemeln ama ağzına alırsa zararı olmayacak şeyleri seçeceğim...
 
 
sonra sıcak soğuk kavramlarını öğretiyorum...2 pet şişenin birine sıcak su birine soğuk su koyuyorum..eliyle dokunarak farklı olduğunu anlayabiliyorr...yada ben öyle umuyorum :)))))
 
 
bu ve bunlar gibi bir çok şeyi siiznle paylaşmak istiyorum lütfen sizde yaptıklarınızı duyduklarınızı bu ortamda paylaşırmısınız...Sağlıklı kendine güvenen akıllı gençlik yetiştirmek biizm elimizde gerçi yeni nesil çok akıllı MAŞALLAH :))))


Mesajı Yazan: nellyy
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 20:24
Senin bebek 8 ay.. benimki 3 olacak. Ben şimdiden senin yaptıklarını yapıyorum. Ben bol bol dışarı cıkarmayı düşünüyorum. Öncelikle dışa dönük sosyal bir cocuk olsun. Zeka geliştirici oyuncaklarda da playskool oyuncaklarının da methini duydum.seni de tebrik ediyorum. Çok duyarlısın

-------------
Benim oğlum tatlı oğlum MERT'İM


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 21:43
arkadaşım harikasınClapClapClapsenin gibi annelerin varlığını gördükçe dünyanın sonunu daha parlak,ülkemizin daha kalkındığı başarılı gençler yetiştiğini görebilyorum..zaten bu forumdaki annelerin hepsi aynı duyarlılıkta eminim..sayımızın artması dileğiyleSmile
 
bende fırsat buldukça yazıcam oğlumla geçirdiğim dakikaları anları..ama şimdi bunu yazmak istedim içimde kalırdı çokBig smile


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 22:05
geldim yine,fırsat bulupLOL öncelikle şunu belirteyim,kaliteli zaman çocuğunla aynı ortamda bulunup başında beklemek,onu sadece yemek yiyen uyuyan bi varlık değilde,büyük biri gibi davranmak,onunda bizim ihtiyaçlarımız gibi ihtiyaçlarının olduğunu bilmek,verebiliceğimiz en üst sevgiyi ve güveni verebilmek...sonuçta onunda bi birey olduğunu tam anlamıyla kavrayabilmek...bu yüzden hep demişimdir,çevremde özellikle çalışan annelerin çok yetersiz olduklarını düşünürler,ben çalışan anne olsaydım,günde 3 saat tek çocuğumu görüyor olsaydım,yinede çocuğumlar belki gün boyu evde oturan annedeen daha çok kaliteli zaman geçirirdim buna eminim...önce kaliteli zamanın ne olduğunu iyice kavramak gerek sanırım...
 
1:kesinlikle 7 çokkkkk geç,sonuna kadar bunun arkasındayım,çevremede anlatıp duruyorum,oğlum şuan 35 aylık haftaya pazar 36 yani 3 yaşında olucak,onun için elimden gelen maddi manevi ne gerekirse bu uğurda çabalayıp duruyorum..
 
0 6 ay arası oğlumla geçirdiğim zamanlar,hatırladığım ve günlüğünü okuduğum kadarıyla özetimiz:
genelde gülmesi için verdiğim çabaLOLbol bol mmasaj bol uyku bol memeLOLve yeni anne baba olarak onu dakikalarca seyretmek,uyandığı an bizi başucunda gördüğü andaki güven duygusu ve büyük mutlulukBig smile
6 12 ay:
özellikle müzikli oyuncaklar,agu bugularLOLoturma çabalarımız,çıngıraklar bol bol müzik,ve yine bol duş,kesinlikle bebekçe konuşmak yok,sözleri yarım harfleri peltek konuşmak yok,büyük biri gibi dinleyip büyük biri gibi isteklerine cevap verdik..yavaş yavaş yürüme çabalarımız,küplü daireli şekkiller ve legolar...hazır oyuncaklardan çok mutfak eşyalarıLOLemekleme dönemi çekmece içleri fırçalar kepçeler bunları dokunurken hayatı tanımak hissetmek,hatta tatmakLOLen öncemlisi parklar,sosyalleşmek,biz büyüklerden çok onların mutlu olduğu anlar..
12 24 ay:
artık büyüyoruzBig smileo kadar çaba verdiğim çocuk 14 aylık yürüdüLOLama kesinlikle çok net konuşan bi çocuk o dönemlerde bile,ilk kelimesi anne,sonra babayada anneLOLsonra baba öğenildi,anne unutuldu,uzuuun çoookk ciddi uzun bi zaman herkese babaLOLartık dikkatliyiz,oyuncaklarımızı çok seviyoruz,günüzümün büyük kısmı oyun,birlikte kalem tutup bpyama yapıyoruzibalıklar arabalar çiziyoruz,kitap tutmayıda öğrendik,renkli koca yazılı kitaplar okunur dinlenir,ama kesinlikle masalla uyunulmazLOLakraba kavramı misafir kavramı komşuluk arkadaşlık kavramı artık gelişiyor,ne mutluBig smile
hergün kelime haznemizde yeni bi kelime,ve bazen bizi hayrete düşüren hareketlerbol bol kahkaha,istediğini verdinmi o ne mutlulukBig smilebu yaşı sonunda büyük hüzün memeden ayrılışLOLneyseki yıpranmadan kurtulduk,meme bitti bu kezde tuvaletLOLo işte başarıyla halledilmiştirLOLtabi iki yaş depresyonu(yasmiiiinnn)LOLLOLLOLcanım gözünü korkutmamak adına sadece olumlu tarafları yazıyor ve iki yaş depresyonunu es geçiyorum,3 yaştada geçicemLOL
 24 36 ay:tek derdimiz arkadaşlar,onlarla görüşmek,heo
oğluşum abi olduBig smileartık kendindenküçük arkadaşlarımız var ne güzelBig smiletek derdimiz arkadaşlar,onlarla görüşmek,hep dışarı çıkmak,gün boyu arkadaşların adını dilinden düşürmemekLOLsadece tek bi kere görüdüğü akranını bile en yakın arkadaş ilan etmek ve hep ondan bahsetmek onunla oynadığı oyunları anlatıp durmakLOLartık çenesiyle başedemediğimiz,bunları nasıl nerden öğrendi dediğimiz duyduğumuza hayretler içinde kaldığımız kelimeler sözler...artık kendi varlığını ilan ettiği,kendi kararlarını verdiği dünya benim annemin babamınoyunun ve arkadaşların çevresinde dönüyor ve bu dünyanın hakimi benim edasıyla yaptığı hareketler,inatlaşmalar,bağırmalar kızmalar,anne kendimi zor tutuyorum!!!! bile dediği anlar...
artık işimiz zor,dahada zorlaşıcak,uzun süredir yapılan okul kreş araştırmaları,herseferinde umudun kırılması sonra tekrar yeşermesi,bu çabalarımızın sonucunda sen okula gelmezsen bende gitmem gibi büyük sözler...
ilk baştaki gülücüklerimden eser yok dimi sonlara doğru,iş ciddileşti,oğlum bir bireydi,bunu ben ve babası bilirken artık oda bunun farkında,ve bu farkındalığı bize yansıtması..iş zorlaştı,meğer memeden açamıyorum diye yakındığım,amanın bu tuvalete nasıl alışıcak diye kurum kurum kurulduğum günler ne kolaymış ne basitmiş,daha küçükken yeni yei dünyayı algılarken,ona bugün ne öğretsem,renklerimi,sayılarımı sıcağımı soğuğumu,oturmayımı,bu yemeği nasıl yiyicek dediğim günler ne keyifliymiş...
bu kadar karamsar değilim tabi,bu yaşın güzelliği başka,çünkü oğlumla bir büyük gibi konuşunca oda bana bir büyük gibi cevap veriyor artık,onula sevdiğimiz çizgi filmi izlemek,birlikte dışarı çıkmak,birlikte ortak arkadaşlarımız görmek,birlikte minübüse binip birlikte vitrin camlarına bakıp birlikte alışveriş yapmak,herşey çok daha keyifli,küçükken,Allahım bu çocuğu ne zaman pusetsiz dışarı çıkarıcam,Allahım ne zaman oğlum yürüyecekte bnede rahat rahat gezicem o günleri görürmüyüm diye düşündüğüm zamanlar çabuçak geldi...birlikte büyüdük ve bu çok çoooooook çokkkk keyifli...
sanırım anne olmak bu işte...


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 22:34
Allahım ne yapmışım ben yaLOLLOLLOLLOLgüya beyin geliştirici aktivite yazıcam hayat hikayemizi yazmışımEmbarrassedLOLLOLLOLLOL
 
yani kısacası anlatmak istediğim şu canım...aynen çocuğum senin çocuğunun yaşlarındayken,bugünde şunu öğretiyim,offf neden bu çocuk bunu öğrenmiyor o kadarda çabalamıştım,ooooo şunu hemen öğretmem gerek yaşı geçiyor...gibi düşüncelere girme çok tatlım,inan aynen ben bu duygulardaydım,bunu yapınca hem ben hem çocğuğumun yıprandığıı şimdi şimdi akıl edebiliyorumTonguetamam bu yaş çok önemli tabiki elimizden gelen herşeyi eksiksiz yapmaya çalışıcaz,ama lütfen kendinide bebişide fazla yıpratmadan,hayatın her alanının onlar için sadece oyun olduğunu,biz istediğimiz kadar ciddiyettle bak şu şu renk,şu şu sayı,diye didinelim,onlarertesi gün unutabilirler o anlık,ama belleğe kazınıyor bundan emin ol bişey öğrettiğinde aman çabalıyom ama bu çocuk öğrenmiyo diye asla ümeitsizliğe kağılam,hiç beklemediğin,hatta üzerinden aylar geçmiş oldupu bi anda o söylediğin şeyi o an ondan duyucaksındır..
elinden geleni ardına koyma,mutlu ol ,gülüş oynaş,yeteri kadar disiplinli ol benim gibi abartma...sırf kötü şeyler öğrenmesin diye bak kimseyi dövme dövmek çok kötü bişeydir deme,dersen benimki gibi pısırık bi çocuğun olur...çünkü sonra dayak yiyen hep biz oluyoruz..çok damarına basılmadığı sürece  kızlardan da dayak yeriz bi güzel..
kesinlikle yemek konusunda kendinden emin ol,peşini bırakma yemiyor elimden geleni yapıyorum ama olmuyor deme,tabak alıp arkasından gezme,ama douduğundan emin olana kadar yedir..benim hatalarımdan bir diğeri..bu yaşa geldik hala yemek sorunumuz ciddi şekilde var...
kötü söz öğrenmesin kötü arkadaşlarla olmasın diye onu insanlardan uzak tutma,herkesin yanına git her ortama gir..yüne büyük hatam,şunun çocuğu küfrediyor,şunun çocuğu silahla oynuyor,şunlar şöyle şunlar böyle diye diye,çcuğu malesef sadece belli yerlere götürdüm,o kadar güya korumama  rağmen yine herşeyi biliğyor yapıyor ve farkında,yani en güzel zamanlarını sırf disiplin ve terbiye adı altında kısıtlama ben yaptım pişmanım,çünkü eskiden hayır dediğim şeyleri malesef hala istemesemde kabullenmek zorunda kalıyorum,çünkü o büyüdü ve onun önüne geçemem...
 


Mesajı Yazan: FİNCAN34
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 22:35
bende 5 yaş ana okul zorunluguna sevılenlerdenım  Big smilekızım seneye 5 yaşa gırecek inş Clown ama şuan ıst ıcın 2013 de zorunlu kılınacakUnhappy   konuşmamız daha yenı oturdu  daha ıyı sosyalleşmesı ıcın bende duşunuyorum ınş  Ermmya kreş ya kardeş seneye Nukeallahım hayırlısını versın Nuke


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 22:42
raziyecim benim oğlan şuan 3 yaş 2006 lı ama sanırı m ana okulu alıcak öyle görünüyorBig smilealmazsada aldırıcam çok uğraştımLOL bi kaç öğretmen ,ya ne gerek var şimdiden çocuğu okula gönderiyosunuz,ömür boyu gidicek zaten,üç yıl aynı eğitimi alıcakta cartta curtTongueinşallah bu tür öğretmenlerle karşılaşmaz çocuğum..birincisi üç yıl aynı eğitimi görmüyolar,ay ay grupları var...ikincisi şimdi ben bu yaşta göndersem eğitim almasındn çok sosyalleşsin insan içine çıksın ve gerçekten benim gibi annelerin çocuklarıyla arkadaşlık etsin diye göndericez inşallah okul alırsa,malesef bulunduğum ilde eğitim düzeyi çok düşükConfusedüçüncü ve en önemlisi,7 çooooooooook geççç..
 
 
 
yaşadıklarımı olumlu olumsuz yazdım,beşlki çok işine yarıcak şeyler değil canım ama inşallah okuyanlar benim hatalarımı yapmaz..aklıma geldkçe yazarım daha benBig smileve arada yine böyle çenem düşerseki buna sıık sık rastlanmaktadırLOLLOLLOL


Mesajı Yazan: fatoş
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 23:13

Canım öncelikle seni tebrik ederim, gerçekten çok doğru yoldasın ClapClap Şimdiki çocuklar gerçekten çok zeki ama biraz da bizim çabamızla çok daha zeki olmalarını sağlayabiliriz. Thumbs Up

Ben ilk aylar anlıyor, anlamıyor diye düşünmeden, her yaptığımı anlatırdım ve sürekli konuşurdum (şimdi her yaptığımı anlatmıyorum, çünkü artık 28 aylık, zaten kendisi  soruyor LOL ) Kızım henüz kreşe falan gitmiyor, 3 yaşında kreşe göndermeyi düşünüyorum, belki o süre içinde, oyun gruplarına falan haftada iki gün gönderebilirim. Ben kızımı doğduğundan beri, çok sık dışarıya çıkardım, yaşıtlarıyla bir ortamda olmasını sağladım, çok şükür, çok sosyal bir kızım var, girdiği ortama çok çabuk uyum sağlıyor, inşallah da değişmez. Star

Kızım çok küçükken ilk dönemlerinde, dışarıya çıktığımızda, duyduğumuz her sesin ne olduğunu söylüyordum, aa bak kızım köpek havlıyor, aa kuş cik cik yapıyor, kuş uçuyor, bak kızım mavi deniz, aa bak ağaç, ne güzel yeşil yaprakları var, sarı taksi gitti, şimdi merdivenleri iniyoruz, yukarı çıkıyoruz falan gibi zıtlık kavramının da beyninde yer etmesini sağlıyordum, merdiven çıkarken sayıyordum, kıyafetini giydirirken aa kızımın ne güzel beyaz tişörtü, pembe pantolonu .. var falan diyerek renkleri öğrenmesini sağlamaya çalışıyordum, hala daha bazı şeyleri öğrenmesi için, bir çok şeyi belirterek söylüyorum, şimdilik benim aklıma gelen bunlar Smile



-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 23:19
fatoşcum ,senin yazdıkların arkadaşın topiğğine daha uygun olduLOLben şimdi okudumda yazdıklarımı uçmuşum yaTongueEmbarrassedneyse arkadaş ismini yazmamış ama ,çocuklar çabuk büyüyyor yazdıklarım ileriye dönük işine yarar inşallahEmbarrassed
ewt bende renkleri aynı bu şekilde öğrettim,mesela küpler elindeyken,nak kırmızı daire,yeşil kare...yada mutfaktayken beyaz dolap mavi kapak diye diye öğrettim..sayılarıda 16. ayında falan başladım,öncede başlamıştımda tam anlamıyla o ayda başladım sayılır,ne versem ne istesem sayısını rengini söylerek veriyordum...dediğim gibi o an söylemese bile,onun belleğine kazınıyor ve aylar sonra biirden söyleyince çok seviniyorsun...


Mesajı Yazan: fatoş
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 23:26
Sen daha detaylı yazmışsın Hilaciğim Thumbs Up bence daha iyi Smile
Arkadaşın adı Ayşegül, tanışma sayfasında yazmıştı, bende oradan hatırlıyorum Smile


-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 23:48
fatoş ve hilal yazdıklarınızın tek kelimesini atlamadan okudum yaptıklarınız hata yaptığınızı düşündüğünüz şeyleri beynimin bir tarafına not aldım...mutlaka uygulayacağım...çok araştırmacı bir anneyim ben ..burada olan tüm arkadaşlarım gibi..
 
oğlum için en doğruyu en güzeli istiyorum..hangi anne istemez ki ...bunun için büyük bir çaba gerekli..büyütmenin doyurmaktan ibaret olmadığını çok iyi biliyorum aslolan  kendine güvenen bir birey  yetiştirmek 
 
oğlumun eğitimine anne karnındayken başladım desem çokta abartmış olmam..kendimi stresten uzak tutmaya çalıştım..sağlıklı beslendim..tatlı yiyerek mutlu ettim oğlumu:))) en çok tekmelerini o zaman hissettim..masallar okudum..şarkılar söyledim sürekli okşadım karnımı...
 
her anını doya doya yaşadım oğlumun..bir an önce yürüsün emeklesin koşsun diye hayaller kurmuyorum..her anının tadını çıkarıyorum..bazı arkadaşlarımdan biliyorum ..aman bir an önce doysunda memeyi bıraksın derler..hayır kaç sene daha emecek ki..kaç sene daha bana o kadar yakın olacak ki...o anın tadını çıkarmalıyım..çıkarıyorum daa...
 
bende gevezeyimdir..hele oğlum uyuyorsa ki uyuyorr...:)))


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 29 Haz 2009 Saat 23:58
çok memnun oldum burada olmaktan sizinle tanışmaktan...
 
aktivitelere gelince...
 
renkleri anlatış öğretiş tarzlarımızda aynı..bende gördüklerimi sürekli anlatıyorum ..yolda şaşık gözlerle bakıyorlar bana ama umursamıyorum...hayvanları mesela gösterirken..hem adını hemde çıkardığı sesi yapıyorum..bak oğlum kuş..cik cik yapıyor..bak kedi miyavvv.. yapıyor gibi...
 
emekleme çabamız var bizim yeni yeni..hızlandığı zamn yürüyeceği yerlere müzik aletleri koyacağım önce vurmalı..ben darbuka aldım k ama minyatür..bebekler vurmayı çok sever az daha büyüsün flütle devam edeceğim ..gitar bağlama vs..kendisi seçimini yapsın diye...tabi hiçbiri ilgisini çekmezse..başka alanlara yöneleceğim...
 
onun dışında doğduğu günden beri hep yaptığım şeyler sürekli şarkı söyledim ve sürekli ona sarılıp onu çok sevdiğimi söyledim..hep söylüyorum yaşadığım sürece bu böyle olacak...bebeklerin sevildiğini anlaması kadar güzel bişey yok..sonra hangi işi yaparsam yapayım bana seslendiği zamn mutlaka onunla gözgöze geliyorum ve bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum...


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 00:06

bugünlerde yeni yeni başşladığım..alt-üst   içinde- dışında   çalışmlarımız var..evde tencereleri alıp içlerini dolduruyorum kapağını kapatıp bak oğlum içinde oyuncakların hadi çıkaralım diyorum..bak şimdi tencerenin dışında...hadi havlunun altına koyalım kitabımızı hadi havlunun üstüne...vs.vs..şakın şaşkın baksada biliyorum ki teyp kaydediyor.Thumbs Upmaşaallh tüm bebeklere...

 
en sevdiği oyuncakları kaşıklar tehlikeli olmayan mutfak gerekçleri ve mandal sepetimiz...


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 00:26
sonra sayıyorum ama kafasını karıştırcak kadar çok değil ..3e kadar parmaklarını sayarken 5e kadar falan...1,2,3,4,5
 
çamaşır katlıyorum meselaa dikkatini bana versin diye..bak kırmızı tişörtün  hani markete giderken giymiştik ya...
 
sonra aynada dokunuyorum benim yüzüme dokunmasına izin veriyorum...burnun nerde burnun burdaymışşş..ağzın nerde ağzın burdaymışş:) örneklri o kadar çoğaltabiliriz ki
 
artık arkası yarın yapalım:))) hepinize iyi geceler..umarım çok mesajlı çok verimli bir konu olur...
 
herşey geleceğimiz çocuklarımız için...


Mesajı Yazan: ahsen
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 01:19
Ayşegülcüm tebrik ediyorum canım çok güzel bi fikir benimde 11 ay 21 günlük bi kızım var benimde paylaşımlarım olucak ama dediğin gibi arkası yarın şimdi uyku vakti.

-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: nurbar8
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 11:30
çok güzel yaa yazdıklarınızı kelimesi kelimesine okudum.çok faydalı şeyler çok teşekkürler benimkisi henüz yolda ama olsun aklımda bulunsun LOLLOLLOLLOL

-------------
:):))

Her ne kadar ince kesersen kes, Kestiğinin her zaman iki yüzü olacağını öğrendim


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 11:56
Ayşegülcüm harikasın yineClapClapClapClap
sakıncası yoksa yaşını öğrenebilirmiyimEmbarrassedsöylemeyebilirsin tabiSmile
ben hep iyi bi anne olmadığımı düşünüp durdum son bir yıldır Lampgerçekten öyleymiş,şimdi senin yazdıklarını okuyuncadaLampbi çok şeyin,bu yazdıklarımın farkına çok geç yani yeni yeni farkediyorum...yani tabi bu yaptıklarımı uyguladım,ama gerçekten öğreticem diye hem oğlumu hem kendimi çok sıktım,disiplin adı altında kendimide onuda çok yıprattım...şimdi bi çocuğum olsa herşey çok daha farklı olucak,yemesinden banyosuna eğitimine herşey çok daha güzel olucak inşallah...ama sen ne güzel daha çocuğun küçükken bi çok şeyin farkındasın...
ben hep derim oğlumla büyüdüm diye,biraz ani bi evlilik ve hazırlıksız çocuğum oldu,ve yaşımında verdiği acemilikle anca bu kadarını becerdim ama hep kendimi sorguluyorum ve hep eksik buluyorum..oğlumla büyüdüm,şimdi daha farkındayım hayata dair herşeyin..ondan merak ettim yaşınıEmbarrassed


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 12:34

Canım öncelikle çokkkk teşekkür ederim…

 

Yaşımı söyleyeyim ama buradaa çok tutmayayım LOL........

 

Kendine çok haksızlık etmişsin canım…lütfen böyle söyleme inan bende böyle düşündüğün için çok üzüldüm çokkkCry…her anne evladı için en iyi olanı ister onun için çırpınır…sen sadece bebeğinin üzerine çok düştün…mükemmel olmasını istedin…sanırım annelerin yaptığı en büyük hata bu oluyor…

 

Hemen yürüsün koşsun..aman şunu öğrenmesin o çocukla konuşmasın…ama hayatın içinde bu var ..ne kadar uzak tutabiliriz hayattan..keşke hayatı düzeni düzeltebilsek…ben şahsen önce onu ne kadar sevdiğimizi öğretmeliyiz…sevgiyle büyüyen bebek kendine güvenen insandır diyorum ben…

 

Lütfen üzerine alınma..babam çok otoriter bir insandır ..hep kurallar koydu bize…bizim iyiliğimiz için elbette ama hala bak bu yaşımda bile..babama uzak olmanın acısını yaşarım..beni ne kadar sevdiğini hala bilmem..

 

Evladım böyle olsun böyle büyüsün istemiyorum..şöyle düşün..doğduğu ilk gün hayatın kötü yanıyla tanışıyor ..hemen aşı yapıyorlar ..yani virüs…hayatta böyle…onları özgür bırakalım çok sıkmayalım…inan öyle olursa daha az hata yapacaklar…

 

Sen benden çok daha tecrübelisin belki bende hatalar yapacağım oğlumu korumak adına..ama tüm kalbimle diliyorum ki umarım yapmam..en az hatayla atlatırım o dönemi…

 

Hem seninde dediğin gibi..doya doya çıkarılacak anlar varken…neden çabuklaştırayım ki bu zamanı…

 

Tırtılım uyanık daha çok yazardım ama inş. Uyuyunca…



Mesajı Yazan: kumru
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 12:50
Ayşegülcüm, senin gibi ben de oğluşuma hamilelikten başladımSmileinsanlar abarttığımı söyleseler de bence oması gereken buyduWink
benim oğluşum 7 aylık, senin yaptıklarına ilave olarak ben oğlumla ingilizce ve rusça konuşuyorum gün içinde. bakalım nasıl olacak, sürekli anlatıyorum konuşuyorum herşeyi izah ediyorum.tv ye belki 5 dakika belki 10 dakika bakıyor baby tv o da ve muhakkak ingilizce.



-------------
http://lilypie.com"> http://lilypie.com">


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 14:02
kumrucum merhaba canım nasılsın.Alp nasıl ..
 
annein 2 yabancı dil bilmesi Alp için çok büüyk avantaj mutlaka..bende çok isterdim ingilizcemin iyi olmasını malesef değil..artık dil yaşı gelince telafi edeceğiz bir şekilde..dil yaşı diyorum canım...ben bu konunun uzmanı değilim ama okuduklarımdan çıkardığım..bebeklerin beyinlerinde dil gelişimi 2 yaşında tamamlandığı söyleniyor..Bunun için ana dilden önce yabancı bir dil öğretilmeye çalışıldığı zaman düşünce dünyasında kargaşa oluşabilirmiş...ben söyleyenlerin yalancısıyım..yanılabilirimde...
 
en doğrusunu mutlaka bu işin uzmanları bilir...sordunmu canım dr. falan...


Mesajı Yazan: kumru
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 14:16
evet canım dil konusunu görüştük, hatta geçen haftaydı sanırım AOA programda dil konusu işlendi. bebeklerin dili nasıl öğrendşkleri bilinmese de çok dili öğrenebildikleri tespit edilmiş. O zamana kadar sadece ingilizce konuşuyordum sonra devreye rusçayı da soktum. bizim tanıdğımız var onun annesi de rusça ve ingilizce konuşuyor, başta çocuk 5 yaşına kadar karma çorman, bir cümle içerisinde bazı kelimeler ingilizce, bazıları rusça bazıları türkçe konuşuyordu, şimdi 10 yaşında hepsini ayırt ediyor ve hepsini süper konuşuyor. umarım Alp de aynı olur.
Alpçik iyi uyuyor şimdi.çok şükür iyi odalarımızı da ayırdık.



-------------
http://lilypie.com"> http://lilypie.com">


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 14:25
oh ohhh maşallah uyusunda büyüsünnn:)) odalarınızda ayırdınız demek..kocaman delikanlı oldu ..tabiki yanlız yatacak:)))) darısı benim oğlumaa...
 
sanırım bir çok konuda olduğu gibi bu konudada uzmanlar hem fikir değil...o zaman yapılacak tek şey annelik iç güdüsü ne diyorsa onu yapmak:))) benim bulduğum formul bu...bir çok konuda sistemi öyle işletiyorumm:)))


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 30 Haz 2009 Saat 16:03

canım yazdıkları ilgiyle okudum.hepimiz her anlamda sağlıklı bireyler yetiştirmek için uğraşmalıyız.sadece doğurmakla annelik bitmiyor.onların tüm meuliyetleri bizim üzerimizde en başta sevgiyle büyütmek lazım ve her gelişmesiyle detaylı ilgilenmek.bende kızımla oyunlar oynuyorum.şarkılar söylüyorum.evhamlı ve pimpirikli bir anne olmak hiç istemiyorum.daha çok kızım bize ayak uyduruyor.Nereye gidersek kızımızıda götürüyoruz.hassas yetişmesini hiç istemiyorum.Güzel kızım seni çok seviyorum birtanem,bebeğimmmmm



Mesajı Yazan: ahsen
Mesaj Tarihi: 01 Tem 2009 Saat 00:21
Evet benimde paylaşımlarım olucak hanımlar benim kızımda yaşına girecek artık 9 gün sonra ama bu raddeye gelene kadar çok mutlu bi 11 ay geçirdik kızım öyle çok gaz sancısı,sürekli ağlamak gibi şeyleri olmamaıştı bi ara koliğimiz olmuştu oda çok sürmedi zaten şimdide sakin bi çocuk sadece emeklemediği ve yürümediği için çok bana düşkün hemen al gezdir yürüt istiyo yapıyorumda.Bizde hep beraber top oynarız,babaya del del deriz ama bi sorunumuz var ben kızıma daha çay vermedim ve vermeyide düşünmüyorum fakat babaanne ısrarla içsin çocuk nolcak diyo sırf ona sinir olduğum için bende vermiyorum zaten ne faydası varki zararından başka,canım seviyo oda bazen kaşıkla verirken babaannesi yüzüme bakıyo yavrum ben hayır diyorumya ama ne yapmalıyım seviyo galiba çayı bende hiç istemiyorum içmesini onu içiceğine meyva suyu içsin ama onuda sevmiyo işte banada bi fikir verirseniz sevinirim.

-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: fatoş
Mesaj Tarihi: 01 Tem 2009 Saat 00:24
Belki bugün programı izleyen arkadaşlar vardır, oradaki doktor çocuklarımız her gün dışarıya çıkarmamızı söyledi, ben bunu sürekli yaptığım için bu konuda çok rahattım Smile
Şimdi bir araştırma yapıyorlarmış, malesef genelde %30 anne, her gün çocuklarını dışarıya çıkarıyormuş ama bunların da %40'ı çocuklarını alışveriş merkezine götürmeyi tercih ediyormuş Stern Smile doktor "çocuklarınızla açık havada gezmeyi tercih edin, çocukların temiz havaya ihtiyacı var" dedi Smile
Biz de kızımla sürekli sahile gidiyoruz, iyi havalarda, yaz kış fark etmez, sürekli dışarıya çıkıyoruz Smile


-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 01 Tem 2009 Saat 00:49
iyi geceler arkadalar bu gece biraz keyifsizim burada anlatıpta konuyu dağıtmayayım oğlumun dişiyle alakalı sorunumuz var konu açtım okumuşsunuzdur muhtemelen..:((((
 
ahsen canım maşallah sorunsuz büyütmen çok güzel...bence çayın üstünde bu kadar durma cnm...sonuçta içeceği bir iki yudumun bir zararı olmaz..çok açık yaparsın olur biter...yazık bak kayınvalidenle aranızda kalıyor yavrucak bu minik yaşında bunu hissediyor inan çaydan daha zararlı bu onun için...
 
bende hergün mutlaka dışarıya çıkarıyorum...bunun oğluma her açıdan çok iyi geldiğini biliyorum..hem ona hemde bana iyi geliyor:) kalabalık yerler hastalığa davetiye mecbur kalmadıkça götürmüyorum paşamı...


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 01 Tem 2009 Saat 12:49

Merhaba tatlı annişler..bugün nasılsınız bakalım ..bebişler nasıl..umarım her şey yolundadır..kocaman kahkahalar yankılanıyordur evlerde…

 

Hazır tırtılım uyumuşken ..ben aklıma gelen aktivitelerden bahsedeyim…aslında genel olarak yapmamız gereken şey ona çocuk gibi değil de büyük gibi davranmak ve yaptığımız şeylerden bahsetmek tanıtmak..nasıl ki biz yeni bir yer hiç görmediğimiz bir şey gördüğümüz zaman birilerinden yardım alıyoruz…bebeklerimizde öyle hayata dair hiçbir şey bilmiyorlar zamanla öğreniyorlar ve biz ne kadar anlatır ne kadar destek olursak onlar daha çabuk ve daha çok şey  öğrenecekler ..o yüzden hep açık olmalıyız..gizli saklı iş yapmak yok : )))))

 

Örneğin telefon çaldı..zil sesini değiştirmeyin lütfen..ve her telefon çalışta bak bri arıyor bebeğim  ve ben onunla konuşacağım deyip mümkünse hoparlörden konuşun…özellikle ilk zamanlar..dikkat edin bikaç defadan sonra o sesi duyduğu zaman birinin aradığını ve sizin onunla konuşacağınızı anlayacak.

 

.maşallah o kadar akıllılar ki…

 

Aynı şey kapı zili içinde geçerli..bak zil çaldı yavrum kim geldi hadi bir bakalım…beraber kapıya gidip açın..bir kaç zaman sonra zil sesinde mutlaka kapıya bakacaktır biri geldiğini bilecektir…

 
hazi sizde yazın ama hangi ay yada hangi yaş olursanız olun..bebeklernizle paylaştığınız en kıymetli vakitlerinizi duymaktan çok mutlu olacağım...deneyimlerinizden faydalanmak için buradayım...


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 01 Tem 2009 Saat 13:26
canım ben mesela kızıma boş bir yoğurt kabı verdim onun içine oyuncaklarını beraber oyun olsun diye şarkılar eşliğinde ne varsa koyup çıkartıyoruz.kabı kafasına şapka olarak takıyorum çok hoşuna gidiyor daha sonra kendi kafama koyuyorum kab yere düşüyor bebeğimde alıp tekrar bana veriyorki kafama takayım diye.Embarrassedişte böyleEmbarrassedmesela ilk verdiğimiz gün babası kapağını kapatıp çıkarttı.ertesi gün sabah kızıma sadece yoğurt kabını verdim o da kapağını buldu  üzerine koymaya çalıştı ve bir süre sonrada koyduda.o kadar akıllılarki maşallah kuzucuklarımıza.ClapAnneme diyorum bunları yaptı diye o da eee yapacak artık kocaman kız oldu diyorLOLLOL


Mesajı Yazan: nellyy
Mesaj Tarihi: 01 Tem 2009 Saat 15:44

Çok heycanla takip ediyorum bu forumu. Benim minnoşum daha çok küçük ama benim oğlum uykudan uyanınca kocaman bir gülücükle uyanıyor. Bir kaç dakika konusuyorum ve sürekli gülüyor konuştukca. Daha sonra acıktığını anlıyor ve heycanla kucaklamam için çırpınıyor beşiğinde. Emer pozisyona getirdiğimde kocaman bir sevinç çığlığı atıyor.:) Anlıyor meme geleceğini. İlk ayından beri sürekli gülümsüyor bilinçli bir şekilde. Öyle melekler güldürüyor falan değil yani. Melekleri güldürdüğünde zaten uyur vaziyette oluyor.

Bende daha karnımda iki noktacık halindeyken bile onla konusur ve okşardım. Ben konuştukca sürekli tekme atardı.. İnanılmaz haraketliydi karnımda. Doğduğunda da öyle oldu. Benim oğlum biraz diğerlerinden önde gidiyor. Daha 1 haftalıkken bile başını uzun süre dik tutabiliyordu. Şimdi tuttuğum zaman 8-10 adım atıyor. Yüz üstü yatarken sürünüyor ileri doğru. Benim resmimi görünce seviniyor ve heycanlanıyor. Hepimiz şaşırıyoruz. Hepimiz onla konusuyoruz. Sanırım alıştı iyice yalnız kalmayı sevmiyor. sürekli ilgi istiyor.
Her sabah sitemizin havuzunun ordaki kafede oturuyor güneş ışığı alıyoruz. Etrafındaki insanlardan uzak tutmuyorum. Herkes seviyor. Bizimkide herkese gülümsüyor. Birde sakınmıyorum oğlumu mikroplardan. İnsanlardan...Sakınmıyorum diyede pisliğin içinde tutmuyorum tabikide ama çok hassas davranmıyorum. Bazen illede göğsümde uyumk istiyor. Bende o göğsümdeyken onu ne kadar çok sevdiğimizi anlatıp şarkılar söylüyorum.
 
Sizin bebişler büyümüş ve anlattıklarınızı okuyunca heycanlandım. Benim bebeğimde büyüyecek ve o zamanlara geleceğim.. hey allahım...:)


-------------
Benim oğlum tatlı oğlum MERT'İM


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 02 Tem 2009 Saat 16:04
merhabalar..
 
bicimcik maşallah senin tatlı kızına..hep böyle keyifli mutlu olun inş.
 
en keyifli zamanlar yavrularımızla geçirdiğimiz zamanlar mutlaka..onu sıkmadan eğlendirerek vakit geçirtmeliyiz.birşeyler öğrensin adına istemediği zevk almadığı şeyler konusunda zorlamamalıyız...gözlemlemeliyiz..nelerden hoşlanıyor...aktivitelerimizide bu yönde şekillendirmeliyiz...
 
oğlum mesela..şu aralar çekmecelerden çok hoşlanıyor...açsın kapasın ...bende ona güvenli bir alan oluşturdum...tuvalet aynasının  çekmecelerine ulaşmaya çalışıyordu Allah koruusun  orası tehlikeli olabileceği için gardırobun alt ve küçük çekmecesini boşalttım...içine onun ilgisini çekebilecek oyuncaklar koydum...önünede kalınca halı serdim....oraya oturtuyorum..ama mutlaka gözetimimde...yani yapmaya çalıştığım..ona yasaklar koymadan istediği şekilde kendini geliştirmesine izin vermek...büyüdükçe değişecek elbette keyif aldığı şeyler...
 
yürümeye tırmanmaya başladığı zmanlardada koltuklara tırmanmasına engel olmayacağım...ona oyun köşesi yapıp minderler sereceğim..enerjisini istediği gibi kullansın...
 
aklıma gelmişken küçük bir dip not  :  tabi 1 yaş üstü için söylüyorum...uyarırken mesela yavrum bak oraya çıkma düşersin...demek doğru değil....ya düşmezse o zaman düşünce dünyasında annem yanıldı bak düşmedim...size olan inancı zayıflayabilir...doğrusuysa oğlum.kızım düşebilirsin
 
umarım anlatabilmişimdir çok acele yazıyorum..alışverişe çıkacağım..aklıma geldi bunlarıda yazayım dedim...
 
nellyy canım yazdıklarını okumaktan çok keyif aldım ne kadarda sevgi dolu anlattın diyologlarını maşallah ikinizede..zaman o kadar çabuk geçiyorki...her değişen an her yeni şey seni çok daha mutlu edecek...çok şaşırtacak seni...
 
iyiki onlar var iyiki anneyiz...RABBİME BİNLERCE KERE ŞÜKÜRR...


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 02 Tem 2009 Saat 16:14
DAHA ÇOK ANNE YAZSIN DAHA ÇOK ANNEYE ULAŞALIM DİYE BAŞLIĞIMIZI GÜNCELLİYORUM ..GENİŞLETİYORUM...LÜTFEN SİZLERDE KATILIN ....HADİ 0/3 YAŞ ANNELERİ NERDESİNİZ....KEŞKE DEMEMEK İÇİN GEÇ KALMAMAK İÇİN..BİLDİKLERİMİZİ TECRÜBELERİMİZİ PAYLAŞALIM...ClownKizBebek


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 02 Tem 2009 Saat 17:21
teşekkür ederim tontinitırtılım iyi dileklerin için.fazla oyuncak alımına karşıyım ben.çünkü belli bir süre sonra oyuncakta ya sıkılıyor yada kırıverip bir kenara atıyor.ama evde ona ayarlayabilecek çok şey var.yeterki yaratıcı olabilelim.Wink


Mesajı Yazan: AtaDenizim
Mesaj Tarihi: 02 Tem 2009 Saat 18:27
merhaba arkadaşım öncelikle davrınışın iin düşüncen için teşekkür ederim.
 
1,5 yaşında Ata Deniz adında oğlum var. hamile kalmaya kara verdikten sonra ve hamilelik evremde ne yapabilirim diye araştırmayla başladım.
oğlum doğduğundan itibaren emzirmeye devam ettim yeni kestim. 6 aya kadar şarkılar söyledim bol bol konuştum gözlemlemesi için ellerim havada hareketler yaptım takip gücünü geliştirmesi için.bir elinden diğer eline oyuncak geçirebilmesi için yani el becerilerini geliştirebilmesi için bilaç parça marka oyuncak alfım. yüzüstü yatırdm.sosyal hayatı keşfetmeye başlayınca sesli nesneler aldım dans ettik kucağımda en mutlu oldu anlardı benlar kukla oynattım saklambaç oyndık. baktım belirli bidönem geçtikten sonra bişeyleri kutunun içine koymaya başlıyor hemen mutfağa götrüdm tencere tava ne varsa ortaya döktü onlara oynadı uzun bir süre kapak açık kapattı içine birşeyler koyarak bunlar motor becerilerini heliştirdiği için o dönem kesinlikle oyuncak almadım. artık delikanlıığa biaz daha adım attkça seçmeye başlıyor bisiklet aldım bahçeye indiriyorum arkadaşları var top oynuyor kumda toprakla oynuyor günlük 1 sattte yürüyoruz şuanda anneyle şakalşmayı daha net öğrendi korkuy-tuyor espri yapmaya çalışıyor olgunlaşıyoruz günden güne


-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: duygu07
Mesaj Tarihi: 02 Tem 2009 Saat 23:29
Ayşegül canım gerçekten düşünmüşsün bu konuda. Bu site benim de sık kullanılanlarımdadır ve çok severek takip ederim. Hatta alıntıları burada da paylaştım. Kızım 25 aylık ve malesef çalışan anne olduğum için kreşe vermek zorunda kaldım. Üniversite kreşinde aktiviteleri ben evde onunla kalsam bile yapabilir miydim bilmiyorum ama çok memnunum. Arkadaşların anlattıkları gibi ben de kızımla doğumundan bu güne bir birey olduğunu hep hissettirdim ve bazen düşünüyorum acaba ona biraz çocukça mı davransam diye ama okuduklarım bana hep yaptığımın doğru olduğunu gösterdi. Kızımla bol bol geziyorum. Gidecek o kadar çok aktivitemiz var ki bazen çok yoruluyorum. En çok da hayvan sevgisini aşılıyorum. Burda Antalya'da Dedeman Parkı'nın yanında insanlar akşamları köpeklerini gezdirirken biz de gidip köpek severiz mesela. Parktan daha çok eğleniyor. Köpekler onun filini çekerler ya da o köpeklerin sırtına zarar vermeden biner.Big smile Hayvan sevgisinin de bu dönemde çok gerekli olduğuna ve hayvanları sevenin insanları daha çok seveceğine inanırım. Pozitif enerjinin en çok dokunma ile geçeceğine inanırım.KizBebek


Mesajı Yazan: duygu07
Mesaj Tarihi: 02 Tem 2009 Saat 23:32
Yazacak o kadar çok şeyim var aslında ama geniş kapsamlı zaman buldukça yazmaya çalışacağım. Bu hafta sonu inşallah Ayvalık'a gidiyoruz. Dönüşte bu topik ilk okuyacağım topik olacak. Sık kullanılanlarıma ekledim bile.Clown


Mesajı Yazan: aycam
Mesaj Tarihi: 02 Tem 2009 Saat 23:57
benimde 20 aylık bir bebeğim var oğlum müzik dinlemeyi oynamayı çok seviyor şu aralar en favori oyunnu kolbastı bütün gün oynuyoruz onun dışında legolarla beraber oynuyoruz ve ona oyuncak bir leptop aldım ABC yada 123 falan müzikli bir oyuncak oğlum şimdiden sayı saymaya başladı diyebilirim anne biy 1 anne üt 3 falan diyo ve bahçelibir sitede oturuyorum hergün parka gideriz oğlumla herşeyi anlatırım ona hayvanlardan hiç korkmuyu kedileri kuyruğundan tutmaya çalışıyo daha küçücükken konuşmaya başladım onunla babasıyla nasıl tanıştığımızı üzülldüğüm anları mutlu olduğğum anları onu çok sevdiğimi söylerim hep hergün oğlum çok güler yüzlü herkese güler sokaktaBig smile

-------------
canım bebişim annesinin tosunu


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 00:06

şimdi ağlayacağım...1 sayfa dolusu yazı yazdım ama kendiliğinden silindi...onca şeyi tekrar yazacağım...CicekLamp



Mesajı Yazan: aycam
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 00:42
ay yazık Disapprove

-------------
canım bebişim annesinin tosunu


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 00:44

Baştan başlıyorum..bicimcik öncelikle canım bende senin gibi oyuncak laımına karşıyım..alacağımız oyuncaklarda olacak tabi ama bu konuda çok seçici olmalıyız…eğitici oyuncaklar var…mesela Legolar… ahşap yapbozlar vs.vs..bunlara kesinlikle karşı değilim ama onları alırkende yaş gurubu çok önemli…oyuncağın işlevini anlayabileceği yaşta olmalı…

 

Atadeniz  paşanın annesi merhaba canım..abi oldu oğlun maşallah..ne çabuk büyüyorlar değilmi sanki doğumları dün gibi:)  6 aylık dönemide çok güzel özetledin canım…çok kaliteli zamanlar geçirmişsiniz ne güzel…bende o döneme dair birkaç şey daha söyleyeyim mutlaka yapmışsındır ama yazarken söylemeyi unutuyor insan…

 

Bir kere seninde üstünde durduğun gibi bence emzirmek çok önemli..bebeğin hem bedensel hem zihinsel gelişimi için…umarım bende tüm annelerde 2 yıl emzirebiliriz..

 

Bebeğimize ona sevdiğimizi söylememeye ilk kucakladığımız andan başlamalıyız o kadar derinden hissediyorlar ki

 

Sonra sürekli konuşun ama konuşurken mutlaka gözlerinin içine bakın… çok sürmez size aguu diye cevap verecek…

 

Sonra gerip sesler çıkarın ilk birkaç ay bu onları çok güldürüyor garip mimikler falan yapın… Elleriyle ayaklarıyla oynayın: )

 

 

Sonra bence bu çok önemli…belirli aydan sonra bebekler gelişimleri gereği ellerine geçen her şeyi yere atmaktan hoşlanıyor..çıkan sesi duymak ne nereye gittiğini görmekte istiyorlar…Sakın buna engel olmayın..o atsın siz yeniden verin yeniden atsın..bazen kaşla göz arası siz onu kucağınıza aldığı zaman yada herhangi bir yerde eline almaması gereken bir şeyi alır kırarsa falan sakın haa..sert bile bakmayın o iyi bişey yaptığını zannediyor…siz ona kızarsanız.düşünce dünyaları karışıyor buna anlam veremiyorlar..

 

Duygucum çalışan anne olmak zor ama hayat şartları ..ama bak şanslısın kreşten çok memnunsun..hem beraber geçirilen zamanlar azda olsa kaliteliyse bence bu açık kapanıyordur..ki anlattıklarına bakılırsa..aynen öyle oluyor…kreşin olumlu taraflarıda çok bebeğin-çocuğun  dil gelişimi sosyalleşmesi..paylaşması ..arkadaşlarıyla diyalogları vs. vs…

Bu arada hayvan sevgiside kesinlikle çok önemli ..

 

Sen tatilden dön uzun uzun  konuşuruz inşallah…hem gitmişken benim içinde gez eğlen…: )  tadını çıkar oraların…iyi eğlenceler sana minik prensesinle eşinle..

 

Aycan maşallah  yavruna canım canım ya biy … üt mü diyor…yerim ben onun o dillerini yerr Clown …ne tatlılar bunlar yaaa….



Mesajı Yazan: nellyy
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 11:06
aaa evet... Duygu'nun dediği gibi hayvan sevgisini aşılamak çok önemli. Hayvanları seven çocuklar insanlarıda çok sever ve suça eğilim oranını en aza indirger. Kesinlikle hayvanları doğayı sevdirmeliyiz. Evlere kapamak yerine açık havaya götürmeliyiz. Ama alışveriş merkezlerine değil. Ben her sabah dolaştırıyorum sitede. Benim gibi bebişini dolaştıran annelere rastlıyorum. Bebişler birbirine bakıyor arabalarından:) Gerci benim oğlumun ilgisini havuzun orda hoca eşliğinde spor yapan kadınlar daha çok çekiyor nedense. Onları izlerken aguuu maouu gibi sesler çıkarıyor. Sanırım eğilirken teyzelerin göğüsleri oğlumun gözünden kaçmıyor:) Nede olsa erkek dimi yani:)

-------------
Benim oğlum tatlı oğlum MERT'İM


Mesajı Yazan: nuriyeugur
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 14:11
selam prenses uykudayken biraz okuyum dedim ama satır satır herşeyi okuyamadım.kızım henüz 2 aylık ben de onunla konuşup anlatıyorum birçok şeyi.ama daha küçük olduğu için sıkılıyo hemen ağlamaya başlıyor.oyuncak konusunda bu aylarda onu ne tür şeylerle oynatmalıyım bilmiyorum.yatağının üzerinde dönence var ona bayılıyor.müzik eşliğinde onu takip ediyor.sonra gülüyor onlara.playskoolun çıngıraklı +0 oyuncaklarından aldım.onları konuşturuyorum kızıma.onlara da bayılıyor.kendisi de agularla konuşmalara eşlik ediyor.ben de bilinçli bir anne olmak istiyorum.ama 2 ay sonra bebeğimi bakıcıya bırakıp çalışmaya başlıycam.o zaman bakıcı onunla ne kadar konuşur bilemem tabi.

-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 14:29
Orjinalini yazan: nellyy nellyy Yazdı:

aaa evet... Duygu'nun dediği gibi hayvan sevgisini aşılamak çok önemli. Hayvanları seven çocuklar insanlarıda çok sever ve suça eğilim oranını en aza indirger. Kesinlikle hayvanları doğayı sevdirmeliyiz. Evlere kapamak yerine açık havaya götürmeliyiz. Ama alışveriş merkezlerine değil. Ben her sabah dolaştırıyorum sitede. Benim gibi bebişini dolaştıran annelere rastlıyorum. Bebişler birbirine bakıyor arabalarından:) Gerci benim oğlumun ilgisini havuzun orda hoca eşliğinde spor yapan kadınlar daha çok çekiyor nedense. Onları izlerken aguuu maouu gibi sesler çıkarıyor. Sanırım eğilirken teyzelerin göğüsleri oğlumun gözünden kaçmıyor:) Nede olsa erkek dimi yani:)
 
Amannnn annesi geleceğin çapkınımı yetişiyor neeeeeLOLLOLLOLLOLLOLLOL


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 15:42
nellyy mert çok çapkın olacak desene..kız arkadaşları kapını aşındıracak şimdiden bilmiş olBig smile
 
nuriyecim bu aylarda sesli ve renkli şeyler onun ilgisini çekiyor cnm.oyuncak çok alma derim ben..evde bulabileceğin renkli materyaller olabilir...parmaklarını şıklat mesela..şıklatarak sağ sol yukarı aşağı seni takip etmesini sağla..önceleri göz mesafesinden sonrasını takip etmeyecek zamnla kafasını sağa sola arkaya döndürecek...çıngırak iyi seçim...dönenceyide eliyle uzanınca dokunablecek mesafede olsun...gerçi bunun için erken olabilir ama o kadar çabuk gelişiyorlar ki...zamanla onlara dokunmaya tutmaya çalışacak...
 
çıkardığı sesleri taklit et cnm..ne diyorsa aynısını tekrar et.şarkılar söyle...kılıktan kılığa sok suratını....bu onları hem çok eğlendiriyor hemde güven veriyor.....sık sık onu kucakla..sarıl onu ne kadar sevdiğini söyle..ve adıyla hitap et...
aklıma geldikçe yine yazarım


Mesajı Yazan: duygu07
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 15:53
Ayşegül canım facebook adresin varsa beni ekler misin canım? Nil'i de ekleyebilirsin. Ben : Duygu Güven Sözeri ve kızımın facebook adresi: Nil Sözeri.
Seninle hep  iletişimde olmak isteriz.Smile
Bu arada Nil'e ait doğumundan bu güne kadar tüm fotoğraflarını ve etkinliklerimizi görebilirsin orada :))Clown
Sevgiler.


Mesajı Yazan: esma24
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 17:18

çok güzel bütün yazılanları okudum 2 yaşında kızım 6 yaşında oğlum var hilal arkadaş gibi bende oğlumu disiplinli yetiştirmeye çalıştım birçok kişiyle görüşmesine izin vermedim parkta oynarlarken birisi iteledimi oğlumu hemen koştum kızdım itleyen çocuğa öyle büyük bir hataymışki davranışlarım şimdi çocuğum herkesten dayak yer oldu küçücük çocuklar bile gelip vuruyorlar hergün eve ağlayarak üzülerek geliyor ben bidaha dışarı çıkmak istemiyorum diyor ne büyük bir hata yaptım onu büyütürken çok üstüne düştüm çok korudum aman kimse öpmesin mikrop kapar aman küfür öğrenir düşündükçe kahroluyorum herşeye ağlıyor herşeyden korkuyor insanlara yaklaşamıyor iletişim kuramıyor arkadaşı yok bilmiyorum çok mu geç oldu ama telafi edebilmek için elimden geleni yapacağım bu aralar iyi bir psikolog arıyorum

ayşegül hanım anlattıklarınıza hayran kaldım acaba eğitimci filanmısınız değilseniz bile ne kadar güzel yetiştirmişsiniz kendinizi tebrik ederim
 
kızım da aynı hataları yapmamaya çalışıyorum bu forumda çok yardımcı oluyor bana
ama benim şu aralar en büyük sorunumuz babaanne ve anneanne sürekli yalan söylüyorlar çocuklarıma sürekli kandırıyorlar kaç kere konuştum ama laf anlatamıyorum
kızım daha anlamıyor ama oğlum yalan söylemeye başladı yalan kötü diye anlatmaya çalıştıkça ama anneannem söylüyor diyor
ne yapacağım bilmiyorum
kızım anneanneye çok düşkün annem bize gelince kızım gitmesini istemiyor ağlıyor annem giderken annemde ağlamasına dayanamıyor
bazen diyorki dayına gidiyorum onuda alıp hemen gelicem bazende kızımın uyku vaktinde gidiyor kızıma diyor ki sen uyu uyanınca gezmeye götürecem seni
tabii kızım uyuyunca gidiyor ve kızım uyanınca büyük hayal kırıklığı yaşıyor anlatıyorum yapma diyorum dinlemiyor beni daha küçük anlamaz yalan söylediğimi diyor
işte sen ne kadar özenli davranırsan davran birisi gelip bütün dengeleri alt üst ediyor ne yapacağım şaşmış durumdayım


-------------
güzel kızım Eylül'üm
oğluşum Bahadır'ım


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 03 Tem 2009 Saat 17:52
ikinci çocukta mutlaka daha tecrübeli olur anneler...
ben oğluma başta çok disiplinliydim ama herşeyi yoluna koydum çok şükür...ilk bir birbuçuk yaşından bahsediyorum...sonra buradaki paylaşımları ,bu forumdan öğrendiklerimle oğlumun üzerindeki gereksiz baskıyı kaldırdım,ne kendim ne onu yıpratmadım..dediğim gibi hem zamanla tecrübe hem bu forum sayesinde şimdi bende oğluma daha iyi ve herşeyi danışarak anlaşarak yapıyoruzSmile
 
bu arada aklıma gelen bişeyi daha yazayım...yaklaşık 18 aylık falanken bi kitap almış ve okumuştum,sudaki eğlence nasıl eğitime dönüşür diye...yazın balkona şişme havuz koyup içinde saatlerce oturup oynardık...suyun kaldırma gücünü,içine attığım oyuncaklarla falan anlatmaya çalışmıştım...şimdi geçen gün havuzunu balkona açtım yine,geldi bana topunu bide terliğini gösterdi,anne topumu atsam batmaz ama terliğimi atsam batar dimi dedi...ayyy öyle şaşırdımkiBig smilenasıl hatırlıyoki geçen yaz yaşanılanları...çabalarımızın sonucunu görmek çok güzelSmile


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 04 Tem 2009 Saat 00:15

duygucum canım benim çok teşekkür ederim....çok ama çok mutlu oldum...facebook kullanmıyorum canım...ama msnden konuşmak isterim...ama şimdi ben nili ve onun eminimki çok çok güzel resimlerini merak ettim...olmazsa uygun bir zamanda üye olurum canım...ama o aradada msnden konuşalım çok mutlu olurum...

 

msn kullanıyorsan lütfen özelime atarmısın cnm...

 

esmacım merhaba canım maşallah  çocuk annesi olmak mutlaka ki çok güzeldir..ama güzel olduğu kadarda zor...bu arada eğitimci değilim canım...ama inan olmayı o kadar çok isterdim ki

 

yalana gelince bence çok önemli bir konu bu..hangi konularda yalan söylüyor cnm..yani size hoş görünmek içinmi söylüyor…ne tür yalanlar söylediği önemli…çok dikkat etmeliyiz biz hareketlerimize..çok iyi bir model olmamız önemli…

 

 

babaanne ve anne anne olumsuz bir model olsada acaba gerçek sebep bumu…ne bileyim yalanları size hoş görünmek için mi yapıyor sizden ödülmü bekliyor…acaba kardeşinden sonra ilgi azaldıda dikkat çekmeyemi çalışıyor…bence bunlarıda bir düşün Esmacım…

 

ben psikolog değilim ama iyi bir gözlemciyim..bence yalan bile söylemiş olsa ona ceza vermeden nedenini anlamaya çalışmalı konuşmalıyız…o durumda bile onu çok sevdiğimizi söylemeliyiz..

 

aslında farkında olmadan bizmde yaptığımız hatalar var..örneğin oğlum-kızım bak sana bunu alıyorum ama baban bilmesin…arayan …… sen konuş annem  şu an müsait değilde de.. vs.vs…küçük zannettiğimiz çok büüyk hatalar yapabiliyoruz bazen..keşke daha dkkatli olabilsekk…

 

 

hilalcim maşalllh yavruna...bebeklerimiz bizi daha çokkkkkkkkkkk şaşırtacak...



Mesajı Yazan: mine
Mesaj Tarihi: 04 Tem 2009 Saat 01:19
ah esmacım öyle gençtin ki canım ne olur üzme artık kendini herşey yoluna girecek bahadır çok tatlı çok akıllı bir çocuk eminim bu sıkıntıları en kısa sürede atlatacaksınız
ayşegül hanım gerçekten çok faydalı güzel bir topik olmuş teşekkür ederim
naçizane bende bir iki öneri sunayım kızım 10 aylıkken filan kucağıma alıp elini tutardım elini sırayla ağzıma burnuma kulağıma gözlerime değdiridim ve burnum gözüm ağzım kulağım diye şarkı eşliğinde her akşam yatmadan önce tekrarlardım
kocaman resimli küplerimiz ve yine kocaman resimli içinde ayıcık kedi köpek vb. hayvanların bulunduğu kitabımız vardı sürekli onları gösterirdim bir iki gün sürekli aynı sayfayı çalışırdık sonraları sorduğumda hangisi köpek diye hemen gösterir oldu
1 yaşına geldiğinde bütün organlarının yerini biliyordu elin nerde diyorduk gösteriyordu gözünü göbişini kulağını vs. hepsini biliyordu kitap sayfalarını karıştırmayı ve sorduğumuz hayvanları göstermeyi biliyordu yine şekilli küpler üstündeki hayvanları da sorduğumuzda evirip çevirip ne sorsak hemen parmağıyla gösteriyordu bize maşallah ben doğal zannediyordum bunları bilmesinin ama çevremdekiler hayretler içinde kalıyordu nasıl biliyor diye
1 yaşına gelmeden amme baba allah ve ekmek diyebiliyordu onlarıda sürekli konuşarak öğretmiştim ama sonrasında ne oldu bilmyorum sessizliğe büründe kendi kendine ne bileyim mırıldanmaları filan kesildi hiç konuşmaz oldu
halada öyle pek konuşmuyor ama eskiye nazaran bu aralar iyi seslerimizi taklit etmeye çalışıyor of of ay ay gibi bende okudum bütün sayfaları hepimizin birleştiği ortak nokta çocuğumuzu bir birey olarak görmek istekleri hataları olabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor tabii ki çocuk olduğunuda unutmadan arasıra onu doyasıya şımartarak ben öyle düşünüyorum çoğu zaman düşünce hoppala yaptı bişey olmadı kızıma diyorum ama bazen şımartmak geliyor içimden çok mu acıdı kıyamam filan diyorum başlıyor mızmızlanmaya bende o sızlandıkça daha çok üstüne düşüyorum çok hoşuna gidiyor
bu yaşlar taklit zamanları ne yapsak taklit etmeye bayılıyorlar o yüzden çocuktan önce kendi haraketlerimize de çok dikkat etmeliyiz ki iyi bir örnek teşkil edelim
mesela biz kızımızın erkek gibi yetişmesini kendini sonuna kadar korumasını istiyoruz biraz daha büyüsün mutlakagelişimini göz önünde bulundurarak ve bir uzmandan yardım alarak karate gibi bir spora yazdırmak istiyoruz
eşim bu aralar halter çalışmalarına yeniden başladı ki kızını o doğrultuda yetiştirebilsin küçük ağırlıklar veriyoruz eline kaldırıyor babasıyla birlikte
ufak sorumluluklar vermek gerekiyor bence mesela akşam çöp atma zamanı yaklaşınca ben kapının zincirini açarım çöpü hazırlarım betüş koşarak gelir kapımızı açar çöpü kapıya bırakır o onun görevidir bende arkasından acaba doğrumu diye kontrol edip huzursuz etmem yavrumu
ekmeği sofraya koymak gibi basit görevler veririm ama dediğim gibi ya kontrol etmem ya da edeceksem ona hissettirmem ki sorumluluk kazansın
sabahları ben daha bardağı elime alırım ki betüş ekmeği hazır etmiş bile kahvaltılıkları buzdolabında ulaşabileceği bir yere koyarım kendisi alır masaya koyar
işte bende bu şekilde yardımcı olmaya çalışıyorum gelişimine tabii en önemlisi oyun herşey şarkılar eşiliğinde yapılıyor bizim evde
ama anne sorunu bende de var işte annem bizdeydi iki gündür bugün betül tanınmaz haldeydi
daha birkaç gün öncesine kadar çok takıyordum üzülüyordum ama sonuçta annem gitti yarın kızım yine düzenimize dönecek deyip rahatlatıyorum kendimi

-------------
<a href="http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=29683&title=program-icin-mail-atalim-arkadaslar-lutfen">http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=29683&tit


Mesajı Yazan: mine
Mesaj Tarihi: 04 Tem 2009 Saat 01:28
hilalcim özellikle sen gerçekten bilmiyorum nasıl anlatsam hani idolümsün filan derler ya gerçekten öyle seni tanıdıktan ve çocuk yetiştirme konusunda ki tecrübelerinden sonra daha bir değiştirdim kendimi farkında değilsindir belki ama gerçekten ne zaman bir sıkıntıya düşsem her seferinde senden büyük feyz almışımdır
hani yazmışsın ya bir yıl önce yaptıklarımı hatırlıyor diye o gerçekten çok doğru bazen zannediyorum ki betül söylediklerimi hiç umursamıyor o an beni dinlemiyor gibi geliyor ama iki gün sonra hatta aylar sonra o şeyi hatırlıyor ya ağzımız açık kalıyor o yüzden aman daha anlamaz deyip çocularımızın yanında konuşmalarımıza davranışlarımıza çok çok dikkat etmeliyiz kayıt makinası gibi ne söylesek hemen alıyorlar hafızaya sen unutmuştur daha küçüktür diyorsun da hiç öyle değilmiş ben yeni yeni daha iyi anlıyorum bunu

-------------
<a href="http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=29683&title=program-icin-mail-atalim-arkadaslar-lutfen">http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=29683&tit


Mesajı Yazan: sengul
Mesaj Tarihi: 04 Tem 2009 Saat 09:53
Orjinalini yazan: tontinitırtıl tontinitırtıl Yazdı:

merhabalar...
 
tüm güzel annelere kucak dolusu sevgiler...forumu aradım ama bulamadım daha önce böyle bir konu açıldımı bilmiyorum yada konuyu doğru yeremi açtım bilmiyorum yanlış yere açtıysam lütfen kusura bakmayın...
 
bebeğimiz için burada bulunuyoruz..onların gelişimlerini tkip etmek birbirimizin tecrübelerini paylaşmak için...6/12 ay ve sonraki ilk yaşlar bebeğinm beyin gelişiminin hızlı olduğu dönemler biliyorsunuz..onlarla kaliteli vakit geçirmek beyin gelişimlerine katkıda bulunmak çok önemli...
 
merak ettiğim bunun için neler yapıyorsunuz naısl oyuncaklar alıyorsunuz...ben aldığım hazır  oyuncakların bir kaç tanesi dışında tümünü  rafa kaldırdım...evdeki materyallerle oynasın istiyorum..nelere ilgisi var onları gözlemliyorum..
 
bunlarla ilgili paylaşacağımız çok önemli şeyler olduğunu düşünüyorum...
 
BEBEĞİM 8 AYLIK OLDUĞU İÇİN O AYLARI YAZDIM AMA İNŞ. TÜM anneler katılır bu sohbete...
 
7 yaş çok geçççç..okul öncesi eğitimi sonuna kadar desteklediğimin bir daha altını çizmek istiyorummm
 
DAHA ÇOK ANNE YAZSIN DAHA ÇOK ANNEYE ULAŞALIM DİYE BAŞLIĞIMIZI GÜNCELLİYORUM ..GENİŞLETİYORUM...LÜTFEN SİZLERDE KATILIN ....HADİ 0/3 YAŞ ANNELERİ NERDESİNİZ....KEŞKE DEMEMEK İÇİN GEÇ KALMAMAK İÇİN..BLDİKLERİMİZİ TECRÜBELERİMİZİ PAYLAŞALIM...Star
Ayşegül merhabaSmile öncelikle seni tebrik ediyorum  böyle faydalı bir topic açtığın için.ClapClapcanım benim oğlum 6 yaşında. ilk 3 yılda elimden gelenin fazlasını yaptım.
o dönemlerde eşime bile vakit ayıramıyordum...Ama zamanla alıştık herşeyi beraber yapmaya başladık.mesala   Pazaramı gidilecek üçümüz gidiyorduk. böylece annede  çocukta dışarıyla bağlantısını çok fazla kesmemiş oluyor.sizlerede tavsiye edeerim herşeyi birlikte yapabilirsiniz.
yazmak istediğim çok şey var şuan   vaktim  yok.Confused Zamanım olduğunda   bu topicte tecrübelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum..


-------------
Kesinlikle çocuğuna “çocuk gibi” davranma.

Bu anneler olarak yaptığımız en büyük kabahat aslında.

Küçük olabilirler ama onlar da birey birey.



Mesajı Yazan: nellyy
Mesaj Tarihi: 04 Tem 2009 Saat 12:39
Orjinalini yazan: bicimcik bicimcik Yazdı:

Orjinalini yazan: nellyy nellyy Yazdı:

aaa evet... Duygu'nun dediği gibi hayvan sevgisini aşılamak çok önemli. Hayvanları seven çocuklar insanlarıda çok sever ve suça eğilim oranını en aza indirger. Kesinlikle hayvanları doğayı sevdirmeliyiz. Evlere kapamak yerine açık havaya götürmeliyiz. Ama alışveriş merkezlerine değil. Ben her sabah dolaştırıyorum sitede. Benim gibi bebişini dolaştıran annelere rastlıyorum. Bebişler birbirine bakıyor arabalarından:) Gerci benim oğlumun ilgisini havuzun orda hoca eşliğinde spor yapan kadınlar daha çok çekiyor nedense. Onları izlerken aguuu maouu gibi sesler çıkarıyor. Sanırım eğilirken teyzelerin göğüsleri oğlumun gözünden kaçmıyor:) Nede olsa erkek dimi yani:)
 
Amannnn annesi geleceğin çapkınımı yetişiyor neeeeeLOLLOLLOLLOLLOLLOL
 
Valla teyzesi sanırım çapkın olacak. Özellikle kızlara çok gülücük atıyor:) Senin kızın varmıydı? KErtelim mi mert'le? :) Bak bundan yakışıklısını bulamazsın söyliim:)


-------------
Benim oğlum tatlı oğlum MERT'İM


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 04 Tem 2009 Saat 18:22
sevgili mine ve şengül paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim..Altın değerinde bu tecrübeler paylaşımlar...Clown


Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 05 Tem 2009 Saat 12:58
fırsat buldukça okuyorum topici..çok güzel düşünülmüş..ne güzel herkeste katılımcı olmaya başlamı...

minecim...kızını erkek gibi yetiştirme fikrine takıldım...burda şuna dikkat et canım,babamda beni erkek gibi yetiştirmeye çalıştı...ben abimlerden aldığım teakwando eğitimi ile ilkokulda canımı sıkan tüm erkeklere pata küte saldırırdım...
eğer kendini savunmasını öğretmek amacında iseniz...aikido derim...barışçıl bir savunma sanatı...

kendimden pay biçerek söylüyorum...sakın erkek gibi ol mesajını vermeyin...hayır o bir kadın olacak ama her koşulda kendine güvenen bir kadın....



-------------
Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 06 Tem 2009 Saat 18:58
merhabalar arkadaşlar iki gündür rahatsızım foruma kısa süreli uğruyor fazla kalamıyorum..acayip bir halsizlik yorgunluk var üzerimde:(
 
siz nasılsınız neler yaptınız...
 
gelelim savunma  konusuna:))))  Aslında bunu tartışıyor olmamız ne kötü değil mi..keşke her anne bu kadar duyarlı olsa ve ortada böyle bir sorun olmasa çocuklarımızın kendini savunmasına gerek kalmasa..
 
dün oğlumla gezmeye çıktık 1,5 yaşında bir kız çocuğu bbek arabasındaki oğlumu sevmek maksadıyla yaklaştı sonra çimdik attı:( ne kadar üüzldüğümü tahmin edebilirsiniz...bebeğin annesine zor yaşlar seveyim derken farkında olmadan canını acıtıyor dedim..annesi ne dese gülerek vede birazda övünerekkk bundan herkes korkuyor büyük çocuklar bile kaçıyorTongue
ben bunda övünülecek bişey bulamadım şahsenConfused...
 
ne acı ki pc.deki neredeyse tüm oyunlar vurdulu kırdılı..nereye kadar koruyabiliriz bunlardan inanın  bilemiyorum...oğluma sakın birine vurma desem karşısındaki vuracak dayak yiyecek canı acıması bir tarafa güveni sarsılacak..oğlum sana vurana sende vur desem vurmayı teşfik edeceğim ilerde bunun acısını çekeceğim...
 
hadi çık işin içindennnLOLLOL


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 06 Tem 2009 Saat 19:06
aktivitelere dönersem..yazdımmı bilemiyorum ama 8aylık oğluma musluk açtırıyorum kapattırıyorum...bak oğlum açtık su akıyor..kapadık su kesildi...
 
elektirik düğmelerine dokunuyoruz beraber..hava karardımı...bak oğlum hava karardı hadi elektrik düğmesine basalım aydınlık olsun...hadi kapayalım bak karanlık oldu...
 
ne öğretirsek öğretelim hep aynı cümleleri kullanmaya özen gözterelim ki hatırlayabilsinler..
 
hadi düğmeye basalım aydınlık olsun...hadi kapatalım karanlık olsun...vb. gibi..
 
rahatsız olduğum için kelimelerini tam toparlayamıyorum inş. yine yazarım...


Mesajı Yazan: fatoş
Mesaj Tarihi: 06 Tem 2009 Saat 20:52
Benim bir önerim daha olacak  Embarrassed Çocuklarımıza yapamayacağımız sözler vermeyelim. Mesela "yemeğini yersen seni parka götüreceğim, oyuncak alacağım" ...vs gibi. Çünkü anneler bunları masum bir yalan gibi görseler de, çocuklar yalanı ilk başta malesef anne ile öğrenebiliyorlar Disapprove Eğer yemekten sonra da gerçekten bir yere gidilecekse de bunu pazarlığa dönüştürmeyelim, mesela "yemeğimizi bitirelim, sonra parka gideceğiz" falan diyebiliriz Smile

-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: mine
Mesaj Tarihi: 07 Tem 2009 Saat 02:13
ilalcim inşaallah zaten mutlaka bir psikolog desteğiyle başlayacağım öyle bir spora tabiiki bir bayan olduğununda farkında olarak herkesi dövsün kırsın geçirsin değilde hani kendisine bir haksızlık yapıldığında kendini sonuna kadar savunsun ben öyle el üstünde öyle narin büyüdüm ki çok sıkıntısını yaşadım ki aynı şeyleri kızım yaşasın istemem doğrusu dediğin gibi her koşulda kendine güvenmeli kendini koruyabilmeli uyarın için çok sağol canım
el hareketleriyle oynanan oyunlar yapıyoruz bizde şimdi hani bilirmisiniz ben seni saat onda köşe başında çin lokantasında bekliyorum gel
çok eğlenceli betül dakika başı onu oynamak istiyor ben söylüyorum o hareketlerini yapıyor saat deyince bileğini çin deyince gözlerini filan gösteriyor hiç sırasınıda unutmuyor cimcime bilmem zeka geliştirici etkisi varmıdır ama çok eğlendirdiği kesin

-------------
<a href="http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=29683&title=program-icin-mail-atalim-arkadaslar-lutfen">http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=29683&tit


Mesajı Yazan: MaRaL
Mesaj Tarihi: 08 Tem 2009 Saat 14:17
ilk 5 sayfayi okuudm
vakdim yok , son sayfayida sonra okuyucam
aysengul hanim bu duyrali konu için çok amaa çok te$ekkurlerr
sizleri okyunca eksiklerim oldugunu gordum
tahmin ediodum ama ne oldugunu bilmiodum :s

biz ayna kar$isinda konu$uyoz , dans edioz
butun oyuncaaklri sesli renkli
piyanosu var , her hangi bi yerine basmio direk tu$a basio ses için :)
diger oyuncaaklrida oyle, ses nerden çikior bilir ve hep ora koyar elini ..
topunu yakalio , pe$inden gdio
ayakalrinin arasina alip çevirio sirt ustuyekn
oyuncagini yada emzigini ortu altina sakaldimmi ortuyu çekio buluyo oyuncagi (kaldirmio ama ortuyu surukleyip çekioConfused)

uzaga sevdigi bi $ey koyyom kumanda telefon gibi , emekleyerek gelip almaya çali$io
yine uzakal$tiriom evi biraz turluyoz sonarada mutlu sonnnLOL izin veriom alamsina
maksadim emekeltmek , daha yeni yeni ba$lio çunku

kizim geç döndü, dolayisyla da geç emekeldi
çok uzuldum , nerde hata yapîom diye ama vakdi gelince kendi yapti herseyini ...
di$i çikio ka$inio , ne bulursa isirio o yuzden Dead

emzigi alio normalde , sadece uyurken vermeye çali$iom konu$amsi geli$sin diye
yoksa emip duruo butun gun Confused
baaba , anne , dede , dio
agziyla garip sesler çiakrio :) bende onu taklit ediom

bide ben çali$an bi anneyim
kizimi bakiciya veriom
bakiici napio nedio bilmiorumCry


bu arada prensesim 9.5 aylik ..


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 08 Tem 2009 Saat 14:32
canım serenim sana nacizane bir öneride bulunayım.telefon eline verme sakın bebişine.onlarda müthiş derece radyasyon var.konuşmayı bırak, durduğu yerde bile radrasyon yayıyor meretler.nolursunuz kızlar bebişlerimizden uzak tutalım.ilerde cep telefonları sigara gibi yasaklanacakmış.düşünün yani o kadar tehlikeli
 
bu arada maşallah ayşenuruma neler yaparmış annesiyleHugcanım bakıcıyla diyaloğları nasıl ayşenurun sen en azından hissediyorsundur birşeyler alıştımı ayşenur bakıcıyı görünce gülücükler atıyormu neşeleniyormu


Mesajı Yazan: MaRaL
Mesaj Tarihi: 08 Tem 2009 Saat 14:43
kahkahalar atio bakiciyla :)))
hele bi kizi var
onu ben sanio :s
onun kucagindayken geldimmi
$a$irip kalio
benzetio bizi ilk gunden beri
bu iyi mi kotumu bilmiom ama :((





Mesajı Yazan: MaRaL
Mesaj Tarihi: 08 Tem 2009 Saat 14:56
evveett
kizima çelik tencereyi verdim kapagiyla az once
plastik mavi renkde donudrma ka$igi ve yine plastik yogurt kavanozlmarinin kapaklarini da verdim

$u an tencere kaapgini yemeye çali$ioTongue


Mesajı Yazan: türkan
Mesaj Tarihi: 10 Tem 2009 Saat 09:36
çok güzel çok faydalı bir konu gerçekten. konuyu açan arkadaşa teşekkürler.
 
benim oğlum önümüzdeki hafta 9 ayını bitiriyor. ben de yazılanları okuyarak doğru şeyler yaptığıma bir kez daha emin oldum bazı eksklerim var tabiki ama telafi etmek için henz geç değil çok şükür. burda yazılanlardan farklı olarak elimizde bulunan oyuncak hayvanlarla ali babanın çiftliği şarkısını söyleyerek oyun oynuyoruz biz oğlumla. hatta bazen emir burağın çiftliği olarak değiştiriyorum ben onu:) hem eğitici oluyor hem de çok eğleniyoruz.


Mesajı Yazan: Şehnaz
Mesaj Tarihi: 10 Tem 2009 Saat 12:43
Evet gerçekten çok güzel konulara değinilmiş, çok güzel öneriler var.
Şu an 13 aylık bir oğlum var.
Bende bunları kendimce düşünerek ve doğru olacağına emin olduğum şeyleri uyguluyorum oğluma.
birincisi asla kelimeleri yarım söylemiyorum.
Bir uzmanın yazısında en geç 8 aylıkken çocuğunuzun odasını ayırın demesini hemen uyguladım. Hamileyken ona bethoven yada mozart dinletmedim ama yedi karanfilin tüm müziklerini dinledi.
Şu an inanılmaz mutlu bir bebek, gerçekten teyp gibilir hiç olmadık zamanda öğretmeye çalıştığınız şeyi  söylüyorlar şaşırıyorsunuz. Hayır kelimesini sanırım zamanında kullandımki ellemisini istemediğim birşey için Hayır oğlum dediğim an gülümseyerek hemen elini çekiyor. Ama bıktıracak şekildede herşeye hayır demiyorum. Kafasını bir yere vurduğu zaman orayı dövüp oğluma ne yaptın demiyorum. Oğlum daha dikkatli olacak kafasını buraya vurmuyacak bir daha diyorum. Ufak düşmelerde asla yanına gitmiyorum. şimdilerde eline çocuklar için uygun olan çatalı vererek sabah kahvaltısını kendisine yaptırıyorum. Bundan inanılmaz keyif alıyor. Şu an bunlar geldi aklıma...
 
Ama bir konuya değinmek istiyorum. Biz çocuğumuzun eğitimi için, güzel yetişmesi için elimizden geleni yaparken. Dış etkenler buna engel oluyor. Mesela kayınvalidem oğlumla yarım konuşuyor. Sürekli ikaz ediyorum yine dinletemiyorum. Odasını ayırmama sürekli konuşuyor. Suya buu diyorAngry. Mesela abur cubur konusunda çok katıyım. Hele fastfood asla. Hiç sevmiyorum. Birazda Annelerin işine geldiğini düşünüyorum. Kolayına geliyor hadi sana hamburger yedireyim diyor... Ama bunada engen olamıyorum çıldırıyorum. Bir komşuya gittiğimizde yada onlar bize geldiğinde ellirinde çikolata, bisküvi gibi şeyler oluyor vermeyin alışmasın diyorum. Sen bunları yiyerek büyüdün birşeymi oldu diyorlar. Yani istediğiniz şekilde yetiştiremiyorsunuz.


-------------
Yaşama Sebebim Canım Oğlum Seni Çok Seviyorum


Mesajı Yazan: Şehnaz
Mesaj Tarihi: 10 Tem 2009 Saat 12:59
Şimdi aklıma gelen birşeyi daha yazmak istedim.
Çocuklarımız yıkanırken başlarına su dökülmesinden hiç hoşlanmazlar. Ben daha bebekken başına su dökeceğim zaman. Evet oğlum başına su döküyoruz 1-2-3 deyip başına su döküyordum. Yıkanırken artık başına su dökeceğim zaman 1,2,3 demem yetiyor hemen kafasını biraz aşağı eğiyor ve gülüyor. Gerçekten çok etkili oluyor arkadaşlar deneyin. Yıkanmak bizim için bir zevkWink


-------------
Yaşama Sebebim Canım Oğlum Seni Çok Seviyorum


Mesajı Yazan: nuriyeugur
Mesaj Tarihi: 10 Tem 2009 Saat 13:11
benim kızım da ilk zamanlar yıkanırken çok ağlıyordu daha su vücuduna değer deymez çığlığı basıyordu.yıkayana kadar ter içinde kalıyorduk.şimdi 2 aylık yıkıyoruz babsıyla oyunlar oynayarak anlatarak bak kızım güzel olcak temiz olcak gibilerden anlatyoruz sabunluyorum seni saçlarını yıkıyorum diyorum.gülümsüyor.ama sonlara doğru sıkılıyor en son başını yıkıyorum.çıkarıp havlusuna sararken çok ağlıyo.neden anlayamıyoruz.acaba yıkanmaya devam mı etmek istiyor

-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: aleyna
Mesaj Tarihi: 10 Tem 2009 Saat 14:42
  bende aranıza yeni katıldım 2 yaşında kızım var,fatoş hm çok güzel anlatmışınız bende öyle yapıyorum ama aklıma gelmeyenlerıde böyle paylaşımda aklımızda oluyor.çok sağ olun,kızımı haftada 2 gün oyun grubuna veriyorum.

-------------
downsendromu hastalık degil genetik bir farklılık


Mesajı Yazan: fatoş
Mesaj Tarihi: 10 Tem 2009 Saat 15:18
Şehnaz yarım konuşma konusunda sana tamamen katılıyorum canım Thumbs Up benimde çocuklarıyla o şekilde konuşanlar hiç hoşuma gitmiyor Pinch  Eğer biz çocuğumuzla düzgün konuşmazsak, onlar düzgün konuşmayı nasıl öğrenebilirler ki Stern Smile

-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: fatoş
Mesaj Tarihi: 10 Tem 2009 Saat 15:20
Orjinalini yazan: aleyna aleyna Yazdı:

  bende aranıza yeni katıldım 2 yaşında kızım var,fatoş hm çok güzel anlatmışınız bende öyle yapıyorum ama aklıma gelmeyenlerıde böyle paylaşımda aklımızda oluyor.çok sağ olun,kızımı haftada 2 gün oyun grubuna veriyorum.
Benim kızım da kısmetse pazartesi gününden itibaren haftada 3 yarım gün oyun grubuna gidecek Smile Okula gideceğim deyip tutturdu Stern Smile LOL istersem göndermeyeyim LOL

-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 10 Tem 2009 Saat 17:53
merhaba arkadaşlar..
 
benimde tırnak kesimi konusunda önerim olacak...40 günlükten beri aynısını yapıyorum gören şaşırıyor..nasıl bu kadar severek tırnağını kestiriyor diye .maşallah diyeyim de:)))
 
formul şu 40 günlükten beri 3 günde bir keserim tırnaklarını ilk zamanlar uyurken kesiyordum sonra uyanıkken hadi sayalım parmakları diye başladım henüz 40 günlüktü ona dokunmamdan hoşlandığı için garibine gitmedi..tabi ilk anda hemen kesmedim..dokunarak 1/2/3/4/5 diye saydık bikaç gün sonrada hadi parmaklarda tık tık yapalım diye oyun uydurduk..her parmakta tırnağın kesilince çıkan sese ben güldüm oğlumda güldü..parmak değiştirirken hadi bunada tık tık yapalım dedim ve aylardır sorunsuz bir şekilde tırnağımızı kesiyoruz...minik bebiş annelerine büyük kolaylık sağlayacağını düşünüyorum...
 
bu arada tık tık yapalım derken öğretici yanımızıda unutmayalım ..bbak oğlum-kızım tık tık yaptık tırnağını kestimmm..yani ne yaptığımızıda söylemeliyiz...
 
yukarda arkadaşım banyoyu anlatırken bak oğlum şimdi kafana su dökeceğim diyor ya..bu çok güzel bir davranış..ben bunu tüm günlük yaşantımızda uyguluyorum..ne yapacağımı ne yaptığımı söylemeye özen gösteriyorum...
 
örneğin benim oğlumda elektrikli süpürgenin sesinden çok ürküyor..bunu farkettiğimde..açmadan önce oğluma makineyi gösterip bak oğlum makineyi açacağım korkma tamam mı diyorum ve hatırlıyor...korkmuyor maşallahhh...
 
sonra aklıma gelmişken yazayım değişik bir ses duyunca bebekler yaptıkları işi bırakıp o sesin geldiği yöne çeviriyorlar başını...özellikle 6, aydan sonra...işte o zamanlarda mümkünse sesin geldiği yeri görmesini sağlayın...bence bu çok önemli...
 
seyyar satıcımı bağırıyor baksın balkondan görsün...yada makine kurutmayamı geçti yanına götürün görsün...ve anlatın ne olduğu...inanın onlar anlıyor...
 
sonra yine gelirim ...görüşmek üzeree...


Mesajı Yazan: ahsen
Mesaj Tarihi: 10 Tem 2009 Saat 23:15
Orjinalini yazan: Şehnaz Şehnaz Yazdı:

Evet gerçekten çok güzel konulara değinilmiş, çok güzel öneriler var.
Şu an 13 aylık bir oğlum var.
Bende bunları kendimce düşünerek ve doğru olacağına emin olduğum şeyleri uyguluyorum oğluma.
birincisi asla kelimeleri yarım söylemiyorum.
Bir uzmanın yazısında en geç 8 aylıkken çocuğunuzun odasını ayırın demesini hemen uyguladım. Hamileyken ona bethoven yada mozart dinletmedim ama yedi karanfilin tüm müziklerini dinledi.
Şu an inanılmaz mutlu bir bebek, gerçekten teyp gibilir hiç olmadık zamanda öğretmeye çalıştığınız şeyi  söylüyorlar şaşırıyorsunuz. Hayır kelimesini sanırım zamanında kullandımki ellemisini istemediğim birşey için Hayır oğlum dediğim an gülümseyerek hemen elini çekiyor. Ama bıktıracak şekildede herşeye hayır demiyorum. Kafasını bir yere vurduğu zaman orayı dövüp oğluma ne yaptın demiyorum. Oğlum daha dikkatli olacak kafasını buraya vurmuyacak bir daha diyorum. Ufak düşmelerde asla yanına gitmiyorum. şimdilerde eline çocuklar için uygun olan çatalı vererek sabah kahvaltısını kendisine yaptırıyorum. Bundan inanılmaz keyif alıyor. Şu an bunlar geldi aklıma...
 
Ama bir konuya değinmek istiyorum. Biz çocuğumuzun eğitimi için, güzel yetişmesi için elimizden geleni yaparken. Dış etkenler buna engel oluyor. Mesela kayınvalidem oğlumla yarım konuşuyor. Sürekli ikaz ediyorum yine dinletemiyorum. Odasını ayırmama sürekli konuşuyor. Suya buu diyorAngry. Mesela abur cubur konusunda çok katıyım. Hele fastfood asla. Hiç sevmiyorum. Birazda Annelerin işine geldiğini düşünüyorum. Kolayına geliyor hadi sana hamburger yedireyim diyor... Ama bunada engen olamıyorum çıldırıyorum. Bir komşuya gittiğimizde yada onlar bize geldiğinde ellirinde çikolata, bisküvi gibi şeyler oluyor vermeyin alışmasın diyorum. Sen bunları yiyerek büyüdün birşeymi oldu diyorlar. Yani istediğiniz şekilde yetiştiremiyorsunuz.
Aynen Şehnaz ablacım şu son satırlara tamamen bende katılıyorum özellikle kayınvalidemden başlayan satırlara yani bırakmıyolar bize siz evlatlarınızı dilediğiniz gibi yetiştirmişsiniz bırakın bizde kendi doğrularımızla büyütelim yavrularımızı ama malesef Allah hepimize bol bol sabır versin.


-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: SELİN2
Mesaj Tarihi: 11 Tem 2009 Saat 01:15
bu topıgı dıkkatle takıp edıyorum gerçekten çok guzel tecrubelerımızı paylaşmamız ve kendı hatalarımızı gormemız
 
benımde 24 aylık bı kızım var gerçekten sevgı dolu çok guler yuzlu bır melek
bende ılk hamıle kaldıgımı ogrendıgımden berı ona kıtp okuyup onunla konuşurdumm
beraber muzık dınlerdık O dunyaya geldıkten sonra da bu degışmedı herşeyı beraber yapıyoruz oyunlar oynuyoruz gezıyoruz parkta kayıyoruz legolardan ev araba yapıyoruz onunla
ona  goz sevıyesıne ınerek dogru veya yanlışlarını soyluyorumm bak bebişm işte bunu buraya koyarsak duşebılır o yuzden bunu buraya koyalımm tamam mı aşkım dıyorum oda tamam dıyo vs şımdı uyku saatı Clown


-------------











Mesajı Yazan: Şehnaz
Mesaj Tarihi: 11 Tem 2009 Saat 10:15
Orjinalini yazan: tontinitırtıl tontinitırtıl Yazdı:

merhaba arkadaşlar..
 
benimde tırnak kesimi konusunda önerim olacak...40 günlükten beri aynısını yapıyorum gören şaşırıyor..nasıl bu kadar severek tırnağını kestiriyor diye .maşallah diyeyim de:)))
 
formul şu 40 günlükten beri 3 günde bir keserim tırnaklarını ilk zamanlar uyurken kesiyordum sonra uyanıkken hadi sayalım parmakları diye başladım henüz 40 günlüktü ona dokunmamdan hoşlandığı için garibine gitmedi..tabi ilk anda hemen kesmedim..dokunarak 1/2/3/4/5 diye saydık bikaç gün sonrada hadi parmaklarda tık tık yapalım diye oyun uydurduk..her parmakta tırnağın kesilince çıkan sese ben güldüm oğlumda güldü..parmak değiştirirken hadi bunada tık tık yapalım dedim ve aylardır sorunsuz bir şekilde tırnağımızı kesiyoruz...minik bebiş annelerine büyük kolaylık sağlayacağını düşünüyorum...
 
bu arada tık tık yapalım derken öğretici yanımızıda unutmayalım ..bbak oğlum-kızım tık tık yaptık tırnağını kestimmm..yani ne yaptığımızıda söylemeliyiz...
 
yukarda arkadaşım banyoyu anlatırken bak oğlum şimdi kafana su dökeceğim diyor ya..bu çok güzel bir davranış..ben bunu tüm günlük yaşantımızda uyguluyorum..ne yapacağımı ne yaptığımı söylemeye özen gösteriyorum...
 
örneğin benim oğlumda elektrikli süpürgenin sesinden çok ürküyor..bunu farkettiğimde..açmadan önce oğluma makineyi gösterip bak oğlum makineyi açacağım korkma tamam mı diyorum ve hatırlıyor...korkmuyor maşallahhh...
 
sonra aklıma gelmişken yazayım değişik bir ses duyunca bebekler yaptıkları işi bırakıp o sesin geldiği yöne çeviriyorlar başını...özellikle 6, aydan sonra...işte o zamanlarda mümkünse sesin geldiği yeri görmesini sağlayın...bence bu çok önemli...
 
seyyar satıcımı bağırıyor baksın balkondan görsün...yada makine kurutmayamı geçti yanına götürün görsün...ve anlatın ne olduğu...inanın onlar anlıyor...
 
sonra yine gelirim ...görüşmek üzeree...
 
Çok güzel bir konuya değindin canım.
Bende aynen senin gibi asla 4 günü geçirmem tırnak kesimini. Ve keserkende elim elim öpelek şarkısını söylerim. Ama o şarkıyı sadece tırnak keserken söylüyorum. O anda anlıyor tırnağını keseceğimi hiç elini çekmiyor.


-------------
Yaşama Sebebim Canım Oğlum Seni Çok Seviyorum


Mesajı Yazan: SELİN2
Mesaj Tarihi: 11 Tem 2009 Saat 11:23
bende kuşumun bır yaşından sonra:oyyuncak seçımınde tıtız davranıyorumm genelde tahta almaya
 
gayret gosterıyorumm  :bır yaşında once genelde sesler dıkkatını çektıgı için ses yapan oyuncakları
 
vardı onun dışında muttfaktaa beraber yemek pişirmeyı çok sevıyoduk ben yemek yaparken onada
 
legenın içine bırşeylerde atıyodumm ve bı çırpıcı verıyodum oda yerde çorba yapıyodu dedesıde bıze
 
kızıyodu sen bu kızı çok çalıştırıyosun dıye yakında da çorba yaptırırsın dıyoduu LOLLOLLOL


-------------











Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 11 Tem 2009 Saat 12:09
hepiniz süper annesiniz...bu çiçeklerim sizeeeeKizBebekKizBebekKizBebekKizBebekKizBebekKizBebek
 
 


Mesajı Yazan: meryem
Mesaj Tarihi: 11 Tem 2009 Saat 12:24
Orjinalini yazan: Şehnaz Şehnaz Yazdı:

Orjinalini yazan: tontinitırtıl tontinitırtıl Yazdı:

merhaba arkadaşlar..
 
benimde tırnak kesimi konusunda önerim olacak...40 günlükten beri aynısını yapıyorum gören şaşırıyor..nasıl bu kadar severek tırnağını kestiriyor diye .maşallah diyeyim de:)))
 
formul şu 40 günlükten beri 3 günde bir keserim tırnaklarını ilk zamanlar uyurken kesiyordum sonra uyanıkken hadi sayalım parmakları diye başladım henüz 40 günlüktü ona dokunmamdan hoşlandığı için garibine gitmedi..tabi ilk anda hemen kesmedim..dokunarak 1/2/3/4/5 diye saydık bikaç gün sonrada hadi parmaklarda tık tık yapalım diye oyun uydurduk..her parmakta tırnağın kesilince çıkan sese ben güldüm oğlumda güldü..parmak değiştirirken hadi bunada tık tık yapalım dedim ve aylardır sorunsuz bir şekilde tırnağımızı kesiyoruz...minik bebiş annelerine büyük kolaylık sağlayacağını düşünüyorum...
 
bu arada tık tık yapalım derken öğretici yanımızıda unutmayalım ..bbak oğlum-kızım tık tık yaptık tırnağını kestimmm..yani ne yaptığımızıda söylemeliyiz...
 
yukarda arkadaşım banyoyu anlatırken bak oğlum şimdi kafana su dökeceğim diyor ya..bu çok güzel bir davranış..ben bunu tüm günlük yaşantımızda uyguluyorum..ne yapacağımı ne yaptığımı söylemeye özen gösteriyorum...
 
örneğin benim oğlumda elektrikli süpürgenin sesinden çok ürküyor..bunu farkettiğimde..açmadan önce oğluma makineyi gösterip bak oğlum makineyi açacağım korkma tamam mı diyorum ve hatırlıyor...korkmuyor maşallahhh...
 
sonra aklıma gelmişken yazayım değişik bir ses duyunca bebekler yaptıkları işi bırakıp o sesin geldiği yöne çeviriyorlar başını...özellikle 6, aydan sonra...işte o zamanlarda mümkünse sesin geldiği yeri görmesini sağlayın...bence bu çok önemli...
 
seyyar satıcımı bağırıyor baksın balkondan görsün...yada makine kurutmayamı geçti yanına götürün görsün...ve anlatın ne olduğu...inanın onlar anlıyor...
 
sonra yine gelirim ...görüşmek üzeree...
 
Çok güzel bir konuya değindin canım.
Bende aynen senin gibi asla 4 günü geçirmem tırnak kesimini. Ve keserkende elim elim öpelek şarkısını söylerim. Ama o şarkıyı sadece tırnak keserken söylüyorum. O anda anlıyor tırnağını keseceğimi hiç elini çekmiyor.


bir ay öncesine kadar hep uyanıkken kesiyordum tırnağını...biz de sayardık 1..2 ..3...4...5..diye ama biz çıt çıt derdik kestikçe..LOLLOL.şimdi her seferinde başka oyunlar bulmak zorunda kalıyorum....ya uyuduğunda ya da yeni uyandığında biraz sersem oluyo o zaman kesiyorum....büyüdükçe huyları ve alışkanlıkları çok değişiyor...Smile




-------------
http://lilypie.com"> http://lilypie.com">


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 11 Tem 2009 Saat 12:30
PigPigannelerde çareler tükenmez cnm onlar değiştikçe bizde stratejimizi değiştiririzThumbs UpPig
 
arkadaşlar bu günlerde bende kara kara oğluma hayır demenin en etkili ve en kalıcı yolunu arıyorum..bizden büyük ve tecrübeli anneler bunu nasıl başardınız bebeğinizi bunaltmadan sıkmadan nasıl hayır diyorsunuz...
 
paylaşırmısınız lütfennnn


Mesajı Yazan: SELİN2
Mesaj Tarihi: 11 Tem 2009 Saat 14:02
acızane ben kızıma kızmadan sakın bı dılle onun goz sevıyesı ınerek neden ve sonuçlarını balırterek  soylemeye çalışıyorumm
mesela,bu aralar sureklı zıplamak ıstıyo evde zıplamaması gerktıdıgı dışarda zıplanması gerektıgını
 
aşagıdakı amcanım rahatsız olabılecegını soyluyorum oda ben zıplamıyımm dışarda zıplayım dıyoo
 
 eger ben buyugum benım sozumu dınlemn gerkırTongue yuksek sesle kızarak soylenırse ters tepkı verıyo bu defa zıtlaşıyo  senı  sevmıyom dıyo
 


-------------











Mesajı Yazan: meryem
Mesaj Tarihi: 11 Tem 2009 Saat 14:16
nazar da değdirmek istemiyorum ama bu konuda pek sıkıntı yaşamıyorum... oğlum şimdi 1,5 yaşında...ilk emeklemeye ve ayaklanmaya başladığında tehlikeli şeylere dokunmak istediğinde gayet ciddi bir şekilde ama kızmadan" hayır" "cıs" dedik babamızla birlikte...zamanla yani basit önergeleri anlamaya başladıkça hayır yerine başka seçenekler sundum önüne..örneğin prize mi yaklaşıyor "anneciiiimm su içmek ister misin?" gibi...

cıs ı anlaması için de 9-10 aylık ken ilk kez yapmıştım...herkes bilir ve yapmıştır sanıyorum...bi bardağa ılık su diğer bardağa hafif rahatsız edecek kadar sıcak su koydum ve suya dokunmasını ssağladım..sıcak suya dokunduğunda cısssssssss diyordum..zamanla cıss ı kavradı.... cısss deyince yaptığı şeyden geri çekiliyor...ama ara ara unutuyor ben de aynı deneyi tekrar tekrar yapıyorum hatırlaması için..

şimdi yapmasını istemediğim bir şey olduğunda kısaca "bu nu yapmanı istemiyorum...yere dökmek yok....buraya vurma lütfen"  diyorum ...hayır ı fazla kullanmamaya özzen gösteriyorum..zira hayırların sayısı artınca sinirleniyor..en iyisi mi az ve öz şeylere hayır demeye çalışıyoruz eşimle birlikte...

geçenlerde eşimin amcasına misafirliğe gittik oğlumun eline oynaması için gümüşten küçük bir kase verdiler..oğlum kaseyi cam sehbaya vurmaya başlayınca hemen sakince yanına gittim "annecim vurmanı istemiyorum..yoksa cam kırılır ve canın yanar..vurmazsan seni daha çok ssevicem" dedim..kaseyi elinden almadım..inanır mısınız bir daha vurmadı..ben d e dolayısı ile pek bi kabardım oğlum sözümü dinledi diye...Smile


-------------
http://lilypie.com"> http://lilypie.com">


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2009 Saat 00:45
iyi geceler...
 
meryemcim canım cevap yazıp yazmamak konusunda çok düşündüm seni kırmak asla istemem..lütfen yazacaklarımı eleştiri olarak düşünme cnm..sonuçta burada bebeklerimiz için en iyi olanı isteyen anneler olarak bulunuyoruz..tecrübelerden faydalanma amacımızda en doğruyu en güzeli bulmak...
 
canım o bir çok annenin yaptığını söylediğin cıs olayını ben yapmadım yapmayıda düşünmüyorum nedenide şu...sen orada bebeğe sıcağı gösteriyorsun bir ölçüde canını yakıyorsun bebeğinde senin istemediğin bir şeyi yaptığı zaman o anı hatırlatıp bak işte bunu yaparsan sana yine ceza veririm canını acıtırım diyorsun bu doğru değil cnm...bebeği korkutarak birşey yapmasını yada yapmamasını istemek çok büyük bir hata olur...
 
sonra söylediğin diğer şey bunu yaparsan seni severim şunu yaparsa sevmem..nolur bunuda yapmayalım bebeklerimizin kendine güvenen bir birey olarak yetişmesini istiyorsak lütfen sevgimizi pazarlık konusu yapmayalım...
 
yaramazlıkta yapsa..ortalığı kırıpta dökse ...biz onu hep çok seveceğiz bunu bilmeli onlar...
 
şahsen benim görüşüm bu konularda biraz daha hassas olmamız gerektiği...
 


Mesajı Yazan: Hayriye_
Mesaj Tarihi: 13 Tem 2009 Saat 11:30

Merhaba,

Benim kuzucuğum da 5,5 aylık. Bende kızımın fotoğraflarından göz, el, burun, kulak, ayaklarının olduğu renkli çıktılar aldım ve bunları kartonlara yapıştırdım. koli bantlarıyla da kalınlaştırdım. şimdi kızımla tek tek bunları çalışıyoruz. hatta şarkılar uyduruyorum. tabi ilk etapta ağzına götürüyor. ama eminim yararlı oluyordur. Şu anki konumuz gözler: resmini gösteriyorum, sonra işte senin gözlerin diyorum, bunlar da annenin gözleri. Gözlerimiz görmemiz sağlar diye şarkılarla anlatıyorum.

ayrıca kızımı işe başladığım için 3. ayında ayakta yavaş yavaş sallayarak uyumaya alıştırdım. her battaniyesini aldığımda da uyku zamanı şimdi benim kızım uyuyacak ve büyüyecek diyorum. Kızım artık battaniyeyi elime aldığım anda eeee diye ninnisini mırıldanıyor.

bunları görmek müthiş keyifli...



Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2009 Saat 14:38
Hayır Deyince Kötü Ebeveyn Olmazsınız!

Kural koymak anne ve babaların en çok zorlandığı konuların Kuralların yerleşmesini sağlamak için davranış öncesi, davranış sırasında ve davranıştan sonra yapılması gerekenler vardır. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Psikolog Şeyda Özdalga disiplin kurallarını oluşturmayı anlatıyor:

Aile üyelerinin belli bir düzene göre yaşaması için oluşturulan disiplin, genel anlamıyla kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin tümüdür. Bu, evin ve ailenin değer, düşünce ve davranışlarına uygun, yapılması ve yapılmaması gereken davranışları içeren önlemler yani bir davranış düzeni demektir. Akşam yatma saati, yeme düzeni, tv seyretme, diş fırçalama gibi durumların sağlıklı ve bilinçli düzenlenmesi kısıtlama engelleme değil, düzenli bir yaşam sistemi yaratmaktır. Bazı ailelerin disiplini(düzeni) daha katı, bazılarının ise esnektir. Burada önemli olan bu düzenin nasıl yapıldığıdır. Kuralların yerleşmesini sağlamak için davranış öncesi, davranış sırasında ve davranıştan sonra yapılması gerekenler vardır. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Psikolog Şeyda Özdalga disiplin kurallarını oluşturmayı anlatıyor:

Davranıştan önce;


•Önleyici açıklama yapmak, kuralları öğretmek (Sokakta ağlayarak bir şey istemesinden ne kadar rahatsız olduğunuzu, nasıl davranması gerektiğini belirtmek)

•Çevreyi, koşulu değiştirmek. (Sokağa çıkar çıkmaz tuvalet ihtiyacını gidermek için tuvalet aramamak için evden çıkmadan önlem almak, yemek zamanında zor yemek yiyorsa yemek öncesinde abur cubur yemesini engellemek ya da yemek saatini değiştirmek)

•Örnek olmak (Anne Baba olarak model olmak. Kitap okuma alışkanlığı olmayan ebeveynlerin çocuklarının kitap okumalarını beklemesi, çocuklarının küfürlü konuşmasını istemeyen anne babanın, kendisinin küfürlü, argo konuşması gibi)

•Aşamaları öğretmek (Odasını toplama beklentiniz ne kadar gerçekçi? Odasını nasıl toplaması gerektiğini aşama aşama öğretmelisiniz. Arabalar buraya, Legoların kutusu bu, şeklinde yardım etmelisiniz)

Sorun sırasında;


•Gerçek sebebi anlamaya çalışmak. (Çocuk için sorunu yaratan durumun altında bir engellenmişlik ya da başka istek ve ihtiyaçlar olabilir. Anne-babasının yanında korku sebebiyle yatmak isteyen çocuk, doyuma ulaşmamış bir sevgi gereksinimi de olabilir.)

•Alternatifler sunmak (Makyaj malzemelerinizi karıştırıyorsa ona benzer çocuk malzemeleri almak, ablasının defterini karalıyorsa ona başka bir defter almak)

•Duygularınızı belirtmek ("Yemeğini yemediğin zaman üzülüyorum, beslenemediğini düşünüyorum.""Arkadaşına vurduğun zaman onun canı yanıyor, çok üzülüyor.")

Sorundan sonra;

•Sonuçları değerlendirmek ("Bak odan toplu olmayınca, aradığın oyuncağı bulamıyorsun.")

•Sonuçları yaşamasına izin vermek (Duvarını boyayan çocuğun, duvarı temizlemesini sağlamak)

Anne Babaların bu stratejileri oluştururken ortak tavır alması, birinin hayır dediğine diğerinin evet dememesi, kararlı ve tutarlı davranmaları istenen davranışları geliştirmesine yardımcı olacaktır. "Hadi bu seferlik izin veriyorum." "Al da sus yeter ki !" yaklaşımları tutarsız yaklaşımlardır. Çocuğa verilen mesajlar karışır; çocuk neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlamakta güçlük çeker. Deneme ve isyanı körükler, öğrenmeyi ve sorumluluk kazanmayı engeller.

En çok hangi hataları yaparlar?

Hata tanımı çocuğun yaşına, mizacına, aile yapısına göre değerlendirilmelidir. Anne babasına 3-4 yaşında tekme atan, ona sen pissin, çöpsün diye kendince öfkesini gösteren çocukla, 9 yaşındakinin benzer davranışları aynı değildir.

Ebeveyni rahatsız eden genelde, ağlayarak isteklerini belirtmesi, nedensiz huzursuz ağlaması, arkadaşlarına vurması, ısırması, küfürlü konuşması ev eşyalarına zarar vermesi, tuvalet eğitimini aldığı halde evde yere tuvaletini yapması, bir başkasının yanında farklı davranışlar sergilemesi, yatma saatinde yatmaması, tv'nin başından kalkmaması, yemeğini yememesi gibi davranışlardır.

Bu hataların devamını sağlayanlar ise ailelerin şu tür yaklaşımlarıdır;

-Çocukta görülen istenmeyen davranışın bir süre sonra kendiliğinden geçeceği inancı
-Çocuğun anne babayı duymazdan gelmeye neden olan bıktırıcı tekrarlar ve hatırlatmalar
-Konuşmalar, ders vermeler, söylevler
-Onaylandığını düşündüren, yanlış davranışı görmezden gelmek
-Açık olmayan direktifler ("birbirinizle güzel güzel oynayın")

Çocuğa hangi noktada "hayır" denmelidir?

Kabul sınırlarınızı aşan durumlarda, davranıştan önce kuralı öğrettiğiniz durumlarda, sık tekrarlanan durumlarda kararlı ve tutarlı "hayır" denmesi davranışın yeniden düzenlenmesine başlangıç olacaktır. Hayır demek ceza demek değildir. Çocuğa gösterilen bir tavırdır.

"Hayır" çocuğun yaşına, kişilik yapısına ve özel durumlara göre düşünülmelidir.3 yaşında yemeğini üstüne dökmeden yemesi beklenemez. Çocuğa kuralların nedeni anlatılmalıdır. Beklenen davranış açıklanmalı, hangi davranışın, ne zaman beklendiği açık bir dille öğretilmelidir. Kuralların uygulanmasında çocuğa aktif rol ve sorumluluk verilmelidir. Beklendik davranışlar veya ona yakın olanlar ve çabası takdir edilerek pekiştirilmelidir.

Bazı isteklerine hayır demenin yarar ve zararları nelerdir?

Kısıtlayıcı sınırlar ve aşırı kontrol, denemek ve keşfetmek için çocuğa çok az özgürlük sunar. Tamamen yetişkine ait bir kontrol çocuğun özdenetimi geliştirmesini engeller. Öğrenme ve sorumluluk kazanmayı engeller, çocukta isyanı körükler.

"Hayır" lar çocuklara sınırları öğretmek, elindekilerle tatmin olmasını sağlamaktadır. Sorumluluk ve özgürlüğün aile bireyleri arasında sağlıklı dağılımı söz konusudur. Anne baba ve çocuğun hakları güvence altındadır. Sınırların ihlal edilmesi durumunda nelerle karşılaşacağı, önceden tüm taraflar tarafından bilinir. Ağlayarak oyuncağa ulaşamayacağını bilir. Öğrenmeyi ve sorumluluk kazanmayı arttırır, işbirliğini ve ilişkileri düzenler.

Ebeveyn çocuğun isteklerini yapmadığında suçluluk psikolojisinden nasıl kurtulabilir?

Suçluluk psikolojisi yanlış yaptığına inanmaktır. Çocuğun özdenetimini sağlayacak yaklaşımların sonuçları ebeveynin doğru yaptığını gösterecektir. Eğer sorun sürüyorsa ya fazla katı, ya tutarsız ya da sınırsız bir yaklaşım söz konusudur. Çocuğa sınır koymak, yanlış davranışları önlemek, kuralları net ve anlaşılır şekilde öğretmek için ihtiyaç duyulan yöntemleri sağlar. Sağlıklı sınırlar konulduğunda öğütlere, tehditlere, cezalar, rüşvetlere gerek kalmayacaktır. Çocuklar yaşadıkları dünyanın kurallarını anlamak isterler ve buna ihtiyaçları vardır.Onlardan ne beklendiğini, insanlarla birlikteyken nerde duracaklarını, ne kadar ileri gidebileceklerini ve çok ileri gittiklerinde nelerle karşılaşacaklarını bilmek isterler.Sınırlar çocukların araştırma yapmalarına yardımcı olur. Neden sonuç ilişkilerine bu şekilde ulaşırlar. Sınırlar ilişkileri tanımlar kim ebeveyn? Kim çocuk? Ve sınırlar güvenlik sağlar. Çocuklar anne babalarından "anne-baba" olmalarını isterler. Anne babalarının sınırları belirlemede kararlı olmalarını ve kendilerine güvenecekleri sınırları sağlamalarını beklerler.



nette gezinirken buldum bu yazıyı paylaşmak istedim...



Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2009 Saat 14:41

HAYIR MI? PEKİ NASIL SÖYLERİM?Yasemin Çekiç  yasemin çekiç..

Hayır…Sık kullanılan, ağızdan kolayca bir çırpıda çıkan kelime… Genellikle anne babalar çocuklarına karşı çok sık kullanırlar bu kelimeyi; tabii çocuklar da ebeveynlerine karşı. Bu durum 2-3 yaş çocuklarında daha sık görülür, çünkü o yaş çocukları ilkel benliğin (idin) isteklerine göre hareket ederler. Bazen aileler hiç düşünmeden veya o anki koşullardan dolayı evet derler. Evet yanıtını almaya alışan çocuk ilerde hayır denildiği zaman kabullenemez ve durum biraz daha işin içinden çıkılmaz bir hal alır. Peki o zaman nasıl hayır demeli çocuğunuzu kırmadan, incitmeden makul ölçülerde ve mantık çerçevesinde? Hem pozitif mesaj vererek, kırmayarak hem de hayır demek bu kadar zor mu? Esasında hayır demenin yollarını bilirseniz zor değil. Şimdi size gerektiği yerde hayır diyebilmeniz için bazı ipuçları vereceğim.

  1. DENGELİ OLUN: Hayat birçok evet ve hayır cevabını içinde barındırır. Önemli olan doğru evet-hayırların çocuğun etrafında olmasıdır. Eğer bir çocuk çok nadir hayır cevabını almışsa, bu hayırlar onu incitebilir ve sizden beklentileri konusunda hayal kırıklığına uğratabilir. Tabi madalyonun diğer bir yüzü de var: Eğer bir çocuk hayatında çok sık hayır cevabını almışsa bu hayırların etkisi kalmaz ve bildiğini yapmaya, tutturmaya devam eder. Önemli olan dengeli olabilmektir. Bir de bu denge aile arasında olmalıdır. Çocuklar çok zekilerdir. Kısa zamanda kimin hayır diyen aile üyesi kimin evet diyen aile üyesi olduğunu anlar ve isteklerini ona göre söylerler. Burada önemli olan, anne ve babanın bir sorunla karşılaştığında aynı cevabı verebilmesidir.
  2. HAYIR DERKEN YARATICI ALTERNATİFLER SUNUN: Genellikle iki yaş çocuklarında aileler hayır demek konusunda uzman olurlar; çünkü o yaş evresinde çocuklar dur durak bilmez akıllarına geleni o an yapmak isterler. Durum böyle olunca ailelerin iyi bir gözlemci olması gerekir. Diyelim ki, çocuğunuz evde her şeyin üstüne (masa, sandalye gibi) tırmanıyor ve böyle yaparak kendini tehlikeye sokuyor. Aile bunu doğru zamanda fark ederse eğer, çocuğun enerjisini boşaltıp, rahatlayabilmesi için onu oyun parkına götürebilir. Evde izole şekilde yaşaması, yapma etme denilmesi çocuğu daha çok huzursuz edebilir. Böyle durumlarda çocuğunuzu oyun parkına götürebilirsiniz, çimlerde koşmasına izin verebilir veya oyuncak kova takımınızı alıp kum havuzunda beraber oynayabilirsiniz. Eğer hava koşulları uygun değilse çocuğunuzu sıkı bir şekilde giydirip beraber bir yürüyüş yapmak daha cazip olabilir. Böylece çocuğunuzla siz de nitelikli bir zaman geçirmiş olacaksınız ve o da bir şeyler yaparken eğlenirken enerjisini boşaltacak.
  3. BİR BAKIŞ BAZEN: Gözler çok şey anlatır ve mesajlarını kendi içinde verir. Bazen kelimelere gerek olmadan gözlerle karşımızdakinin bizi onaylayıp onaylamadığını anlarız. Bu çocuklar için de geçerlidir, yine de sadece onay vermediğinizi belirten bir bakış çocuğunuzun hatasını anlamasına yetmeyebilir veya çocuğunuzun geri çekilip hiçbir şey yapmamasına neden olabilir. Sadece bir bakışla kalırsanız çocuğunuz davranışının değil kendisinin sorun olduğunu düşünebilir. Onaylamayan bakışınızdan sonra ufak bir tebessüm, sarılma ve neden onaylamadığınızı kısaca açıklama faydalı olacaktır.Böylece çocuk davranışın sonuçlarını ve başkalarına olan zararlarını da düşünebilir.
  4. POZİTİF Mİ NEGATİF Mİ? Çocuklarla konuştuğunuz zaman negatifleri pozitiflerle değiştirdiğiniz zaman çocuğunuz bunu daha iyi bir şekilde algılar. Çocuğunuza “Şunu yapamazsın ama bunu yapabilirsin” şeklinde diyebilirsiniz. Böylece çocuğunuzun yapmasını istediğiniz şeyler etkili bir ses tonuyla bir nebze yumuşatılarak  söylenmiş olur. Vazoyla oynayamazsın, fakat bu oyuncakla oynayabilirsin gibi... Buradaki cevaplar sizin yaratıcılığınıza kalmış.Çocuğunuzun gerçekten tercih edeceklerini sunarsanız; yapmaması gerekeni yapmayacaktır. 

Hayır demek kolaydır, ama önemli olan zamanında ve etkili hayır diyebilmektir. Çok hayır deyip hayırın anlamını yitirmemeli veya çok nadir hayır deyip çocuğu hayal kırıklığına uğratmamalı. Zamanında etkili bir hayır diyebilirseniz çocuğunuzun etkili bir şekilde yetişmesine katkıda bulunursunuz.

 

 



Mesajı Yazan: Şehnaz
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2009 Saat 17:53
Ellerine sağlık Ayşegül'cüm harika bilgiler. Thumbs UpClap bir çırpıda okudum teşekkürler.Clown

-------------
Yaşama Sebebim Canım Oğlum Seni Çok Seviyorum


Mesajı Yazan: meryem
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2009 Saat 23:19
Orjinalini yazan: meryem meryem Yazdı:

nazar da değdirmek istemiyorum ama bu konuda pek sıkıntı yaşamıyorum... oğlum şimdi 1,5 yaşında...ilk emeklemeye ve ayaklanmaya başladığında tehlikeli şeylere dokunmak istediğinde gayet ciddi bir şekilde ama kızmadan" hayır" "cıs" dedik babamızla birlikte...zamanla yani basit önergeleri anlamaya başladıkça hayır yerine başka seçenekler sundum önüne..örneğin prize mi yaklaşıyor "anneciiiimm su içmek ister misin?" gibi...

cıs ı anlaması için de 9-10 aylık ken ilk kez yapmıştım...herkes bilir ve yapmıştır sanıyorum...bi bardağa ılık su diğer bardağa hafif rahatsız edecek kadar sıcak su koydum ve suya dokunmasını ssağladım..sıcak suya dokunduğunda cısssssssss diyordum..zamanla cıss ı kavradı.... cısss deyince yaptığı şeyden geri çekiliyor...ama ara ara unutuyor ben de aynı deneyi tekrar tekrar yapıyorum hatırlaması için..

şimdi yapmasını istemediğim bir şey olduğunda kısaca "bu nu yapmanı istemiyorum...yere dökmek yok....buraya vurma lütfen"  diyorum ...hayır ı fazla kullanmamaya özzen gösteriyorum..zira hayırların sayısı artınca sinirleniyor..en iyisi mi az ve öz şeylere hayır demeye çalışıyoruz eşimle birlikte...

geçenlerde eşimin amcasına misafirliğe gittik oğlumun eline oynaması için gümüşten küçük bir kase verdiler..oğlum kaseyi cam sehbaya vurmaya başlayınca hemen sakince yanına gittim "annecim vurmanı istemiyorum..yoksa cam kırılır ve canın yanar..vurmazsan seni daha çok ssevicem" dedim..kaseyi elinden almadım..inanır mısınız bir daha vurmadı..ben d e dolayısı ile pek bi kabardım oğlum sözümü dinledi diye...Smile

Orjinalini yazan: tontinitırtıl tontinitırtıl Yazdı:

iyi geceler...   meryemcim canım cevap yazıp yazmamak konusunda çok düşündüm seni kırmak asla istemem..lütfen yazacaklarımı eleştiri olarak düşünme cnm..sonuçta burada bebeklerimiz için en iyi olanı isteyen anneler olarak bulunuyoruz..tecrübelerden faydalanma amacımızda en doğruyu en güzeli bulmak...
 
canım o bir çok annenin yaptığını söylediğin cıs olayını ben yapmadım yapmayıda düşünmüyorum nedenide şu...sen orada bebeğe sıcağı gösteriyorsun bir ölçüde canını yakıyorsun bebeğinde senin istemediğin bir şeyi yaptığı zaman o anı hatırlatıp bak işte bunu yaparsan sana yine ceza veririm canını acıtırım diyorsun bu doğru değil cnm...bebeği korkutarak birşey yapmasını yada yapmamasını istemek çok büyük bir hata olur...
 
sonra söylediğin diğer şey bunu yaparsan seni severim şunu yaparsa sevmem..nolur bunuda yapmayalım bebeklerimizin kendine güvenen bir birey olarak yetişmesini istiyorsak lütfen sevgimizi pazarlık konusu yapmayalım...
 
yaramazlıkta yapsa..ortalığı kırıpta dökse ...biz onu hep çok seveceğiz bunu bilmeli onlar...
 
şahsen benim görüşüm bu konularda biraz daha hassas olmamız gerektiği...
 


ayşegül cüm ilk okuduğumda birden panikledim..allahım ben yanlış mı yapıyorum yoksa diye...sonra sorguladım kendimi...bilgilerimi tazelemek için arşivime baktım hemen....

öncelikle uyarın için hiç alınmadım...tabi ki paylaşım içn burdayız...teşekürederim cnm sana...

cısss olayı ile ilgili söylediklerimin ve yaptıklarımın arkasındayım...sanırım ben anlatamadım...aslında benim yaptığım şey bir ceza vermek değil...bir daha okursan yazımı belki daha net anlaşılacaktır...ben orada cıss ve sıcaklık duygusunu eşleştirmeye çalışıyorum...yani herhangi bir yaramazlık yaptığında al sana sıcak su demiyorum...elini prize doğru yaklaştırdığında sonucunun ne olabileceğini tahmin etmesini kolaylaştırıyorum...

diğer olaya gelince ...oğlum elindeki gümüş kaseyi sehbaya vurduğundda asla ona "bak böyle yaparsan seni sevmem" demedim..... ben "vurmazsan daha çok severim "dedim...bilmiyorum ..ben arada fark görüyorum... ilki cezadır.. ikincisi ödüldür....yani oğluma sehbaya vurmaması karşılığında ödül veriyorum...sık kullanılmadığı sürece pazarlık olacağını düşünmüyorum...






-------------
http://lilypie.com"> http://lilypie.com">


Mesajı Yazan: meryem
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2009 Saat 23:20
forum_posts.asp?TID=8647&title=hayir-ve-ciz-kelimeleri-bunlarin-yarari-ve-zarari - Hayır ve Cız Kelimeleri; Bunların Yararı ve Zararı - ANNELER FORUMU - Sayfa 1

daha önce eklenmiş bir yazının linkini veriyorum ayşegül...Smile

-------------
http://lilypie.com"> http://lilypie.com">


Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2009 Saat 23:37
Orjinalini yazan: meryem meryem Yazdı:

nazar da değdirmek istemiyorum ama bu konuda pek sıkıntı yaşamıyorum... oğlum şimdi 1,5 yaşında...ilk emeklemeye ve ayaklanmaya başladığında tehlikeli şeylere dokunmak istediğinde gayet ciddi bir şekilde ama kızmadan" hayır" "cıs" dedik babamızla birlikte...zamanla yani basit önergeleri anlamaya başladıkça hayır yerine başka seçenekler sundum önüne..örneğin prize mi yaklaşıyor "anneciiiimm su içmek ister misin?" gibi...

cıs ı anlaması için de 9-10 aylık ken ilk kez yapmıştım...herkes bilir ve yapmıştır sanıyorum...bi bardağa ılık su diğer bardağa hafif rahatsız edecek kadar sıcak su koydum ve suya dokunmasını ssağladım..sıcak suya dokunduğunda cısssssssss diyordum..zamanla cıss ı kavradı.... cısss deyince yaptığı şeyden geri çekiliyor...ama ara ara unutuyor ben de aynı deneyi tekrar tekrar yapıyorum hatırlaması için..

şimdi yapmasını istemediğim bir şey olduğunda kısaca "bu nu yapmanı istemiyorum...yere dökmek yok....buraya vurma lütfen"  diyorum ...hayır ı fazla kullanmamaya özzen gösteriyorum..zira hayırların sayısı artınca sinirleniyor..en iyisi mi az ve öz şeylere hayır demeye çalışıyoruz eşimle birlikte...

geçenlerde eşimin amcasına misafirliğe gittik oğlumun eline oynaması için gümüşten küçük bir kase verdiler..oğlum kaseyi cam sehbaya vurmaya başlayınca hemen sakince yanına gittim "annecim vurmanı istemiyorum..yoksa cam kırılır ve canın yanar..vurmazsan seni daha çok ssevicem" dedim..kaseyi elinden almadım..inanır mısınız bir daha vurmadı..ben d e dolayısı ile pek bi kabardım oğlum sözümü dinledi diye...Smile
 
 

canım her anne bebeğini mükemmel yetiştirmek ister..en iyisini yapmaya çalışır..bunun aksi elbetteki düşünülemez..sende bende  tüm anneler bebeğimiz için en iyisini istiyoruz...

canım yazını şu anda ilk yazdığın zamanda çok dikkatli okudum...ilk konuya gelince..okuduklarımdan anladığım kadarıyla tehlikeli ona zarar verecek şeylere dokunduğu zman cış diyorsun..ama yaptığın deneye göre bunu sadece sıcağa dokunmaya çalıştığı  zamn söylersen daaha yerinde olur diye düşünüyorum cnm ben..
 
 
vurmazsan seni daha çok seveerime gelince cnm.tanıdığım bir pedagog arkadaşım sevgiyi hiç bir zaman pazarlık konusu yapma demişti bana..yani şunu yaparsan seni severim
m daha çok severim az severim..bebeğin düşünce dünyasında derin yaralar açabiliyormuş..ona istinaden söyledim cnm..
 
doğruyu bulmak için buradayız cnm..paylaşmak için...eğerki ben yanlış anladıysamda affet lütfen...
 
eklediğin linkide okuyacağım cnm..


Mesajı Yazan: SELİN2
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2009 Saat 23:46
pekı nasıl yapmalıyız yardımcı olursaanız sevırımm 
 bende (sen aglayınca ben uzuluyorumm ) ku llanıyorum buda mı yanlıştır sızce


-------------











Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 14 Tem 2009 Saat 23:59

canım sen ağlayınca ben üzülüyorum demen bence çokta doğru bir yaklaşım...bu onu çok önemsediğini üzüldüğü zaman seninde üzüldüğünü gösterir..ben bebek büyütmedeki ilk kuralın sevildiğini hissetmesi diye düşünürüm..ne yaparsak yapalım ..hangi sistemle büyütürsek büyütelim yavrularımızı ama eksik vermeyeceğimiz tek şey sevgimiz olsun...hissetsin yavrularımız...böylece..kendine güvenen bir bebek olsun..birey olsun..çok az hata yapsın...



Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 00:08
Orjinalini yazan: meryem meryem Yazdı:

forum_posts.asp?TID=8647&title=hayir-ve-ciz-kelimeleri-bunlarin-yarari-ve-zarari - Hayır ve Cız Kelimeleri; Bunların Yararı ve Zararı - ANNELER FORUMU - Sayfa 1

daha önce eklenmiş bir yazının linkini veriyorum ayşegül...Smile
 
duygucumun ellerine sağlık eklemiş saolsun...
 
okudum cnm evet senin yaptığını destekler nitelikte bir yazı haklı bulduğum tarflar var ama ben yinede yapmayı düşünmüyorum..sıcağa cıs dersem ocağa fırına peteğe ütüye yaklaşırken cıs diyebilirim ama ona zarar verecek diğer tehlikeli şeyler için bu yöntemi kullanmam..başka bir formul bulurum...
 
ben bebekliğinden beri hep birey gibi davranmaya özen gösterdiğim için...hep konuşmak anlatmak taraftarıyım...
 
 
 
 


Mesajı Yazan: gülgün
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 01:45
http://www.nestlebaby.com/tr/parenting/fun_with_baby/interactive_games/

Sizler genellkle kendi geliştirdiğiniz aktiviteleri paylaşmışsınız ama ben bu siteyide eklemk istedim ben oğlumla burdaki oyunları oynayıp hem cok hoş zaman geçiriyoruz hemde oğlumun boş zamanında bişiler öğrenmesini sağlıyorum


Mesajı Yazan: SELİN2
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 12:44
Orjinalini yazan: tontinitırtıl tontinitırtıl Yazdı:

canım sen ağlayınca ben üzülüyorum demen bence çokta doğru bir yaklaşım...bu onu çok önemsediğini üzüldüğü zaman seninde üzüldüğünü gösterir..ben bebek büyütmedeki ilk kuralın sevildiğini hissetmesi diye düşünürüm..ne yaparsak yapalım ..hangi sistemle büyütürsek büyütelim yavrularımızı ama eksik vermeyeceğimiz tek şey sevgimiz olsun...hissetsin yavrularımız...böylece..kendine güvenen bir bebek olsun..birey olsun..çok az hata yapsın...

 
 
yardımlarını için teşekkur ederımm  sızın   tavsıye ve onerılerınızle umarım bebeklerımız kendıne guvenen bır bebek ve çok  daha azz hata yapacaklar
 
ben bı konuya degınmek ıstıyorumm kızım nereyse 25 ayı bıtıcek ama korkuları maskkelı ve yuzununu boyamış bı ınsandan,heykelden veya bır sınekten korkabılıyo bunun nasıl aşabılırız
 
 ben mesela bak boyle yuzunu boyamışlar hadı senınkınıde boyayalım dıyorumm boyuyoruz aynısınıda ona yapıyoruz  vs bı nevı yuzletırmek gıbı sızce bu dogrumudur
 
 
 
           
 
 
 
 


-------------











Mesajı Yazan: SELİN2
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 12:49
BİR BAKIŞ BAZEN: Gözler çok şey anlatır ve mesajlarını kendi içinde verir. Bazen kelimelere gerek olmadan gözlerle karşımızdakinin bizi onaylayıp onaylamadığını anlarız. Bu çocuklar için de geçerlidir, yine de sadece onay vermediğinizi belirten bir bakış çocuğunuzun hatasını anlamasına yetmeyebilir veya çocuğunuzun geri çekilip hiçbir şey yapmamasına neden olabilir. Sadece bir bakışla kalırsanız çocuğunuz davranışının değil kendisinin sorun olduğunu düşünebilir. Onaylamayan bakışınızdan sonra ufak bir tebessüm, sarılma ve neden onaylamadığınızı kısaca açıklama faydalı olacaktır.Böylece çocuk davranışın sonuçlarını ve başkalarına olan zararlarını da düşünebilir.
 
 
bız bu teknıgı çok kullanıyoruzz 


-------------











Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 15:14

http://www.bebekkokusu.com/news/templates/konular.aspx?articleid=1666&zoneid=39 - - Bebeklerde ve Çocuklarda Korku

Bebekler, yenidoğan döneminde, ani sesle veya dokunmayla sıçrarlar; kolları iki yana hızlıca açılır ve gözlerini kırparlar

http://www.bebekkokusu.com/news/templates/konular.aspx?articleid=1666&zoneid=39 -

 
Yetişkinler için sıradan olan bazı sesler, görüntüler ve hayvanlar, bazen çocuklar için çok korkutucu, ürkütücü olabilir. Korku bütünüyle kötü bir şey değil, normal bir tepkidir. Çocukların özellikle karanlıktan, geceleri gürültüden, tanımadıkları kişi ve hareketlerden, sudan, uzun süren sessizlikten, köpek havlamasından, doktordan, banyo küvetinden, küvete akan sudan, yüksekten korkmaları sık karşılaşılan durumlardır.

Bebekler, yenidoğan döneminde, ani sesle veya dokunmayla sıçrarlar; kolları iki yana hızlıca açılır ve gözlerini kırparlar. Bu aslında bir korku reaksiyonu değil, normal yenidoğan reflekslerinden biridir ve moro refleksi olarak isimlendirilir. Bu refleksler, 4-6 ayda kendiliğinden kaybolur. Bu tepkiler görülünce, anneler genel olarak bebeklerini sessiz ve loş bir odada yatırmayı tercih ederler. Aslında tam tersine, bebeğin odasında, dışardan gelecek sesleri algılayarak uyuması daha doğaldır. Yeni görüşlere göre bebek doğmadan önce, annesinin karnındayken dış sesleri algıladığı için, her zamanki ortamın seslerini algılaması onun dış dünyaya uyumunu kolaylaştırır.

Çocuklar 2-6 yaşlar arasında diğer yaşlara göre daha çok korkar. Bu yaşlarda yabancılardan korkma önde gelir. İkibuçuk yaş civarında ani gürültülerden, garip hayvanlardan ve doktorlardan korku öne çıkar. Yine iki yaş civarında karanlık, tuvaletten korku, hatta palyaçolardan korkma görülebilir. Hayali yaratıklar yine korku nedenleri arasındadır. Bazı çocuklar bu yaşlarda tuvalette sifon çekildiğinde, düşüp gitmekten korkar. Bazıları önceden tepki vermediği halde, bir anda 3 yaş civarında köpeklerden korkmaya başlar. Korku kötü bir tepki olmamasına rağmen, aşırı korkular çocuğun ve ailenin huzurunu kaçırabilir. Bu nedenle korkuyla başa çıkmayı bilmek gerekir.

Korku nedenleri
1- Çocuğun çok akıllı olması, birçok düşünce, bilgi kaynağı ve görüntünün kafasında değişik kombinasyonlarda birleştirilmesine, dünyayı ona daha tehlikeli gibi algılattırmasına neden olabilir.
2- Deneyim azlığı da korku nedeni olabilir. Banyo küvetinin akarından suyun akıp gittiğini gören çocuk, kendisinin de oraya girerse akıp gideceğinden korkabilir. Başka bir çocuğun köpek tarafından ısırıldığını gören çocuk bütün köpeklerin kendini ısıracağını sanabilir.
3- Etraftaki her şeyin kendine göre çok büyük olduğunu gören çocuk boyut farkından korku duyabilir.
4- Çocuğun hayal gücünün geniş olması da korku kaynağı olabilir.
5- Hatırlama kapasitesi bir yaşından sonra artar. Küçük bebekler genellikle üzücü, korkutucu deneyimleri çabuk unutur ama bir yaşından sonra masal kahramanlarının başına gelenler bile korku nedeni olabilir. Salıncakla uçmak, merdivenden düşmek, kedi – köpek tırmalaması kalıcı korkulara neden olabilir.
6- Yürümeye başladıktan sonra çocuğun hareketliliği giderek artar. Merak edip her şeyi keşfetme ve görme ile deneme tutkusu çocuğun karşılaşabileceği korkuları arttırır.
7- Ebeveynlerin çok korkulu, endişeli ruh halinde olması çocuğu tedirgin edip kendini güvende hissetme duygusunu yok eder. Çocuk gerek ebeveynlerin, gerekse kendi arkadaşlarının başına gelenleri kendisine de olacakmış gibi hissedebilir.

Korkuyla başedebilme
Çocuktaki korkuların yenilmesi gerekir. Çünkü korkular aşırı hale gelirse çocuğun büyüme ve gelişmesini etkileyebilir. Bu nedenle çocuğa korkularını yenmede yardımcı olmak gerekir. Öncelikle, mantıksız olsa da korkuların gerçek olduğunu kabul etmek gerekir. Korkacak bir şeyin olmadığını göstermek korkuyu şiddetlendirebilir.

1- Eğer banyo sırasında istenmeyen bir durum oluşmuşsa, ağzına su ya da gözüne sabun kaçmışsa çocuk korkar. Bu çocuğun su sesi duyar duymaz ağlamaya başlaması doğaldır. Böyle bir durumda ona cesur olmayı öğretmeye çalışmak yerine güven duygusu oluşturmaya çalışmak en doğru yoldur. Onu zorla suya sokup korkulacak bir şey olmadığını göstermeye çalışmak, çocukta kendisinin korunmadığı düşüncesini uyandırabilir. Üstüne çok varmadan, sıcak ve alçak bir ses tonuyla konuşarak, gülümseyerek onu sakinleştirmek en güzel yöntemdir.
2- Eğer çocuk korkuyorsa, kendini yalnız hissetmesine izin vermemek gerekir. Bir olay veya durumdan korktuysa, ona bir şey olmayacağını hissettirmek, kucağa alıp okşamak, hala sakinleşmediyse onunla oyun oynayarak dikkatini başka yöne çekmek en doğru yöntemdir.
3- Eğer çocuk bir şahıstan çok korkuyorsa, o ziyaretçinin davranış biçimini değerlendirmek gerekir.

Korkulan şahıs bebeği havaya atıp tutarak, çok yüksek sesle seviyorsa, bebeğin bu tarz sevgi şeklini algılamadığı için korktuğunu söyleyerek konuğu kibarca uyarmak en sağlıklı yöntem olabilir.

Güven duygusu aşılayın
Çocuğun kendisine güven duygusunu arttırmak, korkuları yenmede en önemli noktadır. Bu nedenle çocuğun yaptığı her ilerlemeyi, başarıyı taktir etmek, ödüllendirmek; hata yaptığında şiddetli cezalardan kaçınmak gereklidir.

Korkuya kapılmış çocuğa kızmak, etrafındakilerin onunla alay etmesine izin vermek son derece yanlış bir tutumdur. Korkmamasını söylemek de yanlıştır. Çocuk ancak siz sakin olursanız, ona kızıp suçluluk duymasına neden olmazsanız rahatlayabilir. Annelerin, korkan çocuklarının yanında olduklarını hissettirmeleri gerekir. Ona bir şey olmayacağını algılayan çocuk daha kolay sakinleştirilebilecektir.

Korkan bebeğin üstüne varmamak, ona korkusunu hatırlatmamak gerekir. Hatırlatmak korkusunu güçlendirebilir.

Korku kaynaklarını yok edin
Çocukların hayatlarındaki korku kaynaklarını temizlemek en doğru yöntemdir. Korku filmlerini, ürkütücü haber programlarını çocuklara izletmemek gerekir. Çocuk herhangi bir dekorasyondan veya oyuncaktan korkuyorsa onları ortadan kaldırmak önemlidir. Çocuğa verilecek cezaların da, “kapalı, karanlık odaya kilitlemek” gibi korkuyu aşırı tetikler biçimde olmaması gereklidir.

Anne çocuğun korkmadığını bile bile “köpek geliyor” şeklinde çocuğu şartlarsa, çocuğa yeni korkuyu kendi tanımlamış olur. 0-16 ay arası dönemin güven duygusunun yerleşmeye başladığı önemli bir dönem olduğunu unutmayarak; çocukla sakin, sevecen ve gülümseyerek konuşmanın her konuda en iyi yöntem olduğunu da unutmamak gerekir.



Mesajı Yazan: Ziyaretçi
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 15:16
selincim yukarda bulduğum yazı soruna cevap olcak cnm ... KizBebekCicek


Mesajı Yazan: SELİN2
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 16:28
teşşekkur ederımm canımm faydalı oldu  bu yaşlarda normal oldugunu anladım ve kalıcı olmaması için dıkkatlı olcagm  inş
 
pekı sızın yaşamınızda boyle korku ıle ılıglı bı anı varmı


-------------











Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 16:39
yazin icin tesekkurler canim... iyi oldu... ellerine saglik...
 
Elif Hansa, doktorlardan korkmaya basladi. Aslinda fazla korkan bir cocuk degil. Konyadayken, annemle balkondaydik oyun oynuyordu Eymen de yanindaydi. Anneme bakayim diye balkona gittim, o sira ceyran yapmis herhalde kapilar birbirine vurunca cok korkmus, geldigimde hungur hungur agliyordu. Kucagima aldim sakinlestirdim, ne oldugunu filan anlattirdim rahatladi biraz.
 
Dun doktora gittik, bugun onu konusuyoruz kiziyor doktora kulagina aletle bakti diye. Doktora gidelim mi diyorum hayir gitmeyelim diyor.
Zaman zaman dustugunu anlatiyor, soyle soyle oldu diye... Sanirim dusmesi ya da baska bir anisi beyninde yer ediyor unutamiyor ondan surekli tekrar ediyor. Salincaktan dusmustu uzun sure dilinden dusurmedi onu herkese anlata anlata...
Bunlarin normal olduguna sevindim...


-------------
Sofra'ya buyurun...!

http://www.kucuksofra.blogspot.com/ - http://www.kucuksofra.blogspot.com/


Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 16:39

Kopeklerden korkmuyor da, guvercinden, kediden filan korkuyor. Confused

Konu disi oldu sanki biraz, korkuyu okuyunca yazmak istedim



-------------
Sofra'ya buyurun...!

http://www.kucuksofra.blogspot.com/ - http://www.kucuksofra.blogspot.com/


Mesajı Yazan: ifakat
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 17:36
ne köpek ne kedi nede başka türlü büyük havanlardan yağmurda korkmuyor ama sinek ve karıncadan korkuyorLOLüzerine düşmüyorum sinek yok kızım diyorum oda uyumuşmu anne diye kendini temkin ediyorLOLbu yaşlarda normal olduğunu duymuştum herşey geçiyor valla bütün huyları bile değişebiliyor
bi konu dışı msj da benden olduLOL


-------------
Öyle bir kul hakkım varki benden alınan... ALLAH'ım yarına bırakır ama ,yanına bırakmaz ASLA...!!!


Mesajı Yazan: meryem
Mesaj Tarihi: 15 Tem 2009 Saat 23:18
Orjinalini yazan: tontinitırtıl tontinitırtıl Yazdı:

Orjinalini yazan: meryem meryem Yazdı:

forum_posts.asp?TID=8647&title=hayir-ve-ciz-kelimeleri-bunlarin-yarari-ve-zarari - Hayır ve Cız Kelimeleri; Bunların Yararı ve Zararı - ANNELER FORUMU - Sayfa 1

daha önce eklenmiş bir yazının linkini veriyorum ayşegül...Smile
 
duygucumun ellerine sağlık eklemiş saolsun...
 
okudum cnm evet senin yaptığını destekler nitelikte bir yazı haklı bulduğum tarflar var ama ben yinede yapmayı düşünmüyorum..sıcağa cıs dersem ocağa fırına peteğe ütüye yaklaşırken cıs diyebilirim ama ona zarar verecek diğer tehlikeli şeyler için bu yöntemi kullanmam..başka bir formul bulurum...
 
ben bebekliğinden beri hep birey gibi davranmaya özen gösterdiğim için...hep konuşmak anlatmak taraftarıyım...
 
 
 
 



bak iyi demişsin..cıss deyince aklına sıcaklık deneyimi geleceği için sadece sıcak tehlikelerde cıs denilebilir...diğer durumlarda örneğin düşme vurma durumlarında "uff"" kullanılabilir...yapmasını istemediğimiz durumlarda da "hayır" kelimesi olabilir...

konşmak anlatmak en güzeli...ama yaşından önce böyle eşleştirmeler iletişimi kolaylaştırıyor...bu kelimeleri yalnız kullanmak zamanla daha tehlikeli olabiliyor..açıklama olmadan hayır denildiğinde iş inatlaşmaya kadar gidebilir....senin de dediğin gibi muhakkak konuşmak ve anlatmak şart....örneğin benim oğlum banyoya karşı özel bir ilgi duyuyor..çünkü içerde su var bıcı bıcı yapmak var...çok sevmesine rağmen kapısından içeri adımını yalnızken atmaz...yürümeye başladığından beri hep telkinlerde bulunmuşuzdur...önceleri sadece "hayır girmeni istemiyorum "du bu telkin  ...zamanla konuşmaların içeriği genişledi  "hayır annecim...tek başına girmek yok..elimden tut ve girelim"  sonra   "ayağın kayabilir düşebilirsin.bekle beni beraber girelim"  gibi...

kullanmam diyosun bu cıss ve hayır ı peki senin formülün nedir Ayşegülcüm?



-------------
http://lilypie.com"> http://lilypie.com">



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat