Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
MAYA'NIN PATİLERİ
Op. Dr.  HÜSEYİN MUTLU
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Yazı Boyutu:
Bebeğin iyi olup olmadığını gösteren testler

Anne karnında bebeğin sağlığını hem aile hem de doğum hekimi merak eder. Bu merak bebeğin doğumu, ilk viyaklaması ve yeni doğan uzmanının muayenesi tamamlanıncaya kadar devam eder. Biz doğum hekimleri yıllardır bu işi yapıyor olsak da doğum zamanı geldiğinde kimseye belli etmesek de bebeğin çıkışı ve ilk ağlamasına kadar ciddi bir stres yaşarız. Doğum vaginal yoldan da olsa, sezaryen de olsa doğum odasını bebek çıkmadan önce garip bir sessizlik kaplar. Doğum uzmanının yüzündeki gizli stres son ana kadar pik yapar. Tüm adaleler gerilir. Bebeğin ciyaklaması  sessizlikte yankılanır. Tüm ekip tuttuğu nefesi bir anda verir ve gerginliğin  yerini bayram havası kaplar. Sonrasında yapılan işlemler daha rutindir ve neşe içinde geçer. Dışarıda bekleyen aile fertleri de bebeğin kapıdan çıkması ile kutlamalara başlar.

Bebeğin sıkıntılı doğduğu durumlarda stres katsayısı katlanır. Erken doğumlarda veya bebeğin anne karnında sıkıntılı olduğu önceden tespit edilen durumlarda, ilk çıkışta bebek iyi olsa bile gerginlik ancak yeni doğan uzmanının verdiği iyi haber ile sona erer.

Anne karnında bulunan bebeğin yaptığımız testler sonucunda sıkıntıda olduğunu gösteren bulgular varsa, doğumun zamanlaması çok önemlidir. Karar vermede ne erken davranmak, ne de geç kalmak gerekir. Diğer önemli bir konu ise bebeğin dünyaya geleceği hastanedir. Sorunlar bekleniyorsa, bebeğin bakılacağı ünitenin ekipman ve tecrübeli hekimlerden oluşması çok önemlidir.


Rutin hamilelik takiplerinde bebeğin gelişimi ve bununla paralel giden parametreler iyi ise hamilelik sorunsuzdur. Bazen her şey iyi gidiyorken bazı küçük değişiklikler bile alarm olmamızı gerektirir. Genelde 6 aydan sonra bebeğin kilo olması yavaşlamışsa, gelişme eğrisinde gelişme duraklaması, beraberinde veya sonradan ortaya çıkan sıvısında azalma gibi durumlarda bebeği yakın takibe alır, sebebini araştırırız. Annedeki hipertansiyon, diyabet gibi problemler zaten önceden tespit edildiyse, bebekte sorun olabilme ihtimaline karşın yakın takip zaten yapılmaktadır.


BEBEĞİN HAREKETLERİ ÇOK ÖNEMLİ…
Bebeğin iyi olup olmadığını araştıran testler (fetal wellbeing test) ultrasonografi, NST ve dopplerdir. Teknoloji çok gelişmiş olsa da halen elimizde bunlar var. NST veya nonstress test, kardiyotokograf adı verilen bir araçla yapılmakta ve bebeğin kalp ritmindeki değişiklikleri EKG gibi kaydetmektedir. Renkli doppler; kordon damarı, beyin ve böbrek damarları gibi bebeğe ait damarların değerlendirilmesinde kullanılır. Ultrasonografi ise hem bebeğin gelişimini takipte, amnios sıvı miktarı ve bebeğin sağlığını gösteren birçok parametreyi içeren Fetal Biyofizik Profil değerlendirilmesinde kullanılmaktadır.

Bu incelemeler klinikte kullandığımız testlerdir. Oysa anne adayı doktora son aylarda 2-3 haftada ve en sık haftada bir defa gitmektedir. Evde bebeğin iyi olup olmadığını takip için en önemli test bebek hareketleridir. 6 aydan sonra bir gün içinde asgari 10 defa bebek hareketi hissetmesi bebeğin iyi olduğunu gösterebilmektedir. Aslında bebek daha çok hareket etmesine rağmen anne bunların ancak üçte birini hissedebilmektedir. Benim tecrübeme göre ise sayıdan çok annenin genel olarak bebek hareketlerinde azalma olduğunu ifade etmesi dikkate değerdir. Bebek hareketlerini az hissettiğini bildiren anne adayının mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Her zaman bebek sıkıntıda olmayabilir. Anneye ait sebepler de buna sebep olabilir. Annenin yorgun olması, stresli olması, uzun süre aç kalması, uykusuz olması bebek hareketlerini az hissetmesine nedendir. Ayrıca erken rahim ağrılarının olması hareketlerin azalmasına neden olabilmektedir. Bebek hareketlerinin azaldığını söyleyen annede öncelikle anormal durumlar araştırılmaktadır. Bebeğin yeterli kilo alıp almadığı, amnios sıvısının yeterli olup olmadığı ve NST ile dopplerde sorun olup olmadığı araştırılır. Kanama varsa veya karnın kasılı kalıp gevşememesi hallerinde de bebek hareketi olmaz ve “dekolman” denen durum olabilir. Tanısı ve hemen müdahale edilmesi hayat kurtarıcı olmaktadır. Tanının gecikmesi hem bebeğin hem de annenin hayatını tehlikeye atabilmektedir. Burada bakılacak olan en önemli parametrelerden biri de annenin tansiyonudur. Tansiyonun yükselmesi, bazen sadece bebek hareketlerinin azalması ile bile kendini belli edebilir. 

Kısacası bebek büyüdükçe takipteki titizlik de artmaktadır. Yüksek risk taşıyan hamileliklerde yukarıda bahsedilen testler haftalık kontrollerde yapılmalı ve bu haftalık takipler 6 aydan itibaren başlayıp doğuma kadar devam etmelidir. Yüksek risk olmasa bile 8 aydan sonra kontroller sıklaştırılmalı ve haftalık kontroller yapılmalıdır.


MAYA GELİYOR!
Yazıyı yazdığım şu sıralarda Maya’nın doğum kararı verildi ve yarın sabah (19 Mart) sezaryen ile bize katılmasını bekliyoruz. 2 gün önce kontrolde doktorumuz Murat NST, doppler ve ultrasonografi ile değerlendirme yaptı. Zaten son 4 haftadır haftalık kontroller yapılmaktaydı. Son hafta ise 3 gün arayla eşim kontrole geldi. Cuma günü yapılan kontrolünde hafif rahim kasılmaları olması nedeniyle, doktorumuz Maya strese girmeden doğum yapılması kararını verdi. Maya planlanan sezaryen gününden 3 gün önce gelecek. 9 ayını yani 37 haftasını doldurmasına rağmen, “Nasılsa daha var” psikolojisiyle rahat davranırken 3 gün sonra doğum olacağı haberi bizi heyecanlandırdı. Doğum yapacağımız hastanedeki arkadaşlar, neredeyse her gün arayıp ne zaman geleceğimizi soruyorlar. O gün randevu almak için aradığımda sesimin çatallandığını fark ettim. Her baba ve anne adayının yaşadığı heyecanı yaşıyorum. Bugün son eksiklikleri tamamladık. Sabaha ve  hastane yoluna hazırlandık. Ben de görev aşkıyla bir taraftan bavul hazırlarken diğer taraftan yazımı tamamlamaya çalışıyorum. İnşallah yarın her şey yolunda gider ve Maya sağlıklı olarak aramıza katılır. Şimdiden hamilelikle ilgili yazılarımı yazarken Maya’nın bize katıldığında ilk gülücüklerini, ilk yuvarlanmasını ve büyüdükçe geçirdiği değişiklikleri dipnot olarak size nasıl yazacağımı hayal ediyorum. Eşim Nebahat’in geçirdiği loğusalık döneminde de doğum sonrasına değineceğim. Uzun zorlu bir dönem geçirdik ve az zaman sonra beklenen an gelecek. Bebek isteyen ve bekleyen ailelere bu uzun yolculukta sabır ve mutlu son diliyorum.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.