Ne zaman çevremde, “Her şeyin en iyisini
ben bilirim, o yüzden benim dediğim olacak!” diyen birini görsem, “Heh işte, tam bir 2 yaş!” diye
düşünmeden edemem.
Çünkü bu kişi az sonra öfke krizine girebilir. Eline ne
geçerse fırlatabilir. Etrafı yakıp yıkabilir. Tüm bunları yaparken öylesine gözü karadır ki,
mantığını ya da sonuçlarını düşünmez. “Ben varım ve hepinizden daha önemliyim!” düşüncesi gözünü kör
etmiştir.
PSİKOLOJİK YAŞ
Psikolojide yaş kavramı, kronolojik yaştan çok daha
farklı ele alanır. Kaç yıldır hayatta olduğunuz psikolojik yaşın temel meselesi değil. Psikolojik
yaşınız, yaşamda karşılaştığınız durumlara dahil olma, onları ele alabilme, zorluklarla başetme
biçiminizle ölçülür.
Yaşamda, her yaş döneminin kendine özgü bir takım özellikleri,
eğlenceleri ve aşılması gereken güçlükleri vardır. Örneğin;
• Yeni doğmuş bebek
için, doğar doğmaz anne memesini kavrayıp emmeye başlayabilmek son derece refleksif olmakla birlikte
yaşamsal önem taşır.
• Bebek bir yaşına geldiğinde ayağa kalkıp yürüyebilmesi,
• 2 yaşına geldiğinde ilk cümleleri kurabilmesi,
• 3
yaşında tuvalet eğitimini tamamlamış olması,
• 4 yaşında kendi başına oyun
kurabilmesi,
• 5 yaşında başladığı işi bitirebilmesi,
•
6’da okula gidebilmesi diye devam eden her yaş sürecine özgü bir takım görevler vardır.
Bunları çocuklukta, sağlam bir destekle, çocuğun kendi başına halledebilir düzeye gelmesi o süreci
sağlıklı aşabilmesini sağlar.
Bu bahsettiğim görevler, temel bir fiziksel engeli yoksa, hemen
herkesin başarabildiği süreçler gibi görünebilir. Ancak yaş döneminin görevleri sadece bunlarla
sınırlı değildir. Örneğin;
• 0-2 yaş aralığında etrafınızdakilerin size
davranışları, ihtiyaçlarınızı karşılama biçimlerinden yola çıkarak, dünyanın ve çevrenizdekilerin
güvenilir olup olmadığına ilişkin bir inanç geliştirirsiniz. Eğer etraftakiler bu konuda bir denge
içerisinde davranırlarsa, yaşamda gerçekleştirebileceklerinize dair bir umudunuz
olur.
• 2-3 yaşta, tam da tuvalet eğitiminizi aldığınız dönemdeki katı
tavırlar, utandırmalar sizi ölesiye bir kontrol ve utançtan kaçınma sürecinin içine itebilir. Bu
sürece kadar hiç kural konulmamış kişiler, sınırlarının bilincinde olmayıp dünyanın kendi
etraflarında döndüğüne inanabilirler.
• 4 yaşınıza geldiğinizde eğer her şey
şimdiye kadar sağlıklı gelişmişse amaçlı, hedef yönelimli oyunlar içerisine girip inisiyatifi ele
almayı öğrenebilirsiniz. Fakat çevrenizdekiler buna müsade etmiyor ve sürekli sizin yerinize ne
yapacağınıza karar veriyorlarsa, ketlenme süreci içerisinde kararsız bir yaşamın adımlarını
atabilirsiniz.
• 6-12 yaşlar arasında okula gidip gelirken temel mesele
çalışmak, sorumlulukları yerine getirmek ve neticesinde kendini yeterli hissedebilmektir. Öte
yandan, hayatınızda okuldan başka bir şey yoksa ve bu konuda eksikleriniz sürekli kafanıza
kakılıyorsa, o zaman da eylemsizlik ve aşağılık kompleksi içerisinde kıvranmalar başlar.
• 12 yaştan itibaren kendi kimliğinizi sorgularsınız. Farklı giyinmek,
diğerlerinden ayrışmak, varlığınızı hissetmek ve “ben” diye tanımlayabileceğiniz özelliklerle
kendinizi donatmak bu dönemin ihtiyacıdır. Peki, bu dönemde engellenirseniz ne olur? Ya fanatik bir
şekilde, kendinize ait olmayan bir şeyin savunucusu olur ya da her şeyi inkar edip tanımlanması güç
bir savrulma sürecine girebilirsiniz.
• 20’lerden sonra, eğer önceki
aşamaların hepsi sağlıklı bir şekilde geçirilmişse, yakınlık ve sevgi arayışıyla birlikteliğe adım
atmak istersiniz.
• 30’ların ardından bugüne kadar deneyimlediklerinizi
başkalarına aktarıp, yeni nesillere bakım vermek, yani üretkenlik gelir.
•
60’lardan sonra ise artık bir adım geride durup hayatta olan biteni değerlendirip özümseme
süreci başlar. Eğer bu noktada işler yolunda gitmişse, bilgelikle birlikte insanlara karşı daha
anlayışlı olup onları kabul edebilmeye başlarsınız. Ancak bu sürecin sağlıksız ucunda ise, “Ben
neler gördüm hepinizden çok yaşadım” diyerek, kibirlenme ve hadsizlik yatabilir.
SAĞLIKLI
YAŞLANMA
Her aşamada vurguladığım gibi, sağlıklılık dönemin özelliğinin kronolojik yaşınızla
uyumlu bir şekilde, tam da o dönemde yaşanması ve üstesinden gelinebilmesi ile mümkündür. Aksi
halde, yıllar gelip geçmeye devam ederken 40 yaşınıza geldiğinizde hala dünyanın sizin etrafınızda
döndüğünü sanmaya devam etmeniz, 45’inizde arkadaşlarınızın çoğunun ergenlerden oluşması, 50’nizde
herkes emekliliğe hazırlanırken henüz bir işte 1 yıldan uzun kalmayı başramamanız
mümkündür.
Dolayısıyla, bilmeniz gereken en önemli şey, söz konusu psikolojik yaşınız
olduğunda genç göstermenin pek de iltifat olmadığıdır. Öte yandan, yaşından olgun olmak da
basamakları ikişer ikişer çıkayım derken yaşınıza ait bir sürü şeyi kaçırmakta olduğunuz anlamına
gelebilir. Sağlıklı olmak psikolojik yaşınızın kronolojik yaşla tutarlı ilerliyor
olmasıdır.
Peki, şimdi, tüm bunları bilirken kendinizi kaç yaşında hissediyorsunuz?