Havuz mevsimi başladı. Havuzların
açılmasıyla birlikte bazı ürolojik hastalıklar da daha sık görülüyor. Özellikle biz kadınlar
bazı hastalıklara erkeklerden çok daha fazla yatkınız. Bunların başında da sistit; yani mesane
iltihabı geliyor. Doktor olmama ve korunma yollarını bilmeme ragmen bir kez geçirdim, hastaların ne
kadar şiddetli ağrı çektiklerini, ne sevimsiz bir rahatsızlık olduğunu gözlemlemiş oldum. Önlemenin
yolları var; İstanbul Florence Nightingale Hastanesi‘nden Ürolog Doç. Dr. Haluk Kulaksızoğlu ile
konuştum.
* Doktor Bey, havuz mevsimini açtık. En sık hangi şikayetlerle karşılaşıyorsunuz?
Havuz mevsimi geldiğinde en sık karşılaştığımız sorunlar sistit adı verilen idrar torbasının
iltihabı, böbrek taşları ve buna bağlı ağrı durumlarıdır. Aslında taş oluşumu direk havuzdan çok
havuz kenarında kaybedilen sıvının yerine konmaması nedeni ile böbreklerde taş oluşumu ile
ilgilidir. İnsanlar havuz içinde susuzluk hissetmezler. Ancak su içinde de vücudumuz ciddi oranda
sıvı kaybeder. Bu sıvı yeteri kadar yerine konulmadığında böbreğin belirli bir oranda atmak zorunda
olduğu kalsiyum kristalleri yoğunlaşarak birbirleri üzerine çökerler. Sonra da bu kristaller
birleşerek de böbrek taşı oluşumuna yardım ederler.
* Neden sistit oluyoruz?
Sistit
normalde mesaneye girip yerleşmemesi gereken mikropların buraya girerek çoğalmaları ve buna karşı
vücudumuzun verdiği cevabın sonucu... Bu mikropların bir kısmı zaten vücudumuzda özellikle makat
bölgesinde yerleşmiş olan mikroplar, bir kısmı da dış kaynaklardan gelebilmektedir.
Vücudumuzun çeşitli savunma mekanizmaları vardır. Bunlar erkeklerde ve kadınlarda
farklılıklar gösterir. Sistit olabilmesi için patojen adı verilen bu zararlı mikropların vücudun
savunma mekanizmalarını aşarak mesaneye girmesi ve yerleşmesini gerekiyor.
* Erkekler
neden daha az sistit oluyor?
Erkeklerde anatomik olarak idrar kanalın daha uzun, bu iltihap
riskini azaltıyor. Ancak sünnet olmamış erkek çocuklarda da risk yine yüksek olabiliyor. Kadınların
idrar kanalı kısa ve makat bölgesi ile yakın olduğundan mikropların girmesi daha kolay. Bu kısalığa
rağmen herkesde enfeksiyon görülmemesinin ana sebebi vajen girişinde yer alan bizim “iyi
mikroplar” olarak tanımlayabileceğimiz floranın olmasıdır. Bu iyi mikroplar (laktobasiller)
dışarıdan başka mikrobun girip yerleşmesini engellemektedirler. Aynı şekilde vajen içindeki asit
dengesi de mikropların rahatlıkla yerleşmesini engelleyecek tarzdadır. Bu korunma mekanizmalarının
dengesinin bozulması kadınlarda sistit ile sonuçlanabilir. Bu tip iltihaplar aşağıdan yukarı
çıkabildiği gibi böbreklerde taş veya tıkanıklık olması gibi durumlarda da yukarıya yerleşmiş
mikropların aşağı idrar yollarına inmesi sonucunda da sistit yine görülebilen bir sağlık sorunudur.
* Sistitin belirtileri neler?
Sistit çok rahatsızlık verici bir durumdur. Sık
idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, göbek altında bir dolgunluk ve ağrı hissi, idrarın yanma
hissi, idrar renginde koyulaşma veya kanama olması, koku ilk baştaki şikayetlerdir. Genellikle basit
sistit olgularında ateş yüksekliği beklemeyiz. Ancak enfeksiyon ilerler ise ve böbrek de etkilenmiş
ise o zaman ateş ortaya çıkabilir. Kişide genellikle ciddi halsizlik de mümkündür.
*
Belirtileri fark eder etmez hemen doktora başvurmalı, değil mi?
Sistit için ilk
yapılması gereken bol su tüketmeye başlamaktır. Daha sonra doktora başvurarak tahlil ve gerekli
incelemeler yapılmalı. Doktor kontrolünde gerekli incelemeler yapılıp tedaviler düzenlenmediğinde
iki durumla karşılaşabiliyoruz: Yetersiz tedavi veya aşırı tedavi. İkisi de ciddi sorunlara
yol açabiliyor. Yetersiz tedavi alındığında hastalık geçmeyeceği gibi mikroplar direnç kazanabilir
ve tedavi zorlaşabilir. Aşırı tedavi durumunda ise iyi mikroplar da zarar görür, vücut savunma
mekanizmaları bozulur ve tekrarlayan enfeksiyonlarla karşılaşılabilir.
* Tedavisi
nasıl?
Genellikle sistite neden olan mikropların ne oldukları bilindiğinden doğru antibiyotik
seçimi bizim açımızdan bellidir. Hatta bu amaçla tek dozluk antibiyotik tedavileri
önerilmektedir. İlk kez böyle bir enfeksiyon oluyor ve iltihaba eşlik eden bir ateş yok ise
hemen antibiyotik tedavisi başlanabilir.
Bireylerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta
bol miktarda sıvı alınması. Bol sıvı alındığında idrar yoğunluğu mikropların çoğalmasını
engeller. Bunun yanısıra yine idrar asit derecesinin değerlendirilerek asit yönde tutulmaya
çalışılması gerekir. İdrarı asit tutmanın enkolay yolu bol miktarda C vitamini alınımıdır. C
vitamini vücutta birikmeyen ve idrar yolu ile atılan bir maddedir. Atılırken idrarın yapısını asite
doğru çektiğinden mikropların yerleşmesini engeller. Yine tuvalet alışkanlıkları büyük önem
taşımaktadır. Özellikle taharetlenmenin doğru yapılması ve iç çamaşırlarında mümkün olduğu kadar
emici özellikte olan pamuklu tercih edilmesi ve sık değiştirilmesi önerilmektedir.
*
ABD'de bazı doktorların sistiti kranberi suyuyla tedavi ettiği bilgisi var. Bu yöntem ülkemizde
de deneniyor mu? Tedavide yeri var mı?
Kranberi ilginç bir meyva aslında... Bir; C
vitaminini yüksek oranda içeriyor. Diğer çok önemli bir özelliği ise şu; yapısal olarak mesane
içinde koruyucu bir film tabaka oluşturarak mikropların buraya yerleşip çoğalmalarını
engellemesidir. Bu açılardan sıklıkla kullanmaktayız. Ancak bu etkiler de tedavi edici değil,
koruyucudur. Bu nedenle sistit ile ilgili tedavi ile birlikte veya sonrasında başlanması
gerekir.
* Kranberi suyu mu içelim, meyvesini mi yiyelim?
Kranberi suyu konsantre
olduğundan kranberiyi çiğ yemekten daha etkili olabilmektedir.
* Ülkemizde satılan
meyvesi çok şekerli genelde...
Şeker hastaları gibi içeriğinde şeker bulunduğundan
kullanamayanlar veya çok şekerli meyve yemek istemeyenler için yine doğal olarak
hazırlanmış tabletleri de bulunuyor.
* Sistitin tekrarlamaması için ne yapmak gerekli?
- Bol su içmek
- Doğru taharetlenme
- Havuz kullanıyorsak bunun temiz olduğundan emin
olmak
- Islak mayo ile kalmamak / çıkar çıkmaz mayonun değiştirilmesi
- Böbrek taşı veya idrar
yollarını ilgilendiren başka rahatsızlıklar varsa bunların tedavisini tamamlamak
- C-vitamininden
yüksek gıdaları tüketmek
- Cinsel aktif kadınlarda hijyene dikkat etmek
Sepetteki Sağlık
Kranberi (Cranberry)
* Süper meyvelerden biri.
*
Kızılderililer tıbbi amaçlarla kullanıp yetiştirmişler, suyuyla kumaş da boyamışlar.
* Bol C
vitamini içeriyor.
* İdrar yolları enfeksiyonları için kullanılıyor.
* İçerdiği bileşikler
idrar yolarındaki hastalık yapıcı bakterilerin atılmasını sağlıyor. 2004’de Fransa’da cranberry
suyunun idrar yolları sağlığına yardımcı olduğu onaylandı.
* Antioksidan gücü yüksek; kanseri
önlemeye yardımcı.
* Meyve suyu, sos, kurutulmuş meyve olarak tüketiliyor.
* 100 gramında 46
kalori var.