4-5 yaş dönemindeki çocuklar aniden kaba, terbiyesiz ve küstah davranmaya başlayabilir. Bu davranışlara hazırlıklı mısınız?
Oldukça zor, hatta çoğu zaman berbat geçen "2 yaş sendromu"nun ardından, anne-baba olarak çocuğunuzun, en azından ergenlik dönemine kadar durgun yol alacağını umuyordunuz değil mi? Ama o da ne? Çocuğunuz aniden karanlık tarafa geçmeyi tercih etti... O tatlı mı tatlı çocuk gitti ve yerine her fırsatta size cevap yetiştiren, kötü sözler sarf etmekten zevk alan bambaşka bir çocuk geldi sanki. Bütün bunlar kafanızı kurcalıyor, sizi çok endişelendiriyor olmalı. Telaşlanmayın, her şeyi kontrol altına almak için henüz geç değil. Uzmanlar 4 ve 5 yaşındaki çocukların zaman zaman küstah ve meydan okuyan bir tavır içine girmelerinin normal olduğunu söylüyor. Çocuklar 4-5 yaşlarında güç ve kontrol konusunu deneyimlemeye henüz baslar, insanların, davranışlar konusunda ne tür tepkiler verdiğini gözlemler ve yeni duygulara sıkıca sanırlar; elbette bu duyguları nasıl dışa vuracaklarına da. Olup bitenler sizin korkuya kapılmanıza sebep olabilir. Çocuğunuzun davranışlarının giderek, özellikle de kalabalık arasında, daha kötüye gitmesi bunun bir yazg olduğunu düşünmenize sebep olabilir. Oysa tek yapmanız gereken dizginleri küçük asiden devralmak, işte işinize yarayacak birkaç öneri.
SUÇ: AŞAĞILAYICI KELİMELER KULLANMAK
"Deniz 4 yaşına geldiğinde ilginç bir kelime keşfetmişti: 'Aptal.' Dili yeni çözmeye başladığı bir dönemde böylesi güçlü bir kelimeye sahip olmak, onu çok heyecanlandırmış, aniden kendini güçlü hissetmeye başlamıştı. Kelimeyi her kullandığında sanki büyüleniyordu." Demet Eren-İstanbul
Bu durum, vakit kaybetmeden müdahale etmek zorunda olduğunuz durumlardan biridir. Çocukların 1-2 yaşındayken keşfettiği güç araçları fizikseldir. Vurur, iter, ısırır; ama 4-5 yaşında çocuklar kelimenin tama anlamıyla güç delisine dönüşür. Dolayısıyla kullandıkları güç araçları, daha karmaşık bir şekle bürünür. Özellikle de anne ve babaya karşı olduğunda... Çocuğunuzun söyledikleri karşısında kararlı bir duruş sergilemez ve güçlü bir tepki vermezseniz, dikkati üzerine çekmek için daha ileriye gitmeye çalışacak ve kötü kelime kullanmaktan giderek daha büyük bir haz almaya başlayacaktır.
Yapmanız gereken
Çocuğunuz öğrendiği kötü kelimeyi kızdığında ya da çaresizliğe kapıldığında, gücü eline geçirmek için kullanıyorsa ona, o anda neler hissettiğini daha düzgün bir şekilde anlatabilmenin yollarını öğretmeye çalısın. Bunu, kendi duygularını ona açıklayarak yapabilirsiniz. Örneğin ona, "Bana kızgınsın; çünkü oyuncaklarını kaldırmanı istedim. Bana, 'Anne sana kızgınım,' diyebilirsin; ama bana o kötü kelimeyi söyleyemezsin" diyebilirsiniz. Çocuğunuzun ağzından birdenbire çıkan kötü sözlere fazla duygusal tepki vermemeye çalısın; ama yaptığı hareketin sonuçlarının ne olacağını da bırakın, öğrensin.
SUÇ: KÜÇÜK HİRSİZLİK
Çocuğunuz oyundan sonra arkadaşının oyuncağını vermek istemedi. Eve giderken oyuncağı gizlice almış olduğunun farkına vardınız. Peki şimdi ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?
Öncelikle, endişelenmeyin. Okulöncesi dönemde çocuklar onlara ait olmayan eşyaları almaya eğilimlidir. Bu, çocuğunuzun bir hırsız olduğu anlamına gelmez. O sadece "çalmak" kavramını sizin algıladığınız gibi algılamamaktadır hepsi bu! Uzmanlar böyle bir durumla karşılaşıldığında ani tepki vermek yerine, çocuğa toplumun böyle bir hareket karşısındaki yaklaşımını anlatmanın ve bu konuyla ilgili kurallara uymamız gerektiğini açıklamanın öneminin altını çiziyor. Diğer taraftan bu dönemde çocuklar bu kuralları uygulamaları gerektiğini anlayabilecek donanımda olmadıkları için sorunu aşmak biraz zor olabilir. Bu dönemdeki çocuklar için arkadaşının oyuncağını ya da mağazadan şekerleme almakla, evden reçelli kurabiye almak arasında fark yoktur.
Yapmanız gereken
Bu duruma müdahale etmek biraz daha kar-maşık olabilir; çünkü bu yaptığının gerçekte ne anlama geldiğini ona anlatmanız gerekir. Yaptığının yanlış olduğunu ona sakin bir ses tonuyla anlatmaya çalışın. Bu oyuncağı en az arkadaşı kadar sevse bile, oyuncağın arkadaşına ait olduğunu söyleyin. Ona oyuncağı geri vermesi ve verirken özür dilemesi için yardımcı olun. Özür dilerken ne demesi gerektiği konusunda ona seçenekler sunun: "Bir dahaki sefere senin oyuncağının, senin evinde kalması gerektiğini aklımda tutmaya çalışacağım" gibi.
SUÇ : KARŞILIK VERME
"4 yaşındaki oğlum Emre ile alışverişe çıkmıştık. Bir önceki ay istediği bir oyuncağı aldığımız için oyuncak reyonunda ille alalım, diye ısrar ettiği Örümcek Adam oyuncağını alamayacağımı söyledim. Bunun üzerine Emre bana döndü ve 'O zaman beni o dükkana tekrar götürmek zorundasın' dedi. Bu küstahça tavrına çok sinirlendim.
Çocuğunuz sizi hor görerek, iğneleyici sözler söylediğinde onun sözlerini elbette sineye çekmemelisiniz; ancak çocuğunuzun giderek bağımsızlaştığını ve dünyada bir figür olarak yer edinmeye çalıştığını da aklınızdan çıkarmamanız gerek. Gerçek şu ki o sizin bulunduğunuz alanın sınırları içinden sıyrılarak bunu başarmaya çalışıyor. Dolayısıyla bu iki taraf için de zor bir süreç. Çünkü sınırlar ancak deneyimlerle test edilebiliyor. Bu da çocuğunuzun sizi biraz itelediği zaman kendini daha güvende hissettiği anlamına geliyor.
Yapmanız gereken
Size karşı saldırıya geçtiği zaman tepki vermemek, gerçekten zor olsa da bunu başarmak zorundasınız. Sunu aklınızdan çıkarmayın: Size karşı sarf ettiği her kötü kelime ya da yaşadığınız her olumsuz olay, onun büyümesi sürecinin bir parçası. Bu tür bir olay yaşandıktan sonra sırf sizi kırdığı için onun kendini kötü hissetmesine neden olmamaya özellikle özen gösterin. Tepkilerinizi
Kontrol etmekte güçlük çekiyorsanız, sizi sakin leşti recek bir şeyler yapın. Yürüyün ya da derin bir nefes alıp içinizden ona kadar sayın. Soğukkanlı tavrınızı tekrar sağlayın. Sakinliğinizi korumak onun hareketi karşısında takınılacak en doğru tavır olacaktır. Çocuğunuz sizden nefret ettiğini ya da sizin onun annesi olmanızı istemediğini söylediğinde ona: "Ben seni ve senin annen olmayı çok seviyorum" deyin ve çocuğunuza, sizi ne kadar sevdiğini söylettirmeye asla çalışmayın.
DİRENİŞTE SON NOKTA! Çocuğunuzun önünüzdeki on yıl boyunca sizi görmezden gelmek gibi can sıkıcı davranışlar sergilemeyeceğini, bu tür sorunlarla çocuğunuz 15 yaşına geldiğinde karşılaşacağınızı sanıyordunuz değil mi? Ama bazen 5 yaş, en az 15 yaş kadar problemli geçebilir. Çocuğunuzun size karşı olan olumsuz tavırları, sizi incitmesin. Kendinizi bu soruna karşı çaresiz hissetmeyin. O muhtemelen sizden uzak durursa ya da sizi duymazdan gelirse, istediğini elde edebileceğini düşünüyor. Bu noktada çocuğunuzla uzlaşmanın en iyi yolu onun gibi düşünmeye çalışmak, başka bir deyişle onun seviyesine inmektir. Ona kararlı, ama bir o kadar da sıcak yaklaşın. Örneğin: "Saat geç oldu, artık yat!" demek yerine "Eğer yatmak için zamanında hazır olursan, biraz kitap okuyacak vaktimiz kalabilir" gibi.