Yazar |
Konu Arama Konu Seçenekleri
|
ilal
Altın Üye
Kayıt Tarihi: 13 Haz 2008
Konum: antalya
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3036
|
Konu: Anaokuluna Başlayan Çocuklara Aileler Nasıl Davran Gönderim Zamanı: 18 Eki 2009 Saat 11:08 |
|
| < name="textfield2" ="anasayfa_sag_kutular_line" style="width: 100%;" ="text"> |
Anaokuluna
başlama hem aile için hem de çocuk için çok önemli bir ilk adımdır.
Aileler bir çok kaygı yaşamaktırlar. Özellikle de anneye fazla bağımlı
olan ve evde kural öğretilmemiş, sorumluluk verilmemiş olan çocuklar
için anne-babalar daha fazla kaygı duymaktadırlar. Çünkü genellikle bu
çocuklar daha fazla uyum problemi yaşamaktadırlar. Çocuklar becerileri
gelişmeye başladığı dönemden itibaren kendi ihtiyaçlarını karşılamaları
için teşvik edilmelidirler. Ayrıca, yemek, uyku, temizlik vb gibi
konularda kurallar öğretilmelidir. Çocuk 2 yaşından itibaren yavaş
yavaş nerede nasıl davranması gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir.
İstenen davranışlarla istenmeyen davranışların farkını öğrenmeye
başlamalıdır. Burada tutarlılık önemlidir. İstenen davranışı karşısında
her zaman olumlu bir ilgi alması çocuğu bu şekilde davranmaya
isteklendirecektir. İsteklerinin makul ölçülerde karşılanması, bazı
isteklerinin karşılanamayacağını bilmesi gerekmektedir. Aksi halde
anne-babanın her talebi karşılayan tavrını çocuk girdiği her ortamda
bekleyecek ve sonunda hayal kırıklığına uğrayarak yuvaya gitmek
istemeyecektir. Öncesinde kural ve sınır
öğretilen, sabretmeyi ve beklemeyi öğrenen ve anne ile bağımlılık
ilişkisi yerine bağımsızlık özelliğini kazanan bir çocuk yuvaya
başlamak konusunda pek bir sorun yaşamayacaktır. Anne-babanın
çocuğun gideceği yuvayı çocuk olmadan seçmeleri ve karar verdikten
sonra çocuğu götürmeleri uygundur. Çünkü seçme kararı çocuğa
verildiğinde bizim için önemli olmayan kriterler çocuklar için önemli
olabilir ve belki de pek uygun olmayan bir yuvayı çocuğumuz istediği
için seçmek zorunluluğu oluşabilir. Biz de bunun etkisinde kalabiliriz. Çocuk
için uygun yuvaya karar verdiğimizde çocuğa bundan sonra oyun
oynayabileceği, arkadaş edineceği ve yeni bilgiler edineceği bir okula
gideceği söylenmelidir ve bir gün sadece ziyarete gidilmelidir. Ziyaret
saatinin çocukların eğlenceli bir aktivite saati olması yararlı
olabilir. Tüm yuvayı gezdikten ve kendi öğretmenini tanıştırdıktan
sonra yuva yetkilisi çocuğa yuva hakkında bilgiler verebilir. İlk gün
fazla kalınmadan dönülmelidir. Özellikle 3 yaşındaki çocuklar için
çocuk istekli de ilk hafta günde 1-2 saatten fazla yuvada kalmaması
uygun olmaktadır. İkinci hafta 3-4 saate çıkarılabilir. Mümkün ise
dönem boyunca, değilse hiç değilse 2 ay boyunca çocuğun yarım gün
yuvaya devamı daha uygun olmaktadır. Çünkü 3 yaş grubu çocuklar için
tüm gün program psikolojik olgunlaşmalarının yetersizliği nedeniyle
fazla yoğun gelebilmektedir. Yeni başladığı
dönemde çocuğa fazla soru sormak, yuvayı fazla övmek, ne yediğiyle
fazla ilgilenmek, sık sık yuvaya gidip bakmak çocuğun uyumunu
bozabilmektedir. Çocukla ilgili bilgileri çocuğunuz yanınızda değilken
yuva yetkilisinden almalısınız. Çocuğu sorularla bunaltmak yerine kendi
anlattığı bir şey olursa onu dinleyip, ne kadar takdir ettiğinizi ve
okula başladığı için onunla ne kadar gurur duyduğunuzu
belirtebilirsiniz. Her şey yolunda gidiyor görünürken bile bir gün
birden bire çocuğunuz yuvaya artık gitmek istemediğin belirtebilir.
Paniğe kapılmadan sıkıntısının ne olduğun anlamaya çalışmalısınız.
Çünkü çocukların yuvaya gitmek istememeleri genellikle yuva ile ilgili
bir sorun olmamaktadır. Bazen yeni bir kardeşin geliyor olması, bazen
anne ile ilgili sıkıntılar, bazen evde olan bir huzursuzluk gibi bir
çok neden çocuğun yuvaya gitmek istemediğin belirtmesine neden
olabilmektedir. Bu durumda yuvadaki uzmanlarla görüşüp onlardan yardım
almalısınız. Anne Babalar Anaokuluna Gitmeyen Çocuğa Nasıl Davranmalıdır? 3
yaşından itibaren her çocuğun anaokuluna gitmesi önerilmektedir.
Ülkemizde bir çok devlet okulunun anasınıfı mevcuttur ve her geçen gün
de yaygınlaşmaktadır. Ancak çevresinde anaokulu bulunmayan ailelerin
okul öncesi döneme ait çocuk yayınlarını takip etmelerinde yarar
vardır. Anaokulları için üretilen ünite dergileri veya kavram öğreten
ve bir çok beceriyi geliştiren bir çok yayın mevcuttur. Bunları takip
edip günlük bir program dahilinde çocukların masa başında çalışmaya
alıştırılmaları, el becerilerinin geliştirilmesi ve mümkün olduğunca
yaşıtlarıyla bir arada oyun oynama olanağı sağlanması gerekmektedir.
Ayrıca çocuk eğitimi ve gelişimi konusunda anne-babalar için
hazırlanmış yayınların okunması, anne-babalara çocuğun eğitimi
sırasında ortaya çıkabilecek olası problemlerle baş etme becerisi
kazandıracaktır. Okumak, öğrenmek, çalışmak konusunda anne-babanın
çocuğa örnek olması ve çocukta öğrenme isteği uyandırması önemlidir.
Ülkemizde bir çok çocuk eline kalemi ilkokula başladığı gün almaktadır.
Çocukların öğrenebilmeleri ve beceri geliştirebilmeleri için onlara
fırsat verilmesi, teşvik edilmesi ve örnek olunmasının önemi
unutulmamalıdır. Çocukların çok küçük yaşlarından itibaren onların
becerilerini geliştirecek oyun malzemelerinin alınması-sağlanması
önemlidir. Anne-babaların çocukların gelişim dönemlerindeki zihinsel
ihtiyaçları konusunda bilgilenmeleri ve bu konuda bol bol okumaları
gerekmektedir. Ancak bu yolla çocukları için en uygun oyun malzemesini
bulabilirler ve onları kendi ilgileri ve becerileri doğrultusunda
eğitebilirler. |
|
|
|
|
Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
 |
duygu07
Elmas Üye
Kayıt Tarihi: 03 Eki 2007
Konum: Antalya
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 7416
|
Gönderim Zamanı: 18 Eki 2009 Saat 22:46 |
Ben kreşe gitmesinden çok ama çok memnunum. Eğer evde olsaydım sanırım bu kadar şeyi ona ben öğretemezdim. Evet sıkça hastalanıyor ama ne yapayım ki? Kreşte öğrendiklerine bazen ben bile şaşırıyorum.
|
 |
burcu
Elmas Üye
Çınar'ın annesi, Forumun neşesi
Kayıt Tarihi: 23 Eki 2007
Konum: Tekirdağ
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 7922
|
Gönderim Zamanı: 18 Eki 2009 Saat 22:57 |
|
 ömrüm, bebeğim, Çınar'ım
|
 |
duygu07
Elmas Üye
Kayıt Tarihi: 03 Eki 2007
Konum: Antalya
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 7416
|
Gönderim Zamanı: 18 Eki 2009 Saat 23:26 |
Burcu canım sen oğluşuna kıyamıyorsun bence.   Sen bir kaç aylığına bir ver bak nasıl uyum sağlıyor diğerlerine ağzın açık kalır.
Senin sıkıntın kreşten yana anlıyorum aslında.   Ben olsam ben de düşünürdüm.  Ya bir de kışa denk gelmesi kötü hastalanma sorunu...
|
 |
demet
Altın Üye
İKİ MELEĞİN ANNESİ, FORUMUN TATLI MELEĞİ
Kayıt Tarihi: 24 Oca 2009
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2092
|
Gönderim Zamanı: 18 Eki 2009 Saat 23:26 |
burcu ıste kresler anaokulları bunun ıcın bacım.oduzenı oturtabılmesı ıcın.bır gun yemez ıkıncı gun yemez aaa bakmıssın cınar hıc yemedıgı seylerı arar olmus.korkmayın bu kadr guvenın cocuklarınıza bıraz..
|
Mevlam Sen'den gelene, gelmeyene; ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme, yürekten kocaman bir EYVALLAH
|
 |
duygu07
Elmas Üye
Kayıt Tarihi: 03 Eki 2007
Konum: Antalya
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 7416
|
Gönderim Zamanı: 18 Eki 2009 Saat 23:28 |
Bu arada kreşin amacı sana söylediği kriterleri öğretmek... Biraz şaşırmış bunlar.
|
 |
burcu
Elmas Üye
Çınar'ın annesi, Forumun neşesi
Kayıt Tarihi: 23 Eki 2007
Konum: Tekirdağ
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 7922
|
Gönderim Zamanı: 18 Eki 2009 Saat 23:37 |
işte onu diyorum ya ben de.. öyle bir topluluğa girse demetin de dediği gibi illaki uyum sağlamayı öğrenecek, güvenmiyor değilim güveniyorum çocuguma. ama onlar bu düzeni olmayan çocuğu istemiyorlarrr
|
 ömrüm, bebeğim, Çınar'ım
|
 |
ilal
Altın Üye
Kayıt Tarihi: 13 Haz 2008
Konum: antalya
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3036
|
Gönderim Zamanı: 18 Eki 2009 Saat 23:41 |
armut piş ağzıma düş.....demişler burcu sana....
|
Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
 |