|
|
Yanıt Yaz ![]() |
Sayfa <1234 13> |
Yazar | |
yasemin ![]() Kıdemli Moderatör ![]() Kayıt Tarihi: 16 Oca 2007 Konum: zehraninvillasi Durum: Aktif Değil Puanlar: 70718 |
![]() |
Sağlıklı
dişleri olan çocuklar açıkçası daha sağlıklı konuşur, kelimeleri daha
kolay öğrenir, çocuklar daha kolay gıda tüketirler, çiğnemeleri dğru ve
düzgün olur, özgüven ile gülümserler.
|
|
|
|
![]() |
|
peperutka ![]() Elmas Üye ![]() ![]() Kayıt Tarihi: 23 Tem 2010 Konum: mutlu Durum: Aktif Değil Puanlar: 5690 |
![]() |
Küçük çocukların oynarken ağızlarına soktukları yabancı cisimler solunum yollarına kaçtığı takdirde ölüme sebep olabilirBu duruma engel olmak ya da gerçekleştiğinde yapılabilecekler ise; Çocuklar her şeyi öğrenmek ve meraklarını gidermek için ellerine aldıkları tüm cisimleri ağızlarına götürmeyi denerler. Bunu yaparken aynı zamanda konuşmaya ve Araştırmalara göre 1 yaşının altındaki çocukların ölüm sıralamasında bu cisim yutarak boğulma olayı 5. Sırada yer alır. Yani ciddiyeti yüksek bir durumdur... En tehlikeli cisimler Bunların dışında çocuğun solunum yollarına zarar vermeden sizin görmeden çocuğunuzun ağzına götürdüğü ve yuttuğu birçok cisim de olabilir. Bunlardan en tehlikeleri arasında ise; mıknatıs parçaları ile küçük pillerdir. Bu tip cisimler bağırsak parçalanmalarına dahi yol açabilir. Cisim yutulduğunda nasıl müdahale edilmeli? Bu teşhis konulan Çocukları yabancı cisimlere bağlı sorunlardan korumanın yolu çocukların hareketlerini kısıtlamak değil, yabancı tehlikeli cisimleri çocuklardan uzaklaştırmaktır... Alıntı |
|
![]() |
|
peperutka ![]() Elmas Üye ![]() ![]() Kayıt Tarihi: 23 Tem 2010 Konum: mutlu Durum: Aktif Değil Puanlar: 5690 |
![]() |
Çocuğunuz ve sizin karşı karşıya kalabileceğiniz nahoş durumlarda yapmanız gerekenlerle ilgili tavsiyeler.. Kural: Uzmanlar seks sırasında 6 aydan büyük çocukların kendi odalarında olması gerektiğini belirtiyor. Ne yapmalı: Senaryo: Ne yapmalı: Senaryo: Kendi yatağı olmasına rağmen hala sizin yatağınızda yatıyor. Yatağa girer girmez uykuya dalıyor. Kural: En önemli kural; Çocukların önünde seks yapılmaz. Eşinizle ilişkiniz önemli ancak çocuğunuzun sağlığı daha önemli. Ne yapmalı: Başka yerde seks yapın. Misafir odası, ofis ya da banyo olabilir. Televizyonun kapalı, ışıkların kısık ve yatak odanısı kapısı kapalı ya da bulunduğunuz odanın kapısının kilitli olduğundan emin olun. Senaryo: Gece 5 yaşındaki çocuğunuzu yatırdıktan sonra yatak odanıza geçtiniz. Eşinizle birlikte şakalaşmaya sonrasında seks yapmaya başladınız. Tam bu sırada çocuğunuz yatak odanızın kapısında belirdi; "Anne, bir gürültü duydum". Şok oldunuz, şimdi ne olacak? Ne yapmalı: Yatak odanızı Senaryo: Cumartesi sabahı çocuğunuz erkenden uyandı ve TV'de çizgi film izlemek istiyor. Öncesinde odanıza geldi ve siz yatakta eşinizle yarı çıplak, ortalık dağılmış yatıyorsunuz. Kural: 'Çocuklar ailelerinin kendilerine ait Ne yapmalı: Yine kendi alanınızın sınırlarını ve yanınıza gelmek istediklerinde kapıyı çalmaları gerektiğini çocuğunuza iyice anlatmalısınız. Eğer yakalandığınız durumla ilgili çocuğunuz size sorular sorarsa, detayları paylaşmadan Alıntı |
|
![]() |
|
yasemin ![]() Kıdemli Moderatör ![]() Kayıt Tarihi: 16 Oca 2007 Konum: zehraninvillasi Durum: Aktif Değil Puanlar: 70718 |
![]() |
Katı gıdalar obezite riskini 6 kat artırıyor
|
|
|
|
![]() |
|
peperutka ![]() Elmas Üye ![]() ![]() Kayıt Tarihi: 23 Tem 2010 Konum: mutlu Durum: Aktif Değil Puanlar: 5690 |
![]() |
Grip ve soğuk algınlığı gibi virüsler ishale neden olabilir. Viral enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkan ishal karın ağrısı, kusma, ateş, agrı ve acıya da yol açabilir. Virüsler herhangi bir tedavi ile vücuttan atılamaz. Ancak kuluçka dönemi süresince bebegi rahatlatıcı bir tedavi uygulanabilir.
Bakteriyel Enfeksiyon Bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar karın ağrısı ve ateşe de sebep olabilir. Salmonella, stafilokokus ve E. Coli bakterileri ishale neden olan bakterilerdendir. Bebeğinizde bunlara bağlı olarak kramp, ateş ve kanlı dışkı da görülebilir. Bebeğinizin kakasında kan olması çok daha ciddi bir sorunun göstergesidir ve acilen doktora başvurulması gerekir. Aşırı meyve tüketimi Aşırı miktarlarda meyve ve meyve suyu tüketimi de bebeklerde mide rahatsızlıklarına, şişkinliğe ve ishale neden olabilir. Bebeğinizi her şey kararınca olacak şekilde beslemeye özen gösterin. Parazitler Bağırsaklarda ve midede yaşayan bakteriler şişkinlik ve ishale neden olur. Bu parazitlerin başka bebeklerden geçmesi muhtemeldir ve oldukça bulaşıcıdır. Eğer bir parazit sorunu varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır Alıntı |
|
![]() |
|
peperutka ![]() Elmas Üye ![]() ![]() Kayıt Tarihi: 23 Tem 2010 Konum: mutlu Durum: Aktif Değil Puanlar: 5690 |
![]() |
Türkiyede ilk kez doğumsal kalça çıkığının görülme sıklığı araştırıldı. 6 ay- 13 yaş arasındaki çocuklarda kalça çıkığı görülme oranı binde 5.9 olarak belirlenirken, ortopedi profesörü Yücel Tümer, "Binde 5.9 demek, her yıl doğan 1 milyon 300 bin bebeğimizin yaklaşık 7 bin 300’ünün kalça çıkığı sakatlığı olması demek. Bu sakatlığın oluşmaması için bebekleri kendi haline bıraksak yeter. Bebekleri kundaklamayın, bu kadar basit" dedi. Prof. Dr. Tümer, kalça çıkığını önlemede ana kucağı, kangru denilen bebek taşıma aparatlarının yararlı olduğunu söyledi. İzmir’de Özel Kent Hastanesi’nde çalışan Prof. Dr. Yücel Tümer ve Opr. Dr. İbrahim Akel, Türkiye’de önemli bir sağlık sorunu olan kalça çıkığıyla ilgili ortak çalışma yaptı. Hekimler, 23 ildeki meslektaşlarını tek tek arayıp Türkiye’de kalça çıkığının sıklığıyla ilgili bir araştırma için yardım istedi. Prof.Dr. Tümer ve Dr. Akel, meslektaşlarından ortopedik rahatsızlık dışında karın ağrısı, trafik kazası gibi nedenlerle hastanaye başvurup kalça filmleri çekilen 6 ay- 13 yaş arasındaki çocuklara ait görüntüleri isteyip, bunların üzerinde analiz yaparak verilere ulaşacaklarını bildirdi. 23 İLDEN VERİ GELDİ 23 ilden bu yaş grubunda yaklaşık 5 bin çocuğa ait kalça filmi Dr. Tümer ve Akel’e gönderildi. Henüz yayınlamadıkları çalışma sonucunu anlatan Opr. Dr. Akel, "Yaptığımız araştırmada bu yaş grubunda binde 5.9 oranında kalça çıkığı tespit ettik. Bu çocuklarda kalça çıkığı var ama kendileri de aileleri de bilmiyor. Batılı ülkelerle karşılaştırdığımızda, bizdeki oran çok yüksek. Bazı avrupa ülkelerinde kalça çıkığı artık hiç görülmüyor. Kalça çıkığını önlemek çok kolay. İlk bir ay bebekleri kendi haline bırakırsak, yani doğal pozisyonlarında iki bacaklarını yana açarak yattıklarında kalça çıkığı büyük ölçüde kendiliğinden düzeliyor. Ne yapacağımızı değil, ne yapmayacağımızı bilmemiz önemli. Yani kundak yapmamak, bacaklarından tutarak baş aşağı sarkıtmamak gerekir. Kalça çıkığı Türkiye’nin gerçeği ama değiştirilemez gerçeği değil. Ailelerin eğitimiyle, çevresel faktörlere dikkat edilerek bu rakam çok daha düşük hale getirilebilir. Doğumsal kalça çıkığı erişkin döneminde ciddi sakatlıklara yol açabilen bir hastalık. Topluma hem maddi, hem de manevi kayıp getiriyor bunların önüne geçilebilir" diye konuştu. GELİŞMİŞ ÜLKELER SIFIRLADI Prof. Dr. Tümer de kalça çıkığının binde 5.9 oranında görülmesinin inanılmaz olduğunu söyledi. Bu oranın her yıl dünyaya gelen 1 milyon 300 bin bebekten 7 bin 300’ünün kalça çıkığı olması demek olduğunu belirten Prof.Dr. Tümer, şöyle konuştu: YILDA 10 BİN PROTEZDEN 3 BİNİ KALÇA ÇIKIĞI Prof. Dr. Tümer, yapılan çalışmalar sonucunda, kalça çıkığı tespit ettikleri 22 çocuğun tedavi edilmeleri için Ortopedistler Derneği’ni harekete geçirdiklerini söyledi. Tümer, "Bunlar gözden kaçmış, teşhis konmamış sokakta dolaşan kalça çıkık vakaları. Bu çocukları, adreslerini derneğimize bildirdik, Bu çocukların bulunması ve tedavi edilmeleri için derneğimiz faaliyete geçecek. Her yıl 10 bin hastaya kalça protezi konuluyor. Yüzde 30’unun kalça çıkığından kaynaklandığını biliyoruz. Yani yılda 3 bin hasta kalça çıkığı nedeniyle protez takılıyor. Bebekler bir aylıkken yapılacak ultrason tetkikiyle bu sakatlık önlenebilir. Kangru denilen, bacakları ayıran taşıma aparatları kalça çıkığının önlenmesinde yararlı aparatlar" diye konuştu. Alıntı |
|
![]() |
|
peperutka ![]() Elmas Üye ![]() ![]() Kayıt Tarihi: 23 Tem 2010 Konum: mutlu Durum: Aktif Değil Puanlar: 5690 |
![]() |
Özellikle zamanından iki ay veya daha önce doğmuş küçük bebeklerin risk altında bulunduğunu belirten Özek, söz konusu virüsün hastaneye yatarak tedavi gerektiren ve ölüme yol açabilecek kadar ağır klinik tablo ile seyrettiğini belirtti. Özek, bu virüse karşı ailelerin dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, RS virüsünün damlacık yolu ile ve hasta kişilerin salgılarıyla temas sonucu bulaşan ve bir yaşın altındaki çocuklarda görülen akut bronşiolit ve zatürrenin en önemli nedeni olarak tanımlandığını söyledi. İki yaşına gelene kadar hemen hemen bütün çocukların, en az bir, yarısının ise iki kez RS virüs ile enfekte olduklarını anlatan Özek, RS virüsü ile tekrarlayan enfeksiyonların yaşam boyu yaygın olarak görüldüğünü ifade etti. Özek, virüsün sağlıklı bebeklerde ölüme yol açma riskinin "düşük olmakla beraber mevcut" olduğuna dikkati çekerek, "Risk grubundaki prematüre doğan bebeklerde, kronik akciğer, kalp hastalığı, bağışıklık sorunu olanlar ile sinir-kas sistemi hastalığı bulunan bebeklerde risk altında bulunuyor. Bu bebeklerde ölüm riski daha yüksek oluyor" diye konuştu. -SOLUNUM YOLU İLE BULAŞIYOR- Prof. Dr. Özek’in verdiği bilgiye göre, RS virüsü esas olarak solunum yolu ile bulaşıyor. Hasta kişilerin solunum salgılarında yüksek oranda virüs bulunuyor. Havaya karışan solunum salgı parçacıkları veya enfekte solunum salgıların, eller ve ortamdaki yüzeylere bulaşması ile başka kişilere hastalık bulaşabiliyor. Hastalık, sağlıklı çocuklarda hafif atlatılırken, yaş küçüldükçe bronşiolit ve zatürre şeklinde seyretme riski artıyor. Hastaneye yatacak ağırlıktaki bronşiolitlerin yüzde 40-75’i, zatürrenin yüzde 15-40’ı bu RS virüsünden kaynaklanıyor. Türkiye’de yapılan bir çalışmada, akut bronşiolitli bebeklerin boğaz salgılarında yüzde 35-40 oranında RS virüsü bulunuyor. Başka bir çalışmada da ilk 6 ayda bronşiolit olan bebeklerin yarısında etken olarak RS virüsü bildiriliyor -KALABALIK VE SİGARA MARUZİYETİ RİSK FAKTÖRÜ- Hastalık, vakaların çoğunda üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde ve hafif seyrediyor. Bu durumda sadece destekleyici tedavi yeterli oluyor. Hastaların yüzde 10-40 oranında alt solunum yolları tutuluyor ve hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır bir seyredebiliyor. Çeşitli araştırmalar, RS virüsü ile geçirilen bronşiolit sonrasında hışıltı ve astım sıklığının arttığını gösteriyor. Kalabalık ailede yaşamak, sigara ve benzer çevre kirliliğine maruz kalmak, okula giden kardeş varlığı, kreşe gitmek RS virüsü enfeksiyonu açısından risk faktörleri arasında yer alıyor. Prematürelik, RS virüs hastalığı için tek başına bir risk faktörünü oluşturuyor. Çünkü, olgunlaşmasını tamamlamamış bağışıklık sistemi, düşük doğum ağırlığı, gelişmesini tamamlamamış havayolu ve akciğer dokusu, düşük solunum kas kapasitesi, riski artıran en önemli etkenler olarak gösteriliyor. Bu bebeklerin, prematürelikleri ve solunum aletine bağlanmaları nedeniyle uzun süreli akciğer hastalığı bulunması halinde de RS virüs hastalığını geçirme ve ağır seyretmesi riskini artırıyor Alıntı
|
|
![]() |
|
peperutka ![]() Elmas Üye ![]() ![]() Kayıt Tarihi: 23 Tem 2010 Konum: mutlu Durum: Aktif Değil Puanlar: 5690 |
![]() |
Anne baba okulunda verilen eğitimin amacı nedir? Program temel olarak aile ve çocuk iletişimi üzerine oluyor. Çünkü çocuklar istismarın önemli bir kısmını evlerinde yaşıyor. Bu programda çocuğu dinleme, çocuğa kendimizi, öfkemizi ifade etme gibi pek çok konu var. Ayrıca çocuğa sağlık bakımı verme, beslenme, bedensel ve zihinsel gelişimine katkıda bulunma, bedenini tanıma ve korumayı öğretme gibi pek çok konu işleniyor. Eğitimler sonrasında annelerin çocuk ihmal ve istismarıyla ilgili algılarında artış görülüyor. Baba katılımının teşvik edildiği eğitimlerin yaygınlaştırılmasıyla sağlıklı nesillerin yetişmesine katkıda bulunacaktır. Babalar da katılabiliyor mu? Program anneleri hedefliyor ama her oturumun sonunda babalara da o gün işlenen konuları içeren bir mektup yollanıyor ve okumaları isteniyor. Toplam iki kez de baba toplantıları düzenleniyor. Okul yılda kaç kez düzenleniyor, eğitim ne kadar sürüyor? Her yıl iki dönem 16 hafta boyunca düzenlenen kurslarla eğitimler gerçekleştiriliyor. Bugüne kadar yaklaşık 150 kişi bu olanaktan yararlandı. Anne babanın çocuk yetiştirirken sık yaptığı hatalar nelerdir? İstismarın önemli bir kısmı dayak gibi fiziksel hasar veren türden. Aileler dayağı terbiye etme aracı olarak görüyor. Program boyunca çocuğu terbiye etmenin çok daha olumlu yöntemleri olduğu gösterilerek bu tutum değiştirilmeye çalışılıyor. Bir diğer istismar türü de duygusal olanı. Bu çok yaygın ve aileler böyle bir istismar uyguladıklarının farkında bile değil. Eğitimin özelliği nelerdir? Bu proje için derneğimiz kanalıyla sosyal hizmet uzmanlarına ve sağlık profesyonellerine eğitimler verdik. ‘Doktorculuk’ oyunu için aradaki yaş farkı beşi geçmesin Cinselliği, 3-6 yaşlarında kendilerini bir kız ya da erkek olarak tanımlamaya başladıklarında keşfediyorlar. O yaşlarda karşı cinsin kendilerinden farkını anlamak için oynadıkları ‘doktorculuk’ oyunu tamamen normal bir gelişim sürecidir. Çocuğunu komşunun çocuğuyla bu oyunu oynarken yakalayan anne babanın paniğe kapılmasına gerek yoktur. Ancak aralarında beş yaştan fazla fark olan iki çocuğun, örneğin 10 yaşındaki bir çocukla 16 yaşında bir ergenin cinsel eylemi artık normal bir oyun sınıfına alınmaz. “Tanımadığın kişilerden şeker alma” demek yeterli değil Sanılanın aksine çocukları cinsel olarak taciz edenler, sokakta çocuklarımızı uzak tutmaya çalıştığımız serseri görünümlü, eğitimsiz yabancılar değildir. Cinsel tacizciler her sosyokültürel düzeyde karşımıza çıkabilir. Genellikle temiz, düzgün görünümlü, çocukların güvenini kazanabilen kişilerdir. Çoğu kez çocuk tacizciyi tanımaktadır ve genelde tacizci aileden biridir. Bu nedenle çocuklarımızı korumak için “Sakın sokakta tanımadığın kişilerden şeker alma, onlarla gitme” uyarısı yeterli değildir. Sevgi ve şefkat ortamında büyütün Sevgi ve şefkat görmeyen çocuklar, cinsel taciz amaçlı sıcak yaklaşımı sevgi gösterisi gibi algılıyor. Kendilerine büyüklere hiçbir zaman karşı gelinmemesi gerektiği öğretilmiş olan çocuklar da böyle bir olayda karşılarındaki kişiye “Hayır” diyemiyor. ANLATMASINI SAĞLAYIN Çocuklara cinsel bölgelerinin kendilerine özel olduğu, buralara dokunmak ya da bakmak isteyen biri olduğunda o kişiden uzaklaşıp olayı güvendikleri birine anlatmaları gerektiği öğretilmelidir. |
|
![]() |
Yanıt Yaz ![]() |
Sayfa <1234 13> |
Tweet
|
Forum Atla | Forum İzinleri ![]() Sen Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Sen Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Sen Kapalı Forumda Cevapları Silme Sen Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Sen Kapalı Forumda Anket Açma Sen Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |
|