Yazar |
Konu Arama Konu Seçenekleri
|
yasemin
Kıdemli Moderatör
Kayıt Tarihi: 16 Oca 2007
Konum: zehraninvillasi
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 70718
|
Gönderim Zamanı: 28 Mar 2011 Saat 19:59 |
Diyarbakır’da, Özel Çamlıca Kadın Hastalıkları
ve Doğum Hastanesi’nde görevi Op.Dr. Emel Doğan Özdaş, Türkiye’de
gebelik sırasında anne ölümlerinin yüzde 50’sinin hipertansiyon ve buna
bağlı etkenlerden kaynaklandığını söyledi. Dünyada hızla yaygınlaşan
hipertansiyonu ’sessiz katil’ olarak adlandıran Özdaş, “Hipertansiyon
genellikli ilk hamilikte görülür, gebeliğin 20’inci haftasından sonra
ortaya çıkar. Özellikle hamilelerin sık sık tansiyonlarını ölçtürmeleri
gerekir” dedi.
Op.Dr. Emel Doğan Özdaş, dünyada hızla yayılan
hipertansiyonun hamile kadınlar için büyük tehlike yarattığını söyledi.
Hipertansiyonu ’sessiz katil’ olarak adlandıran Özdaş, Türkiye’de
yaşamını yitiren hamile kadınların yüzde 50’sinin hipertansiyondan
kaynaklandığını söyledi. Hipertansiyonun en önemli belirtisinin enseden
başlayan baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, çarpıntı ve gece sık idrara
çıkma olduğunu belirten Emel Doğan Özdaş, “Yüksek tansiyon çoğu zaman
belirti vermez, tamamen tesadüfi fark edilir. Hipertansiyon yaptığı
semptomlar itibarı ile genelde hastanın hafife aldığı bir durumdur.
Hasta bunları başka hastalığa yorar. Halbuki bir tansiyon ölçüldüğünde
durumu görebilir. Hatta hiçbir şikayeti olmayan insanların bile yılda
bir defa tansiyonlarını ölçtürmelerinde fayda vardır” dedi.
Hipertansiyonun
hedef organının kalp olduğunu söyleyen Özdaş, “Hastalık kalbi yüzde 55
oranında etkiler. Zamanla kalp yetmezliği ve kalpte büyümeden olur”
dedi. Hastalığın hamile kadınlarda hamileliğinin 20’inci haftasından
sonra ortaya çıktığını ifade eden Özdaş, “Hastalığın asıl kaynağı
gebeliğin kendisidir, İlk hamilelikte ve 20 yaş altı ve 30 yaş üzeri
halime kadınlarda sık görülür. Annelerde ölüme, erken doğuma, bebeklerde
kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, akciğer yetmezliği gibi hastalıklar
meydana gelmektedir. Hamililikte hipertansiyondan korunmak için düzenli
süt ve süt ürünleri, C ve E vitaminleri çok önemlidir. Bunlar hafif
tansiyonun şiddetli hale gelmesini önler. Halime kadınların, sık sık
tansiyonlarını ölçtürmesi, kan, idrar testleri yaptırması ve kilo takibi
yaptırması gerekir” dedi.
haticeak
|
|
 |
yasemin
Kıdemli Moderatör
Kayıt Tarihi: 16 Oca 2007
Konum: zehraninvillasi
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 70718
|
Gönderim Zamanı: 28 Mar 2011 Saat 20:00 |
Kim istemez ki rahat bir hamilelik dönemi
geçirmeyi ? Ama bulantı,halsizlik,mide yanması ve baş ağrısı gibi
rahatsızlıklar birçok anne adayının ortak sorunudur.Bu şikayetleri
tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil belki,ama önerilerimizle
hafifletip rahat bir hamilelik geçirebilirsiniz.
Kadın hayatının
en önemli bir evresi olan hamilelik döneminde birtakım sıkıntılı
durumların yaşanması kaçınılmaz.Yanlış duyumlar,yakın çevrede şahit
olunan zor geçen ve olumsuz sonuçlanan hamilelikler anne adayını ister
istemez etkiliyor.Oysa bazı önlemler alarak hamilelikte yaşanabilecek
sorunları en aza indirmek mümkün.Kadın Hastalıkları-Doğum ve Tüp Bebek
Uzmanı Op.Dr.Serdar Koç hamilelikte yaşanan sorunları ve alınabilecek
önlemleri anlattı,sağlıklı ve rahat bir hamilelik için anne adaylarına
tüyolar verdi.
Kabus Bulantılar
Hamilelik
bulantıları 4-8.haftalarda başlar,10.haftada pik yapar ve 14.haftaya
kadar devam eder.Nadiren hamilelik boyunca da sürebilir.Sabahları daha
fazla görülür,gün boyunca da devam edebilir.Bu sıkıntıların nedeni
yüksek BHCG adı verilen hormon düzeyleridir.Mide bağırsak
hastalıkları,B1 ve B2 vitamin eksikliği,psikolojik sıkıntılar,çoğul
hamilelikler ve halk arasında ‘‘üzüm gebeliği’’olarak bilinen mol
gebeliği de şiddetli bulantılara ve kusmalara sebep olabilir.Bulantıyı
arttırıcı (Örneğin aşırı gürültü ve ışık bulantıyı arttırabilir) ve koku
olabilecek ortamlardan uzak durmak,yemek yapmak,temizlik maddelerini
kullanmamak,yağsız ve kokusuz yiyecek maddeleri tüketmek bulantıyı
önleyebilir.Şiddetli bulantı ve kusmalarda doktora başvurarak,idrarda
keton çıkması durumunda gerekli tıbbi tedaviyi uygulamak gerekir.
Bel Ağrılarını Azaltın
Hamilelerde
bel ağrısı görülme sıklığı yüzde 40-60 arasındadır.Hamileler,yüzde
15-20 günlük hayatı etkileyecek kadar ağır bel ağrısı çekerler.Ağrıların
büyük çoğunluğu 5.ve7.aylar arasında yaşanır.Bazen hamilelik boyunca da
sürebilir.Hamilelikteki bel ağrılarının nedeni genellikle belli
değildir;fakat aşırı kilo alımı,gizli bel fıtıklarını ortaya
çıkarabilir.Artmış bel çukurluğu,sırt kaslarının kasılması ve
güçsüzleşmesi bel ağrılarına sebep olabilir.Hamilelik süresinde diyete
dikkat edilmeli,aşırı yemekten kaçınılmalı,kilo alımı kontrollü
yapılmalıdır.Düzenli egzersizlerle bel kasları
kuvvetlendirilmelidir.Ayrıca hamileliğin son dönemlerine kadar aynı
zamanda bel ağrısı nedeniyle uyku problemleri de yaşanabilir.Bu gibi
durumlarda da rahat ve kaliteli bir uyku uyuyabilmeniz için özel olarak
tasarlanmış hamile yastıkları kullanabilirsiniz.(Örneğin; Shuma Hamile
Yastıkları) Hamile yastıkları gebelik döneminde anne adaylarının daha
konforlu ve rahat uyku uyuyabilmesini sağlar.Hamilelik döneminde yüksek
topuklu ayakkabı kullanmaktan kaçınmak gerekir,özellikle ilerleyen
gebelik haftalarında yataktan kalkarken bele ağırlık yansıtmayacak
şekilde hareket edilmesine dikkat edilmelidir
Enfeksiyonlardan Korunun
İdrar
normalde sterildir, herhangi bir mikrop içermez.Özellikle hamilelerde
görülen E.Coli enfeksiyonu sistite yol açar.Hamilelikte direnç
düşüklüğüne bağlı olarak daha sık ortaya çıkabilir.Özellikle diyabetli
ve hijyen yönünden sağlıklı olmayan hamileler risk altındadır.Sık sık
çok az miktarda idrara çıkmak,idrar yaparken ağrı ve yanma görülen
bulgulardır.İlerlemiş enfeksiyonlarda kasık ağrılarına,ateş ve bulantı
da eklenebilir.Böyle durumda doktora başvurarak idrar tetkiki ve kültürü
yapılarak etkene yönelik antibiyotik kullanımı önerilir.Ancak
hamilelikte hiçbir belirti olmadan da sessiz infeksiyon dediğimiz
durumlarında olacağı unutulmamalıdır.Hamilelikte vajinal akıntı artar.
Bu akıntı normalde renksiz ve kokusuzdur.Vajinal akıntıda kötü koku ve
renklenme başlarsa,beyaz süt kesiği gibiyse,kaşıntı ve yanma gibi
şikayetler varsa doktora başvurulmalıdır.
Hamilelikte en sık
görülen akıntı V.Candina (mantar) enfeksiyonudur.Nedeni ise vajen
asidinin bozulmasına bağlı olarak glikojen miktarının değişmesiyle
enfeksiyon için zemin oluşmasıdır.Vajinal akıntılar erken doğuma neden
olabileceği gibi,hamilelikte cinsel hayatı da etkiler.Bol su
içmek,idrarı uzun süre tutmamak,tuvalette genital bölgeyi önden arkaya
doğru temizlemek ve cinsel ilişkide hijyene dikkat etmek idrar yolu
enfeksiyonunu önler.Hamilelikte şeker kontrolleri yaptırmak,hijyenik
seks hayatı,sık antibiyotik kullanmama,toplu kullanılan havuz ve
tuvaletlere dikkat etmek vajinal enfeksiyonu önleyebilir.
haticeak
|
|
 |
hilal
Kıdemli Moderatör
Seha'nın Annesi Forumun İnci Tanesi
Kayıt Tarihi: 28 Eki 2007
Konum: Diyarbakır
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 21029
|
Gönderim Zamanı: 28 Mar 2011 Saat 20:57 |
yasemin Yazdı:
Diyarbakır’da, Özel Çamlıca Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’nde görevi Op.Dr. Emel Doğan Özdaş, Türkiye’de gebelik sırasında anne ölümlerinin yüzde 50’sinin hipertansiyon ve buna bağlı etkenlerden kaynaklandığını söyledi. Dünyada hızla yaygınlaşan hipertansiyonu ’sessiz katil’ olarak adlandıran Özdaş, “Hipertansiyon genellikli ilk hamilikte görülür, gebeliğin 20’inci haftasından sonra ortaya çıkar. Özellikle hamilelerin sık sık tansiyonlarını ölçtürmeleri gerekir” dedi.
Op.Dr. Emel Doğan Özdaş, dünyada hızla yayılan hipertansiyonun hamile kadınlar için büyük tehlike yarattığını söyledi. Hipertansiyonu ’sessiz katil’ olarak adlandıran Özdaş, Türkiye’de yaşamını yitiren hamile kadınların yüzde 50’sinin hipertansiyondan kaynaklandığını söyledi. Hipertansiyonun en önemli belirtisinin enseden başlayan baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, çarpıntı ve gece sık idrara çıkma olduğunu belirten Emel Doğan Özdaş, “Yüksek tansiyon çoğu zaman belirti vermez, tamamen tesadüfi fark edilir. Hipertansiyon yaptığı semptomlar itibarı ile genelde hastanın hafife aldığı bir durumdur. Hasta bunları başka hastalığa yorar. Halbuki bir tansiyon ölçüldüğünde durumu görebilir. Hatta hiçbir şikayeti olmayan insanların bile yılda bir defa tansiyonlarını ölçtürmelerinde fayda vardır” dedi.
Hipertansiyonun hedef organının kalp olduğunu söyleyen Özdaş, “Hastalık kalbi yüzde 55 oranında etkiler. Zamanla kalp yetmezliği ve kalpte büyümeden olur” dedi. Hastalığın hamile kadınlarda hamileliğinin 20’inci haftasından sonra ortaya çıktığını ifade eden Özdaş, “Hastalığın asıl kaynağı gebeliğin kendisidir, İlk hamilelikte ve 20 yaş altı ve 30 yaş üzeri halime kadınlarda sık görülür. Annelerde ölüme, erken doğuma, bebeklerde kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, akciğer yetmezliği gibi hastalıklar meydana gelmektedir. Hamililikte hipertansiyondan korunmak için düzenli süt ve süt ürünleri, C ve E vitaminleri çok önemlidir. Bunlar hafif tansiyonun şiddetli hale gelmesini önler. Halime kadınların, sık sık tansiyonlarını ölçtürmesi, kan, idrar testleri yaptırması ve kilo takibi yaptırması gerekir” dedi.
haticeak |
Kıs bu doktoru nerden buldun
|
Bazılarını hoşgörmüyorum,tahammül ediyorum...Ama tahammülünde bir sınırı var,biliyorum...
|
 |
yasemin
Kıdemli Moderatör
Kayıt Tarihi: 16 Oca 2007
Konum: zehraninvillasi
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 70718
|
Gönderim Zamanı: 28 Mar 2011 Saat 21:13 |
|
|
 |
hilal
Kıdemli Moderatör
Seha'nın Annesi Forumun İnci Tanesi
Kayıt Tarihi: 28 Eki 2007
Konum: Diyarbakır
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 21029
|
Gönderim Zamanı: 28 Mar 2011 Saat 22:14 |
YOk kıs diyarbakırdan deişin ya ondan şeyettim
|
Bazılarını hoşgörmüyorum,tahammül ediyorum...Ama tahammülünde bir sınırı var,biliyorum...
|
 |
peperutka
Elmas Üye
Kayıt Tarihi: 23 Tem 2010
Konum: mutlu
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 5690
|
Gönderim Zamanı: 05 Nis 2011 Saat 11:16 |
Bel ağrılarının nedenleri
Hamilelik doğal olarak her kadının bedeninde birçok değişime yol açar. Bunlardan bazıları da bel ağrılarının ortaya çıkmasında etkin rol oynar. En önemli sebeplerin başında, elbette ki hamileliğin ilerlemesiyle birlikte karnın büyümesi gelir. Karındaki büyüme vücudun ağırlık merkezinin yer değiştirmesine neden olur.Omurgamız bu değişimi dengeleyebilmek için geriye doğru çekilir ve ağırlığı topuklara vererek yürümeyi kolaylaştırmaya çalışır.Bu geriye çekilme hareketi sırtın arkasındaki kasların sürekli gerilmesine ve bu noktalardaki laktik asit birikmesine neden olur.Hamilelikte baskın hormon olan progesteron kas gevşetici bir etkiye sahiptir.Aslında esas görevi leğen kaslarını yumuşatarak vücudu doğuma hazırlamaktır.Aynı zamanda bel kaslarının gevşemesine de yardımcı olur.Kasların gevşemiş olması da vücut ağırlığını taşımak için daha fazla kasılmasını gerektirir.
En büyük etken fazla kilolar
Kırmızı cümle yerine şu daha doğru olur. “Hamilelikte, ideal olan her ay için bir kilo almaktır.Hamileliğin sonunda başlangıçtaki döneme göre 9-10 kiloluk bir vücut ağırlığı artışı olur. Bazı hamilelerde bu artış 20 hatta 30 kiloya kadar çıkabilir. Hamileliğine 50 kilo ile başlayan bir anne adayı, 9 ayın sonuna kadar 10 kilo almış olsa, aynı vücuda yüze 20 daha fazla ağırlık yüklenmiş olur.Yani 9 ay boyunca anne adayının aldığı fazladan aldığı her kilo bel bölgesi için de ilave bir yük ve ağrılarının artma sebebidir.
Dönem dönem bel ağrıları
Hamileliğin ilerlemesiyle ağrı semptomları artar.Özellikle 4 veya 5.aydan itibaren şikayetler daha da belirginleşir.Hamile kalan kişinin genel yaşam alışkanlıkları, başlangıç kilosu, beslenmesi ve daha bir sürü etken ağrı durumunu belirler.Ayrıca hiç sıkıntı yaşamadan hamileliğini geçiren ve ikinci hamileliğinde bu tür sorunlar yaşayan hamileler de vardır.
Alıntı
|
 Şapkadan tavşan çıkarmayı marifet sanıyorlar. Ben kalbimden '' ÖKÜZ '' çıkardım hey yavrum hey :)) <
|
 |