Ah! Şu giyinme krizleri
‘Çocuğumla dışarı çıkmak çoğu zaman büyük bir sorun oluyor’,
‘Evden çıkarken bir türlü giyinmek istemiyor’,
‘Çıplak bir şekilde evin odalarında koşmaktan ve bizi peşinde koşturmaktan büyük zevk alıyor’,… gibi cümleler ortalama 1,5 –
4 yaş arasında çocuğu olan anne babalar tarafından sıkça telaffuz edilir. Bazı durumlarda sorun olmazken bazen tam bir kriz yaratabilen kıyafet değişimi çoğu zaman anne - babaların sinirlenmesi ve kontrolü ele geçirmesiyle, çocuğun ise ağlamasıyla veya suratının asılmasıyla sonuçlanmaktadır.
Eğer siz de bu konuda sıkıntı yaşadığınızı düşünüyorsanız, işte size hayatınızı kolaylaştıracak birkaç öneri:
• Kıyafetlerini kendisinin seçmesine izin verin: Böylece giyinme faaliyeti çoğu çocuk
için zoraki bir eylem olmaktan çıkıp, kendi söz sahibi olduğu bir iş haline gelir. Burada dikkat edilecek nokta, kıyafet seçeneklerinin ona sunulmasından önce, sizin onayınızdan geçmiş olmasıdır.
• Sohbet edin: Çocuğunuzu giydirirken, gün içinde yapacağı aktivitelerden ya da
dışarıda öten kuştan bahsedin. Böylece sizin onunla ilgileniyor olmanızın verdiği keyifle dikkati dağılacak, giyinme sürecinin daha çabuk sonuçlanması sağlanacaktır.
• Rahat giyilebilir kıyafetleri tercih edin: Böylece hem giyinme işlemi kolaylaşacak
hem de çocuğunuz kendi giyinmek istediğinde daha kısa sürede başarıya ulaşacaktır.
• Giydirirken eline oyalanacak bir şeyler verin: Her sabah siz çocuğunuzu giydirirken
o da küçük bebeğini giydirirse, giyinme seremonisi daha kolay ve keyifli geçebilir. Çocuğunuzun bebeğine ya da oyuncak ayısına aldığınız basit kıyafetleri giydirmesi, giyinme sırasında size daha az tepki vermesini sağlayacaktır.
• Giyinme aktivitesini bir oyuna dönüştürün: Çocuklar çıplaklıktan hoşlanırlar,
bununla birlikte giyinme sırasında sıkılırlar ve bazen canları yanar. O sebeple giyinmeyi bir oyun gibi sunmak çoğu zaman işe yarar. Bu bağlamda giydirmek istediğiniz bir tişörte başını soktuktan sonra, ‘aaa Ayşe nereye gitti?, Bulamıyorum ’ gibi ifadelerle başını çıkarabilirsiniz. Bu sayede tişörtün içinden somurtuk değil gülen bir çocuk çıktığını göreceksiniz. Ya da pantolonun içinde ayaklarını bulamadığınızı söyleyerek, ayakları görünce çok sevindiğinizi belirtebilirsiniz.
• Kendi yöntemiyle caydırın: Bazı çocuklar giyinme sırasında o kadar zorluk çıkarırlar
ki çoğu zaman tişörtünün bir kolunu bir odada diğerini başka bir odada giydirmek zorunda kalabilirsiniz. Eğer sizin de çocuğunuz bu şekilde davranıyorsa, bu oyuna siz de katılın. ‘Hadi bakalım, bu kolunu mutfakta giydin diğerini de yatak odasında giyeceğiz, koş koş koş..’ diyerek oyuna dahil olabilir ve kendi yönteminden bir süre sonra sıkılmasını sağlayabilirsiniz.
• Anlayışlı olun: Siz geç kalmanızın verdiği telaşla çocuğunuza bir şeyler giydirmeye
çalışırken, ya da dolaptan pantolonunu getirmesini beklerken, o bir oyuncak ya da perdeden sarkan bir iple ilgilenebilir. Bu davranışıyla adeta sizi sinir etmek için uğraştığını düşündüğünüz çocuğunuz, çoğu zaman sadece dikkat süresinin çok kısa olması sebebiyle o an önüne çıkmış olan bir uyaranla ilgilenmektedir ve hatta sizin ondan istediğiniz şeyi çoktan unutmuştur. Bu tarz durumlarda hiçbir şey söylemeden yanına gidin ve ondan istediğiniz şeyi net bir şekilde tekrarlayın.
• Giyinme sırasında çıkarılan zorlukların ilgi görme yolu haline gelmesini engelleyin:
Çocuklar oyun oynamak ister, çocuklar kendilerine bakan kişiden ilgi beklerler, bu onların en temel ihtiyaçlarından biridir. Giyinme aktivitesi de çocukla yoğun bir ilgilenmeyi içerdiği için bazı çocuklar bu süreci uzatarak ilginin üzerlerinde kalmasını isterler. Böyle durumlarda giyinme öncesinde bir müddet çocukla oyun oynamak rahatlamasını sağlayacaktır.
Tüm bunlar çocuğunuzla yaşadığınız giyinme krizlerini hafifletmede size katkı sağlayacaktır. Fakat çocuklarla yaşarken unutmamamız gereken bir şey onların zamanının bizimkinden çok daha yavaş aktığıdır. Onlar bizim hızlı tempomuzu, sürekli bir yerlere yetişme çabamızı anlamak için gerekli olan bilişsel olgunluğa ve yaşam tecrübesine sahip değillerdir. Zaman algıları henüz oluşmadığı için de biz gecikme telaşıyla hızla hazırlanmaya çalışırken onlar evin içinde çok rahat salınabilirler. O sebeple belli bir yaşa gelene kadar onları bu temponun içine çok fazla sokmamak, belki de uykudan veya kendimize ayırdığımız zamandan biraz daha feragat etmek en iyisidir.
Selcen Erdemir
Psikolog