Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Genel Konular > Hamilelik
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar RSS - gobek kordonunun saklanmasi...
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kapalı Konugobek kordonunun saklanmasi...

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz Sayfa  <123>
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
HaYaL Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye

Gece Bekçisi

Kayıt Tarihi: 14 Kas 2007
Konum: Denizli
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3414
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 17 Eyl 2008 Saat 14:25
malesef bende çok maliyetli olduğunu duyduğum için araştırmadım bile. denizlide bunu yapan hastane varmı bilmiyorum. ama kızlar süt dişi konusunda ayrıntılı bilgisi olan varsa neolur paylaşsın bizimle. maliyeti düşükse onu bari yapalım
Yukarı Dön
begumfunda Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 28 Nis 2008
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3968
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 18 Eyl 2008 Saat 00:21
bu konuyu bende cok sordum burda hastanelere onlar önerdi iyi falan diye ama cok pahali gercekten ......... allah kimseye göstermesin muhtac ta etmesin .............
Yukarı Dön
fatoş Açılır Kutu Gör
Pırlanta Üye
Pırlanta Üye


Kayıt Tarihi: 18 Tem 2007
Konum: İSTANBUL
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 15446
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 18 Eyl 2008 Saat 00:30
Sanırım göbek kordonunun saklandığı gibi süt diş de saklanıyor, bence bunun maliyeti de aynı şekilde olabilir Confused
 
 
Çocuğun süt dişini sakla, kök hücresi olsun
Süt dişi bankaları geliyor!

Dişin özünün ciddi bir kök hücre kaynağı olduğunu söyleyen bilim adamları, 'diş bankaları' oluşturmak şart diyorlar.

 

Vücudun tüm dokularına, her türlü hücreye dönüşebilen, hasarlı bölgeleri tamir ederek başta kalp-damar, kemik hastalıkları, diş hastalıkları, omurilik hastalıkları, genetik hastalıklar, metabolik hastalıklar, bazı bağışıklık sistemi hastalıkları, lösemi ve Akdeniz anemisi gibi hastalıklar olmak üzere pek çok sağlık sorununun tedavisine ışık tutan kök hücreleri, aslında çok da uzakta aramaya gerek yok. Çünkü yapılan çalışmalar, başta yeni doğan bebeklerin kordon kanında, omurilikte, kemik iliğinde ve kanda bulunan kök hücrelerin, ağzımızdaki dişin özünde de bol miktarda bulunduğunu gösteriyor. Üstelik bu kök hücrelere ulaşmak vücudun diğer bölgelerindeki kök hücrelere ulaşmaktan çok daha kolay.

Kök hücrelerle ilgili çalışmalar dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızla ilerliyor. Özellikle de diş hekimliği alanında olumlu gelişmeler var. Her ne kadar bu çalışmalar şimdilik deneme aşamasında olsa da, uzmanların söylediklerine göre en fazla beş sene sonra bazı kök hücre tedavileri diş hekimliğinde yerini alacak. Yani yakın bir gelecekte özellikle diş eti, çene kemiği, çarpık diş ve çürük tedavileri, kök hücrelerle ortadan kaldırılabilecek. Hekimlerin söylediklerine göre dişsizlik ise adeta tarihe karışacak.

Çünkü 2002 yılında Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde, farelerin ağzına nakledilen kök hücrelerle diş oluşturularak, ağızdaki diş eksiklikleri tamamlandı. Diş hekimliği alanında çok umut vaat edici çalışmaların olduğundan söz eden Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nejat Erverdi, "2000 yılında dişin pulpa dokusunun, yani damar sinir paketinin yer aldığı diş özünün, zengin bir kök hücre kaynağı olduğu ortaya çıktı. Dolayısıyla mutlaka 'süt dişi doku bankaları' oluşturularak bu dişler saklanmalı" diyor...

Bankada saklanacak
Kök hücrelerin, kan hücrelerin yanı sıra, kalp kası hücrelerine, beyin hücrelerine, sinir sisteminde nöronlara, kas hücrelerine, kalp kaslarına, karaciğer, kemik, kıkırdak, pankreas hücreleri gibi aklınıza gelen daha birçok hücreye dönüşebileceği gösteriliyor. Kök hücreleri ayrıca embriyolardan da elde etmek mümkün. Ancak potansiyelleri kanda veya omurilikte bulunan kök hücrelerden (erişkin tipi kök hücre) çok daha güçlü olan bu embriyonik kök hücrelerin kullanımı birçok ülkede hâlâ tartışma konusu, hatta yasak. Kök hücrelerin diş hekimliğiyle olan ilgisi ise son yıllarda ortaya çıktı.

2000 yılında Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü'nden diş hekimi ve kök hücre uzmanı Dr. Songtao Shi'nin yaptığı bir çalışmadan söz eden Prof. Erverdi, Dr. Shi ve ekibinin büyük bir başarıya imza attığını da sözlerine ekliyor: "Dr. Shi çekilmiş olan bir daimi dişi alıp bunun pulpa dokusunu, yani damar sinir paketinin yer aldığı diş özü dediğimiz dokuyu çıkarıyor ve bunu bir besi ortamına ekiyor. Bu besi ortamında bunu büyüttükten sonra görüyor ki diş özü dediğimiz doku kök hücre açısından çok zengin. Bu çok büyük bir gelişme. Kök hücrelerin diş dokusunda olması, kolay ulaşılabilir olmaları açısından da çok büyük bir avantaj. Ayrıca Dr. Shi, diş değiştiren 6 yaşındaki kızının süt dişi üzerinde de çalışmalar yapıyor. Bu süt dişinin özündeki kök hücreleri bir besi ortamına ekiyor ve inanılmaz hızla çoğalan, farklılaşan bir kök hücre grubuyla karşılaşıyor. Gelişmelere bakılırsa 5-10 seneyi geçmeyecek yakın bir gelecekte bu alanda çok somut bulgular ortaya çıkacak. Özellikle de süt dişleri atılmayacak, diş bankalarında saklanacak"...

Diş hekimliğinde bugün en büyük sorun, kaybedilen dişin yerine yenisinin konması. Genellikle bu durumlarda protezlere başvuruluyor. Ancak bu da ileride tarihe karışması beklenen yöntemler arasında yer alıyor. Çünkü kök hücrelerle diş oluşturmaya da az kaldı. Erverdi, "2002 yılında Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden bilim adamları, 20 yaş dişinden elde ettikleri kök hücreleri farelerin ağzına yerleştirdiler. 30 haftalık bir süreçten sonra farelerin ağzında yüzde 90 oranında dişe benzeyen oluşumların meydana geldiğini gördüler" diyor.

Kişinin genetik yapısı dişlerin çarpık ya da çürüğe yatkın olması açısından çok önemli. Dolayısıyla bilim adamları, sağlıksız dişlere yol açan bu 'bozuk' genleri de kök hücrelerle tamir etmeyi hedefleyerek genetik bozuklukları 'kökten' çözmeye çalışıyorlar. Kök hücre nakliyle diş eti hastalıklarını durdurmak, hasar görmüş dokuların yeniden oluşmasını sağlamak da en büyük hedefler arasında. Hayvan deneylerinin sonuçları ise oldukça yüz güldürücü. Örneğin Amerikalı bilim adamları, hasarlı çene yapısına sahip olan köpeklere naklettikleri kök hücreler sayesinde hasarlı bölgenin 'tamir' edildiğini gözlemlediler.

Dişsizlik tarihe karışacak
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Tanyeri, üniversitenin hematoloji, tıbbi biyoloji ve tıbbi genetik anabilim dalı öğretim üyeleriyle birlikte çok ciddi kök hücre çalışmaları yürüttüklerini söylüyor. Şu sıralar kromozomlar üzerinde birtakım çalışmalar yaptıklarını söyleyen Prof. Tanyeri, "Genetik yapısı bozuk vakaları inceliyoruz. Kök hücrelerle kemik hasarlarını tamir etmeye çalışıyoruz. Şu an bu çalışmalar deneme aşamasında ama 1-2 sene içinde daha güzel sonuçlar alabileceğiz" diyor. Dünyadaki 70 yaşın üzerindeki bireylerin yüzde 86'sında diş eti rahatsızlıklarına bağlı diş kayıpların meydana geldiğini söyleyen Tanyeri, pek çok çocuğun süt dişi eksik olarak doğduğunu, bazı insanların doğuştan çenesinin çok küçük ya da çok büyük olduğunu, işte genetik bilimi ve doku mühendisliğiyle özellikle bu gibi vakalara çözüm bulmaya çalıştıklarını da sözlerine ekliyor.

Tanyeri'ne göre kök hücre tedavileri diş hekimliği alanında en fazla 2-3 yıl içinde yerini alacak: "Örneğin alt çenede meydana gelen bir kist ya da bir oluşum sonrası o bölgeye birtakım cerrahi müdahaleler veya bir tedavi uygulandıktan sonra orada zayıf bir bölge kalıyor. Yani kırılma tehlikesine her an hazır bir bölge ortaya çıkıyor. Kök hücre nakliyle ileride oradaki hücreleri yenileyip, tekrar aynı kemik yapısı oluşturulabilecek. Bazı hastalarda ise diş etleri, yani dişin zemini geri çekiliyor. Bu zemin de kök hücrelerle tekrar oluşturulacak. Kök hücreyle dişlerdeki, çenedeki hasarlar giderilecek, çürükler tedavi edilecek, eksik dişler yerine konacak. Bunlar, hayvan deneylerinde başarıldı. Örneğin Amerikalı bilim adamları, domuzların çenelerindeki üçüncü azı dişlerinden elde ettikleri kök hücreleri sıçanlara naklettiler. 20 hafta içinde 2 milimetre boyunda dişlerin meydana geldiği görüldü. Buna benzer pek çok çalışma var".

İleride birtakım tedavilerde kök hücrelerden yararlanmak üzere oluşturulabilecek "Diş Bankacılığı" ise Prof. Tanyeri'ye de mantıklı geliyor. Çünkü dişlerimiz bize, ileride vücudumuz için 'tamir dokusu' sağlayabilecek. Ancak bunun altyapısının çok iyi oluşturulması, bu dokuların nasıl saklanacağının iyi belirlenmesi şart. Ayrıca bu konuda ciddi yönetmeliklerin de çıkması çok önemli. Çünkü uzmanlar, 'süt dişi bankacılığı'nın, kordon kanı bankacılığı gibi ticarete dönüşmesinin mutlaka engellenmesi gerektiğini söylüyorlar...

-
Bade GÜRLEYEN



Düzenleyen fatoş - 18 Eyl 2008 Saat 00:30
Yukarı Dön
fatoş Açılır Kutu Gör
Pırlanta Üye
Pırlanta Üye


Kayıt Tarihi: 18 Tem 2007
Konum: İSTANBUL
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 15446
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 18 Eyl 2008 Saat 00:31
Dişsizliğe kök hücre çözümü  
İSTANBUL (İHA) - Özellikle süt dişinin özünde bol miktarda bulunan kök hücreleri, gelecekte başta dişsizlik olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde önemli avantajlar sağlayacak.

Kök hücreler, vücutta tüm doku ve organları oluşturan ana hücreler olarak biliniyor. Kendini yenileme, organ ve dokulara dönüşebilme yeteneğine sahip kök hücreler, bebeğin kordon kanında yetişkin insanın da özellikle kemik iliği ve yağ dokusunda bulunuyor. Günümüzde hastalıkların tedavisinde, hastalanmış hücrelerin sağlıklı hücrelerle değiştirilmesine yönelik "kök hücre tedavisi"nin büyük önem kazandığını belirten Diş Hekimi Protez Doktoru Çağdaş Kışlaoğlu, süt dişi ve 20 yaş dişlerinin, insan vücudunda kemik, kıkırdak, kas, sinir hücre ve dokularına dönüşebilme potansiyeli bakımından ön planda olduğuna dikkat çekti. Dr. Kışlaoğlu, kök hücre tedavisi için kordon kanı bankacılığı kadar diş bankacılığının da bu anlamda önemli olduğunu vurguladı.

"Diş bankacılığı sayesinde, dökülen süt dişlerinden alınarak muhafaza edilen kök hücreleri, kaybedilen dişlerin yerlerine ekilerek yeniden diş çıkması sağlanacak" diyen Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, "Kök hücreler, insan vücudundaki tüm hücrelerin gelişimini sağlayan kaynak hücrelerdir. Kök hücrelerin sahip oldukları çoğalma ya da başka hücre çeşitlerine dönüşme özelliği, bilim adamlarını bu hücrelerin yeni kullanım alanlarını keşfetmeye itiyor. Diş kök hücrelerinin, yetişkin kök hücrelerine nazaran tam
gelişmemiş ve farklılaşmamış olması sebebiyle çok fazla doku tipi oluşturma potansiyeline sahip olduklarına inanılıyor. Diş kök hücreleri; kemik, kıkırdak, kalp, kas ve sinir hücre ve dokularına dönüşebilme potansiyeline sahip olmaları bakımından da büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.

Süt dişleri ve yirmi yaş dişlerinden elde edilen kök hücrelerin dondurularak gelecekte kullanılmak üzere kök hücre "Diş Bankası"nda saklanabildiğini belirten Kışlaoğlu, "Dişler, pulpanın ve dolayısı ile kök hücrenin canlılığını yitirmemesi için özel solüsyonlu kit içerisinde diş bankasına ulaştırılır. Kitlerin içinde, çekimden sonra 15 dakika içinde dişin içine konulması gereken ve oda sıcaklığında 52 saat bekleyebilen özel solüsyon vardır. Tıpta kök hücre nakli ile tedavi edilebilen hastalıkların
sayısı her geçen gün artıyor. Bu bakımdan, kök hücrelerin saklanması elde edilemeyen, ailenizin geleceği için adeta paha biçilmez bir sigorta poliçesidir. Kişilerin kendi kök hücrelerini gelecekte mümkün olabilecek tedaviler için alıp saklayabilecekleri çok az durum vardır. Diş kök hücresinin saklanması bu durumlardan biridir" dedi.
Diş Bankası'nın merkezinin, ADB'nin Massachusetts eyaletinde, Boston şehrinde olduğunu kaydeden Kışlaoğlu, "Kısa adı NECC olan merkez; 1982 yılında doku, kan ve sperm bankası olarak kuruldu. 1995 yılında kordon kanından elde edilen kök hücreleri depolamaya, 2007 yılında da dişlerden alınan kök hücrelerin bankacılığına başladı. Merkezin Türkiye'deki şubesi, İstanbul-Nişantaşı'nda hizmet veriyor" dedi.

Dişleri saklamak için diş çekim tarihi için öncelikle diş bankasını aramak gerekiyor. Diş Bankası'ndan uzman görevliler gelerek çekim bittikten sonra imzalanan sözleşmeyi ve dişin konulacağı kiti diş bankasının Türkiye şubesine getiriyor. Burada gerekli evrakların oluşturulması sonrasında diş ABD'deki merkeze gönderiliyor. Pulpadaki kök hücrelerin yeterli sayıda olduğu ve saklanabildiği bilgisinin gelmesini takip eden 6 hafta içerisinde, özel bir kullanıcı numarasının (ID number) bulunduğu sertifika ve beraberinde imzalanan sözleşme onaylanmış olarak iletiliyor. Sözleşme 20 yıl süreyle geçerli oluyor.

Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, özellikle süt dişinin özünde bol miktarda kök hücrenin bulunduğunu yineleyerek, diş kök hücrelerinin gelecekte başta dişsizlik olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde önemli avantajlar sağlayacağının altını çizdi.


Düzenleyen fatoş - 18 Eyl 2008 Saat 00:34
Yukarı Dön
hilal Açılır Kutu Gör
Kıdemli Moderatör
Kıdemli Moderatör

Seha'nın Annesi Forumun İnci Tanesi

Kayıt Tarihi: 28 Eki 2007
Konum: Diyarbakır
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 21029
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 18 Eyl 2008 Saat 00:32
bencede yüksek maliyetlidir,hem daha diş bankamız yok sanırımConfused
 
teşekkürler fatoşumClap
Bazılarını hoşgörmüyorum,tahammül ediyorum...Ama tahammülünde bir sınırı var,biliyorum...
Yukarı Dön
fatoş Açılır Kutu Gör
Pırlanta Üye
Pırlanta Üye


Kayıt Tarihi: 18 Tem 2007
Konum: İSTANBUL
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 15446
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 18 Eyl 2008 Saat 00:32

Çocuğunuzun süt dişinden elde edilen ve BioEDEN'de saklanan kök hücreleri, ailenize huzur vereceği gibi gelecek için de sağlam medikal bir kaynağa sahip olmanızı sağlayacaktır.
 

Çocuğunuzun süt dişinden elde edilen ve BioEDEN'de saklanan kök hücreleri, ailenize huzur vereceği gibi gelecek için de sağlam medikal bir kaynağa sahip olmanızı sağlayacaktır.


 

Tıp hızla ilerliyor!

2003 yılında NIHD deki bir pediatrik dentist Dr. Songtao Shi, çıkan bebek dişlerinin; kök hücrelerin mükemmel bir kaynağını teşkil ettiğini keşfetmiştir. Kök hücre araştırması birçok ciddi hastalığı ve tıbbi şartları kötüleştiren birçok durumu tedavi etmedeki en vaatkar yollardan bir tanesidir. Bu, Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalığı, jüvenil diyabet, spinal kord hasarı, MS, ALS, ve kanser ve kalp hastalıklarının belirli formları gibi durumlar için çareler üretebilir.

Hergün yeni bir hastalığın daha tedvisinde kök hücrelerinin kullanıldığı görülüyor. Örneğin kemik iliği nakli gerektiren tedavilerde kişinin kendisi; anne- babası ve ya kardeşlerinde süt dişi kaynaklı kök hücreler kullanılabilir .Bu tedaviyle, işlevini yitirmiş hücrelerin yerini sağlıklı hücrelerin alması sağlanmaktadır.


Kök hücre nedir?

Kök hücreler, insan vucudunda bulunan ve her türlü vücüt hücresine dönüşebilen ana hücrelerdir. Bu "usta" hücreler vücudun neresinde bir onarım ihtiyacı varsa oraya giderek gereken hücre tipine dönüşür ve hasarı onarırlar. Kalp krizi geçirende kalbe; siroz olanda karaciğere; kemiği kırılanda kırık hattına giderek gerekli tamiratı yaparlar. Hangi tip hücre ve dokuya ihtiyaç varsa ona dönüşürler.


Kök hücre ile tedavi edilebilen hastalıklar arasında, Parkinson ve Alzheimer; diyabet, omuriliğin zedelenmesi, bazı kanser türleri ve kalp hastalıkları da yer almaktadır. Bu tür rahatsızlıkların tedavisinde kök hücresi terapisi, Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzlerce kere, tüm dünyada ise binlerce kere gerçekleşmiştir. Kök hücresi kullanılarak yapılan tedaviler hergün çeşitlenerek hızla artmaktadır. Buna ragmen, kök hücrenin gelecekte saglayacağı tedavi imkanlarını dikkate alırsak, henüz yolun başında sayılırız.


Kök hücre nerede bulunur?

Özellikle dört yerde daha fazladır: yeni doğan bebeğin kordon kanında; süt dişlerinde; kemik iliğinde ve uyarılmış çevresel kanda.

Kök hücresi tedavisindeki en büyük zorluklardan bir tanesi uygun bir bağışcı bulmaktır. Uygun bağışcı bulunsa dahi, cerrahi işlemle kemik iliğinin alınması riskli ve pahalı bir süreçtir. Oysa çocukların süt dişleri, kolaylıkla kök hücresi elde etmek için ideal bir kaynaktır. Çünkü herhangi bir cerrahi işlem gerektirmez ve 5 ila 13 yaş arasında kendiliğinden düşen 12 uygun süt dişi bulunmaktadır. (alt ve üst kesici ve kaninler)


Süt dişlerinin hücreleri, kök hücreleri gibi davranırlar: hızla çoğalırlar, sinir benzeri hücreler halini alabilirler. Bu hücreler, süt dişi kaynaklı multipotent kök hücreler SHED (Stem Cells from Human Exfoliated Decidious Teeth) olarak adlandırılmaktadır. Bilim adamları, sütdişi kök hücrelerinin, yetişkin hücrelere nazaran tam gelişmemiş olmasından dolayı, çok daha fazla doku tipi oluşturma potansiyeline sahip olduğuna inanmaktadır.

Hayat kurtarma potansiyeli olan bu kök hücreleri korumaya almaktan daha mantıklı ne olabilir?



KÖK HÜCRE HAYAT KURTARIR !

Çocuğunuzun kök hücresini saklayın!

Yapmanız gereken çok basittir: Bu çok değerli kök hücrelerini ihtiva eden süt dişlerini fırlatıp atmak yerine, sadece bir tanesini çıkar çıkmaz Pers-Med Diş Polikliniğine "özel kiti içinde" teslim etmeniz yeterlidir. (Bu özel kiti, daha önceden Pers-Med'den temin edebilirsiniz.) Pers-Med bu dişteki kök hücrelerinin çıkarılıp muhafaza edilmesi için, temsilcisi olduğu BİOEDEN laboratuarlarıyla bağlantıyı hemen sağlıyacak ve gereken işlemleri başlatacaktır. Elde edilen kök hücreler siz ve çoçuğunuz için BİOEDEN kök hücre bankasında -150 derecedeki sıvı nitrojen içinde saklanacaktır

.

BioEDEN nedir?

BioEden süt dişi kök hücresi işleme ve saklama bankasıdır.

BioEDENde süt dişinden kök hücreleri elde etme işlemleri gerçekleştirilir ve dondurularak korumaya alınır.

BioEDEN, FDAdan (Amerikan İlaç ve Gıda Kurumu) lisanslı bir müessesedir ve süt dişi hücrelerine yönelik olarak açılmış ilk işleme laboratuarı ve saklama bankasıdır. Tesisleri, Austin-Teksas’tadır.

Pers-Med Diş Polikliniği, BioEden'in Türkiye temsilcisidir.





Düzenleyen fatoş - 18 Eyl 2008 Saat 00:35
Yukarı Dön
begumfunda Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 28 Nis 2008
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3968
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 18 Eyl 2008 Saat 00:36
ellerine saglikClapClapClap
Yukarı Dön
zeyno18 Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye
Simge
Sebebi Hayatım Canım Kızım

Kayıt Tarihi: 19 Haz 2008
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3178
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 18 Eyl 2008 Saat 10:23
çok güzel bilgiler bunlar ellerine sağlık  fatoşçum açıkçası bende bu konularda pek bilgim yokttu bebeğim doğduktan sonra öğrendim ama bilgim olsa bile sanırsam aynı sizler gibi fiyat konusundan dolayı hiçbirşey yaptıramazdımConfusedAllah inşallah hiç birimizin evladına o türde bir rahatsızlık vermez ki böyle şeylerede ihtiyaç kalmaz...
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz Sayfa  <123>
  Konu Paylaş   

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

  | İletişim | Reklam | Gizlilik İlkeleri Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.