İngiliz haber ajansı Reuters’ta yer
alan habere göre, bilim adamları yaptıkları araştırmayla Akdeniz
diyetinin kalp hastalıklarını önlediğini ortaya koydu. Bilim adamları,
bu tür beslenmenin antioksidan etkiye sahip olacağı görüşünde
birleşiyor.
HAFTADA DÖRT KEZ BALIK TÜKETİMİ İLE GELEN SAĞLIK
Uzmanların verdiği bilgiye göre, Akdeniz tarzı beslenme, sebze,
meyve, süt ve ürünleri, doğal kepekli tahıllar, tam buğday ekmeği,
kepekli ekmek ve zeytinyağından oluşuyor. Yurt dışında beslenme ve kalp
sağılı ile ilgili yapılan çeşitli araştırmalar, halk arasında Akdeniz
diyeti olarak bilinen düşük kolestrol diyetinin, hastalıklardan
korunmada önemine dikkat çekiyor.
ABD’de yapılan yeni bir araştırmada, Akdeniz diyetinin üç ayda kalp hastalıkları riskini yüzde 15 oranında gerilettiği saptandı.
Araştırma için orta derecede kalp hastalığı riski olan 212 erkek ile
kadın seçildi ve bu kişiler üç ay boyunca Akdeniz diyetiyle beslendi.
Akdeniz diyetini uygulayanlar, haftada dört kez balık, haftada bir kez
de kırmızı et tüketti. Erkeklerin günde 2, kadınların ise 1 kadeh
kırmızı şarap içmesine izin verildi. Araştırma sonucunda Akdeniz
diyetiyle beslenenlerin kolesterol miktarlarının yüzde 7.5 oranında
azaldığı saptandı. Akdeniz diyetinin kalp hastalıkları riskini yüzde 15
oranında gerilettiği belirlendi.
Akdeniz diyetinin tedavi edici etkisi, diyete bağlı kalp
rahatsızlıklarının ortaya çıkmasıyla klinik çalışmalar çerçevesinde
yürütülüyor. Dr. Keys’in ’’Yedi Ülke Çalışması’’ isimli araştırmasında
da 50-54 yaşları arasındaki Yunan erkeklerindeki kalp hastalıkları
oranının karşılaştırma gruplarından Amerikalı erkeklere göre yüzde 90
daha az olduğu tespit edildi.
Dünya Sağlık Örgütü’nce yapılan araştırma ise (İspanya, Yunanistan,
Fransa ve İtalya) insanların diğer Avrupa ülkeleri ve Amerika’dakilerden
daha uzun ömürlü ve kalp hastalıkları ve kanserin daha düşük oranda
olduğu ortaya konuldu.
’’DİĞER BİTKİSEL YAĞLAR AYNI ŞEKİLDE ETKİLİ DEĞİL’’
Harward Üniversitesi Beslenme Bölüm Başkanı Dr. Walter Willet de
Akdeniz diyeti ile beslenilmesi gerektiği önerisinde bulunarak, diyette
zeytinyağı kullanımının artırılması ile HDL kolesterol seviyesinin
yükseldiğini tespit etti.
Ayrıca yapılan çalışmalar, Akdeniz diyetindeki balık tüketiminin
yüksek olmasının, HDL kol seviyesini olumlu etkilemesiyle sonuçlandı.
Bol meyve, sebze ve zeytinyağı içeren Akdeniz usulü beslenmenin olumlu
etkilerini gösteren çalışmalar, diğer bitkisel yağların aynı şekilde
etkili olmadığını ortaya koydu.
FONKSİYONEL BESİNLER
Akdeniz diyetinde bulunan fonksiyonel besinler, havuç, kayısı,
turunçgiller, böğürtlen, ahududu, kızılcık ve lahana gibi sebze ve
meyvelerden oluşuyor ve C ile E vitaminlerini içeriyor. LDL
oksidasyonunu önlüyor, kan lipitlerini düşürüyor ve kanser riskini
azaltıyor.
Özel tat veren sarımsak, soğan, pırasa ve lahana gibi sebzeler ise bağışıklığı güçlendiriyor.
Soya fasulyesi ve diğer fındık, fıstık, ceviz, kuru fasulye, nohut
gibi baklagiller E vitamini, selenyum, çinko ve diyet posası içeriyor.
Kan lipidlerini düşürüyor, toksik ögeleri etkisizleştiriyor ve kan
şekerini denetliyor.
Yeşil çay ise karsinojenleri (kanserojenleri), toksin ve mikropları etkisizleştiriliyor.
Yoğurt ve probiyotikler, laktikasit bakterileri içeriyor ve bağırsak
enfeksiyonlarını iyileştiriyor, kolon kanseri riskini azaltma eğilimi
gösteriyor.
Kalsiyum açısından zengin olan yağı azaltılmış süt ve süt ürünleri ise osteoporoz riskini azaltıyor.
ÖRNEK MENÜ
Sabah: Yağsız veya az yağlı süt, yağsız ya da az yağlı peynirler,
zeytin, çiğ sebzeler (domates, salatalık, sivri biber), taze ve kuru
meyveler (kayısı, erik, üzüm, incir)
Öğle ve akşam:
Balık, sebze yemeği, salata, meyve, makarna veya kuskus, yoğurt ya da salata, meyve ile 1-2 bardak kırmızı şarap.
Kuru baklagil ve sebze karışımı, salata, meyve ya da 1-2 kadeh kırmızı şarap.
Ara öğünler:
Yağsız yoğurt, meyve, taze sebze (salatalık, domates, biber, kabak)
