Bir doktorun bu kadar salakca işler yapabilmesi, ancak Türk Tıp fakültelerinde eğitim yapması ile mümkündür! 1- Uzun süreli karın ağrılarında; "Barsak solucanlarına" bakılması şarttır. Bakıldı mı? 2- "Psikolojik Karın Ağrısı" !! Tipik Türk doktor kurnazlığı! 3- Havuzdan veya Denizlerden asla hastalık yapıcı mikrop kapılamaz.. Sulanma olduğu için yaşayabilse bile sayıları hastalık yapmaya yetmez. Kesinlikle mikroplu gıda yemekle olur. SAKIN; ilaç-Antibiyotik kullanmayın.. 4- Türk doktorları; (buna Tıp Fakülteleri ve Sağlık bakanlığı da dahildir) CRP hakkında hiçbir şey bilmezler! CRP'nin Enfeksiyonlardaki ve "Kardiak Risk" durumlarında kullanılan tipleri ve "Referans Aralıkları" farklıdır. Türk doktorları asla bir konuyu kitaplardan okuyarak öğrenmezler. İllaki kulaktan dolma bilgi olacak. CRP; enfeksiyonlarda kullanılacak ise, "Üst sınırı":1800 dür.. Bu Laboratuvarların verdiği değerler, "Kardiak Risk" durumları içindir. Bu degere itibar etmeyin! 5- Kakada "mikrop" bulmuşlar ha!!! Vay canına!! Steril kaka bekliyordu herhalde! Ne mikrobu imiş? 6- Flagyl; Dizanteri ilacıdır. Dizanteri, kalın barsak ishali olup- asla bol ve sulu kakalar olmaz. Sancılı bir dönem arkasından, kuş pisliği kadar ve jöle kıvamında kakalar çıkar. Asla bol kaka olmaz. 7- Zinco; en salakca bir uygulama olup, sizde hiçbir işe yaramaz. Türk doktorları aynı bir "Koyun sürüsü" gibidirler. Baştaki çoban (İlaç mümessili) ne derse ona inanırlar. Hele 2 tane de Tükenmez kalem verdiklerinde istedikleri her ilacı yazdırırlar. Hiçbir ilaç kullanmayın. İlk fırsatta Özel bir Laboratuvarda (asla hastane Laboratuvarı olmasın) gaıtada parazit baktırın.
|