anne sütü ve emzirme
Nereden Yazdırıldığı: Anne Olunca Anladım
Kategori: Genel Konular
Forum Adı: Doğum sonrası yaşananlar
Forum Tanımlaması: (Doğum sonrası yaşananlar)
URL: http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=15584
Tarih: 23 Haz 2025 Saat 18:08
Konu: anne sütü ve emzirme
Mesajı Yazan: ilal
Konu: anne sütü ve emzirme
Mesaj Tarihi: 06 May 2009 Saat 19:30
Dr. Bülent Öztürk, anne sütü ve emzirme hakkında merak edilenleri şöyle yanıtladı:
- Bebeğiniz bir öğünde alacağı sütün yüzde 50’sini ilk 1-2
dakikada, yüzde 90’ını ise ilk 5 dakikada emer. Ortalama emzirme
süreniz 15-30 dakika arasında olmalıdır. - Bu nedenle bebeğinizi devamlı ve saatlerce emzirmek yerine, en az 15 dakikalık aralarla emzirmeniz, en sağlıklı olanıdır.
- Bebeğinizi sabit zaman aralıkları ile değil, o istedikçe
emzirmeye çalışmalısınız. Bu süre 30 dakika ile 3 saat arasında
değişmekte olup, beslenme aralıklarının ilk ay için 3 saati aşmamasına
özen gösterin. Daha sonra ki aylarda, bu süre bebeğinizin isteğine göre
uzar. - Anne sütünün yeterliliği, göğsünüzü sıktığınızda süt
gelmesinden, bebeğiniz düzenli bir şekilde kilo almasından (ilk 6 ay
içinde 150-200gram ya da her ay 600-800 gram kilo) anlaşılır.
- Bebeğiniz günde 5-6 kez altını ıslatıyor ve günde 1-2 kez kakasını yapıyorsa, sütünüzün yeterli olduğunu anlayabilirsiniz.
Anne sütü neden yetersizdir?
Bebeğiniz sütünüzle doymuyor ise, kan şekeri düzeyinin düşmesine
bağlı olarak, uyuklama ve ağlamama gözlenir. Sakin görünümü size
yanlışlıkla bebeğinizin doyduğu izlenimini verebilir. Bu yüzden
bebeğinizin kilo alımını, ilk 1 yaşa kadar yakından izlemelisiniz.
İlk sütler neden önemlidir?
Doğumdan sonraki ilk 7 günde vücudunuzun ürettiği süte, ilk süt
(kolostrum) denir. Sarımsı renkte olan bu süt, özellikle protein,
mineral ve vitaminlerden zengindir. Sarımsı renk, yüksek beta karoten
düzeyinden kaynaklanır. Kolostrum proteinin içeriğinde, bebeğinizi
hastalıklardan koruyucu antikorlar (özellikle IgA) ve barsak epitelinin
direncini arttırıcı maddeleri bulunur. Kolostrumun özgül ağırlığı,
1040–1060 arasında değişir. Bir öğünde vücudunuzun ürettiği miktar 2–20
ml arasında olur. Kolostrumun enerji içeriği 67kcal/dl’dir.
Doğumunuzdan sonraki ilk 7–15 gün arasında üretilen süt ise, “geçiş
sütü” olarak bilinir. Bu sütte toplam protein miktarı azalırken laktoz,
yağ ve toplam kalori içeriği artar. İlk iki haftadan sonra anne sütü
“olgun süt” özelliği kazanır.
Sütün miktarı bebeğe yeterli oluyor mu?
Bebeğinizi her emzirdiğinizde, vücudunuz sütü bebeğinizin
ihtiyaçlarına uygun olarak üreterek, miktarını ayarlar. Emzirmenizin
başında karbonhidrattan zengin bir süt (önsüt) verirken, sonuna doğru
yağdan zengin bir süt (son süt) salgılarsınız. Aslında vücudunuz, iki
bebeği emzirebileceğiniz kapasitede süt üretebilme yeteneğine sahiptir.
Hangi emzirme pozisyonu doğrudur?
Emzirmenin tek bir pozisyonu yoktur. Beşik pozisyonu, çapraz beşik,
yatar pozisyon gibi değişik pozisyonlardan kendinize en uygun olanı
seçip, emzirebilirsiniz. Doğumunuzu takip eden ilk günlerden sonra
beşik pozisyonu önerilir.
Beşik pozisyonu için neler yapılmalıdır?
- Arkanıza hafif yaslanarak otururun.
- Kolunuzu dayamak için bir destek bulun.
- Ayaklarınızı uzatmak veya ayağınızı dayayıp, dizini yukarı kaldırmak için bir puf edinin.
- Bebeğinizi kolunuza veya bir yastığa uzatıp, yaklaşık 45 derece bir eğimle memenize yaklaştırın.
- Bu pozisyonda bebeğinizin elleri serbest olmalıdır. Böylelikle
memenize temas edebilir ve ellerinin yardımı ile meme başınızı
bulabilir. - Elinizin işaret ve orta parmağı yardımı ile meme başınızı,
bebeğinizin ağzına yönelterek, baş parmağınız ile yukarıdan aşağıya
doğru memenizi sıvazlayıp, sütünün kolay gelmesine yardımcı olun. - Bebeğiniz emme işlemi sırasında, ağzının içersinde bir vakum
yapar. Bu negatif basınç, memenizden sütün gelmesini sağlar. Bebeğiniz
memenizden ayrılırken bu basıncı yok etmek için bir parmağınızı
bebeğinizin ağzına koyarak, basıncı azaltmalısınız. - Bebeğiniz ağzını genişçe açtığında, alt dudağını meme ucunuzun
altına gelecek şekilde çabucak memenize yaklaştırmalısınız. Bebeğiniz
ağzıyla yalnız meme ucunu değil, etrafındaki kahverengi alanı (areola)
da kavramalı, alt dudağı dışa kıvrık olmalı ve çenesi memenize
dayanmamalıdır. - Eğer bebeğinizi tam yatar pozisyonda emzirirseniz, gelen
sütünüz burun arkasına kaçabilir. Hatta kulaklardan ve boğaza açılan
kanalın ağzından, kulak yoluna geçerek enfeksiyona neden olabilir.
Yenidoğan kulak iltihaplarının en sık rastlanan nedeni, hatalı
pozisyonlarla emzirmedir, ayrıca yattığınız yerden bebeğinizi
emzirmeniz hem sütünüzün gelmesi hem de olabilecek tehlikeli sonuçlar
yönünden sakıncalıdır. Emzirirken yatakta da olsa, mümkün olduğu kadar
dik oturmalısınız.
yeni annelerimizede faydalı olacak konuları okuyup kopyala yapıştır yapıyorum.)
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: küçük kanaryam
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 09:05
sağol ilal..
bizimki emmeye başladığında en az 20 dk emiyo gece daha çok süt birikiyo ve saatini şaşmadan 1,5 saatte bi kalkıyo en geç ama bıraksan 24 saat meme azında kalcak 
sütün yetmiyodur konusu var bizim evde 20 gündür ve son noktayı şükür koydum artık demiyolar her altını açtığımmda torba şiş ve poklu 
------------- Kilometrelerce uzaklıklara gizlenmiş olsada dostluğumuz aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece dostuz!
zeynepim ve pınarım iki gerçek dostlarım...
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 10:14
diğer taraftada yazmışsın...meme başını tam alamadığı için uzun emmek istiyordur...biryerde öyle okudum ki katılıyorumda...
ben kahverengi kısmıda tam verebilmek için neler çekerdim....önce alt dudağına koyarsan daha kolay alıyor...ben birde gazı olduğunda ,hava yutuyordur da ondan ,dedikleri için parmağımla boşluk kalan kısımları tıkamaya çalışırdım yaw tecrübesizlik ne zor bişiiii...
şimdi zilli gece gözü kapalı kafasını sağa saola hızlı hızlı çevire çevire atlıyo...
öğrenecek annesi....fazla değil 10 güne daha kolay olur herşey
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 10:39
Mesajı Yazan: küçük kanaryam
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 11:25
sorma nesibe çok kızdım bişi de diyemiyosun sonra en son patladım ama eşimin yanında 
------------- Kilometrelerce uzaklıklara gizlenmiş olsada dostluğumuz aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece dostuz!
zeynepim ve pınarım iki gerçek dostlarım...
|
Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 14:56
Iyi olmus, ben patlayamiyordum, soyleniyordum bazen ama o zaman soylendigim icin bana soyleniyorlardi
------------- Sofra'ya buyurun...!
http://www.kucuksofra.blogspot.com/ - http://www.kucuksofra.blogspot.com/
|
Mesajı Yazan: küçük kanaryam
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 15:00
20 gün günde en az 4 defa deniyodu sonra cvp veriyodum pok varmı var çiç varmı var altın sarı hatta bazen yeşilimsi eeee yetmese böyle olmaz diyordum en son gene dediler patladım kötü sibel oldum ama neyse 
------------- Kilometrelerce uzaklıklara gizlenmiş olsada dostluğumuz aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece dostuz!
zeynepim ve pınarım iki gerçek dostlarım...
|
Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 15:08
bosveerr, keskesimdi bildiklerimi elifte bilseydim de onu da emzirebilseydim....
cok sanslisiniz 
------------- Sofra'ya buyurun...!
http://www.kucuksofra.blogspot.com/ - http://www.kucuksofra.blogspot.com/
|
Mesajı Yazan: münevver
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 17:25
Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 18:10
aynen munevverr
acaba bu buyukler neden sutumuzun yetmedigini dusunuyorlar? onlarin yeni bebekleri oldugunda onlara da mi aynisi yapildi da bize yapiyorlar.? 
yoksa kadir beyin dedigi kacinilmaz gercek mi; "buyuklerin bebek besleme ic guduleri vardir, sizi kiskanirlar" 
------------- Sofra'ya buyurun...!
http://www.kucuksofra.blogspot.com/ - http://www.kucuksofra.blogspot.com/
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 19:15
ve ilginçtir kayınpederler bunu düşünüyor...nurtenede aynısı olmuş...eşim annesini dört ay emmiş..çünkü sadece meme başını veriyorlarmış ve aç diye muhallebiye başlamışlar...hatta kayınvalidem bana boğulacak diye telkinde bulunmuştu.kahverengi bölgeyide veriyorum diye
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 19:19
  Esinin niye emmedigi belli desene 
------------- Sofra'ya buyurun...!
http://www.kucuksofra.blogspot.com/ - http://www.kucuksofra.blogspot.com/
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 20:01
yaaa...birde eskiler bilir diyorlar tamam biliyorlarda yeniler daha çok biliyor 
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 20:05
Tabi ki yeniler daha cok biliyorlar, ama yine de bazen buyuklerin bildikleri oluyor onlari inkar etmiyoruz ama bize biraksinlar.. onlar buyutmusler siralarini savmislar sira bizde degil mi yani 
------------- Sofra'ya buyurun...!
http://www.kucuksofra.blogspot.com/ - http://www.kucuksofra.blogspot.com/
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 20:07
evet onlar sevsinler oyun oynasınlar hediyeler alsınlar....
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: münevver
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 22:05
Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 22:29
Mesajı Yazan: münevver
Mesaj Tarihi: 07 May 2009 Saat 23:01
bu aksam bu kadar güleceğim aklıma gelmezdi  biz de eleştirdiklerimiz gibi yaparsak vay halimize
|
Mesajı Yazan: küçük kanaryam
Mesaj Tarihi: 08 May 2009 Saat 10:26
dün gece resmen sancıdan ağladı sürekli memeye hücum yaptı annem kalıyo yanımda kaynanam şehir dışında da. annemde dedi sütün yetmiyo dedim sabah beri karın ağrısına gaz sancısına sürekli memedeydi sen gördün süt kalırmı dedim mama ver aç dedi değil dedim inatlaştım sonunda az bişi mama yaptım 2 kaşık içmedi bile sonra altına bakayım dedim yeni değiştirdim ama genede bakam dedim meğerse bizimki kokutmuş ondan ağlıyo bide hiç uyumamıştı gözler de uykulu sonra 2 meme çekti uyudu kuzucuk 10 da :)
bu arada gerçekten büyükler doymamam konusunu fazla takıyolar rüyalarına bile giriyo :) kaynanam hergün doymuyo doymuyo diye diye rüyasında memeden şarıl şarıl sütü gelmiş o derece takıyolar kafalarına... bide bizler cahiliz ya gece emzirirken ya uyursam diye kafasına takıp hasta oluyo bende kuduruyom bu duruma neymiş uyurmuşum bebe tıkanırmış mazallah ölürmüş vs ben uyusam şahid olsa bu duruma da dese anlıcam.. büyükler biliyolar ççok şükür ama birazda bizim bilgilerimize güvenseler...
------------- Kilometrelerce uzaklıklara gizlenmiş olsada dostluğumuz aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece dostuz!
zeynepim ve pınarım iki gerçek dostlarım...
|
Mesajı Yazan: Elif Hansa
Mesaj Tarihi: 08 May 2009 Saat 10:30
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 08 May 2009 Saat 22:07
Anne
memesinde süt üretiminden sorumlu olan reflekslerden biri “süt
salgılama refleksi”dir. Bu refleks, bebeğin anne memesini emmesiyle
gelişir ve sonuçta memede süt üretilir. Bu reflekste, görev alan
hormon, “süt hormonu” adı verilen “prolaktin”dir.
Prolaktin,
beyinden (hipofiz bezinden) salgılanan bir hormondur ve memenin
yapısında bulunan bez hücrelerinde süt yapılmasını temin eder. Bebeğin
anne memesini emmesiyle, meme içindeki sinir uçları uyarılır. Sinir bu
uyarıyı beyindeki hipofiz bezine taşır. Burada yapılan prolaktin, kan
yoluyla memeye gelir ve bez hücrelerinin süt salgılamasını sağlar. Bu
reflekse süt salgılama refleksi (milk secreting reflex – prolactin
reflex) adı verilir. Bebek çok emerse bu refleks çok çalışır, çok süt
üretilir. Eğer bebek emmezse süt yapımı salgılanması azalır.
Bebek
iştahlı bir bebekse veya bebekler ikiz ise, meme daha güçlü ve daha çok
emilir. Böylece meme de bebeğin ihtiyacı olan daha çok sütü üretir.
Buna “arz ve talep” (supply and demand) adı verilir. Anne, sütü daha
bol olsun isterse, bebeğini daha çok emzirmelidir…
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 08 May 2009 Saat 22:08
Annelerin emzirmesini
mümkün kılan reflekslerden biri de “süt fışkırtma refleksi”dir (milk
ejection reflex - oxitocin reflex – let down reflex). Emziren pek çok
annenin zaman zaman gözlemlediği bir olay vardır. Süt meme ucundan ince
çizgiler-iplikçikler halinde fışkırır. Her iplikcik, meme ucundan
dışarı açılan bir süt kanalından gelmektedir.
Memedeki
süt bezlerinin etrafında ince kas hücreleri vardır. İşte bu kas
hücreleri kasılınca süt, süt kanallarına doğru ilerler. Sonuçta meme
ucundan dışarı fışkırır. Bu kas hücrelerinin kasılmasını “oksitosin”
hormonu sağlar. Pek çok kadın emzirmenin başında, memedeki bu kas
hücrelerindeki sıkışmayı, kasılmayı hisseder. Bu, sütün akmaya
başlayacağının işaretidir.
Bebeğin
emmesiyle, meme başından kalkan uyarılar sinir uçları ile beyindeki
hipofiz bezine taşınır. Bu uyarıyla hipofiz bezinden oksitosin salınır.
Kanla meme dokusuna taşınan oksitosin kas hücrelerinin kasılmasını
sağlar. Bu olaya “süt fışkırtma refleksi” adı verilir. Bu refleks iyi
çalışmazsa memeden yeteri kadar süt akamaz.
Süt
fışkırtma refleksinin etkinleşmesi, süt salgılama refleksinden daha
karışıktır. Annenin duygu ve düşünceleri de refleks üzerinde etkilidir.
Eğer anne bebeğini sevdiğini, bebeğinin acıktığını düşünürse bebek
daha emmeye başlamadan oksitosin, salgılanmaya başlar. Memede bir
sıkışma hissedilir ve süt dışarı akar.
Üzüntüler,
korkular, ağrı (özellikle memedeki ağrı), utanma da bu refleksi olumsuz
etkiler. Annenin bebeğini anne sütüyle besleyemediğini düşünmesi,
üzülmesi bile refleksin normal koşullarda çalışmasına engel olur...
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: münevver
Mesaj Tarihi: 08 May 2009 Saat 23:18
    
------------- haya'T' ile haya'L' arasındaki tek fark 'TL' dir...
|
Mesajı Yazan: küçük kanaryam
Mesaj Tarihi: 09 May 2009 Saat 16:48
ilal teşekkürler
------------- Kilometrelerce uzaklıklara gizlenmiş olsada dostluğumuz aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece dostuz!
zeynepim ve pınarım iki gerçek dostlarım...
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 09 May 2009 Saat 17:50
küçük kanaryam Yazdı:
ilal teşekkürler |
özellikle senin için koydum...
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:00
YENİDOĞAN BEBEK BESLENMESİ VE EMZİRME Yenidoğan bebeğe verilecek en iyi besin kendi annesinin sütüdür. Anne sütü, en az ilk 4-6 ay boyunca bebeğin gelişiminde gerekli olan biyolojik ve psikolojik tüm gereksinimlerini karşılar. Emzirme sadece bebeğin süt ile beslenmesi olmayıp, ruhsal ve sosyal yönleri de olan kültürel bir olgudur. Bebek doğduktan sonraki ilk bir saat içinde canlı, aktif ve uyanıktır. Bu doğum sonu ilk dönemde (doğumun ilk hiperaktif döneminde), bebek hareketlidir ve gastrointestinal sistemi çalışmaktadır. Bu dönemde anne memesinin tutturulması yararlıdır. Kısaca, bebek doğduktan yarım saat sonra mümkünse anne bebeğine meme vermelidir. Bebeğin meme tutması ile, prolaktin ve oksitosin hormonunun salınımı olacaktır. Bu hormonların etkisi ile memeye süt gelimi ve süt salgılanması uyarılmış olmaktadır. Aynı zamanda uterus kasılacak ve en önemli doğum sonu sorunu olan anne kanamaları üzerine etkisi olacaktır. Bu şekilde çift yönlü yarar gözlenecektir. Ayrıca, memeden süt sağıldıkça, yeni süt yapımı olacaktır. Gebelikte anneye emzirme ve anne sütü konusunda eğitim yapılmalıdır. Anne memesinin bakımı, özellikle doğuma yakın dönemde ihmal edilmemelidir. Teorik ve pratik olarak anne sütünün yetmezliği söz konusu değildir. Ancak uygulamalarda yapılacak hatalar sonuçta sütün yapımını azaltabilir. Anne sütü bir defa kesildikten sonra yeniden yapılmadığından geri dönüş mümkün değildir. Her sağlıklı bebek emmesini bilerek dünyaya gelir.
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:01
DEVAMI.....
Annenin psikolojik durumu süt salgısını etkiler. Yorgunluk süt salgısını azaltır. Süt yapımını arttıran belirli bir besin veya ilaç yoktur. Ancak annenin susuz kalmaması ve psikolojik durumu önemlidir. Bu açıdan sulu gıdaların yararı olabilir. Emziren anne alacağı ilaçlara dikkat etmelidir. Süt ile bu ilaçlar bebeğe geçebilir. Anne sütü vazgeçemediğimiz bir gıda olduğundan, süte geçen ilacın bebeğe zararı olup olmadığı incelenerek, süt verilmesi veya verilmemesine karar verilir. Süt vermeme kararı genellikle geçici tutulmaya çalışılarak bu arada anne memesinin boşaltılmasına çalışılır. Eğer anne sütü tüm uğraşılara karşın verilemiyorsa, anne sütüne adapte edilmeye çalışılan endüstriyel mamalar verilir. İnek sütü verilmek zorunda kalınmaktaysa, bebeğin ayına göre süt yarı yarıya veya 2/3 oranında sulandırılır ve %5 şeker eklenir.
BAYSAL, A.; Beslenme. Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 1985. DEN ALINTIDIR
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: zeynep
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:16
pazar günü kayınvalidemlere gittik 3 gün kaldık gelen giden oldu eşimin teyzesi falan filan efe ağlıyo bu çocuk doymuyo diyip duruyo teyzesi kayınvalidemde daha önce bağırmama maruz kaldığı için yok abla süt geliyo şarıl şarıl gazdan ağlıyo diyo bu sefer emziriyorum zeynep burnu tıkancak diye bir bağırma neymiş meme kapatcakmış offf offff sibel bunların hepsimi böylee gazın sebebide benmişim yemeye içmeye herşeye dikkat etcekmişim eee biliyorum ama illa onlar biliyoya konuşucaklar söylesinler büyüktür ama söyleme şekilleri
|
Mesajı Yazan: zeynep
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:20
bebeğim emerken 5 dkda bırakıyo genelde geceleri 3 saatin üstüne emerse fazla emiyo oda 10 dk filan bunu aşamadık hala 
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:29
zeynep Yazdı:
bebeğim emerken 5 dkda bırakıyo genelde geceleri 3 saatin üstüne emerse fazla emiyo oda 10 dk filan bunu aşamadık hala 
|
ilk gelen süt karbonhidrattan zengin olduğu için uyku yaparmış...uyarıp tekrar emmesini sağlamaya çalış..emerse emer ,emmezse toktur....aç olursa emin ol emmek isteyecektir...
birde güçlü bebekler genelde 5 dakikada memenin %90 ını boşaltırmış..nerde okudum artık hatırlamıyorum ama okudum sakın doymuyor diye kaygılanma...rahat ol...acıkırsa nede olsa ağlayıp meme isteyecektir.... nekadar sık emerse okadar çok oluyo... kilo alımı nasıl
eylül şimdi 5 dakika filan emiyor bırakıyor 1,5 saat sonra filan yeniden istiyor...
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:32
zeynep Yazdı:
pazar günü kayınvalidemlere gittik 3 gün kaldık gelen giden oldu eşimin teyzesi falan filan efe ağlıyo bu çocuk doymuyo diyip duruyo teyzesi kayınvalidemde daha önce bağırmama maruz kaldığı için yok abla süt geliyo şarıl şarıl gazdan ağlıyo diyo bu sefer emziriyorum zeynep burnu tıkancak diye bir bağırma neymiş meme kapatcakmış offf offff sibel bunların hepsimi böylee gazın sebebide benmişim yemeye içmeye herşeye dikkat etcekmişim eee biliyorum ama illa onlar biliyoya konuşucaklar söylesinler büyüktür ama söyleme şekilleri  |
bu dönemde ağlamalarının bir diğer sebebide...beyin hücreleri çok hızlı geliştiği için vücutlarındaki bu değişimle başa çıkmaya çalışıyorlarmış...ee birde üstüne dünyaya gelmenin şaşkınlığı ve endişeleri varmış...
hiç takma kafana söylenenleri...gülüp geçmeye alıştır...o senin bebeğin ve neden ağladığını en iyi sen bilirsin....
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:33
KSİTOSİN � SÜT ATILMASINI SALGILAYAN HORMON: |
Emzirme
olayını bir süre gözleyecek olursak zaman zaman meme ucundan sütün
fışkırır tarzda aktığı görülür. Bu akış kanallar boyunca olur ve süt
ejeksiyonu süt atılması adını alır. Süt atımı, süt bezleri
çevresindeki ufak kasların kasılması ile olur. Bu kasılmayı sağlayan
oksitosin adı verilen bir hormondur. Annelerin çoğu emzirme
başlangıcında bir sızı duyarlar ki bu, süt akımının başladığı anlamına
gelir. Oksitosin hifofiz bezinin arka kısmından
salgılanır. Prolaktin gibi oksitosin de emme ile meme başındaki
sinirlerin uyarılması sonucu taşınan mesajlarla oluşur. Bu refleks
yoksa bebek yeterli süte kavuşmayacaktır.
Oksitosin Refleksine Yardım ve Engeller:
Oksitosin
refleksi, prolaktin refleksinden daha karmaşıktır. Annelerin duygu ve
düşünceleri, refleksi etkileyebilir. Genellikle duygular reflekse
yardım ederse de bazen olumsuz engelleyici etkileri olabilir.
Süt Akımına Yardım:
Eğer
bir anne bebeğini sevecenlikle düşünür, ya da ağlamasını duyarsa
hipofiz bezinden oksitosin salgılanır. Daha sonra memelerde dolgunluk,
sızı ve süt akımı başlar. Anne, bebeğin açlığını gidermeye hazırdır.
Süt Akımı Engellenmesi:
Annede süt atım refleksini aşağıdaki duygulardan herhangi biri engelleyebilir.
- Herhangi bir nedenle korku ve kuşkuları varsa,
- Ağrısı ( özellikle emzirme esnasında) varsa,
- Utangaçlığı varsa,
Özetle anne, bebeğini besleyemeyeceği kuşkusunu taşıyorsa, kuşkuları nedeni ile süt akımı durabilir.
Oksitosinin Diğer Etkileri:
Oksitosin,
uterus kasılmalarını arttırarak plesantanın atımı ve doğum sonu
kanamaların durmasını sağlar. Emzirmeye ne kadar erken geçilirse loşi
kaybı (Lohusalık kanaması) o denli az olacaktır. |
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: zeynep
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:33
kilo alımı iyi gidiyor şükür memede uyuyup kalmıyoki direk bırakıyo zorluyorum dudaklarını büzüyo istemiyo dediğin gibi 1.5 2 saat sonra tekrar emişiyoruz özellikle tutuyorum saati çok zor 5 dk geçiyo dediğin gibi aç olsa ağlar durmaz diye rahatım biraz
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:34
ROLAKTİN SÜT SALGILAYAN HORMON: |
Beyinin hipofiz adı verilen bölgesinde prolaktin denen bir hormon salgılanır. Bu hormon memede süt oluşumunu sağlar.
Bebeğin
her emişinde meme başı sinir uçları uyarılır. Beyine, sinirsel yolla
iletilen mesajlar ile hipofiz bezinin ön kısmından prolaktin yapımı
başlar. Kan dolaşımı ile prolaktin memeye ulaşarak süt yapımını
başlatır.
Meme ucunun uyarılmasından başlayarak
süt salgılanmasına kadar varan bu olay süt oluşumu refleksi ya da prolaktin refleksi olarak adlandırılır.
Emmenin,
süt yapımı üzerindeki etkisini anlamak son derece önemlidir. Bebek daha
çok emdikçe, süt yapımı daha çok olacaktır. Emzirme hiç başlamaz ya da
tümüyle kesilir ise memede süt yapımı sonlanır. Eğer annenin çok
iştahlı bir bebeği var ve kuvvetle emiyor ise ya da her ikisi de emen
ikiz bebekleri varsa bebeklerin emmesi ve gereksinimi oranında daha çok
süt yapılacaktır. Buna arz talep (istek temin) dengesi denebilir.
Özetle
bebek istedikçe süt temini sağlanır. Anne sütünün artması için en iyi
yol, bebeğin daha sıklıkla ve daha uzun süre emmesidir.
Daha Çok Emme Daha Çok Süt Yapımı Sağlar.
Prolaktinin
önemli bir başka etkisi de yumurtalıkların çalışmalarını düzenleyici
etkisidir. Böylece emzirme olayı, ovulasyonun (yumurtalama) başlamasını
ve dolayısı ile doğurganlığın gecikmesini sağlar |
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: zeynep
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:37
emeğine sağlık ilalcim döktürüyosun  sağol bilgiler için
|
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:37
zeynep Yazdı:
kilo alımı iyi gidiyor şükür memede uyuyup kalmıyoki direk bırakıyo zorluyorum dudaklarını büzüyo istemiyo dediğin gibi 1.5 2 saat sonra tekrar emişiyoruz özellikle tutuyorum saati çok zor 5 dk geçiyo dediğin gibi aç olsa ağlar durmaz diye rahatım biraz
|
tam rahat ol demekki paşa cork cork çekiyoooooo
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: zeynep
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:38
Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 15 May 2009 Saat 21:39
zeynep Yazdı:
emeğine sağlık ilalcim döktürüyosun  sağol bilgiler için
|
nekadar çok bilgi okadar başarıııı
------------- Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.
|
Mesajı Yazan: küçük kanaryam
Mesaj Tarihi: 16 May 2009 Saat 13:43
zeyno hepsi aynı banada diyolar burnu tıkanır yüzü düz dursun vs. bebek yan tutulmalı 45 derece açıyla diyom yoksa şimdi hatırlamıyomda biyerine kaçıyomuş kulak iltihabına bile neden oluyomuş onu diyom olurmu öle şey bişi olmaz düz yatır diyolar yok daha neler dr lar biz kadar bilmiyolar diyolar
------------- Kilometrelerce uzaklıklara gizlenmiş olsada dostluğumuz aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece dostuz!
zeynepim ve pınarım iki gerçek dostlarım...
|
Mesajı Yazan: demet
Mesaj Tarihi: 16 May 2009 Saat 13:58
kayınvalıdeler daha cok bılı dr lar bişicik bılmez kıtapla cocuk buyumez buyuk sözu dınleyın bakem en zor dönemdır herkes bı akıl verır.sorsan ıcraatta bulunmamıstır.kolay gele 
------------- Mevlam Sen'den gelene, gelmeyene; ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme, yürekten kocaman bir EYVALLAH
|
Mesajı Yazan: münevver
Mesaj Tarihi: 16 May 2009 Saat 14:46
Mesajı Yazan: angelflower
Mesaj Tarihi: 08 Haz 2009 Saat 16:02
merhaba galiba tüm kayınvalideler büyükler görümceler vs hepsi aynı süt mü yetmiyor acaba? şundan da ye süt olsun.
bundan ye süt olsun. ne bulursan ye süt olsun . bi ara bu cümleden iyice bıkmıştım. herkes süt olsun diyerek birşeyler yedirmeye içirmeye çalışıyordu.
sonraları bebiş emmeye başlayınca sütüm düzene girdi. ama onların ye ye dediği şeylerle değil tamamen psikolojik bence. ben ilk zamanlar lohusa sendromuna girmiştim ağlayan bir bebek, sadece bebekle ilgilenen bir koca annesi babası aile büyükleri vs . ,
kimse seninle ilgilenmiyor. herkes bebekle ilgili. seni sadece emzirmekle alt değiştirmekle görevli biriymişsin gibi görüyor. tüm bütün bunlar benim moralimi çok bozdu. kızım ağladıkça ben daha çok ağladım başlarda allaha çok şükür iyiyiz. benim kızımda öyle 15 dk falan emmiyor ortalama 7-8 dk emiyor ve doyuyor bir sıkıntımız yok
------------- http://lilypie.com">
|
Mesajı Yazan: nellyy
Mesaj Tarihi: 08 Haz 2009 Saat 17:22
Biraz önce uyandı ve aç olduğu için yaygarayı kopardı. Emiş pozisyonuna gelince çok heycanlandı. Göğsümde krem olduğunu hatırladım ve yıkamak için geri koymak zorunda kaldım oğlumu ve görüntü inanılmazdı... 2 aylık bebek iki ayağınıda yatağa vurarak sanki canı acıyormuş gibi ağladı. Çok şaşırdım hiç öyle bir ağlamasını duymamıştım. Çok acıkmış demek ki geri yatırılınca dünyası yıkıldı:))) hey allam.. Bu bebekler çok tatlı. Sütüm yetmiyor dedikce süt azalıyor. Denedim gördüm:))) Pozitif oluuun...
|
|