Arkadaslar Jean Piaget Zeka ve zihinsel gelisim konusunda en iyi bilim adamlarindan birisidir. Onun kuraminin bir özetini buraya yaziyorum. Lütfen uzun falan demeyip okuyun. Umarim faydasi olur...
Bireyin çevresindeki
dünyayı anlama ve öğrenmesini sağlayan aktif zihinsel faaliyetlerdeki
gelişime bilişsel gelişim adı verilmektedir. Bilişsel gelişim;
bebeklikten yetişkinliğe kadar, bireyin çevreyi, dünyayı anlama
yollarının daha karmaşık ve etkili hale gelmesi sürecidir.
Piaget'ye göre çocuk, dünyanın pasif alıcısı değildir. Bilgiyi
kazanmada aktif bir role sahiptir. Ayrıca, değişik yaşlardaki
çocukların ve yetişkinlerin dünyaları birbirlerinden farklıdır. Piaget
bu farklılığın nedenlerini incelemiş ve bireyin dünyayı anlamasını
sağlayan bilişsel süreçleri açıklamaya çalışmıştır. (Senemoğlu, 2007)
Piaget, bilişsel gelişimi, biyolojik ilkelerle açıklamıştır. Piaget'ye
göre gelişim, Kalıtım ve çevrenin etkileşiminin bir sonucudur. Bilişsel
gelişimi etkileyen ilkeleri de şöyle belirlemektedir.
* Olgunlaşma
* Yaşantı
* Uyum
* Örgütleme
* Dengeleme
Bilişsel Gelişim Kuramı İle İlgili Temel Kavramlar Piaget'nin bilişsel
gelişim kuramını daha iyi anlayabilmek için kuramın temel kavramları
aşağıda açıklanmıştır.
Zekâ: Piaget, zekânın bir takım test maddeleriyle belirlenmesine
karşıdır. Ona göre zekice davranmak, organizmanın yaşamı için en uygun
koşulları sağlamaktır. Diğer bir deyişle zekâ, organizmanın çevreye
etkin bir şekilde uyum sağlamasına yardım eder; gerek organizma,
gerekse çevre sürekli değiştiğinden, bu ikisi arasındaki zekice
etkileşimler de değişmek zorundadır. Zekice etkinlik, var olan her
durumda, organizmanın en iyi koşullarda yaşamasını sağlamaya
yöneliktir.
Şema: Şema, bireyin çevresindeki dünyayı anlamak için geliştirdiği bir
bilgisayar programı gibidir. Çevresindeki problemleri anlama, çözme,
dünyayla baş etme yollan yapıları olarak düşünülebilir. Şema yeni gelen
bilginin yerleştirileceği bir çerçevedir. Bilişsel yapılar ya da şema
yoluyla birey çevresine uyum sağlar ve çevreyi organize eder. Piaget,
vücudun yaşamını sürdürmesi için yapıları (organları) olduğu gibi,
zihninde yapıları olduğuna inanmaktadır. Kuşkusuz bu yapılar
gözlenemez, ancak davranışlardan yordanabilir. (Senemoğlu, 2007)
Şemalarla ilgili önemli bir nokta, sürekli olarak olgunlaşma ve yaşantı
kazanma yoluyla değişmeye uğrayıp yeniden organize edilebilir
olmalarıdır.
Bebeğin doğduğundaki ilk şemaları refleksif etkinliklerdir. Bunlar;
emme, yakalama vb. çok basit şemalardır. Bebeklikten yetişkinliğe doğru
şemalar, olgunlaşma, yaşantı kazanma, uyum ve örgütleme yoluyla sürekli
olarak değişir, gelişirler.
Uyum: Daha önce de belirtildiği gibi uyum fonksiyonel bir değişmezdir.
Yani uyum, yaşam boyunca devam eder. Bilişsel gelişim açısından olduğu
kadar diğer fiziksel ve psikososyal gelişim açısından da sürekli olarak
uyum sağlanmak durumundadır. (Senemoğlu, 2007)
Piaget'ye göre uyumun iki yönü vardır. Bunlar, özümleme (assimilation) ve düzenlemedir (accomodation)
Özümleme, bireyin, kendisinde var olan bilişsel yapılarla (şemalarla)
çevresine uyumunu sağlayan bilişsel bir süreçtir. Diğer bir deyişle;
çocuğun karşılaştığı yeni bir olayı, fikri, objeyi, kendisinde daha
önceden var olan bilişsel yapı içine alması sürecidir. Çevresine,
kendisinde var olan bilişsel yapılarla tepkide bulunmasıdır.
(Senemoğlu, 2007)
Mevcut şemayı yeni durumlara, objelere, olaylara göre yeniden
biçimlendirme, şekillendirme sürecine "düzenleme" (accomodation) adı
verilmektedir. Her yaşantı özümleme ve düzenlemeyi kapsar. Eğer mevcut
bilişsel yapılar, yeni durumlara cevap vermek için uygun ise özümleme
yapılır. Yeterli değilse, mevcut bilişsel yapılar yeniden düzenlenir.
Bu yeniden düzenleme kabaca, öğrenmeye eşdeğer görülmektedir. Yeniden
düzenleme olmadan tek başına özümleme ile öğrenme ve dolayısıyla da
gelişme mümkün değildir. (Senemoğlu, 2007)
Dengeleme: Piaget'ye göre, bilişsel gelişimin temelindeki itici güç,
dengeleme kavramında yatmaktadır. Ona göre, tüm organizmalar, doğuştan,
kendileri ve başkalarıyla uyumlu ilişkiler kurmalarını sağlayacak
özelliklere sahiptirler. Yani organizmanın tüm donanımı, en yüksek
uyumunu sağlamaya yöneliktir. Dengeleme de bu içsel eğilimi,
yaşantılarla organize edici bir süreçtir. (Senemoğlu, 2007)
PİAGET’YE GÖRE BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ
Piaget'e göre bilişsel gelişim, birbirini izleyen dört dönem içinde
ortaya çıkmaktadır. Dönemler ilerledikçe, çocukların kavrama ve problem
çözme yeteneklerinde niteliksel gelişmeler gözlenmektedir. (Erden,
2005)
Duyusal Motor (0 - 2) Duyular yolu ile dış dünyanın algılandığı,
nesnelerin görünmediği zamanlarda da var olduğunun farkına varılmaya
başlandığı dönemdir. Bu dönemdeki bebek, refleks halindeki
hareketlerden, amacı olan hareketlere geçmeye başlar.
İşlem Öncesi Dönem(2 - 6) Dilin kullanımının ve sembollerin
geliştirildiği dönemdir. Çocuklar, mantıksal olarak sadece tek yönlü
olarak düşünürler. Diğer insanların bakış açılarını algılamada
zayıftırlar.
Somut İşlemler (6 - 11) Problemlere mantıklı çözümlerin getirildiği
dönemdir. Çocuklar, kuralları anlayabilirler. Fakat çoğunlukla somut
nesneler üzerinde düşünürler.
Soyut İşlemler (11 - 18) Karmaşık problemlere mantıklı çözümlerin
getirildiği dönemdir. Daha soyut düşünme ve sosyal konularda fikirlerin
geliştirildiği dönemdir.
Piaget bilişsel gelişim dönemlerini Duyusal-Motor, İşlem Öncesi, Somut
işlemler ve Soyut İşlemler olmak üzere dört dönem içinde
incelenmektedir.
1. DUYUSAL – MOTOR DÖNEMİ (0–2 YAŞ) Bebek, bu aşamada dış dünyayı
keşfetmede duyularını ve motor becerilerini kullandığından bu döneme
duyusal- motor adı verilmektedir. Bütün bebekler doğuştan reflekstif
davranışlara sahiptir. Yeni doğan bebeğin dudaklarınıza dokunduğunda
emmeye başlar; elinizi avucuna koyduğunuzda yakalar. Bu refleksler,
çocuğun ilk biliş şemalarını oluşturur. (Senemoğlu, 2007).
2. İŞLEM ÖNCESİ DÖNEM (2–7 YAŞ) İşlem öncesi dönem ikiye ayrılmaktadır. Bunlar;
a) Sembolik dönem ya da kavram öncesi dönem (2–4 yaş) b) Sezgisel dönem (4-7 yaş) dır.
a) Sembolik dönem ya da kavram öncesi dönem İki dört yaşlarını
kapsamaktadır. Bu dönemde çocukların dili, çok hızla gelişir ancak
geliştirdikleri kavramlar ve kullandıkları sembollerin anlamları,
kendilerine özgüdür; çoğu zaman gerçek değildir.
2–4 yaşlarında çocuk, gözünün önünde bulunmayan ya da hiç mevcut
olmayan nesne, olay, kişi, varlığı temsil eden semboller geliştirmeye
başlar. (Senemoğlu, 2007)
• Bu dönemdeki çocuklar ben merkezlidir. Kendilerini başkalarının
yerine koyamazlar. Dünyayı başkalarının açısından göremezler. •
Objeleri sadece tek bir özellikleri açısından sınıflandırılabilirler.
Örneğin; renklerine göre sınıflandırma ya da biçimlerine göre
sınıflandırma gibi. • Bir özellik bakımından farklı olan nesnelerin
farkını göremezler. (Örneğin; yeşil üçgenlerle yeşil kareleri bir arada
gruplayabilir.) • Mantık yürütmede tümevarım ya da tümdengelim
yollarını kullanamazlar. Mantıkları değişken ve yüzeyseldir. Tek yönlü
düşünürler. Örneğin, kedi dört bacaklı ve tüylü, küçük bir hayvandır.
Buda dört bacaklı, küçük ve tüylü bir hayvan, o halde buda kedidir
diyebilir. (Senemoğlu, 2007)
b) Sezgisel Dönem 4–7 yaş arasını kapsar. Çocuklar bu dönemde, mantık
kurallarına uygun düşünme yerine, sezgilerine dayalı olarak akıl
yürütürle ve problemleri sezgileriyle çözmeye çalışırlar. Dil, hızla
gelişmekte, yaşantılar yoluyla kazanılan davranışların
sembolleştirilmesine yardım etmektedir. (Senemoğlu, 2007)
Bu dönemde çocuklar, henüz üst düzeyde sınıflama yapamazlar. (Senemoğlu, 2007)
Korunum henüz gelişmemiştir. Korunum herhangi bir nesne ya da nesne
grubunun fiziksel biçimi ya da mekândaki konumu değiştiğinde,
nesnelerin miktar, sayı, alan, hacim vb. özelliklerini değişmeyeceği
ilkesidir. (Senemoğlu, 2007) Çocuklar bu dönemde, nesnenin dikkat
çekici özelliklerine odaklanmakta diğer özelliklerini gözden
kaçırmaktadır. Korunumun kazanılmamasında bu özellikleri etkili
olmaktadır. (Senemoğlu, 2007)
İşlem öncesi dönemin önemli özelliklerinden birisi de, çocuklar
işlemleri tersine çeviremezler. Piaget’e göre, tersine çevirme,
düşünmenin önemli bir yönüdür ve korunumun başlangıç noktasıdır.
(Senemoğlu, 2007) İşlem öncesi dönemde çocuğun düşünmesi, fiziksel
etkinliğe ve nesnelerin dikkati çeken görünüşüne bağlı olduğundan doğru
mantık yürütemezler, işlem yapamazlar. (Senemoğlu, 2007)
Son yıllarda yapılan araştırmalar, Piaget’nin ortaya koyduğu bazı
özelliklerin daha erken yaşlarda öğretilebildiğini göstermektedir.
Örneğin; uygun etkinlikler düzenlenerek ve basit bir dil kullanılarak
çocuklara korunumun öğretilebildiği gözlenmiştir (Wood, 1988; Damon,
1977; Borke, 1971). (Senemoğlu, 2007).
3. SOMUT İŞLEMLER DÖNEMİ İlkokul yıllarındaki çocuklar, bilişsel
yeterlilik bakımından çok hızlı değişme gösterirler. İlkokul
dönemindeki, çocukların düşünmesi okul öncesi çocukların düşünmesinden
çok farklıdır. Artık, tersine çevirebilme kavramı kazandıklarından
korunum ilkesi ile ilgili bir sorunları da yoktur.
(www.donusumkonagi.net, 2008)
Bu dönemde en üst düzeyde gruplama yapabilirler. Bir grup bir nesnenin
bir başka grubun alt sınıfı olabileceğini anlarlar.
(www.donusumkonagi.net, 2008)
Çocuklar, bu dönemde nesnelerin belli özelliklerine göre
sınıflayabilirler. (www.donusumkonagi.net, 2008) Somut işlemler
dönemindeki çocuklar benmerkezcilikten uzaklaşmışlardır. Olayları ve
dünyayı, başkaları açısından da görebilirler. (www.donusumkonagi.net,
2008)
Çocuklar bu dönemde dili etkili olarak kullanmakla birlikte vatan,
millet, ülke vb. soyut kavramları anlayamazlar. Soyut kavram ve
deneyimlerin somut yollarla açıklanmaları gerekir.
(www.donusumkonagi.net, 2008)
4. SOYUT İŞLEMLER DÖNEMİ Ergenlik döneminin başlangıcından itibaren
çocukların düşünme biçimleri, yetişkinlere benzer hale gelir. Bu
dönemde artık soyut düşünme başlar. Bir problemin çözümü, somut
yollarla sınırlanmaz. Problemde bulunan değişkenler arası ilişkileri
bulur. Olası denenceleri geliştirir. Daha sonra da bu denencelerin
sırasıyla test eder. Çözüme sistemli şekilde ulaşır. Bu dönemde
tümevarım ve tümdengelim yoluyla akıl yürütme gözlenir.
Çocuklar soyut kavramları anlayarak etkili bir şekilde kullanabilirler.
Bu dönemde çocuklar, çeşitli ideal fikirleri, değerleri, inançları
geliştirmeye başlar. Toplumun yapısıyla, felsefesiyle, politikayla
ilgilenir: bir değerler sistemi örgütlemeye yönelirler. (Senemoğlu,
2007)
Somut işlemler dönemindeki çocuklarla soyut işlemler dönemindeki
ergenler arasındaki temel fark, ergenlerin bir olayın çok değişik
yönlerini görebilmeleri ve bilgiyi soyut olarak üretebilmeleridir.
Ayıca dil gelişimi bakımından kavramları atasözlerinin, deyimlerin
anlaşılmasında artık problemleri yoktur. Ayrıca yazılı dilinde bir
yetişkin kadar etkili olarak kullanabilirler. (Senemoğlu, 2007)
İlköğretimin 6.,7.,8. Sınıflarında ve lisede ergenlerin, analiz etme,
karşılaştırma, soyut ilişkileri bulma, özgün bir şey üretme,
eleştiriyel düşünme gibi özelliklerini geliştirici nitelikte
etkinliklere yer verilmesi gerekmektedir. (Senemoğlu, 2007)
Ergenlerde gözlenen önemli bir diğer zihinsel gelişim özelliği de hipotetik koşullara göre düşünmeleridir. (Senemoğlu, 2007)
KAYNAKÇA:
1. Senemoğlu, N. (2007). Gelişim Öğrenme Ve Öğretim Kuramdan Uygulamaya, Ankara: Gönül Yayıncılık
2. Kaya A. (2007) Eğitim Psikolojisi, Ankara: Pegema Yayıncılık
3. Erden, Münire. (2005). Gelişim Ve Öğrenme, Ankara: Arkadaş Yayıncılık
4. Alkan, C., Deyakulu, D. & Şimşek, N. (1995). Eğitim Teknolojisine Giriş. Ankara: Önder Mat. Ltd. Şti.
5. Silber, K.H. (1998). The Cognitive Approach to Training development:
A Practitioner’s Assesment. Educational Technology Research and
Development. 46 (4). 58-72
6. Dönüşüm Konağı Psikoloji Portalı, 2008
------------- Allah herkesin gönlüne göre versin... http://lilypie.com">
|