Kadınlar
vardır, sakin. Kadınlar vardır, kaprisli. Kimi kadın hoşgörülüdür,
kimisinin affetmesi güçtür. Bazı kadınlar kıskançlığını
dizginleyemezken, bazıları duyarsız görünür. “Geçmişi hiç unutmamak”
ise, hepimizin ortak yönüdür. Kadınlar Neden Kıskanır?
Kadınların
kıskançlığı dilden dile dolaşır. Erkekler eşlerinin ya da
sevgililerinin kıskançlığından yakınır dururlar. Kadının ruhuna
kıskançlık düşmeye görsün, hırçınlaşır, surat asar, sorgu suale başlar.
Erkek tersledikçe, kadının sinir katsayısı artar da artar. Ama hiç
düşünür mü erkekler, kadınlar neden kıskanır diye. *Kadınlar ihmal edildiklerini düşündüklerinde,*Eşlerinin işleri, onlardan önde geldiğinde,*Seni seviyorum” ları daha az duymaya başladıklarında,* Eşleri ya da sevgilileri onlara az zaman ayırmaya başladıklarında,*Yanlarında, cep telefonları kapatıldığında,* Eşinin cep telefonunun mesaj alarmı sık sık çalığında,*Saçları,
kıyafetleri fark edilmediğinde, artık kadın yavaş yavaş hırçınlaşmaya
ve kıskançlık duygularını ortaya çıkarmaya başlar.
Kadınlar Neden Kapris Yapar?
En
uyumlu kişiliğe sahip kadın bile, gün gelir kapris yapabilir. Aslına
bakarsanız kaprisin altındaki temel neden; ilgi isteğidir. Biz
kadınlar, ilgi görmekten hoşlanırız. Sevgilimiz ya da eşimizin ilgisini
hep üzerimizde isteriz. Ne zaman ki, karşı tarafın ilgisinde bir
eksilme hissederiz, işte o zaman kaprislerimiz başlar. Erkek, kadının
kaprisinin temelindeki, ilgi isteğini anlamadığı sürece de, bu
kaprisler uzar gider. Ne zaman ki erkek, eski ilgisini göstermeye
başlar, kadının kaprisleri de azalmaya başlar.
Kadınlar Neden Geçmişi Unutmazlar?
Evlilik
terapilerinde, erkeklerden en sık duyduğum konu, eşinin asla geçmişteki
olumsuz olayları unutmadığıdır. Ve her yeni tartışmada, geçmişin
defterinin de açıldığı böylelikle büyük tartışmalara varıldığıdır.
Erkekler olumsuz yaşantıları ne kadar kolay beyinlerinden
silebiliyorlarsa, kadınlar da bir o kadar hatırlamakta ustadırlar.Eğer
ki bir kadın, eşiyle geçmişte yaşadığı olumsuz bir olayı unutmuyorsa,
bilin ki o olayın üzeri örtülmüş ve çözüme ulaşmamıştır.Çözümlenmemiş
ve üzeri örtülmüş sorunlar, her zaman gündeme gelmeye mahkumdur.Erkek
ne kadar “yokmuş” gibi davranırsa, kadın da o kadar sorunun varlığını
ortaya koyar.Kadınların
ilişkide ve evlilikte sorunu saptama isteği, o sorunu bir an önce çözme
arzusundan kaynaklanır. Dırdırcı, geçmişi pişirip pişirip erkeğin önüne
getiren, huzursuzluk, tartışma ve kavga yaratan kadın gibi görünse de,
aslında kadınlar her zaman mutlu ve huzurlu olmak isterler. Erkekler de
her zaman mutlu ve huzurlu olmayı isterler. Kadınlar her zaman doğru
anlaşılmayı isterler, erkekler de eşleri tarafından doğru anlaşılmak
isterler. Aslına bakarsanız kadınlar “dırdırcı” olmayı hiç istemezler,
erkekler de eşlerinin dırdır etmesini asla istemezler.O
halde şu sonuca varabiliriz; kadınlar sevildiklerini hissettikleri
sürece, mutlu olurlar ve huzur verirler. Eh erkeklere gelince, onlar da
öyle. Gördüğüm o ki, erkekler sevgilerini hissettirme konusunda daha
çok çaba göstermeliler. Erkekler unutmamalı ki, sevgi tembelliği
ilişkideki ve evlilikteki en büyük sorunların kaynağıdır.
-ilkim öz tan-