Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

MATEMATİKSEL DÜŞÜNMEYİ ÖĞRETELİM(ALINTI DEĞİL..)

Nereden Yazdırıldığı: Anne Olunca Anladım
Kategori: Genel Konular
Forum Adı: Biz Bize Sorularımız
Forum Tanımlaması: Çocuklarımız hakkında birbirimize sorularımız...
URL: http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_posts.asp?TID=23560
Tarih: 03 Ağu 2025 Saat 15:57


Konu: MATEMATİKSEL DÜŞÜNMEYİ ÖĞRETELİM(ALINTI DEĞİL..)
Mesajı Yazan: sengul
Konu: MATEMATİKSEL DÜŞÜNMEYİ ÖĞRETELİM(ALINTI DEĞİL..)
Mesaj Tarihi: 24 Nis 2010 Saat 13:43

ÇOCUKLARIMIZA  HEP BİRLİKTE   MATEMATİK ÖĞRETELİM…

Üniversite yıllarımıda katarsam 15 yıldır bu işin içindeyim.Konu mesleğe gelince  hemen karşımdaki kişi ''ben hiç matematikten anlamam,  okul hayatımda matematiğim kötüydü, hoca bana takmıştı,…Sevemedim şu dersi    .gibi bir sürü şeyler anlatırlar.

Fakat karşımdaki insanları tanıdıkça sorunun çocukluktan beri doğru yönlendirilmediklerini gördüm.  Özelliklede   içli dışlı olduğum öğrencilerimde.. Üniversite  sınavında matematik netleri  çook düşük. Bunun sebebi  taaaaa çocukluk yıllarına dayanıyor. O  yüzden böyle bir topic açma gereği duydum.  Çook erken diyenleriniz olabilir belki ama kesinlikle erken değil!….

Matematikle tanışma doğumla başlıyor….Yine  geometrik  düşüncenin gelişimi oyunla başlıyor…

Matematiği  taaaaaa  kreş ve anaokullarından başlayarak sevdirmemiz lazım.  Sevmeyen , korkan ve ürken çocuklar ileride başarısız olurlar.  Okul öncesi dönemde  Matematiğe günlük yaşamda yer verilmesi çocuk  için önemli. Biz ebeveynlere  önemli görevler düşüyor. Biz çocuklarımıza matematiği değil  matematiksel düşünmeyi öğreteceğiz.yani  sorunlarını çözmeyeceğiz   çözme yollarını   öğreteceğiz.

Bu topicte günlük hayata  matematiği nasıl indirgeyebiliriz , çocuklarımıza nasıl yardımcı olabiliriz ? sorularına  hep birlikte cevap arayalım istedim..

Bu konudaki sorularınızı da seve seve cevaplarım...
'''Bugünün çocukları yarının büyükleri''' herşey onlar için...Smile

 

 


-------------
Kesinlikle çocuğuna “çocuk gibi” davranma.

Bu anneler olarak yaptığımız en büyük kabahat aslında.

Küçük olabilirler ama onlar da birey birey.




Cevaplar:
Mesajı Yazan: sengul
Mesaj Tarihi: 24 Nis 2010 Saat 13:47

Mesela;

1)Bir oyun oynarken  bunu başka nasıl oluşturabiliriz gibi sorularla  farklı çözüm yollarına  yönlendirebiliriz.

2)Tuvalat kağıdı rulosuyla  oynayıp  buna silindir denildiğini söyleyebiliriz. Birlikte yılbaşı şapkası   yapıp   bu şekilede koni denildiği  söyleyebiliriz. Zamanla unutacaktır  ama bilinç altında o kalır. İleride bu konuyu öğrendiğinde daha kolay algılayacaktır.

3) arabanızın   kaç tekerleği olduğunu  sorup sonra dışarı çıkıp sayarak bulabilirsiniz. Bisikletinin tekerlek sayısıyla karşılaştırabilirsiniz.

4)Bir  hayvanat bahçesine  gittiğinizde   4 ayaklı bir hayvanı gösterip   bizim ise 2 ayağımız olduğunu söyleyerek   farklılıkları anlatabiliriz.

)Doğayı tanımasına yardımcı olabiliriz. Yağmurdan sonra bahçeye inip toprağı inceleyebiliriz.

6)Ölçümleri   mesala bir süt kutusunu doldurmak için  kaç fincan kum gerektiğini  kum doldurarak bulabiliriz.

7)Bir elmayı ortadan iki kesip yarım elde ettiğinizi, bu yarımları yapıştırdığımızda bütün elde edebileceğimizi  uygulayarak   gösterebiliriz.

8)Evdeki oyuncaklarınıda  kreşteki  gibi ayrı köşelerde düzenleyebiliriz. Evcilik köşesi, …v.b.   buda sıralamayı, düzenlemeyi öğretir.



-------------
Kesinlikle çocuğuna “çocuk gibi” davranma.

Bu anneler olarak yaptığımız en büyük kabahat aslında.

Küçük olabilirler ama onlar da birey birey.



Mesajı Yazan: sengul
Mesaj Tarihi: 24 Nis 2010 Saat 18:03

9)Masal anlatırken sayılar , şekiller ve renklerden bahsedebiliriz.

10)Küplerle  bol bol oynamak  lazım. Derinlik, genişlik, yükseklik gibi kavramları farkında olmadan öğrenebilirler.

11)Basket  oynanabilir  attığı basketler sayılabilir..benzer  saymayı gerektiren oyunlar oynanabilir.

12)Açık uçlu sorular  sorarak çocuklarımızın  düşünmesini farklı çözümler bulmasını sağlayabiliriz.’’ Sen olsan ne yapardın?’’ ‘’ sence nasıl olabilir?’’ ‘’istersen bir düşün’’ .....gibi   sorularla özgürce düşünmelerine fırsat vermeliyiz.  en önemlisi bence bu.

      Şunu da   yazmadan geçemeyeceğim.  Her  çocuk özeldir, gelişimide farklıdır buna çok dikkat etmemiz lazım.Yaşına uygun etkinliği uygulamazsak da   ters tepki olur. Aynı yaştaki her çocuk   aynı zihinsel gelişmeyi gösterecek diye birşey yok.  Her anne kendi çocuğunu tanır , acele etmeden sırayla yavaş yavaş sevdirerek  matematiksel düşünmeyi öğretebilir. Biz  anneler   bu konuda çok yaratıcıyız  inanın. Yeterki  çocuklarımızı   yaşıtlarıyla kıyaslamayalım, o biliyor, o sayıyor,.. v.b.   demeyelim  ne olur!!!!!!


-------------
Kesinlikle çocuğuna “çocuk gibi” davranma.

Bu anneler olarak yaptığımız en büyük kabahat aslında.

Küçük olabilirler ama onlar da birey birey.



Mesajı Yazan: sengul
Mesaj Tarihi: 26 Nis 2010 Saat 13:05

ElSalla sizlerde  anlatıverin...Big smile



-------------
Kesinlikle çocuğuna “çocuk gibi” davranma.

Bu anneler olarak yaptığımız en büyük kabahat aslında.

Küçük olabilirler ama onlar da birey birey.



Mesajı Yazan: meryem
Mesaj Tarihi: 26 Nis 2010 Saat 16:15

canım benim ellerine zihnine sağlık...

anlatayım hatta ikinci kere olacak geçen uzun uzun yazı vermiştim silinince bi daha dönemedim...

şimdi ben biraz oğlumdan ve ona bazen bilinçli bazen de bilinçsiz olarak yaklaşımımdan bahsetmek istiyorum...Biliyorsunuz Ali geç konuştu..hatta daha konuşuyor bile diyemem...cümleler kuruyor ama birbirine bağlarken epey zman geçiyor..sabırla cümlelerinin bitmesini bekliyorumm...Neyse oğlumun dil gelişimi yavaş olduğu için onunla mümkün olduğu kadar çok konuşmaya çabaladım..zaman geliyordu dilimde söz bitiyordu..eee bi konuşmayı nası uzun tutabilirdim tabiki onun rengi onun sayısı onun büyüklüğü derken uzattıkça uzatıyordum...senin bahsettiğin 8-9-10 ve 11 inci maddeleri o dönemde sık sık yapıyordum halen de yapıyor sayılırım...hatta 12 inci maddeyi de ne kadar cevap almasam da kendim soruyor onun ağzından yine kendim cevap veriyordum...

Son zamanlarda Ali de gözlemlediğim bazı davranışlar bunun semeresini aldığımı gösterdi...

geçenlerde haşlanmış nohut vardı yemekte.Ali dört tane nohutu hayali bir karenin köşelerine yerleştirerek "kare" dedi...

sonra yine iki tane yuvarlak simidi yanyana koyarak "sekiz" dedi...

yemek yerken oyalansın diye eline cd zarfı vermiştim...tesadüf zarf köşegenlerinden daha önce katlanmış...tekrar tekrar zarfı katlanmış yerinden açtı kapattı açtı kaattı...ve sonunda bana katlanmış zarfı göstereek "üçgen" açılmış zarfı göstererek "kare"dedi


gelicem...







-------------
http://lilypie.com"> http://lilypie.com">


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 26 Nis 2010 Saat 16:21
Şengül harikasınClapClap
Ben şahsen bişey yazamam buraya benim sayısalım çok berbat aklımda öyle pratik değil yavaş işliyorTongueLOLLOLAma senin bilgilerin ve teccrübelerinden,ayrıca diğer arkadaşlardan minim çok öğreneceğim şeyler vardır hergün yazın ne olur takip edicem buayı kesinlikle..Mesela be Eminenin korkunç pratik bir zekası olduğuna inanıyorum eğitimini almamış bile olsa..kesinlikle çocukluktan hatta bebeklikten kaynaklanıyor demekki..
Benim eşim Fizik mezunu,oda çok zekidir ve acayip pratiktir..Ama oğlum bu konuda bana çekmiş sanırımDisapproveherşeyi geçtim zaten sevmiyor..Sayı saymayı sevmiyor,esiden beri yap bozlarla oynamayı sevmiyor,ona küplü daireli şu tak çıkarları eskiden beri alırım hepsi yepyeni durr evde..hep yaşına görede dikkt ederim,hangi karakteri seviyosa onagöre yapboz alırım ama denemiyor bile sıkılıyor bırakıyor hemen...okula başladktan sonra biraz daha düzeldi ama öğretmenide çok farkında,skıntıdan eve gideyim bile diyomuş..ama dediğim gib bilmiyor öğrenemiyr değil,zaten sevmiyor..şimdi kare daire 6 gene kdar biliyor,otursa ben yarm saatte koca yapbozu yaptırdığımıda biliyorum..ama öğrenememe yapamama meselesi değil zaten sevmiyor ve korkunç sıkılıyor.
Sehanın ilgi alanı çok farklı,o şarkı söylesin,müzik aletleri çalsın,arabalarıylaoynasın..daha çoook küçükken renklerin hepsini bilirdi ara renkleri bile,şimdi siz ona iki renk sorun ikisinin karışımından ne çıkacağını bile bilir.dışarıda yürürken geçe arabaların,istisnasız hepsinin markalarnı ve modellerini renklerinisedan mı değilmi onu bile bilirShocked
ama dediğim gibi matematik sıfır,Senin bahsettiğin matematiksel zeka ve bunu pratikte uygulamakta sıfırbu bahsettiğin şeyleri uygulamaya çalışıyorum,ama bazılarını yni duydum onlarıda uygulamaya çalışıcam,da dediğim gibi ilgi alanı farklı olunca çokota sıkboğaz etmek istemiyorum..şarkılr söylesin dans etsin yeter benim oğlum içinLOLLOLLOLoysa neistersin azıck babasına benzemesinii,tabi sadece bu konudaLOLfizik olarak bana benzediği yetmedi aklıda bana çektiLOL


-------------
Bazılarını hoşgörmüyorum,tahammül ediyorum...Ama tahammülünde bir sınırı var,biliyorum...


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 26 Nis 2010 Saat 17:25
en son bi ara 50 ye kadar saydı,baya bi süre önce,biliyorum biliyor,ama daha 20 ye gelmeden bırakıyor yüzünü buruşturup odadan çıkyo falan o kadar yaniConfused
bende hadi devam et diyince başlıyor sayı saymayı bırakıp şarkılar söylemeyeStern SmileLOLLOLLOLbişeyde diyemiorum..Daha doğrusu nasıl yaklaşacaım konusundada pek bi fikrim yok artık,öğrtmeni kendi haline bırakmaya başlamış,senin bu taktkleri uygulayacağım mutlaka ama bilemiyorum.

-------------
Bazılarını hoşgörmüyorum,tahammül ediyorum...Ama tahammülünde bir sınırı var,biliyorum...


Mesajı Yazan: esma24
Mesaj Tarihi: 27 Nis 2010 Saat 12:04
şengül hanım emeğinize sağlık bende anlattıklarınızın çoğunu uygulamaya çalışıyorum
şekilli kutular küpler daha oğlum doğduğu gün girmişti evimize 3-4 yaşlarında bütün şekilleri biliyordu sayı saymayı biliyordu sayılar için yapbozlar çok iyi oluyor hem sayıları hem renkleri daha çabuk öğreniyorlar şu an okulda da pek problem yaşamıyor
ama kızım hiç ilgili değil matematikle kendi kendine bir iki üç deyip koşuyor ama birşey saymaya kalksam üç bir on diye uyduruyor yapbozları bir defa ikimiz yapıyoruz sonrasında yüzüne bile bakmıyor ama arkadaşları yapıncada üzülüp ağlıyor ben onlar gibi yapamıyorum diyor şekilli kutular var kare şekli var mesela oradan kare olan küpleri atıyorsun onu bir türlü öğrenemedi ya da öğrendi ama bize belli etmiyor gıcıklığına bilmiyor gibi yapıyor hiç anlamıyorum bazen
kreşte arkadaşları hep biliyorlar onları görüncede üzülüyor öğretmenide inat yaptığını düşünüyor üstüne gitmeyim diyorum kendisi üzülüyor
benim matematiğim çok iyiydi okuldayken ticaret matematiği diye bir ders vardı bayılırdım o derse pratik matematik öğrenme yöntemleri vardı siz de bilirsiniz hem şaşırarak hemde matematik çok kolaymış diyerek girerdik derse
o kitabımı saklıyorum hala biraz daha büyüsünler çocuklarıma vereceğim eminim onlarda çok sevecekler


-------------
güzel kızım Eylül'üm
oğluşum Bahadır'ım


Mesajı Yazan: esma24
Mesaj Tarihi: 27 Nis 2010 Saat 12:10
birde tekerlemeler vardı sayı saymayı kolaylaştıran bir iki üçler yaşasın türkler dört beş altı polonya battı... diye uzayıp gidiyor  
bir gel koluma gir, üç ebelik güç gibi onlarıda sık sık tekrarlıyorum dediğim gibi oğlum çok çabuk öğrendi bu tekerlemelerle yapbozlarla ama kızımda işe yaramıyor Disapprove


-------------
güzel kızım Eylül'üm
oğluşum Bahadır'ım


Mesajı Yazan: duygu
Mesaj Tarihi: 27 Nis 2010 Saat 13:20
Bu güzel başlık için teşekkür ederim Şengül. Çok faydalı olacağına inanıyorum.
 
 
Ben de hayatım boyunca en çok matematik dersini seven biriydim. Dünyadaki herşey matematik üzerine kurulu. Herşeyin bir matematiği var. Bu nedenle matematiği seven ve güzel öğrenen biri her derste (ve tabi ki öncelikle de hayatta) başarılı olur bence. Matematiksel zeka diye birşey var ve çok önemli. Matematiksel zekanın temeli de bebeklikten itibaren ebeveynlerce atılıyor. Mesela çocuğumuza söylediğimiz bir ninninin ritmi bile matematiksel zekayı geliştiriyor. İleri yaşlarda söylene tekerlemeler, sayılan sayılar da aynı  şekilde...
 
Egemen'e bu yaşa kadar vermeye çalıştım ve başarılı olduğumu görüyorum. İnşallah ileride defaydasını görürüm. Şekillerin tamamını biliyor, sayıları biliyor. Yolda ağaç sayıyor yaklaşık 1 senedir. Arabalarını dizip sayıyor. Eşyaları paylaştırarak sayıyor. Üç oyuncağından birini alınca kaç kaldığını mesela öğrettim. Ritm duygusu çok güzel gelişti. Büyük sayı-kçük sayı kavramlarını iyi kötü biliyor. Renklerine göre oyuncak sayıyoruz. Mesela 2 kırmızı araba, 6 siyah araba gibi... Elipsinden, deltoitine kadar şekilleri öğrettim, hata mı ettim bilmiyorum. Şekilleri şablondan öğrettim. Yapboza çok küçük yaşlarda eşim alıştırdı. Sabırla oturup yaptılar konuşa konuşa. 16 parçayla başladı, şimdi maşallah çok aştı. Parçadan bütünü görebilme yeteneğini geliştiriyor. Aynı zamanda problem çözme yeteneğini geliştiriyor.


Mesajı Yazan: hilal
Mesaj Tarihi: 30 Tem 2010 Saat 01:00
Burayı öne çekmeye ihtiyacım varrr,hocalarımBig smilenerdesiiniz,kızlar hepinizden bekliyoz bişeyler,hatta en acilindenLOL

-------------
Bazılarını hoşgörmüyorum,tahammül ediyorum...Ama tahammülünde bir sınırı var,biliyorum...


Mesajı Yazan: PinarTN
Mesaj Tarihi: 30 Tem 2010 Saat 08:54
ben de tam bir matematik aşığıyım diyebilirim her zaman en sevdiğim en iyi olduğum ders olmuştur
yazdıklarınızın çoğunu yapıyoruz yapmadıklarımızın da burda farkına vardık üzerinde duracağız
küpler  yapbozlar kitaplar en sevdiği şeyler sayıları ve harfleri yapbozlarla öğrendi
etrafta gördüklerimizi birlikte sayardık ya da şekli üzerine konuşurduk şimdi ne görürse bir şeye benzetiyor
mesela ev resmi çizerken önce kare çizelim üçgen çatısı olsun pencereler kare olsun zili için daire çizelim vs.
afedersiniz yaptığı büyük tuvaletini bile şuna benzedi buna benzedi diye yorumluyo
bu aralar en sevdiği şey cenga oynamak başka adı var mıdır bilmiyorum
üstüste dizilmiş tahta blokları aralardan çekip dengeyi bozmadan üste koyma
yaparken kaçtane yaptığını da saymaya çalışıyor
bunun da dikkat ve denge açısından önemli bir oyun olduğunu düşünüyorum
bu başlık çok önemli gerçekten paylaşımınız için teşekkürler
diğer anneler yaptıklarını yazarlarsa bize de fikir olur
 


-------------
http://www.glitterfy.com/">


Mesajı Yazan: ilal
Mesaj Tarihi: 30 Tem 2010 Saat 09:20
bu topick açıldığından beri bende herşeyi hep saydım.....bir i öğrenemedi ama eliyle iki yapıp ikiiiii diye bağırıyor:)

-------------
Empatinin olmadığı ilişkiler yüzeyseldir. Bu tür ilişkiler insana doyum vermez. En derin sohbetler geyik muhabbetinin ötesine geçemez.



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat