Gün içerisinde birkaç saat sizden ayrı kalmayı başarabilecek,
sizden başkasına güven duyabilecek ve kendi ihtiyaçlarını kendisi
karşılayabilecek becerileri gösterebilme zamanı geldi. İlk
anaokuluna başlama süreci yaklaşık 3 yaş civarıdır. Bu yaş öncesinde
çocuğunuz duygusal olarak size bağlı bir dönemdedir. Sizden ayrılmak
istemez, ayrıldığı zaman kaygılanabilir , ağlar. Bu duygusal gelişimi
için normal bir süreçtir. 3 yaş sonrasında sosyal gelişiminin
sağlanması ve bazı becerilerin kazanılması için http://www.milliyet.com.tr/index/anaokulu - anaokulu eğitiminin belli sürelerle başlaması sağlıklı bir gelişim için önemlidir. Anaokuluna
başlama süreci bazı çocuklarda hızlıca tamamlanırken bazı çocuklar
çok zorlanabiliyor. Kaygılar artabiliyor, uzun ağlama krizleri
yaşanabiliyor. Duygusal gelişimin zarar görmemesi için hem ailenin hem
de okulun dikkatli olması önemlidir. Bu dönemin sağlıklı
tamamlanması için ilk isteğimiz annenin de bu ayrılma sürecine
duygusal olarak hazır olmasıdır. Başarısız sonuçlanan uyum süreçlerinin
çoğunda annenin henüz bu ayrılığa hazır olmamasını gözlemliyoruz. Anne
veya baba nasıl davranması gerektiğini bilirse çocuğun duygusal
gereksinimleri daha fazla karşılanacak , duyduğu endişe ve korkular
azalacaktır. İlk günle beraber yapmanız gerekenler… Çocuğunuzun ve sizin stresli olmadığı bir dönemi seçmelisiniz:
Okula başladığı dönemde çocuk duygusal olarak rahat olmalıdır. Aksi
halde yaşanan stres çocuğun okul ile ilgili algısına yansıyacak ve
öğretmeni ile kuracağı iletişime zarar verecektir. Annenin gergin ve
stresli olmaması da bu dönemde gerekli sabrı ve anlayışı göstermesi
bakımından önemlidir. Çocuğunuzun hastalık döneminde olmamasına dikkat etmelisiniz:
Hastalık dönemlerinde çocuklar huysuzlanır. Anneden ayrılmak istemez.
Bu nedenle daha huzurlu olduğu dönemlerde okula başlamaya özen
göstermelisiniz. İlk gün çoğunlukla çocuğunuzun yanında olun:
Birçok anne ilk gün görevi öğretmene bırakmaya çalışır. Bu çocukta
kaygıyı başlatabilir. Sizden ayrılması için acele etmemelisiniz. Sizin
olduğunuz, kendisini güvende hissettiği zamanlarda yanında olarak hem
ortama hem de öğretmenine ısınması için ona yardımcı olun. Oyun oynasın ve keyifli zaman geçirsin :
İlk gün kontrolü ona bırakın. Yapmak istediklerini yapsın ve tüm
merakını gidersin. Öğretmeninin onun istediklerini yapıyor olması onu
mutlu edecek yıl boyunca devam etmesi gereken güven ve sevginin
temelleri ilk gün atımlı olacaktır . İlk gün fiziksel gereksinimlerini siz karşılayın:
Tuvalet ve yemek vb gibi gereksinimlerini ilk günlerde öğretmenine
yaptırmak istemeyebilir. Bu onun için özel ve alışkın olmadığı bir
durumdur. Eğer öğretmenin gereksinimlerini karşılamasına izin veriyorsa
devam edebilirsiniz. İstemiyorsa zorlamayın. İlk gün okulda yemek yemesini ve uyumasını beklemeyin:
Birçok anne ilk gün diğer çocuklarla beraber hareket etmesini ve
onlarla birlikte masada oturup yemek yemesini bekleyebiliyor. Bu çocuğu
zorlayan bir durum haline gelebilir, okulu yemek yenen ve uyku uyunan
bir yer olarak algılamasına zemin hazırlayabilir. Eğer diğer çocukları
gördüğünde kendisi masaya oturmayı tercih ediyor ve bu durumdan keyif
alıyorsa izin verebilirsiniz. İlk günü süre olarak uzun tutmayın:
İlk gün okuldan keyifli ayrılması önemlidir. Uzun süre okulda kalması
sıkılmasına neden olabilir. Bu nedenle keyifli geçen birkaç saat ilk
gün için yeterli olacaktır. Öğretmenin sıcak ve güven veren iletişimi önemlidir:
İlk günkü karşılaşmada öğretmenin yaklaşımı okula olan olumlu algısı
için çok önemlidir. Bu nedenle öğretmenin yaklaşımlarını çok iyi
gözlemleyin. Eve gittiğinizde öğretmenin ismini ve okulda geçirdikleri
keyifli vakitleri ona hatırlatın. Bu; okul ile ev arasında bağ kurmasını
sağlayacak ve öğretmenine daha hızlı alışmasına zemin oluşturacaktır. Öğretmenine alıştığını hissettiğinizde yavaş yavaş uzaklaşın:
Bu alışma süresi her çocukta farklıdır . Bazı çocuklar ikinci günde
sizden uzaklaşmayı başarabiliyorken bazı çocukta daha uzun sürebiliyor.
2-3 veya 4. gün aynı ortamda olmaya devam etseniz de o öğretmeni ile
oynarken siz biraz uzakta durup başka şeylerle ilgilenebilirsiniz. Göz
iletişiminizi onunla asla koparmamalı ve gereksinim duyduğunda ilginizi
devam ettirmelisiniz. Başlangıç için arkadaşlarına değil öğretmenine alışması önemlidir:
Birçok anne ilk günlerde çocuğunun diğer çocuklarla birlikte oynamasını
ve onlara alışmasını ister. Bu yanlış bir düşüncedir. Öncelikli olan
bir yetişkine güven duymasıdır. Çünkü ilerleyen dönemlerde bir sorun
yaşadığında sığınacağı kişi siz değil öğretmeni olacak. Bu nedenle ilk
sıcak iletişim öğretmeni ile kurulmalıdır. Öğretmeni, uyum süreci
tamamlandıktan sonra diğer çocuklarla tanışması ve kaynaşması için ona
yardımcı olacaktır. Aşamalı uzaklaşma süreçlerine başlayabilirsiniz:
Bu sürece geçmeniz için çocuğunuzun duygusal olarak hazır olduğunu
gözlemlemelisiniz. Öğretmenine güven duygusu oluştuğunda ve oyun
oynarken siz uzaklaştığınızda hemen sizi aramıyor, ağlamıyor ve
kaygılanmıyorsa başka bir odada kalabilirsiniz. Bu sürece hazır olma
süresi her çocukta farklıdır unutmayın! Evde öğretmeni, arkadaşları ve okulla ilgili sohbetler edin:
Bu sohbetler okul algısının güçlenmesini ve hayatında okulun bir rutin
haline gelmesini sağlayacaktır. Sohbetlerden keyif aldığını
hissettiğiniz sürece devam edebilirsiniz. Hoşlanmıyorsa bırakın. Okul ve
ev arasındaki bağı kuvvetlendirmek için eğer kabul ediyorsa evden
birkaç eşya , oyuncak götürebilirsiniz. Bu kendisini iyi hissetmesini
sağlayabilir. Ayrılma süreci: Bu aşamaya gelme ve
duygusal olarak hazır olma süresi her çocuk için farklıdır. Çocuğunuz
öğretmeni ile yeterli iletişimi kurabilmişse, ona güven duyup fiziksel
ihtiyaçlarını gidermesine izin veriyorsa, sizin aşamalı olarak uzaklaşma
ve ortadan kaybolma süreçlerinizde sizi aramıyorsa siz olmadan okulda
kalma aşamasına geçebilirsiniz. Bu süreyi başlangıçta kısa tutmalısınız
, zamanla bu süreyi duygu ve davranışlarına göre uzatabilirsiniz. Uyum süreci tamamlandıktan sonra servis, yemek ve uyku aşamalarına geçmelisiniz :
İlk günlerde servise binmek çocukta kaygıyı arttırabilir. Her aşamaya
geçişte çocuğun duygusal olarak hazır olması önceliklidir. Kabul
etmiyorsa asla zorlanmamalıdır. Ev ve okul birlikte hareket ederek ikna
çabalarına sevgi ve güven duygusunu zedelemeden devam etmelidir. Okula uyum sürecinde çocuğunuzda bazı duygusal ve davranışsal değişimler gözleyebilirsiniz :
Bu süreçte çocuğun bazı kaygılar yaşaması normaldir . Bu kaygılara
bağlı olarak evde sizden ayrılmak istememe, huzursuzluk, iştah ve uyku
düzeninde bozulma, sık ağlama görülebilir. Bu dönemde çocuğunuza karşı
sabırlı ve anlayışlı olmalısınız. Gerektiğinde okulla iletişim halinde
olmalı ve birlikte hareket edebilmelisiniz. Sık yaşanan ağlama krizleri, kaygılar, korkular, uyku düzensizlikleri bir AYRILIK ANKSİYETESİ olabilir :
Bu süreçte bir uzman desteği almanız öncelikli olmalıdır. Aksi halde
çocuğunuzun duygusal gelişimine zarar verebilirsiniz. Çocuğun
başlangıçta duyduğu bazı endişeler bir düzeyde normal kabul edilse de
yoğunlaşan kaygı ve korkulara dikkat edilmelidir. ALINTI
|