Tabiat, bu doktorlar gibi ahmak degildir.. 

Sadece; annelerin zamanla, evlerde oturup, elbiseler giyip, gunes gormeden yasayacaklarini tahmin edememistir. 

Bu yuzden, gunumuz annelerinin, Bilhassa Turkiye gibi sut urunlerine D vitamini takviyesinin yapilmadigi 

ulkelerde, annelerin tamaminda D vitamini eksiktir. 

Zaten yapilan Dvitamini tayinlerinde de bu husus acik bir sekilde gorulmektedir. 

Tabiat, bizi hala "tas devrinde" oldugu gibi, butun gun, gunes altinda ciplak gezdigini, yirtici hayvanlara

 karsi, "Stres" mekanizmasina gerek oldugunu saniyor. 

Insanlik, tabiatin ongoremediginden daha hizli gelismis ama evrim ayak uyduramamistir.  Simdilik sadece; son 4 azi disi yokolmaya

 baslamistir. Ben dahil bazi kimselerde, 32 degil 30 dis vardir. Zamanla bu sayi; 28'e inecektir. 

AMA; is anne sutundeki "demire" gelince, ona AZ demesini ve demir ilaclarini dayamasini iyi bilirler. 

Anne sutunde demir diger gidalara oranla azdir, AMA; verimi yuksektir, TAMAMI emilir.. 

D vitaminindeki mantigi niye Demir de de uygulamazlar ??? 

Ayrica da; D vitamininin, karacigerde "Hazmolmasi" diye bir sey YOK!! 

Ciltte Kolesterol, gunes isinlari ile; ProvitaminD3'e donusur. 

Karacigere gelen Pro-Vitamin D3, 25-Hydroxylase ile; 25 (OH)D3  seklini alir..

Bu da; bobreklerde; 1 alfa--Hydroxylase ile Calcitrol haline donusur. Paratiroid hormonunun, kandaki

 Kalsium miktarina gore uyarilari ile de, D vitaminine donusur. 

D vitamini fazlaligi oldugunda: Bu madde de: 24- Hdroxylase enzimi ile; 24,25(OH)2 D3 halini alir.. 

D vitaminin bu sekli, aktif degildir.  

Dogumdan itibaren bu mekanizmalar calisir haldedirler. Yoksa, kandaki kalsiyum seviyeleri ayarlanamazdi.