Merhaba arkadaşlar,
Benim oğlumda besin alerjisi ve spesifik olarak da süt alerjisi var. Bu konuda doktorumun bana verdiği bilgileri sizlere de aktarmak istedim. Özellikle emzirirken ve ek gıdaya başladığımızda bu konu çok önemli.
Ebeveyninden ikisi de alerjik olan bebeklerde alerjik olma oranı %80 Ebeveyninden birisi alerjik olan bebeklerde alerjik olma oranı %50 Ebeveynleri alerjik olmayan bebeklerde alerjik olma oranı %15
Maalesef benim oğlum bu %80’lik oranda çıktı. Her neyse,
Eğer bebekte besin alerjisi varsa, bunun belirtileri neler; Bebeğin cildinde, özellikle yüzünde diz, kol kıvrımlarında kızarıklık, pütür, sulu, sümüklü kaka, ishal veya kabızlık, kusma, iştahsızlık, sindirim sisteminin herhangi bir yerinde yara, büyüme geriliği veya yavaşlaması.
Arkadaşlar gözünüzü korkutmak istemem, ama yukarıda verdiğim oranlar gerçekten çok yüksek. Bu yüzden bazı önlemler almanızı, biraz daha dikkatli olmanız durumunda rahat edersiniz.
Ben bebeğime, herhangi bir yeni besin verirken, doktorumuzun da önerisiyle mutlaka önce yanaklarına sürüp, 20 dakika bekleyip gözlüyorum, herhangi bir kızarıklık var mı diye. Yedirdikten sonra da en az 3 gün kakasını kontrol ediyorum. Bunun haricinde her besini denerken mutlaka 3 gün başka bir yeni besin vermiyorum, böylece alerjisinin hangisine oldugunu saptamak daha kolay oluyor.
Arkadaşlar, lütfen bu konuda büyüklerinizi de dinlemeyin, eskiden kussak bile zorla yedirirlermiş, bu alerji konusu çok bilinmediği için, biraz daha dikkatli olun.
Emziren annelerde de sütten de geçtiği için biraz dikkat gerekiyor.
En alerjik besinler; İnek sütü ( süt ürünleri, sütlü tatlılar serbest) Kakao Deniz ürünleri (balık serbest) Kuruyemiş Restoran yemekleri
Alerjik bebekler eğer dikkat edilip, bebek bu konuda zorlanmazsa genelde 2-3 yaşında bu alerjileri ortadan kalkıyormuş, o yüzden miniklerimizin dünyaya geldikleri ilk birkaç yıl bu konuya dikkat ederseniz, sonra ömrünün sonuna kadar rahat eder.
Aldığımız gıdalara karşı gelişen istenmeyen cevaba gıda allerjisi denmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda gıdalarla allerjik reaksiyonların ortaya çıktığına inanan anne-babaların oranının % 20 lere vardığı belirlenmiştir. Gıdaya karşı gelişen gerçek allerjinin sıklığı kesin olarak bilinmemekle birlikte % 0.3 ile 07 arasında olduğu kabul edilmektedir.
Genelde besinlerin bizzat kendilerinin yada besinlerle birlikte alınabilecek başka maddelerin allerjik (immunolojik) veya allerjik olmayan mekanizmalarla oluşturabileceği her türlü anormal tabloyu gıda reaksiyonları başlığı altında toplamak daha doğru olabilir. Gıdalara eklenen çeşitli katkı maddelerinin değişik mekanizmalarla reaksiyonlara neden olduğu bilinmektedir.
Monosodyum glutamat, nitrat, nitritler, sulfitler gibi maddeler saflığından hergün birşeyler yitiren dünyamızda gıda sanayinin gelişimine paralel olarak modern yaşamın soframıza soktuğu çeşitli kimyasal maddelerdir. Gerçek gıda allerjisinde ise gıdalarla aşırı duyarlılık reaksiyonları oluşur. Her gıda allerjiktir ama bazı gıdalar daha sıklıkla allerjik belirtilere yol açar. Aynı besin her zaman allerji yapmayabilir. Bunda emilen gıdanın miktarı, emilmeyi etkileyen faktörler (ishalde emilim artar) gıdanın çiğ veya pişmiş oluşu gibi nedenler etkiler. Herhangi bir gıda türüne allerji aynı biyolojik aileden gıdalara da allerjiye neden olabilir. Bu tür çapraz reaksiyonlar en fazla turunçgillerde vardır.
İnek sütü
İnek sütü en allerjik gıdalardan biridir. İnek ve keçi sütü bu özellikleri bakımından benzer fakat keçi sütüne allerji inek sütünden daha azdır. Mamalar ve hazır sütler de inek sütünde elde edildiği için allerjik. Irsi olarak gelişebilir. Aile bireylerine inek sütü allerji öyküsü % 60 olabilirler.
Yumurta
Yumurta allerjisi sadece yumurta beyazına karşıdır.
Hububat Buğday ve mısıra karşı allerji ön plandadır. Arpa ve pirince karşı ise nadiren allerji gelişebilir.
Sebzeler
Bezelye, fasülye, domates, soya ve fıstık önemli allerjik sebzelerdir.
KLİNİK BULGULAR : En tehlikeli klinik tablo anafilaksi denilen şok tablosudur.Bun un dışında kilo kaybı, gelişme geriliği gibi genel şikayetler de olabilir. Gıda allerjisine bağlı en sık şikayetler kusma, ishal, şiddetli karın ağrısı, tekrarlayan döküntü veya ürtiker (kurdeşen), yanaklarda ekzamadır.
Örneğin inek sütü veya mama alan bir bebekte her beslenmeden sonra kusma olması, tekrarlayan ishal oluşması ve bazen kanlı bir kakanın bu tabloya eklenmesi, aile fertlerinde ishal, kabızlık ile beraber karın ağrılarının olması ve çocukta başka allerjik hastalık bulunması (bronşit, ekzama gibi) inek sütü proteinlerine karşı gelişmiş bir allerjiyi gösterebilir.
TANI :
Hikaye önemlidir. Şüphe edilen gıdanın beslenme şemasından çıkarılması ile şikayetlerin kaybolması veya şüphelenilen gıda verildiğinde allerjik bulguların ortaya çıkışı tanı koydurabilir. Allerji deri testi ile veya özel bazı kan testleri ile (spesifik IgE) tanı doğrulanabilinir.
TEDAVİ :
Gıda allerjisi tanısını koymak oldukça zor olmasına karşın tedavisi ise basittir. Sorunlu gıdanın verilmemesi gerekmektedir. Bazı temel gıdalara allerji durumunda yeterli kalori, protein ve karbonhidrat alımını göz önünde bulundurmalıdır. Süt ve süt ürünleri kısıtlı ise kalsiyum ve vitamin D eksikliği, hayvansal et ve protein kısıtlı ise demir ve çinko eksikliği söz konusu olabileceği göz önüne alınmalıdır.Allerjik gıdanın saptanmasından sonra bu gıda veya bu gıdayı içerebilecek tüm besinler kısıtlanır. Örneğin süt allerjisi olan bir çocuğa peynir, dondurma, yoğurt, kremalı çorbalar ve soslar, tereyağ ve margarinler, sütlü kek ve pudingler verilmez.
İlaç tedavisi : Özellikle ürtiker vakalarında antihistaminik ler kullanılabili
Konuyu çok uzattım, sadece çok sık doktora gidemeyen arkadaşlara kısaca bu bilgileri aktarmak istedim.ayrıca aynı sorunu yaşayan anneler ile tanışıp bilgi ve deneyimlerini payaşmak isterim. Sevgilerimle,
gül.
|