Yazar |
Konu Arama Konu Seçenekleri
|
begumfunda
Altın Üye
Kayıt Tarihi: 28 Nis 2008
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3968
|
Gönderim Zamanı: 09 Eki 2008 Saat 14:27 |
yesim ve rüyabebek ellerinize saglik cok güzel bilgiler tesekkürler
|
|
 |
sengul
Pırlanta Üye
Kayıt Tarihi: 11 Kas 2007
Konum: İSTANBUL
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 10040
|
Gönderim Zamanı: 09 Eki 2008 Saat 16:29 |
Emine süpersin..  yine bizi toparladın,  sağol...
Düzenleyen sengul - 09 Eki 2008 Saat 18:19
|
Kesinlikle çocuğuna “çocuk gibi” davranma.
Bu anneler olarak yaptığımız en büyük kabahat aslında.
Küçük olabilirler ama onlar da birey birey.
|
 |
yeşim
Altın Üye
Süper Anne
Kayıt Tarihi: 14 Nis 2008
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3664
|
Gönderim Zamanı: 13 Eki 2008 Saat 14:32 |
Öğret ona;
Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmaya başladım:
Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın. Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını... Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden...
Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona. Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu, gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret. Kitaplardan keyif almasını, ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona. Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı. Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.
Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla. Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine...
Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona. Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğret. Alın terine saygıyı öğret ona.
Aşk acısı çekmenin hiç âşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret. Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret, başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı... Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret. Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat.
Hayatı sorgulamayı öğret ona... Bilginin en büyük güç olduğunu öğret. Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını.
Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret. Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı... 'İstemiyorum', 'hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi, Sevdiğinde ise 'seni seviyorum' diyebilmeyi öğret ona. Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını...
Sorgusuz sevmeyi... El yazısı ile notlar yazmayı... Lafı dolandırmamayı... Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona. Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını, İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret... Ama en çok da kendini sevmesini öğret... Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini... Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini... Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını...
Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona...
Aylin Kotil, Cumhuriyet Gazetesi- 23 Mayıs 2004
|
İkizlerim Azra ve Arda
|
 |
yeşim
Altın Üye
Süper Anne
Kayıt Tarihi: 14 Nis 2008
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3664
|
Gönderim Zamanı: 13 Eki 2008 Saat 14:32 |
Bir Profesöre öğrencileri sorar? -Hocam , -Nasıl, böyle anlayışlı, araştımacı, sorumluluk sahibi, duyarlı ve sakinsiniz? Başarılarınızı kime, neye borçlusunuz? -Profesör; "Bilmiyorum" der. Sonra hatırlamaya çalışır edasıyla, -Söylediklerinize memnun oldum, teşekkür ederim. -Fakat, beni iyi anlayan ve dinleyen anne babam vardı. Diyerek bir anısını anlatır. -Altı yaşlarındaydım, buzdolabını açtım. Süt şişesini alırken düşürdüm. Süt şişesi paramparça oldu, süt etrafa yayıldı, yer bembeyaz olmuştu. -Neye uğradığımı şaşırdım kafam allak bullak oldu ve korktum . Şişenin sesini duyan annem yanıma geldi. -Durdu, baktı... yere çömeldi...omzuma elini koydu sakin bir ses tonuyla; -Sütten bir göl olmuş dedi . -Bir nefes aldım.Biraz , rahatladım. -Annem tekrar sakin bir sesle; -Hadi camlardan kayık yapıp yüzdürelim dedi. Bende çömelmiş vaziyetteydim, onunla birlikte oynamaya başladık.. -Epey oynadıktan sonra ben sakinleşmiştim. Kalbimin çarpması durmuştu. -Annem, bana -Burayı temizlemek için, süpürgeyle faraş mı istersin, yoksa havluyu mu dedi? Profesör bunun gibi taktire şayan bir kaç örnek daha anlattı ailesi ile ilgili... Şimdi , aynı şey bizim başımıza gelseydi ne olurdu sizce? Süt şişesinin sesini duyan annelerin çığlıklarını duyar gibiyim. Kaçımızın annesi, bu kadar sakin olabilirdi. Değil mi? Bakın Profesörün annesi. -Çocuğu suçlamadan , azarlamadan, aşağılamadan , “neden dikkat etmedin” diyerek sorgulamadan onu yatiştırıyor, "Burayı kirlettin çabuk temizle, mecbursun" demeden; Zaten yapmak zorundasın mesajını vererek; -Burayı temizlemek için, süpürgeyle faraş mı istiyorsun? Yoksa havluyu mu ? İşte, sevgili anne ve babalar, çocukla iletişimde ,onları korkutmadan , suçlamadan, hayal kırıklığı yaratmadan kıyaslamadan, sevgiyle iletişim kurmalı. Çocuklara her zaman önemlisin, değerlisin mesajını vermeli. Ufacık çabaları abartılmadan desteklenmeli ve yüreklendirilmelidir.
Hatice Baykallı NLP Eğitmeni,Perfomans Danışmanı
|
İkizlerim Azra ve Arda
|
 |
yeşim
Altın Üye
Süper Anne
Kayıt Tarihi: 14 Nis 2008
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3664
|
Gönderim Zamanı: 13 Eki 2008 Saat 14:33 |
Anne ve Babalara iletişimin anahtarları (2)
· Çocuğunuzla birşey konuşurken onun seviyesine inin göz göze gelmeye çalışın. İşbirliği yapmaya daha istekli olacağını göreceksiniz.
· Söyleyeceklerini bilseniz bile onu iyi dinleyin. Çocuğunuzun anlattığını sıkıntıdan patlasanız bile can kulağıyla dinleyin.
· Çocuğunuzu yargılamadan dinleyin. Böylece onun gerçek duygu ve sorunlarını öğrenme şansınız olur.
· Çocuğunuzun duygularına karşı çıkmayın. Düşüncenin doğrusu yanlışı olsa bile duygunun doğrusu yanlışı olmaz.
· “Korkuyorum” diyorsa ne var bunda korkacak diyerek karşı çıkmak yerine demek korkuyorsun diyerek yanında olduğunuzu hissettirin.
· Yaşadığı problemden ne sonuç çıkardığını sorarak tercübe kazanmasına yardımcı olun. O sırada onunla asla tartışmayın ders vermeye çalışmayın. Mutlaka gerekiyorsa bunu duyguları yatıştıktan sonra yapın.
· Çocuğunuzu kendinize düşman etmek istemiyorsanız “ben sana demedim mi” demeyin · Çocuğunuza emir vermeyin. Ondan isteyin . Çocuğunuzla konuşurken fiillerin sonuna “ebilirsin” i ekleyin (yapabilirsin, üstesinden gelebilirsin öğrenebilirsin) şeklinde konuşun. Çocuğunuzla iddalaşmayın, yumuşak sesle ben böyle düşünüyorum deyin ve susun. Çocugunuza düşünce ve duygularını ifade etme fırsatı verin, cevap veriyorsa kızmayın.
· Çocuğunuza bir satıcıdan istediği indirimi kavga etmeden almayı öğretin. Ona iyi model olun, kız çocuklar anneyi, erkek çocuklar babayı örnek alır. · Çocuğunuza doğru bilgi verin. Nasılsa anlamaz bunu onun için yapıyorum gibi gerçeklerin arkasına sığınmayın. Kaybolan güven geri gelmez
ÇOCUĞUNUZUN YAPTIĞI BİR ŞEYDEN HOŞLANDIĞINIZDA BUNU SEBEBİYLE BELİRTİN BÖYLELİKLE OTOMATİK TEŞEKKÜR YERİNE İNSANLARI MUTLU EDEN ÖZEL TEŞEKKÜRE GEÇEBİLİRSİNİZ.. · Çocuğunuzun ilgilendiği konulardan kitaplardan, müziklerden zevk almaya çalışın. Özel günlerinde yanında olun.
Buna rağmen çözemediğiniz sorunlarda bir uzmandan yardım alın.
H. Baykallı NLP Eğitmeni Performans Danışmanı
|
İkizlerim Azra ve Arda
|
 |
sengul
Pırlanta Üye
Kayıt Tarihi: 11 Kas 2007
Konum: İSTANBUL
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 10040
|
Gönderim Zamanı: 04 Ara 2008 Saat 22:30 |
Çocuklarınıza davranışlarının size neden sorun yarattığını söyleyin, ama sorunu çözmek için ne yapması gerektiğini değil.
Mutlu ve pozitif ortamda yetişen çocuklar, özgüvenli ve başarılı olurlar.
Çocuk eğitimini olumsuz etkileyen faktörlerden en önemlisi aile içi iletişimsizliktir.
Çocuğun sorumluluk sahibi olması için, eksiklerini kapatmak yerine bazen yaptıklarının sonuçlarıyla başbaşa bırakılması gerekir.
|
Kesinlikle çocuğuna “çocuk gibi” davranma.
Bu anneler olarak yaptığımız en büyük kabahat aslında.
Küçük olabilirler ama onlar da birey birey.
|
 |
begumfunda
Altın Üye
Kayıt Tarihi: 28 Nis 2008
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 3968
|
Gönderim Zamanı: 05 Ara 2008 Saat 00:21 |
sengul Yazdı:
Çocuklarınıza davranışlarının size neden sorun yarattığını söyleyin, ama sorunu çözmek için ne yapması gerektiğini değil.
Mutlu ve pozitif ortamda yetişen çocuklar, özgüvenli ve başarılı olurlar.
Çocuk eğitimini olumsuz etkileyen faktörlerden en önemlisi aile içi iletişimsizliktir.
Çocuğun sorumluluk sahibi olması için, eksiklerini kapatmak yerine bazen yaptıklarının sonuçlarıyla başbaşa bırakılması gerekir. |
ellerine saglik tesekkürler
|
|
 |
sengul
Pırlanta Üye
Kayıt Tarihi: 11 Kas 2007
Konum: İSTANBUL
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 10040
|
Gönderim Zamanı: 23 Şub 2009 Saat 13:18 |
iyi bir anne kusursuzluk aramaz, ama yaptığımız hataları da görmemezlikten gelmez.
iletişimde dürüst, açık ve net olabilmek gereklidir.
Çocuk annesinden yeterli şefkati görürse başkalarına şefkat göstermeyi öğrenir.
|
Kesinlikle çocuğuna “çocuk gibi” davranma.
Bu anneler olarak yaptığımız en büyük kabahat aslında.
Küçük olabilirler ama onlar da birey birey.
|
 |