ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

ABD'de yapılan bir araştırma, çocuklarda, ilk belirtilerin ortaya çıkmasından itibaren 24 saat içerisinde apandisitin patlayabildiğini gösterdi.

Apandisit ameliyatı geçiren yaşları 3 ile 18 arasında değişen, 202 çocuğu inceleyen uzmanlar,  ameliyata alınanlardan 197'sinde akut apandisit olduğu, 62'sinde apandisitin patladığını tespit ettiler.

Ameliyata alındığında apandisiti patlamış olanların çoğunun daha küçük yaştaki hastalar olduğu da gözlemlendi. Apandisiti patlamış olanlarla henüz perfore olmamışlar arasında lökosit değerleri ve vücut ısılarında bir farklılık olmadığı görülürken, kız ve erkek çocukları arasında da ayrım olmadığı gözlendi.

Uzmanlar, belirtileri henüz 18 saate ulaşmamış çocuk hastalarda apandisitin patlama ihtimalinin yüzde 10, 36 saatin ardından yüzde 44 olduğunu ifade etti.

HEM TEŞHİSİ ZOR, HEM ANLATMASI...
Apandisit hastalığı doktorların da gözünden kaçabiliyor. Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık 80 bin çocuk bu rahatsızlığı yaşıyor. Apandisit genellikle 10 yaş üstü çocuklarda görülüyor. Hastalıkla yüz yüze gelen 3 yaş altı çocukların yüzde 80’inden fazlasının apandisti ise ameliyathaneye alındıkları sırada çoktan patlamış oluyor. Bu çocukların çoğu öncesinde en az 1 kez doktor tarafından muayene edilmiş ve eve gönderilmiş oluyor. Bu hem erken safhada hastalığın teşhisinin zor olması, hem de küçük çocukların belirtileri doğru tarif edememesinden kaynaklanıyor.

Uzmanlar çocukların doktora gittiklerinde, zatürree de olsalar, boğazları da ağrısa karınlarının ağrıdığını söylediklerini anlatıyor. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada çocuk doktorları sıklıkla teşhis etmekte zorlandıkları hastalıkları sıraladılar ve apandisit rahatsızlığı bu sıralamada dördüncü oldu. Uzmanlar çocukların ağrıyan yerlerinin karınlarının sağ alt kısmı olduğunu gösteremediğini ve bunu yapmanın çocuğun gelişim düzeyi ve konuşma becerisi seviyesine bağlı olduğunu söylüyor. Problemin bir diğer parçası da, apandisit belirtileri olan karın ağrısı, iştahsızlık, mide bulantısı, kusma, ishal ve ateşin pek çok başka hastalığın da yaygın belirtileri olması. Üstelik her çocuk da bu belirtilerin hepsini göstermiyor.

Apandiksin ne işe yaradığı tıp tarafından kesin olarak bilinmiyor ve genellikle bir problem çıkarıncaya kadar pek dikkate alınmıyor. Sorun genelde, bir şeyin (çoğu zaman bağırsaklardaki sert bir dışkı parçasının) bağırsağın apandikse açılan noktasında bir tıkanma meydana getirmesiyle başlıyor. Bu, bakterilerin orada sıkışmasına neden oluyor ve apandisit şişiyor. Bağırsakların görevi emilim yapmak ve gıda ile atık maddeleri sindirim sisteminden geçirmektir. Meydana gelen tıkanma ise emilim yapılmasını engelliyor ve bu durum hem mide bulantısına, hem de bazı hastalarda kusma ve/veya ishale yol açıyor. Tıkanma başladıktan sonraki 12 - 24 saat içinde ağrı genellikle karın bölgesinden, karnın sağ alt tarafına doğru ilerliyor.

Durumu tespit etmenin en kesin yolu bilgisayarlı tomografi (BT) çekilmesidir, ancak bu işlem radyasyona maruz kalmak anlamına geldiğinden, her doktor çocuklarda bu yöntemi kullanmak istemiyor. Uzmanlar, ultrason işleminin daha güvenli olduğunu, ancak bu yöntemin yüzde 5 oranında hata payı bulunduğunu belirtiyorlar (BT'nin hata payı yüzde 2-3 civarında). Yine de karın ağrısı şikayetiyle acile gelen çocukların sadece yüzde yedi ila onluk bölümünde gerçekten apandisit olduğundan, bu şikayet çocuğun görüntüleme departmanına yönlendirilmesini garanti etmiyor.

Vücutta bir enfeksiyon olup olmadığını araştırmak için kan tahlili de istenebilir. Tabii bu testlerin içeriği hastane protokolleri, çocuğun yaşı ve hastalığın kapsamına göre de değişkenlik gösteriyor. Teşhis konulduktan sonra ise ameliyat hemen gerçekleşiyor ve bunun uzun vadedeki sonuçları çoğu çocuk için gayet iyi. Apandisit ameliyatı sonrası çocukların normal hayatlarına dönmesi 6 haftayı bulabiliyor.

BU BELİRTİLERE DİKKAT Eğer çocuğunuzda bu semptomlardan üçü bulunuyorsa, doktorunuzdan bir ultrason ya da bilgisayarlı tomografi çektirilmesini talep edin. * İştahsızlık (kusma ya da ishal de eşlik edebilir). * Karnın sağ alt tarafında 24 saatten uzun süren, geçmeyen ve sebebi belli olmayan ağrı. * Öksürürken, zıplarken ya da arabayla tümseklerden geçerken acı duymak. * Yürürken ve/veya ayakta dururken güçlük çekmek. * Çocuğunuzun karnına hafifçe bastırıp bıraktığınızda, bastırırken olduğundan daha fazla ağrı duyması.