Babam kabulüm! Bugünkü ben olmamda
etkileri büyük! Annemin de öyle… Ama bugünkü aklımla nasıl bir baba isterdim, sorusunu kendime
sorduğumda, içim “Kapsayıcı bir baba isterdim” diyor…
Sanırım anne baba
olmak, çocuğun nasıl bir anneye, nasıl bir babaya ihtiyacı olduğu konusunda da insanı aydınlatıyor…
Kendi çocuğunuza ebeveynlik yapmak içinizdeki çocuğun karşılanmış ve karşılanmamış ihtiyaçlarını da
gün yüzüne çıkartıyor… Ve sanırım bizler anne baba olunca o yüzden “Annem-babam gibi bir anne-baba
olacağım” ya da “Annem-babam gibi bir anne-baba olmayacağım” beylik laflarını ortalığa bolca döküp
saçıyoruz. Çünkü bebeğimizin doğumundan sonra, içimizdeki çocuk da sadece içimizde kalmış gizli ve
naif gerçekleri haykırıp duruyor… İçimizle bağlantıya geçme cesareti varsa, içimizdeki çocuğu
duyuyoruz, yoksa, üstüne basıp gündelik yaşamımıza -farkındalıkta derinleşmeye cesaret edemeden-
geçip gidiyoruz.
Kapsayıcı baba’nın ne olduğunu anlatmak hem kolay hem de zor… Çünkü
sanki bu anlatılmaz hissedilir ve yaşanır gibi bir kavram... Ama madem bugünkü aklımla kapsayıcı
baba istiyorum! Anlatmaya çalışacağım…
ÖNCE SEVGİ!
Bir kere benim
hayalimdeki kapsayıcı baba, sevgi dolu olmalı! Kendisini seven, kendisini olduğu gibi kabullenen,
doğal ve samimi bir baba… Sevebilen, sevgisini verebilen, sevgisini göstermekten korkmayan bir baba…
Ama sevgisini de sınır ihlali yaparak kötüye kullanmayan bir baba… Özel alanlara saygılı bir baba…
Çünkü sevgi saygıyla bir arada olmadan hiçbir ilişki olmuyor işte!
Sonra sevgisinin
yok olma ihtimaliyle beni korkutmayan bir baba benim babam! Her koşulda seven, koşulsuz seven, ne
olursa olsun beni bağrına basan, tehditsiz…
Üstelik, baba olmanın duygusal yüklerini
taşıyabilen…
Sonra içimde korku duygusu salmamak konusunda dikkati ve özeni olan bir
baba… Beni korkutmayan, “Bunu seçersen bak böyle olur, sonuçlarına katlanırsın” diyerek, kendime ve
geleceğe güvenimi sarsmayan bir baba…
EMEK VEREN, SORUMLULUK ALAN BİR
BABA
Hiç şüphesiz benim babam ilgili ve şefkatli bir baba… Hamilelik sürecinin en
başından itibaren bebeğinin her şeyiyle ilgilenen, ona ilgi ve şefkatle sarılan bir baba… “Ben
çalışıp kazanıyorum, bütün gün yorulup eve ekmek getiriyorum, gerisine karışmam” diyen bir baba
istemiyorum örneğin… Gerçi toplumumuzda eve ekmek bile getirmeyen babalar az değil… Ve yine
toplumumuzda kadınlar çocuklarına baba seçerken, “Evine ekmek getirsin yeter” diyebiliyorlar. Ama
babanın, emzirmek hariç çocuğunun bütün ihtiyaçlarını sevgiyle karşılayabilmesi öylesine önemli ki…
Düşünsenize, insan emek vermediği ne ile gerçek bir ilişkiye girebilir ki?..
Ve
sorumluluk hissetmediği bir şeyi nasıl gerçekten sevebilir ki?.. Bu nedenle benim babam, sorumluluk
sahibi bir baba olmalı! Çocuklarının ve ailesinin sorumluluklarını maddi manevi gönüllülükle
taşıyabilen bir baba… Sorumluluk sahibi, sorumlu bir baba!
Örneğin, anne ilk 3 yıl çalışmayıp
çocuğuna bakmak istiyorsa, gerekiyorsa taş taşıyıp bu çok özel deneyimin zeminini anneye ve bebeğe
sunabilen bir baba…
EN ÖNEMLİ İHTİYAÇ ANLAŞILMAK
İhtiyaçların
karşılanması önemli… Ama ihtiyaç denilince bir çocuğun en önemli ihtiyacı anlaşılmaktır. Dinleyen ve
anlayan bir baba…
Tabii dinlerken ve anlarken kendi rengini-duruşunu da belli eden
bir baba… Ama kendi rengini-duruşunu belli ederken çocuğunu da her şeyiyle her şeye rağmen olduğu
gibi kabul eden bir baba…
Ve bu kabulle çocuğunu her aşamada destekleyen bir
baba…
Bu desteği verirken bu desteği çocuğun gözüne sokmayan, burnundan getirmeyen bir
baba…
Adı üstünde kapsayıcı baba!
DEMOKRATİK
BABA
Ama kapsayıcı baba, sizi yanıltmasın… Benim kapsayıcı babam, ataerkil değerlere
saplanıp kalmış bir baba değil… Tam tersi demokratik bir baba! Denetleyen değil, etkileyen bir baba…
Etkin bir baba!
Haksızlık ve eşitsizlik üzerine temellenmiş, kolaycılığa kaçılarak
böyle gelmiş böyle gider denilerek bin yıllardır alışılmış, üstelik artık kimsenin işine yaramayan
modelleri bir kenara bırakma cesareti olan, bırakabilen bir baba…
Hem kız çocuğu hem
de erkek çocuğu için örnek alınabilecek bir rol model…
Benimle oynayabilen bir baba
üstelik… Çocukla oyun zamanları çocuk olabilen bir baba, ama oyundan sonra çocuk kalmayan,
babalığının farkında bir baba…
KOMPLEKSİZ…
Komplekssiz bir baba
benim babam!
Bebeğine bakım verirken “Ben kadın mıyım ki bu işleri yapıyorum?” demeyen…
Çocuğu onunla oyun oynamak istediğinde, “Ben çocuk muyum ki evladım seninle bu oyunları oynayayım?”
diye sormayan; bu kavramları aşmış… İnsan olma noktasında herkesle bir… Esnek ve özgür… Babalığından
keyif almasını bilen ve babalığı kendi kişisel gelişimi için de kullanan bir baba…
Ama
tabii ki, erkek… Fakat kadın-erkek olmanın öncesinde insan olmaya değer veren, bunu yaşayan ve
yaşatan bir baba… Erkek olmak rolünün içine hapsolmamış, eşini de kadın olmak rolünün içine
hapsetmeye ihtiyacı olmayan bir baba…
Her şeyiyle güven veren bir baba, benim babam! Güven veren, koruyan, kollayan, kol-kanat geren; ama gücünü ataerkil hezeyanlardan değil, iyi insan olmaktan, kendi olmaktan alan bir baba… İnsan olmanın zaaflarını da kabullenebildiği için güçlü! Samimi ve doğal olabildiği için güçlü… Değişime ve yeni bilince açık olduğu için güçlü… Kendini çağın, ailesinin ve çocuklarının değişen-gelişen ihtiyaçlarına göre yenileyip değiştirebildiği için güçlü…
BABA GİBİ BABA!
Dolayısıyla da baba gibi baba
işte!
Çocuğun tüm hayatında (başarısında, zekasında, cinsel rol gelişiminde, benlik
kavramında, uyum ve davranışlarında, seçimlerinde...) ne kadar önemli olduğunu bilen… Ve bu
farkındalık ve bu bilinçle davranan…
Çocuğun hayatında anne kadar önemli bir rol
model olduğunun farkında, ama anneyle yarışmayı ya da annenin rolünü yüceltmek ya da tam tersi
aşağılamak yerine; anneyi tamamlamayı seçen, paylaşımcı bir baba… Ve hep iyi bir baba, daha iyi bir
baba nasıl olurum’un cevabını arayan bir baba…
Babalığını koşulsuzca sergilerken,
hayattaki her şeyin, çocuklarının da hayata ait olduğunu bilen bir baba… Dolayısıyla çocuklarını
hayata hazırlamak ve hayata salıvermek konusunda en başından hazırlıklı ve etkili…
Ve
tabii, anneye olan sevgisi göz bebeklerinde hep parlayan bir baba…
Benim kapsayıcı
babam!
Hoş geldin dünyama…
Babalar Günü’n kutlu olsun!