Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
HAFİFLEMENİN FORMÜLÜ: DİYETFORMULA
Diyetisyen  M. İPEK KONURALP
Yazı Boyutu:
Aş eriyor olabilir misiniz?

Birçok kişi tarafından aş erme olarak adlandırılan; mide bulantısı, kusma veya belli gıdalara karşı aşırı isteklilik veya isteksizlik olarak kendini gösteren durum hamileliğin bir göstergesi olarak düşünülen “hiperemezis”tir. Birçok anne adayının da yaşadığı bir durumdur ve anne adaylarının yüzde 50’sinde görülür. Bazen anne adaylarının yüzde 0.5-1’inde,  kilo kaybına bile sebep olabilecek şekilde, çok ağır bir tabloyla seyredebilmektedir. Kusmaların normal gebelik bulantı ve kusmalarından daha aşırı düzeyde yaşanması da hiperemesis gravidarum’un göstergesidir.

Sebebi çok net bilinmemekle beraber endokrinolojik, biyokimyasal ve psikolojik faktörlerin rol oynadığı bir problem olarak düşünülmektedir. Ayrıca çalışmalar aşırı bulantı-kusması olan hamilelerde, “Helikobakter Pilori Enfeksiyonu” oranının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu durum midedeki harabiyeti arttırdığı için bulantı ve kusma şiddetinin de artmasına sebep olabilmektedir. Her biri tedavi gerektiren özel durumlar olduğu için böyle bir durum içerisine girdiğinizi fark etmenizle birlikte mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekmektedir. Doktorunuz ve diyetisyeninizin koordineli çalışmasıyla tedavi planınız oluşturulacaktır. Diyetisyeniniz, size özel beslenme planıyla birlikte tedavinize destek verecektir.

Hamileliğe bağlı bulantı ve kusmalar genelde hamileliğin 6. haftası gibi kendini gösterir, 14-16. haftalar arasında şiddetli azalır hatta ortadan kalkabilir. Fakat bazı hamilelerde 4. haftada başlayarak tüm hamilelik boyunca devam edebilmektedir. Meydana gelen bulantı ve kusmaların şiddeti, anne adayına ve beslenmesine bağlı olarak değişebilmektedir. Kilo kaybının aşırı olmadığı, anne adayında sıvı elektrolit denge bozukluklarının görülmediği durumlarda bebeğin zarar görme olasılığının düşük olmasına rağmen; hamileliğinin ilk zamanlarında bu sorunu yaşayan ve bir miktar kilo da kaybeden anne adayının en büyük korkusu, kendisi bir şey yiyemediği için bebeğinin bu durumdan olumsuz etkileneceği düşüncesidir. 

BU BİR HASTALIK DEĞİL!
Aş erme; hastalık değil, anne ve bebeği arasında fizyolojik uyumun bir parçasıdır, anne ve bebek için faydalıdır. Bu dönemde anne adayı kendisini; etrafında oluşan, yapması ve yapmaması gereken bir yığın yorumla başbaşa bulur. Hamile kaldığı anlaşılıp aş ermeye başladığında bazı şeyleri yapmaktan, özellikle belirli nesneleri yemekten, kaçınır ya da tersine belirli nesneleri yemeye daha çok özen göstermeye başlar. Örneğin; kimileri kış ortasında kavun, karpuz, yazın mandalina, portakal isteyerek eşlerini seferber edebilirler. Bu davranışların temelinde de çoğu zaman doğacak çocuğun fiziksel yapısını, kişiliğini ve geleceğinin etkileneceği inancı yatmaktadır.

Hamilelik döneminde artan östrojen, anne adayının kokuya hassas hale gelmesine sebep olur. Bunun sonucunda bazı yemeklerden hoşlanmama, tiksinme halleri oluşabilir. Böylelikle anne adayının bulantı ve kusma hisleri harekete geçmeye başlamıştır. Hatta bulantı ve kusmaların olması gebeliğin yolunda gittiğinin göstergesi olarak düşünülür. Anne adaylarının aş erdiği yiyeceklerin başında et, balık, tavuk ve yumurta gibi besinler gelmektedir.

O HALDE PİKA NEDİR ?
Hamilelik döneminde anne adaylarında oluşabilecek bir konu da “pika” dır. Hamilelik döneminde Pika; anne adayının, hiçbir besleyici değeri olmayan gıda dışı maddeleri yeme arzusu olarak tanımlanabilir. En sık rastlanan; toprak, kil ya da nişasta yenilmesi şeklindedir. Bunların haricinde; buz, tebeşir, boya, sigara külü, sabun, kağıt ya da kömür yenilmesi gibi durumlar da gözlenebilmektedir. Genellikle besin örüntüsü bakımından yetersiz beslenen kişilerde gözlenmektedir. Anne adayındaki serum demiri ve hemoglobin seviyelerinin azalmasıyla alakalalı gelişebilmektedir. Demir eksikliği anemisine sebep olabilmektedir. Anne adayı oluşabilecek toksik maddeler açısından risk altındadır. Doktor, diyetisyen ve psikoterapist desteği ile tedavi planlaması yapılmalı ve uygulanmalıdır.
Bu dönemde doktorunuz ve diyetisyeniniz tarafından mutlaka kontrol altında olmalısınız. Çünkü bu durumlar birtakım vitamin eksikliklerine, kan sodyum düzeylerindeki düşmeye bağlı olarak bilinç bulanıklığına, solunumda durma gibi sağlık sorunlarına sebep olabilmektedir.

O halde neler yenmeli, nelerden uzak durulmalı?

İŞTE SİZE BESLENME ÖNERİLERİ:
• Yiyeceklerinizi hazırlarken kızartma ve kavurma yöntemi kullanmak yerine buharda pişirme, ızgara, haşlama ve fırınlama yöntemlerini kullanın. Doğru ve sağlıklı olan pişirme yöntemi kullanın. Yiyeceklerinizi, yutmada güçlük yaratmayacak şekilde tercih edin. Çünkü aşırı kusmaya bağlı olarak yemek borunuzda harabiyet oluşabilmektedir.
• Günlük tükettiğiniz yağ miktarını en aza indirin. Az yağlı yiyecekler tüketin.
• Baharatlı yiyeceklerden uzak durun.
• Zencefilin; kişide oluşabilecek stresi baskılayarak, sakinlik ve rahatlık hissi verdiği, kasılmalardan oluşabilecek kas gerginliklerini baskılayıcı etki yaptığı üzerine birçok araştırma bulunmaktadır. Bu sebepten dolayı gün içerisinde zencefilli çaylar içebilirsiniz. Hatta zencefili hazırladığınız her türlü yemekte de kullanabilirsiniz. Lezzet adına da keyifli olacağını düşünüyorum.
• Aşırı şekerli yiyecekler tüketmeyin. Meyve gibi disakkarit olup, yani kan şekerini basit şeker kadar olmasa da hızlı yükseltebilecek besinleri tüketirken de besin desteğiyle birlikte tüketmeyi ihmal etmeyin. (1 çay bardağı süt, 1 çay bardağı yoğurt,  30 gr. peynir, 1 çay bardağı kefir, 5 badem veya 5 fındık veya 1 adet ceviz, 1 adet tahıllı grisini veya 1-2 adet diyet bisküvi gibi.) 
• Size ve bebeğinize yararlı olduğu için tüketmek zorunda hissettiğiniz ama tüketmekten hoşlanmadığınız besinlerden uzak durun. Böyle bir durumda diyetisyeniniz; o besinlerden sağlayacağınız yararı, farklı besinlerle dengeleyebilmenizi sağlayacak bir beslenme programını size özel olarak planlayacaktır. Çünkü bulantı ve kusma durumlarında, severek tükettiğiniz yiyecekleri yemek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
• Öncelikle tercih etmenizi önerdiğimiz besinler,
- Tam buğday unuyla yapılmış esmer ekmek
- Tahıllı grisiniler, az yağlı krakerler
- Kepekli makarna, esmer pirinç pilavı
- Az yağlı sütle hazırlanmış sütlü tatlılar
- Az yağlı süt, yoğurt
- Az yağlı peynir (örneğin, lor peyniri )
- Haşlanmış yumurta
- Meyve (tercihen muz veya elma). Fakat yanında bahsettiğim besin desteklerinden birini tüketmeyi ihmal etmeyin.
- Izgara köfte, haşlanmış tavuk (yemek borunuzu tahriş etmeyecek şekilde hazırlanmış olması önemlidir.)
- Çok sıcak olmayan ve az yağ ile hazırlanmış çorbalar
• Ara ara bir şeyler yemeyi ihmal etmeyin. Örneğin,
- Az yağlı sütle hazırlanmış tahıllar
- Az yağlı süt, yoğurt
- Tahıllı grisini veya krakerler
- Az yağlı peynirle hazırlanmış kepekli sandviç veya tost
- Beyaz leblebi, fındık, ceviz ve badem gibi kuruyemişler
• Asitli yiyeceklerden uzak durun.
• Ayakta olduğunuz her saat diliminde bir bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin. Bu durum, kusma ile vücudunuzun bozulmuş olan elektron ve iyon dengesini düzeltmenizi sağlayacaktır. Çünkü aşırı sıvı kaybı, kanın yoğunluğunun artmasına ve hatta kanın pıhtılaşmasına sebep olabilir. Bu pıhtıların da dolaşımla akciğere atılması ile hayati tehlikler oluşabilmektedir.

Durumunuzun değerlendirmesini mutlaka doktorunuz ve diyetisyeninizle birlikte yapınız. Beslenme desteğinize ek olarak, bulantı ve kusmalarınızın yoğunluğuna göre müdahale şekline ( ilaç tedavisi gibi ) doktorunuz karar vereceği için bağlantı halinde bulunun.


Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.