Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
GÜN IŞIĞI
Dr.  ÖZLEM MESTÇİOĞLU
Psikiyatri Uzmanı
Yazı Boyutu:
Çocuk ve cinsellik (1)

Çocuklarımız dile geldikleri andan itibaren pek çok soru sorarlar. Soru sorma yoluyla yaşamaya başladıkları dünyayı keşfetmeye çalışırlar. Bu sorular içinde anne-babaları en çok zorlayan sorular cinsel içerikli sorulardır. Benzer şekilde anne babaların ve hatta öğretmenlerin zorluk çekerek verdikleri eğitimlerden biri de cinsel konularla ilgili eğitimlerdir. Hangi yaşta çocuğa ne kadar bilgi verilir? Bu sorular karşısında nasıl bir tutum izlemek gerekir? Anlatılması gereken ve gerekmeyen bilgiler nelerdir? Bu konuları konuşurken nelere dikkat edilmelidir? … davranışı normal midir? Yetişkinleri zorlayan bu soruların yanıtlarına ve çocuklarımızın cinsel gelişimine bu yazıda kısaca değinmeye çalışacağım.

Cinsellik çocuğun anne karnında cinsiyetini öğrendiğimiz anda başlar. Cinsiyetine göre isim koyarak, giysilerini ve odasındaki eşyaların rengini ve tarzını ona göre seçerek, annesinin karnında onunla konuşurken cinsiyetine göre farklı konuşmalar yaparak bebeğe ilk cinsiyet farklılığını bir biçimde yaşatmış oluruz.

İlk cinsel duygular ilk 1 yılda alt değiştirme ve yıkanma sırasında ortaya çıkar, ancak bebek aldığı hazzın cinsel içeriğini elbette algılayamaz. Ancak bezin yarattığı baskı, pipisini çekiştirmek, cinsel organını yastığa çarşafa sürmek gib, nedenini bilemediği bir şekilde hoşuna giden bebek bunu sık sık yapmak ister. Doğal ve sağlıklı olan bu davranış ailede dehşet, endişe yaratır ve buna göre tepki verilirse; bebeğin doğal cinsel ve duygusal gelişimi olumsuz yönde etkilenir.

TUVALET EĞİTİMİNİN BAŞLAMASIYLA...
18-24.aydan itibaren tuvalet eğitiminin başlamasıyla çocuğun  ilgisi yeniden cinsel alanlara yönelmiş olur. Çocuk çişini nereden yaptığına dikkat etmeye başlar, erkek çocuklar pipilerini tutmaktan hoşlanırlar, kız çocuklar ise tuvalet kağıdıyla silmeyi severler. Erkek çocuklar tuvalete oturduklarında yumurta torbalarının büzüştüğünü ve yukarı çekildiğini gördüklerinden tuvalete oturmaktan hoşlanmayabilirler. Onlara her şeyin yolunda olduğunu, endişelenecek bir şey olmadığını anlatmak önemlidir, bu dönemde daha fazla ayrıntı yalnızca çocuğun kafasını karıştırır. Tuvalete oturmak istemeyen çocuğunun derdini anlamadan onu oturtmaya zorlamak, hem çocuğa anlaşılmadığı hissini verir hem de tuvalet eğitiminde inatlaşmanın başlangıcının temelleri böylece atılmış olur.

2 yaşından sonra çocuklar iki ayrı cinsiyet olduğunu fark etmeye başlar ve bu konuda sorular sorarak ve kendince incelemeler yaparak durumu anlamaya çalışırlar.

3 yaşından itibaren çocuklar bebeklerin nasıl olduğunu, nasıl dünyaya geldiğini merak etmeye başlarlar. Bu sorularına tatminkar yanıtlar alan çocuk bu işte babanın rolünü sorgulamaya başlar.

7-8 yaşlarında kız çocuklara adet döneminden bahsetmek gereklidir. Kızlar daha erken ergenliğe girdiklerinden kötü bir sürprizle karşılaşmaları hoş olmaz.

7-8 yaşından ergenliğe kadar geçen dönem cinsel açıdan bir duraklama dönemidir. Çocukların cinsel konulardaki soruları kesilir. Erkekler için kızlar “iğrenç”, kızlar içinse erkekler “salak, canavar, kabadırlar.”

ERGENLİKLE BİRLİKTE...
Ergenlikle birlikte öncelikle hormonal değişiklikler ve bunlara eşlik eden cinsel yapılanmalar ortaya çıkar. Ergen çocuğunuz bunları yaşamadan neler olacağı hakkında doğru bilgileri alabilirse, hem merakı azalacak hem de yanlış şeyler öğrenip cinsel yaşamında sorunlar yaşamayacaktır. Bu yaşlarda çocuğuyla hemcinsi olan ebeveynin iletişime geçmesi daha uygun olur. Gençlere üreme yeteneğini kazandıkları ve bunun çeşitli göstergelerini vücutlarında hissedebilecekleri anlatılmalıdır. Erkeklere gece ıslanmaları ve sonrasında boşalmanın kontrolünün nasıl yapılacağı konusunda bilgi verilirken, kızlara artık hamile kalabilecekleri ve bunun ne zamanlar olabileceği anlatılmalıdır. Doğum kontrol yöntemleri, cinsellikle bulaşan hastalıklar ve korunma yolları gerekli bilgiler arasında yer alır.

CİNSEL İSTİSMARA KARŞI UYARIN!
7-8 yaşından başlayarak çocukları cinsel istismar konusunda uyarmak, ancak bunu yaparken çocukları ürkütmemeye dikkat etmek çok önemlidir. Sadece yabancılara değil yakın bildikleri, tanıdıkları kişilere karşı da dikkatli olmaları gerektiği, birisinin- her kim olursa olsun- ona dokunmasından hoşlanmıyorsa bağırarak oradan uzaklaşması ve bu durumu hemen ailesiyle paylaşması gerektiği anlatılmalıdır.

ÇOCUĞUN SORULARINA CEVAP VERİRKEN BUNLARA DİKKAT!
Çocukların  cinsellikle ilgili sıkça sordukları soruların yanıtlarına geçmeden önce bu tür sorulara nasıl yanıt verilmesinin daha uygun olacağından söz edelim:

• Çocuğunuzun cinsellikle ilgili sorularını kötü karşılamak, ayıplamak ya da duymamış gibi yapmak çocuğunuzda cinselliğin ayıp, kötü, konuşulmaması gereken bir şey olduğu duygusunu uyandırır. Çocuklar cinselliğin kötü, utanılacak bir şey olduğunu düşündüklerinde yaşamları boyunca cinselliğe böyle bakabilirler. Cinsel istek utanç, ayıp, günah kelimeleriyle eşleşmiş olur ve erişkin dönemde sağlıklı, mutlu bir cinsel yaşam kurabilme olanağı azalır. Bir yandan da yanıtlanamayan sorular çocukların merakını daha çok arttırabilir ve ani odaya dalmalar, anne-babayı çıplak görmeye çalışma gibi davranışlara da itebilir.
• Anne-babanın cinsel konuları çocuklarıyla gergin, sıkıntılı bir biçimde hatta kısık sesle konuşmaları bile, “Bunlar yasak konular, ilgilenme-soru sorma” mesajı verebilir. Bu konudaki meraklarını gidermek için çocuklar  başka kişilere yönelirler. Bu kişiler genellikle kendilerinden birkaç yaş büyük kişiler veya cinsel içerikli yayınlar, dergiler, filmler olmaktadır. Bu kaynaklardan elde edilen cinsel bilgiler ise çoğu zaman abartılı, yanlış, eksik olabilmektedir. Ayrıca, bu merakından dolayı çocuk kendini suçlu hissetmeye başlar. Bu konularda tatminkar yanıt alamayan çocuğun anne-babasına olan güveni de sarsılır ve ergenlik döneminde de cinsel konularla ilgili soruları ya da yaşantıları onlarla paylaşmak istemez. Cinsel konuları merak etmek doğal ve sağlıklıdır. Sağlıksız olan bu merakın doyurulma biçimidir.

BENİM ÇOCUĞUM İLGİLENMEZ; DEMEYİN!
• Anne-babalar bu konuda hiç soru gelmediğinde rahatlayabilir ve “Benim çocuğumun bu konularla hiç ilgisi yok” diye düşünebilir. Ancak bu çocuklar genellikle bu konularla ilgili yanıt alamayacağını düşündüklerinden susmaktadırlar. Ailesi tarafından genel anlamda ilgi görmeyen çocuklar da soru sormaya yeltenmezler. Çocuk bu soruları sorduğunda tersleneceğinden korkuyorsa da soru sormak istemeyebilir.

• Çocuklarınızın cinsel içerikli sorularını dinlemeye zaman ayırın. Cevaplarınız kısa, net, yalın ve anlaşılır şekilde olsun. Fazla ayrıntıya girmeyin.
• Çocuklarınıza bu konularda yanlış model olmamaya gayret edin, ancak onları modelsiz de bırakmayın.
• Çocuğunuzla hemcinsi olan ebeveynin bu konuları konuşması daha uygun olacaktır. Çocuğunuzu tek büyütüyorsanız o zaman ailedeki aklı başında bir kişiden veya yakın bir dostunuzdan yardım isteyebilirsiniz.
• Çocuğunuza cinselliği anlatırken örnekler verebilirsiniz, ancak bu örnekleri kesinlikle kendi yaşantınızdan seçmeyin. Çocuklarımız anne-babasının bir cinsel yaşamı olduğunu elbette bilecekler, ancak bu yaşamla ilgili ayrıntıları bilmeleri oldukça sağlıksız olacaktır.
• Cinsel konuları anlatırken kitaplardan yararlanmayı unutmayın, ancak bu yararlanma çocuğun odasına o kitabı bırakmak şeklinde olmamalı. Çocuğunuzla birlikte kitaba bakabilirsiniz ya da kendi bilgilerinizi netliğe kavuşturmak için onunla konuşmadan önce kitaba başvurabilirsiniz. Sorduğu bazı soruların yanıtları konusunda bilginiz yoksa veya tereddütleriniz varsa onunla birlikte araştırabilirsiniz, elbette ki doğru kaynakları seçerek.
• Özellikle doğumun bir hastalık olmadığını, doğal bir olay olduğunu anlatmayı unutmayın.
• Cinselliği anlatırken bu konuları ayıp, günah veya kötü, iğrenç kelimeleriyle ifade etmeyin. Ancak cinsel konuların mahrem yanından, herkesin yanında konuşulamayacak özel konular olduğundan söz edin.
• Soruları yanıtlarken çocuğunuzun tam olarak neyi öğrenmek istediğini ve bu konuda neler bildiğini ve kimlerden öğrendiğini anlamaya çalışın. Yaşına uygun  olmayan, anlayamayacağı ayrıntılı yanıtlar sadece kafasını karıştırır. Kısa yanıtlar çocuğunuzu tatmin etmiyorsa ve size sormaya cesareti kırılmamışsa merak ettiklerini sormaya devam edecektir zaten.
• Soruları uygunsuz bir yerde sormuşsa yavaşça ve hiç azarlamayan bir tonda “Bunları daha sonra evde mutlaka konuşalım” diyebilirsiniz ve evde de ona ne sormak istediğini sorabilirsiniz.

HEMCİNSİ EBEVEYN ANLATSIN...
• Soru size sorulmuşsa çocuğunuz hemcinsiniz olmasa bile sorunsu yanıtlayın, topu başkasına atmayın. Sonrasında da hemcinsi olan ebeveyn, çocukla bu konuları konuşarak, sorusu olursa her zaman yanıtlamaya hazır olduğunu söyleyebilir.
• Bu tür konuları kalabalık, gürültülü yerlerde konuşmak çocuğun dikkatini dağıtabilir, sakin yerleri tercih edin.
• Çocuğunuzla bu konuları (aslında her konuyu) konuşurken gözlerinizi kaçırmayın, aksine sürekli göz teması kurmaya çalışın ve onun seviyesine inmeye gayret edin (boy olarak).
• Cinsel organlara isim takmayın.
• Soruları yanıtlarken başka bir iş ile uğraşmayın.
• Sorular geldikçe “Güzel soru”, “Sanırım arkadaşların da bu tür soruların yanıtlarını merak ediyordur” gibi cesaretlendirici sözler söyleyin.
• Çocuklarınıza başkalarının yanında soyunmamaları gerektiğini sık sık tekrarlayın.
• Yabancıların dokunmasına izin vermemeleri gerektiğini anlatın. Ayrıca tanıdık da olsa dokunulmasından hoşlanmadıkları anda sizi durumdan haberdar etmeleri ve oradan hemen uzaklaşmaları gerektiği üzerinde önemle durun. Cinsel taciz ve istismar yabancılardan geldikleri kadar hatta daha da sıklıkla tanıdıklardan gelmektedir, unutmayın.

Çocuklarımızın sıkça sordukları soruları yaşlarına göre nasıl yanıtlayacağımızı bir sonraki yazıda anlatmaya çalışacağım.

 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.