
Bak yine bir şeyler öğrendik. Başımıza gelen her şey deneyim kazandırıyor bize, tecrübeleniyoruz, oluyoruz yavaş yavaş, farketmeden... Bazen benim için “Kocaman adam bu, bir sürü şey biliyordur” diye düşünüyorsun belki, ama ben de yeni öğreniyorum bir çok şeyi. Daha önce deneyimlemediğin bir şeyi nasıl bilebilirsin ki yoksa, sadece tahmin edersin, inanırsın veya umursamazsın. Ama deneyimleyince o bilgi senin olur artık, sen de onun...
**********
Yan dairemize taşındığı andan itibaren 
bütün dikkatim, fikrim ondaydı; öyle güzeldi ki... Ben görür görmez tutulmuştum. Kapıda tesadüfen 
(!) karşılaşmak için kendi evimin kapısının önünde neredeyse nöbet tutar durumdaydım. Diyeceğim en 
fazla “Merhaba” veya “İyi günler” falan olabilirdi. Gelebilecek cevap da aynı şekilde haliyle ama 
yetiyordu bana. Onun o güzel sesini sadece bana “Merhaba” diyebilmek için kullandığını bilmek bile 
başlıbaşına mutluluk sebebiydi...
Biz ne zaman bahçede top oynamaya başlasak, 
pencereden bizi seyrettiğini bilirdik. Ve ben bu durumda çok avantajlıydım. Bizim civardaki en iyi 
futbol oynayan çocuk bendim, hatta Beşiktaş’ın Özkaynak düzeninde oynuyordum da... Olmayacak 
hareketleri yaptıktan sonra, göz ucuyla pencereyi kesip o sırada orada olmadığını ve benim 
hareketimi görmediğini farkettiğim zamanlardaki hayal kırıklığını hiç unutmam... Ama ben artistlik 
hareketlere devam ederdim. Röveşata atardım betonun üzerinde, uçarak kafa vuruşları yapardım 
dizlerim acıyarak, herkese güzel çalımlar atardım tekme yesem de... Sonra hemen yan gözlerle 
bakardım, o gördü mü diye. Genelde görmezdi...
Aradan aylar geçti, babasının tayini 
çıktı ve taşınmaları gerekiyordu. O kadar özlemiştim ki onu, o daha 
gitmeden...
Taşınmalarına yaklaşık bir hafta kala en yakın arkadaşımla birlikte 
apartmanın önünde otururken yanımıza geldi ve “Ben birinizden hoşlanıyorum biliyor musunuz” dedi... 
Ağzım açık kalakalmıştım. “Hangimiz” diye sorduk. “Kumral olanınız” dedi, utangaç bir şekilde 
gülümsedi, arkasını döndü ve hızla uzaklaştı yanımızdan...
Arkadaşım ve ben gözgöze 
geldik. “Ben kumralım oğlum” dedim hemen. O da “Hayır, ben kumralım bir kere” dedi... Koşa koşa eve 
geldim ve anneme sordum, “Anne, ben kumralım di’mi?”... “Saçmalama oğlum” dedi annem, “Sen esmersin 
tabii ki...”
10 yaşındaydım esmer olduğumu öğrendim. 
Sadece esmer olduğumu 
mu?
  *********
Bazen yeni 
deneyim istemeyeceksin hayatında. Her şey aynı kalsın, rutin devam etsin, seni yormasın 
isteyeceksin, korkacaksın yeninin sana getirebileceği olumsuzluklardan. Ama her şey hep değişecek 
yine de... Rutinin içinde bile bir sürü değişim yaşayacaksın. Kendini sakınırken hep içinde 
bulacaksın yine de farklı olayların, hislerin... 
Esmer olduğunu, kumral olmayı en çok arzuladığın anda 
öğreneceksin...