Kurşun zehirlenmesi ҫok eski
ҫağlarda bile tespit edilebilen bir zehirlenmedir. Romalılar zamanında, iҫilen şaraplar
çok sek (dry) olduklarından, tatlandırmak için "defrutum" denilen bir madde ilave edilirdi. Bu
madde, kurşun bir kapta, üzüm suyu ve bazı baharatların kaynatılması ile elde edilen, koyu kıvamlı
bir madde idi. Bu işlem sırasında aҫığa çıkan "kurşun asetat", şaraba şeker tadı
kazandırırdı.
Kurşun Asetat: PbC4H6O4.3H2O(Kurşun Sekeri) olarak da
bilinir.
Kurşun, vücutta uzun süre atılmadan kalabilen bir madde olduğundan,
kanda ve kemiklerde birikir. Bu maddenin uzun bir süre alınması ile; kalp ritmi bozulur, anemi,
böbrek harabiyeti, felҫ, bunama ve dolaşım bozukluğu sonucu şahısta ölümle sonlanır.
Arkeologlar, eski Romalılar'ın diş ve kemiklerinde yüksek oranda kurşun bulmuşlardır.
Bilhassa idari makamlardaki şahıslarda bu tip şarapları aşırı derecede tüketmeleri sonucu, muhakeme
yeteneklerinde azalma, ahlak bozukluğu ve vahşi davranışlar olması muhtemeldir. Alınan yanlış
kararlar ve uygulanan zalimlikler, imparatorluğun ҫökmesine de yardımcı olmuştur.
Geçmişte kurşun; bol, ucuz ve kolay işlenebilir olması sebebi ile pek çok endüstri
alanlarında yaygın olarak kullanılmıştır. Boya sanayinde, seramikte, boru yapımında, lehimlerde,
yakıt katkısı olarak (oktan yükseltici), akü sanayinde ve kozmetik eşya yapımında bol miktarda
yararlanılmıştır. Geri kalmış ülkelerde satılan, göze sürülen "sürme"lerde aşırı miktarda kurşun
vardır.
Artık kurşun ihtiva eden boyalar, kurşun su boruları, hatta kurşunlu kristal ve
porselen eşyalar (gelişmiş ülkelerde) imal edilmemektedir.
Ateşli silahların mermileri
genellikle kurşundan imal edilirler ve bazen yaralı vücuttan ҫıkarılamadığı durumlar olur.
Vücudunda kurşun mermi bulunan bazı şahıslarda, kandaki kurşun seviyelerinin; 20
mikrogram/desilitre (μg/dl) ye kadar yükselebildiği görülmüştür. Bu şahısların kanlarındaki
kurşunu ölçtürmelerinde büyük yarar vardır.
KAN KURŞUN SEVİYELERİ: (μg/dl)
0-20: Çoğu bölgeler
için normal.
20-40: Anormal (Pika, kirli sular, solunum yolu ile alınma)
>60: Kan seviyeleri
izlenir.
>80 (Arazsiz): Provokatif test uygulanır.
>80 (Arazli): Tedavi gerekir.
>100:
Tedavi gerekir.
"Çocuklardaki kurşun kan seviyeleri, erişkinlerden farklı olup,
CDC; 10μg/dL olan esik değeri, 5μg/dL'e indirmiştir. Bu sebeple, 5μg/dL ve
üstu degerlerin de takip ve gerektiginde tedavisi gereklidir."
ENDÜSTRİYEL TIPTA KURŞUNLA TEMAS MİKTARINI TAYİN İÇİN KULLANILAN TESTLER
Testler
Temas etmemiş işçi Emilimin arttığı haller
Tehlikeli seviyeler
(sağlıklı işçi)
(sempdom verenler)
Kan Pb (μg/dl) <40
55-80
>80
Idrar Pb
(μg/dl) <80
<150
>120
Hgb (g/dl)
>13
>13
<13
Idrar koproporfirini (μg/L)
<280 <500
>800
Kalitatif
idrar
Koproporfirini 0
– (++) (+++)
(++++)
İdrar
Δ amino levurinik
Asit
0 - 13
<13
>19
KURŞUN ZEHİRLENMESİNDE
TEDAVİLER:
1-Ansefalopatide:
BAL: British
AntiLewisite ( Dicaptol) 4mg/kg/doz 4-6 saatte bir i.m.
EDTA: Etılen Diamin Tetra Asetat
(Libenta) 12.5mg/kg/doz 4 saatte bir i.m. i.v. ( 5-7 gün devam edilir.)
D-Penissillamine: 30-40 mg/kg p.o.Kan seviyesi <60 μg/dl olana kadar
(~3-6gun)
2-Ansefalopatisiz:
BAL: Ayni dozlarda
verilir. EDTA, BAL’dan 4 saat sonra
başlanmalıdır.
EDTA:
3-Asemptomatik:
a-Kan seviyesi >100 μg/dl: BAL, EDTA ve
D-Penissillamin aynı dozlarda.
b-Kan seviyesi <100 μg/dl: EDTA aynı dozda.
İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ :
1-BAL: Bulantı, kusma, baş ağrısı, karın ağrısı,
ağızda yanma, taşıkardi, hipertan.
2-EDTA: Proteinuri,
anemi, poliuri, başağrısı, hematuri, hipoglisemi, hiperrefleksi, nasal konjestiyon, lakrimasyon,
miyalgi, ateş, titreme, iştah kaybı.
3-D-Penissillamin:
Döküntü, eosinofili, ateş, ekimoz, lokopeni, trombositopeni, agranulositosis, nefrotik sendrom
benzeri tablo.