D vitamini, yapı itibari ile diğer hormonlardan farklı bir özelliğe sahiptir. Diğer vitaminler, vücutta yapılamadıkları halde, D vitamini, vücutta yapılabilen bir vitamindir.

Ağız veya iğne yolu ile alınan D3 vitamini (cholecalciferol), karaciğerde hidrolizasyon işlemi ile, calcifidiol (25-OH-D3) halini alır. Calcifidiol böbreklerde, calcitriol (1α,2-[OH]2D3) halini alır.

Yarılanma ömrü: 19-25 saattir.

Tedavi:
Serum 25(OH) seviyesi :  16-30 ng/mL olanlarda:
           2000 u/gün, 3 ay veya; 3 ay süre ile her ay 50 000 u verilir.
Serum 25(OH) seviyesi : 5-15 ng/mL olanlarda:
           4000 u/gün 12 hafta veya; 12 hafta 15 günde bir, 50 000 u verilir.
Serum 25(OH) seviyesi : <5ng/mL olanlarda:
           8000 u/gün  4 hafta sonra, 4000 u/gün 2 ay verilir. Toplam tedavi 3 aydır. Veya; 4 hafta süresince, haftada bir defa 50 000 u verilir.

İdame dozu, hepsi için: (Serum 25 (OH) seviyesi >30ng/mL olunca) günde 200-1000 u/gün olur.

Vitamin D3 etkisi ile ince barsaklardan kalsiyum ve fosfat emilimleri artar, kandaki kalsiyum seviyesi ayarlanır. Vitamin D, kemik hücreleri üzerine doğrudan etki ederek, kemik yapımını arttırır. Paratiroid hormonun yapımı ve salınımı baskılanır, kemiklerden kalsiyum sökülmesi önlenir. Vitamin D3, güneş ışınlarının etkisi ile ciltte kolesterolden yapılır. Yoksa bazılarının dediği gibi, güneş ışınlarından D vitamini alınmaz.

Raşitizm (Rickets) önleyici etkisi yanında, D vitamini, bağışıklık üzerine de olumlu etkisi olan bir vitamindir. Başta tüberküloz olmak üzere, pek çok hastalığın daha hafif seyretmesine sebep olur.
 
Yaşlılarda, osteoporoz’da (kemik erimelerinde) D vitamini alımı ile yeni kemik dokusu yapımında artma olmasa bile kayıp olmayacağı için, kullanımı faydalıdır.