Hamilelik bir değişim ve gelişim sürecidir. Bedeniniz hem anatomik hem de fizyolojik ve kimyasal açıdan görünür, görünmez, büyük, küçük her açıdan birçok değişim yaşar. Duygularınız, moraliniz, aklınız, tüm sistem ve hareketlerinizi hamilelik etkiler.
Bu değişimler hamilelik başladığı andan itibaren normalin üzerinde hormon salgılanmasına bağlıdır. Değişikliklerin bir listesini oluşturmak can sıkıcı olabilir, ama oluş nedenlerini kısaca sıralayabiliriz.
1- Bebek büyürken rahminiz de bebekle birlikte büyümeye başlar.
2- Göğüsleriniz büyür ve süt yapımı için hazırlık başlar.
3- Hamilelikte içinizdeki canı da beslediğiniz için fizyolojik hareketler artar.
4- Vücudunuz doğuma hazırlanır.
5- Annenin vücudu bebeğini bebeği korumak için mikroplara karşı bir baraj oluşturur.
RAHMİN BÜYÜMESİ:
Kalça kemiğinin ön ekleminin arkasında yer alan ve ağırlığı ortalama 50-60 gram civarında olan rahminiz bebekle birlikte büyüyerek tüm karın boşluğunu doldurup bir karın organı haline dönüşür. Hamile kadınlar rahim büyümesini ancak 4 veya 5 aylarda hissetmeye başlar. Doğumdan bir ay veya 15 gün önce en yüksek noktasına çıkar. Nefes almak zorlaşır, mide yangıları artar, çünkü mide muhtevası yemek borusuna doğru hareket eder.
Sonra tekrar inişe geçer, çünkü bu günlerde rahim kasılmaları artmıştır, nefes de rahatlama olur, mide şikayetleri azalır. Doğuma yakın rahmin ağırlığı ortalama 1300 gram civarındadır.
Rahim kendine gerekli yeri düzenler. Hem de iç tarafta mide, bağırsak, idrar kesesi gibi organları baskılar... Rahminizin büyümesi için esnek olan karın duvarı rahatlıkla genişler ve bir tehlike oluşturmaz. Karın içi organlarınız da yeni duruma çabuk alışırlar, ama bazen küçük şikayetlere yol açabilir.
ANNENİN ZORLUKLARI...
Sık idrar yapma isteği; zaten küçük olan idrar torbası basınçla daha da küçüldüğü için, çabuk boşalmak ister.
Nefes alma zorluğu; diyaframa olan baskı ve diyaframın yukarı doğru itilmesi, göğüs boşluğunun kapasitesini azaltır.
Kabızlık; bağırsak hareketleri gebelik hormonları ile yavaşlamıştır, baskı bu hareketleri daha da yavaşlatarak, dışkının sertleşmesine ve kabızlığa neden olur.
Mide bulantısı; ilk 3 aydaki bulantılar kadar olmasa da rahim en yüksek seviyeye kadar geldiğinde mideyi sıkıştırdığı için sindirim zorlaşmakta, bu da bulantılara sebep olmaktadır.
Bebeğin doğabilmesi için kaslardan oluşan rahminizin kasılması ve bebeğin normal zamanda ince bir kanal olan rahim yolundan geçerek vajinayı aşması gerekir. Bebeğin doğmak için takip edeceği bu yol kalça kemiğinin giriminden çıkımına kadar olan bölgedir.
Kalça genişlemesi imkansız gibi görünen kemiklerden kuruludur, ama hamilelikte bu kemiği tutan sıkı bağlar yumuşar ve genişleme başlar. Rahim ise, hamileliğin sonuna kadar doğum için hazırlık değişimlerini örgütler. Rahmin ince lifleri kat kat uzar ve aynı zamanda kalınlaşır.
BEDEN, DOĞUMA YAKLAŞIRKEN...
Bu değişim, rahimi daha esnek yapar ve hareketlerini kolaylaştırır. Rahimi besleyen, oksijen getiren ve atıkları geri götüren kan damarları da büyür. Doğum anında rahimin normalin üzerinde oksijene ihtiyacı olacaktır. Hamilelik öncesi sert ve ince olan rahim boynu yumuşar ve esnek hale gelir. Sıvı salgılaması artar, 2cm’ den, 11 cm’e kadar genişleyebilme imkanı vardır.Vajinanın da lifleri uzar ve yumuşar, eğer kısa kalırlarsa, doğum esnasında kopabilirler.
Vajinanın kenarları yumuşar ve kan damarlarının gerilmesiyle morumsu bir görünümdedir.
Bu görünüm, vulva için de aynıdır. Kalça kemiğini bağlayan liflerin altıncı ayda gevşemeyi arttırması sonucu kemikler aralanır; kalça,bel ve kuyruk sokumu bölgesinde hassasiyet ve ağrılar, tutulmalar artar.Ama bebeğin doğabilmesi için kemiklerin açılmasına ihtiyaç vardır.
Kan da doğum için pıhtılaşmayı sağlayan protrombini yükseltir, böylece doğumda kan kaybını önler. Doğum sonrasında tekrar eski seviyesine döner.
Hamilelik de bulaşıcı hastalıklara ve mikroplara karşı da annenin vücudu bir baraj oluşturur.
Kanın mikropları yok etme gücü hamilelik de ve doğumda artar. Doğa anne adayını hastalıklara karşı daha dirençli bir duruma getirir ve bebeğini korumasını sağlar.
Önümüzdeki ay anneliğe hazırlık yazımıza devam edeceğiz…
Sağlıkla ve hoşça kalın.
