Kadınlık hormonu östrojen, hamilelikte annelik hormonuna dönüşür, hamileliğin devam ettiği 9 ay boyunca, görevleri çok fazlalaşan hormonlar bu süre boyunca değişimleri denetler. Nasıl ki her ay yumurtayı hazırlayıp rahmin onu beklemesini sağlıyor, yerleştiriyor ve 9 ay boyunca yumurtalık faaliyetlerini durduruyor, bebeği içeride tutup büyütüyorsa; sonunda doğumun başlamasını da sağlayan yine hormonlardır. Hormonların fabrikası ise plasentadır!..
Değişik hormonların değişik görevleri vardır, bazıları büyüyen rahmin dokularını geliştirir, diğeri bebek için gerekli maddelerin depolanmasına yardım eder, başkası bebeğin büyümesi için gerekli maddelerin ayırımını yapar, öbürü annenin kilo almasından sorumludur ve salgı bezlerinin gelişmesini sağlar. Oksitosin hormonu ise doğumu başlatır, doğum sonrasında da prolaktin hormonu sütün gelmesini sağlar.
Tüm bu faaliyetler esrarengiz bir hava içinde ama bir saat dakikliği ile süregelir. Birinin
miktarı azaldığında, diğeri onun yerini alır. Böylece hamilelikte hormonal denge sağlanmış olur, bu dengenin bozulması düşüklere yol açan sebeplerden en başta gelenidir, bu sebeple hormonal denge çok önemlidir.
GÖĞÜSLER HABER VERİR!
Hamilelik boyunca göğüslerde ortaya çıkan değişim ve bazen 6.-7. aylarda süt salgılanmasını başlatması ise, bebeğiniz için en iyi besini, kendi vücudunuzun hazırladığını size anlatmasıdır. Bir çok kadını “Hamile miyim?” diye düşündüren organ göğüsleridir, hamileliğin ilk günlerinden itibaren dolgunlaşır, ağrır, ağırlaşır. Birkaç hafta sonra göğüs uçları belirgin hale gelir ve çevresi daha koyulaşır, dışarı doğru saat camı gibi hafifçe çıkıntı yapar. İlerleyen haftalarda göğüs ucu çevresindeki ikinci areola da toplu iğne başı gibi oluşumlar belirir. Bu oluşumlar yağ salgılayarak, göğüs ucu dokusunun dayanıklılığını arttırır, yanı sıra bebeğin emme arzusunu uyaran bir koku verir. Bebeğinizi kucağınıza aldığınızda bu koku onun memenizi bulup iştahla emmesini sağlar, parfüm ve kokuların emzikli annelere önerilmemesinin nedeni de budur.
EN DEĞERLİ ARMAĞAN...
Sütünüz bebeğinizi beslemek için en iyi seçim ve ona tüm yaşamı boyunca vereceğiniz en değerli armağan ve avantajdır. Bebeğinizin naturasına en uygun besini aramanıza gerek yok, o sizin vücudunuzda yapılmaktadır. Emzirme kararı vermek gibi bir seçim yapılıyor olması beni şaşırtıyaor, çünkü o henüz doğmadan üretim başlatan göğüsleriniz size doğru olan yolu göstermektedir zaten. Süt vermemek için tıbbi nedenler haricinde, parmakla sayılacak kadar az neden vardır. Ancak bir anne adayı iken emzirme sanatının inceliklerini, püf noktalarını öğrenerek donanımlı başlangıç yapabilmek, ilk günleri sabır göstererek ve etrafınızdaki insanların yanıltıcı önerileri ile başa çıkabilmek, bedeninize güvenmek, doğa ile işbirliği yapmak emzirmede başarının temel prensipleridir. Her annenin sütü bebeği için en ideal besindir, yaramayan süt diye bir şey yoktur, tam aksi onun büyümesini garantileyen ve yaşamını arttıran bir özelliği vardır.
ALTIN SIVI: ANNE SÜTÜ!
Anne sütü yaşayan bir sıvı olup, besinsel ve hücresel içeriği bebeğin erken veya zamanında doğup doğmamasına ve fizyolojik durumuna uygun bir değişim gösterir. Anne karnında tamamen izole, hastalık yapan, yapmayan hiçbir mikroorganizma ile tanışıklığı ve bağışıklığı olmadan dünyaya gelen biricik varlığınızı koruyan ve savunma sağlayan da göğüslerinizde var olan ilk süttür. Halk arasında ağız denilen, bebek emdiğinde koyu kıvamda birkaç damla olarak gelen bir iki gün boyunca devam eden bu mucizevi ilk sütün kıymetini anlamak damlasını ziyan etmemek ve “Sütüm yok, bebeğim aç kalıyor, kilo veriyor…” gibi şikayetler, kaygılar yaşamamak için size bir bilgi: Bebeğiniz prematüre (zamanından önce doğan) veya düşük doğum ağırlıklı değilse 3000 gr. ve üstünde ağırlıklı doğan bebekler, yaşamlarının ilk 3 gününü idame ettirecek sıvı rezervleri ile dünyaya gelirler. Yani kilolarının yüzde onu depolarıdır ve oradan kullanırlar. Doğduktan sonraki birkaç gün içinde verilen kilo işte bu depoyu boşalttıkları için yani fizyolojik bir kilo kaybıdır. Siz eğer doğumun ardından bebeğinizi hemen emzirmeye başlamışsanız, vermiş olduğu 150 ila 250 gramlık açığı kapatmaya başlayacaktır. Emzirmeye hemen başlamanız, süt hormonunun artmasını, süt hormonu da, göğüsleriniz de ilk sütün ardından, ara ve olgun insan sütünün gelmesini çabuklaştıracaktır.
Önümüzdeki birkaç ay daha emzirme konusunda yazacağımı düşünüyorum. Anlatacak ve öğrenilecek çok şey var!..
Sağlıkla, sevgiyle ve hoşça kalın…
