Yaşlanmaya götüren nedenlerden birisi
dokuların aşağı doğru kaymasıdır. Bu kayış ile birlikte yüzün konturları bozulur. Kaşlar, yanak,
ağız köşeleri ve çene kenarları aşağı iner ve yüze yorgun, hüzünlü ya da yaşlı bir görüntü verir.
Gençleşme işlemlerinden bir bölümünü yüzün aşağı doğru kayan yapılarını yukarı doğru alma
oluşturur.
Günümüzün modern yüz ve gençleştirme yöntemi olan “volümetrik
enjeksiyon yöntemi” hücresel yüz germe sağlar. Yüz ve bedendeki yaşlanma belirtilerinin birinci
nedeninin hacim kaybı ve kalan hacmin yer değiştirmesi olduğu biliniyor. Deri, deri altı dokusu, yağ
dokusu, kaslar ve hatta kemik, yaş arttıkça hacim kaybına uğrar. Zayıfladığımız zaman giysilerimizin
üzerimizden dökülmesi gibi, derimiz de bol gelmeye başlar, katlanır ve kırışır.
Doğru teknik
yüzün bozulmuş geometrisini düzeltir. Yüzü şekilendirir, yeniden onarımı harekete geçirir ve yapısal
destek verir. Kişinin kök hücreden zengin yağ hücrelerini çok hassas bir şekilde alıp, ihtiyacı olan
bölgelere daha fazla olmak üzere bütün yüze bal peteği tarzında enjekte edilmelidir.
35
yaşını geçen herkesin koruyucu ya da tedavi edici amaçlı bu enjeksiyonları yaptırmaları tavsiye
ediliyor. Yöntem yüze hacim verirken doğru noktalara yapıldığı zaman yüzü germe ve yukarı doğru alma
etkisine sahiptir. Bu etkinin bir bölümü mekanik etki ile olurken, bir bölümü ve asıl değerli olanı
onarım iledir. Hücreler verildiği pek çok katmanda tamir yeteneği ile sorunları giderir ve doğal bir
gençleşme verir.
Kişinin kendi hücrelerinin herhangi bir alerji ya da kistik reaksiyon yapma
riski olmadığı gibi, iyileşme hızlıdır ve bu özelliği ile günümüz sosyal yaşamı ile de uyumlu bir
tekniktir. Hücresel gençleşme teknikleri diğer cerrahi ya da lazer işlemleri ile de uyumlu olup,
bütüncül estetiğin temel taşlarından birisidir.