Aile bu durumu önemseyip üstüne mi
gitmeli, yoksa her çocukta görülebilen önemsiz bir konu mu?
Öncelikle çocuk
yemiyorsa “Bunun bir nedeni olmalı” diye düşünülmeli. Daha önceden yeme sorunu olmayan bir çocukta
eğer yemeğe karşı isteksizlik başlamışsa altta yatan bir hastalık olabilir. Bu bazen demir eksikliği
ya da buna neden olabilecek bir başka hastalık olabileceği gibi idrar yolu enfeksiyonu gibi
sık görülen bir enfeksiyon da olabilir. Çocukta reflü var ve buna bağlı yemek yedikten sonra
kusuyorsa, doğal olarak aradaki ilişkiyi kurduğu andan itibaren kusmamak için yemek
istemeyecektir. Bu nedenle önce doktor bunları değerlendirmeli.
Eğer çocuktaki
isteksizlik süregelen bir sorun ise, ne yediriyoruz, ne zaman ve hangi sıklıkla yediriyoruz, günlük
öğün sıklığı ve porsiyon miktarlarını gözden geçirmeliyiz. Çoğu zaman çok sık besleme ve
porsiyonları da fazla tutma eğilimi gösteriyoruz anne-baba olarak. Eğer bunlarda da sorun
yoksa o zaman, “Bu çocuk acıkmıyor mu?” diye düşünmek gerekli. Mide tembelliği olabilir… Bu durumda
gerekli tetkiklerden sonra öğün saatlerini tekrar ayarlamak ve gerekli ilaç tedavisine başlamak
gerekir. Bazen de çocuğun beslenme becerileri yaşından geri kalabilir. Genellikle uzun süreli
blender kullanılanlarda ya da boğulur korkusuyla katı beslenmeye geçilemediğinde sık görülür. Eğer
çocuk yaşına uygun besinleri tüketecek beslenme becerileri kazanmamışsa iştahsızlık olarak
yaşananlar kaçınılmazdır. Eğer sorun bu da değilse o zaman da kendimize bakmamız gerekir. Yemek yeme
konusunda benimsediğimiz ısrarcı tutum ve davranışlar sonucunda çocukta tepki gelişmiş olabilir. Bu
tepkinin unutturulabilmesi için ise bir süreç yaşanması gerekir. Sihirli değnek yok ne yazık ki… Biz
doğru davranmayı öğrenmeli ve uygulamalıyız. “Nasıl davranmalıyız?” sorusu ise anne-baba-öğün
düzenleri, beslenme alışkanlıkları, çocuk ile etkileşimleri olmak üzere pek çok değişenin
şekillendireceği bir konudur. Detaylar değişebilir, ancak değişmeyecek şey baskı ve zorlama
yapılmamasıdır.
İŞTAHSIZLIK KAÇ YAŞINDA GÖRÜLÜR?
İştahsızlık her yaş grubunda
görülür. Bazı bebekler ikinci aydan itibaren anne memesini istememeye, itmeye başlayabilir. Bu da
iştahsızlık olarak algılanır ve yaşanır. Sorun gelişimsel ya da hastalıklarla ilişkili olabileceği
gibi tepkisel de olabilir. İştahsızlık en sıklıkla 6 ay-24 ay arasında görülür. Ancak okul
öncesi yaş grubunda da sıktır. Netleştirilmesi gereken bir diğer konu da “iştahsızlık mı yoksa yemek
yemeği reddetme mi?” sorusunun cevabıdır. Pek çok çocukta iştahsızlık sanılan aslında yemek
yemeği reddetmedir. Burada bebek kadar anne-baba tutum ve davranışları da olaya yol
açmaktadır. Daha büyük yaşlarda özellikle de ergenlik döneminde ise bilinçli olarak yememe durumu
söz konusudur. Estetik kaygılar, sağlıklı beslenme bilincinin olmaması nedeniyle yaşanır.
İştahsızlık olarak yaşanan isteksizlik, organik bir nedenle de başlasa bir süre sonra davranışsal
bir boyut kazanır. İşte, bu noktada nasıl davranmalıyız, sorusunun cevabı olayı çözümleyecek
önemli bir konu haline gelmiştir.
ÇOCUĞU YEMEK YEMEMEĞE İTEN SEBEPLER?
Çocukları
yememek yememeğe iten nedenler çok çeşitlidir. Örneğin, uzun süre kahvaltı bulamacı yemeğe zorlanan
çocuk bir süre sonra istemediğini nasıl gösterebilir? Yemez… Zorlanırsa tepki geliştirip ki,
biz buna yemek korkusu ve kaşık korkusu diyoruz, diğer besinleri de yememeğe başlar. Ya da
istemediği şeyleri yapmaya zorlanan çocuk tepki olarak yememeğe de başlayabilir. Önemli olan burada
gücü elinde tutmaktır. Anne de çocuk da güç mücadelesine girerler. Biri yedirmek diğeri de yememek
üzere direnir. Ya da yemediği takdirde kendisini oyalayacak bir şeyler yapıldığını gören, öğrenen
çocuk bu defa kazanca dönük olarak yememeğe başlar. Örneğin, yemediği zaman karşı komşunun çocuğu
çağırılıyorsa, onunla oynamak için yemez. Burada en önemlisi “Yeter ki yesin” düşüncesiyle
yaptıklarımızdır. Bunlar kısa süre çözüm gibi yaşanırsa da uzun sürede en önemli engeller haline
gelirler. İştahsız, yemeyen veya yeme sorunu olan çocukların değerlendirilmesi uzun zaman alır.
Çocuk değil anne-babanın tutum ve davranışlarını değiştirmeleri ile de çoğu zaman sorun çözümlenir.
Eğer çocuk acıkmıyorsa tedavi edilmeli, acıkması sağlanmalıdır. Açlık, canlıyı yeme talebine taşır.
Yeme talebi olmayana yedirmek baskı olarak yaşanır, unutulmamalıdır.