Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
DOĞUMA DOĞRU
Op. Dr.  HAKAN ÇOKER
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Yazı Boyutu:
Doğumla ilgili merak edilen her şey

Aileler doğumla ilgili birçok konuyu merak ediyorlar. En çok merak edilenleri sizler için bu yazıda bir araya getirdim.

*Doğal doğum nedir? Normal doğumdan farkı nedir?
Doğal doğum kendiliğinden başlayan, doğal hormonların aktif olarak salgılandığı, annenin tercihlerine ve mahremiyetine saygılı, mümkün olduğunca müdahalelerin yapılmadığı, doğumdan sonra bebeğin doğar doğmaz kordonu kesilmeden anne ile buluştuğu, mümkün olduğunca uzun bir süre anne kucağından ayrılmadığı ve ilk emzirmenin bebek tarafından kendiliğinden başlatıldığı bir doğum şeklidir. Gördüğünüz gibi aslında doğumun kendisidir. Yani olması gerekendir. Tanımın içinde hem doğallık hem de gerektiğinde tıbbi yardımın alınması vardır. Doğumların desteklendiği bir toplumda normal doğum denmesi yeterli olmalıdır. Ama maalesef günümüzde bu tanımın içi boşaldığından her normal doğumun doğal doğum olmadığının anlatılmasına ihtiyaç doğmuştur. Günümüzde doğumların birçoğu rutin müdahalelerle anılır olmuştur. Bunlar arasında annenin aç bırakılması, hareket özgürlüğünün kısıtlanması, lavman, epizyotomi denilen vajinal kesi, ilaçlarla doğumun hızlandırılması, kordonun erken kesilmesi, epidural anestezi sayılabilir. Bunlar gerektiğinde kullanıldığında yarar sağlarken, her anneye rutin uygulanması zarar getirmektedir. Kanıta dayalı olarak rutin uygulanımları ispatlanamamaktadır. Bu yüzden doğal doğum isteyen annelerin bu amaca ulaşmaları için maalesef fazladan bir eğitim, bilinç ve organizasyon gerekmektedir.

*Doğal doğum son zamanlarda neden dünyada bu kadar yaygın hale geldi?
Doğanın bir kanunu bu. Anneler  ve bebeklerin ihtiyaçları görüldü ve anneler bunu talep etmeye başladılar. Doğum bir hastalık olmadığına ve bedeninizin doğal bir fonksiyonu olduğuna göre, doğumda tek görevimiz anneyi desteklemek, ona güvenli bir mekan sağlamak ve gerektiğinde tıbbi müdahalelerle yardımcı olmaktır. Ama biz doğumu öyle bir hale soktuk ki sanki annelerin doğum yapma güçleri ve bilgelikleri yoktur ve medikal yardım olmadan başaramazlar. Bu uygulamalarda artış bir yerden sonra tüm annelere uygulanan rutin müdahaleler zincirini getirdi. Yeni mezun birçok doktor ve ebe ise medikal doğumun tek doğum şekli olduğunu zannettiler. Bu yüzden biz yıllardı doğal doğum dedikçe şaşırdılar hatta itiraz bile ettiler. Ama şimdi tüm dünyada kadınlar kaybettikleri gücü yani doğum yapma gücünü yeniden kazanmak istiyorlar. Kadınlar müdahalesiz, ilaçsız ve sadece desteklenerek doğum yapmak istiyorlar.

*Herkes doğal doğum yapabilir mi?
Sorunun cevabı belli. Elbette herkes yapamaz. Bazılarının tıbbi yardım alması çok daha sağlıklı olacaktır. Ama önemli olan bu sayının ne olduğudur. Geçmişte doğum yapan kadınların %95 inin sadece destek alarak doğal doğum yapmaları mümkündü. Şimdi ise değişen yaşam koşulları nedeni ile bu rakamın % 80-85 aralığında olmasının uygun olacağını düşünüyorum. Sadece sezaryen oranlarının ülke çapında %48, özel hastanelerde %75-85 aralığında olduğu düşünüldüğünde kadınlarımızı doğal bir doğum için hiç desteklemediğimizi kolayca görebiliyoruz. Zaten de sorun buradadır. Anneler doğal doğuma teşvik edilmemekte, riskler abartılarak müdahaleler çekici hale getirilmektedir. Tek bir amaç vardır kadının bir an önce ne şekilde olursa olsun doğurtulması… Ama bu doğumun kalitesi, anne ve bebek üzerindeki geleceğe yansıyacak etkileri görmezden gelinmektedir.

*Doğal doğum ekolünden yana bir doktoru olmayan anne adaylarına doğum için neler önerirsiniz?
Önce eğitim almasını, sonra da destek almasını öneririm. Eğitim doğuma farklı bir bakış açısı kazandırarak tercihlerinin farkına varmasını sağlayacaktır. Yine eğitim yalnız olmadığını ona hatırlatacaktır ve doktorunu da daha iyi anlamasını sağlayacaktır. Ardından tercihlerini samimiyetle paylaşmalıdır. O doktorun sezaryen oranı çok yüksek olabilir ama belki de annelerden gelen talebe cevap veriyordur. Böyle bir gebe ile karşılaştığında zaten bildiği doğal doğum konusunda anneyi destekleme olasılığı yüksektir. Ama eğer her şeye rağmen bir doktor-gebe güveni oluşmuyorsa başka bir doktor aramaktan da kaçınılmamalıdır. Bu güvenin oluşmaması hem doktor hem de anne için risk oluşturmaktadır. Doktor değiştirmek aileler zor gelmektedir ama güvenin oluşmadığı ilişkilerde doğumdan sonra annenin keşkelerinin yani pişmanlıklarının sayısı artmaktadır. “Keşke”   yerine “ iyi ki” ile başlayan cümlelerin daha çok olması için annenin tercihlerinin farkına varması ve bunları savunacak desteği alması önemlidir.

Hiçbir şey yapamıyorsa ve bu doktorla doğum zorunluysa en son yapabileceği şey mutlaka profesyonel bir ebe desteğini almak olmalıdır. Bu sayede belki de doktor birçok müdahaleye gerek kalmadan doğal bir doğum için anneyi destekleyebilecektir.

*Peki ya müdahale veya sezaryen gerekirse anne hayal kırıklığı yaşamaz mı?
Bu önemli bir konu. Doğal doğuma hazırlanmak veya istemek tıbbı reddetmek değildir. Birçok doktor böyle zannediyor ve doğal doğum isteyen annelerden korkuyorlar. Doğal doğum gerektiğinde tıbbi yardımı kullanmaktır.

“Keşkesiz Doğum” diye bir kavram getirdik ve bunu eğitimlerimize de yansıttık. Doğal doğumda gerektiğinde müdahalelere ihtiyaç duyulabilir. Hatta sezaryen gerekebilir. İşte eğitim anne ve babanın bu gerçekleri de kavramalarını sağlıyor. Müdahale gerektiğinde anne doktora yardımcı olarak, müdahalelerle beraber doğal sürecin bozulmadan ilerlemesini sağlıyor. Serum takılırsa yine aktif hareket ediyor, vakum gerekirse ıkınmalarla destek oluyor, bebeğe bakım gerekirse çocuk doktoruna teslim ediliyor. Sezaryen gerektiğinde de anne bunu da coşkuyla karşılıyor ve bir ameliyata değil yine bir doğuma gidiyor. Ama bu sefer de önceden hazırladığı B planı devreye giriyor ve Anne/Bebek Dostu Sezaryen Felsefesi ile sezaryen gerçekleşiyor.

Eğer doğal doğum için yola çıkıp her müdahaleyi reddediyorsanız, müdahalelerde hayal kırıklığı yaşıyorsanız, sezaryene üzülerek gidiyorsanız doğumun gerçeklerini tam kavramamışsınız demektir.

*Doğal doğumla dünyaya gelen bebeklerin doğum ve doğum sonrası süreçleri nasıl planlanır?
Doğal bir doğumun belki de en büyük amacı ve en güzel yanı doğar doğmaz bebekle kavuşmadır. Bebek ilaç almadığı ve doğal hormonların etkisinde olduğundan aktiftir. Anne ve bebek oksitosin gibi bir sevgi hormonunun denizi içinde yüzerler. Salgılanan doğal ağrı kesici endorfin hormonu bağlılığı ilk anda destekleyen bir hormondur. İşte böyle bir ortamda bebek doğar doğmaz kordonu kesilmeden anne kucağına bırakılır. Anneler zaten refleks bir hareketle kollarını kapatıp bebeklerini anında kabul ederler. Bebek artık 37 derece kuvözden çok daha sağlıklı bir yerdedir. Annesinin kalp atışını ve sesini duyar, hatta göz göze gelir. Ve bu bebekler kopmayı değil, kavuşmayı yaşarlar. Ve bu kavuşma anında bu güvene bırakırlar kendilerini. Bu bebekler ağlamazlar. Çünkü buna ihtiyaç yoktur.
Doğumdan sonra bebeğe ait kanın neredeyse üçte biri annede kalmıştır. Kordon doğal doğumlarda erkenden kesilmez. Bu sayede kan yeniden bebeğe geçer. Bu bebeklerde ilerde kansızlık görülme riski de azalmış olur.

Ya bebek bakımı ve rutin işlemler diyeceksiniz biliyorum. Bunlar zaten bizim yarattığımız şeylerdir. Bebekleri annelerden kopardığımız için yaptığımız uygulamalardır. İlk muayenesi anne kucağında yapılabilir ve çocuk doktorları bunu desteklerler. Sonrasında da zaten başka hiçbir şeye ihtiyaçları olmaz. Gerekli ısıyı ve ten temasını anne sağlamaktadır.

*Anne-bebek bağlanması dediğimiz şey bu mudur?
Evet, doğumdan sonraki kritik saatler belki de bebeklerimizin sevme kapasitelerini etkileyecektir. Bu bebeklere yeterince süre verirseniz biraz dinlendikten sonra kendiliklerinden memeyi aramaya başlarlar. El ve ayaklarının desteği ile yukarı tırmanırlar ve memeyi bulurlar. Tüm memelilerde gözlemlenen bu bağlanma yeteneği kendi bebeklerimizde de vardır ancak nedense kordonu erken kesip, bebekleri annelerinden uzaklaştırarak bu engelliyoruz.

Tek yapmamız gereken doğar doğmaz anne ve bebeğin kavuşmalarını sağlamak ve bu ana saygı duymak. Gürültü yapmamak, bebeği almaya çalışmamak, ışıkları biraz kısmak, mahremiyete saygı duymak. Biz buna Ten Tene Temas Felsefesi diyoruz. Bunu tüm bebeklerde uygulayabilirsek belki de 30 yıl sonra toplumda artmış olan şiddet yavaş yavaş azalma eğilimine geçecek.

*Doğal doğumun anne ve bebeği için avantajları nelerdir?
Bunu sayarken bu derginin tamamını doldurabilirim ama kısa tutmaya çalışayım. Doğumun kendiliğinden başlaması bebeğin hazır olduğunun ve sağlıklı doğacağının göstergesidir. Doğal hormonların hepsinin bir amacı vardır. Anne ve bebek bu avantajları kullanır. Bebek daha aktif doğar, anne ve bebek arasında bağlanma artar, emzirme çok daha çabuk başlar. Doğumun kendiliğinden başlaması doğumun çok daha kolay ilerlemesini sağlar. Anne özgürce içgüdülerini takip ederek hareket ederse doğum hem hızlı ilerler hem de anne doğumu daha kolay karşılar. Müdahaleler rutin yapılmazsa anne çok daha rahat bir ortama sahip olur. Anneye doğru destek doğru kişiler tarafından ve sürekli verilirse kendini yalnız hissetmez ve gücünü sürekli hatırlar. Herşey bedenin kendi kontrolüne bırakıldığında gerek annede gerekse bebekte acil sorunlar çok daha az görülür. Bu sayede sezaryen oranı azalır.

Ve her şeyden önemlisi anne bebek bağlanması çok daha erken ve güçlü başlar. Emzirme sorunları çok az olur ve emzirme uzun süre devam eder. Annede doğum sonrası depresyon neredeyse hiç gözükmez. Doğum sonrasında anne 1 saat içinde tüm normal aktivitelerine döner ve bebeğinin bakımlarını dahi üstlenir.

Doğal doğum doğru bir destekle çok daha rahat, konforlu, coşkulu hatta ekonomik bir doğumdur.

İSTEMEK YETMİYOR!
Son olarak biraz annelere seslenmek zorundayım. Doğal doğum isteyip yapamayan yüzlerce annenin pişmanlıklarını ve keşkelerini okuyor ve üzülüyorum. Maalesef günümüz şartlarında doğal doğum istemeniz kesinlikle yetmiyor. Bu durum özellikle eğitim seviyesi arttıkça daha da belirginleşiyor. Bunun için önce doğru bilgiye ve yol haritasına ihtiyacınız var. Doğumda tercihlerinizin ve haklarınızın farkına varmanız gerekiyor. Bunu doktorunuzla son dakikada değil çok çok önceden konuşmanız lazım. Bunun yanında doğumda ailenizin ve özellikle babanın desteği çok önemli. Babaların eğitimlere gelmesi doğumun sonucunu tamamen değiştiriyor. Ve en son olarak da doğumda profesyonel birebir sürekli destek bu tercihlere ulaşmanızda büyük bir kolaylık sağlıyor.

Ve maalesef bu istekler konusunda sizi destekleyecek felsefelerle hizmet veren Anne Dostu Hastaneler henüz yok. Yani sizin doğumunuz size özel olacak ve bu şartları yaratmak için önceden hazırlanmalı ve uygulamalısınız.

Ama güzel bir haberle bitireyim. Artık işiniz çok daha kolay çünkü sizden önceki anneler bu yolları biraz da zorlayarak çok kolaylaştırdılar. Yüzlerce anne yukarda avantajlarını saydığımız doğal bir doğumla bebeklerine kavuştular. Siz de yapabilirsiniz.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.