Çocukların hayatının ilk 7 yılı beynin
yapılandığı yıllardır ve öğrenmenin en hızlı olduğu dönem olduğu için çocuğunuzun iyi bir yuvaya
başlaması çok önemlidir. Yuvada sözcük dağarcığı ve sosyal becerileri hızla gelişecektir. Özellikle
sözcük dağarcığı zenginleşen çocuklar ileride tüm akademik yaşamlarında önde
olurlar.
Oynarken öğrendiğini hisseden çocuk, öğrenmekten zevk alır ve
güçlendiğinin farkına varır. Öğrenme isteği içten gelir. Çocuk, yaparak ve etkin olarak
öğrenebildiği ortamda potansiyelinin en üst düzeyine ulaşır. Zor durumlarla baş edecek, sorunları
çözebilecek, iletişim kurabilen, sosyal becerileri gelişmiş bir birey olma yolunda
gelişir.
YUVAYA HAZIR OLDUĞUNU NASIL ANLARIM?
Doğumundan itibaren
anne babası ve yakın akrabaları ile birlikte olmaya alışmış olan çocuk ilk güven duygusunu kazanmış
ve kendisinin ve karşısındakinin sınırlarını anlamaya başlamıştır. 2 yaşına doğru aile dışındaki
çevreye de yoğun ilgi duymaya başlar. Diğer çocuklar insanlar ve çevre, annesi yanında olduğu sürece
keşfedilmeyi bekliyordur. Annesini ya da annesi kadar yakın olduğu kişiyi göz hapsinde tutarak dış
çevreye doğru uzanmayı ve keşif yolculuğuna çıkmayı dener. Bu denemelerinde kendini güvensiz
hissettiğinde annesine dönüp, ondan kuvvet alıp tekrar araştırmalarına devam eder. Çocuk için dış
dünya çok önemlidir, ama kendini iyi ve güvende hissetmesi koşuluyla.
Çocuğunuzun ne
zaman yuvaya başlayabileceği konusunda sosyal ortamlarda sergilediği davranışları size rehber
olabilir. Sizden uzakta kalıp başka insanlarla iletişime geçiyor ve diğer çocuklara ilgi gösteriyor
ve artık bağımsız olmak isteğini belirtiyorsa, çok dikkatle seçilmiş bir yuvada oyun grubu ile yuva
yaşantısı başlayabilir.
Ayrıca genel koordinasyonu, kendini taşıyışı, kendini ifade
edebilecek sözcük bilgisi, kendi gereksinimlerini karşılamaya isteği, sözlü komut ve açıklamaları,
getirilen sınırları kavrayışı yuvaya başlayıp başlayamayacağının göstergeleri olarak kabul
edilebilir.
Yeni başlangıçlar biz yetişkinler için bile kaygı yaratabilir. Bazı
çocuklara anne babadan ayrılmak çok zor gelir. Hele daha önce anneden ayrılırken kaygı yaşamış ve
güveni sarsılmışsa tekrar aynı duyguyu yaşayacağını zannedebilir. Aşırı korunmuş, duygularına ve
ufak bağımsızlıklarına fırsat verilmemiş çocuklarda kaygı düzeyi artabilir.
YUVAYA BAŞLARKEN NELERE DİKKAT EDELİM?
Okul öncesi kurumları
araştırıp çocuğunuz için en uygun olan yuvaya karar verdikten sonra çocuğunuzla birlikte yuvayı kısa
bir ziyaret etmeniz çok yararlı olur. Yuvaya başlamadan önce evde yuva konusunu tekrar tekrar ele
almak yerine çok kısa bir açıklama yapmak ve yuvayı çok beğendiğinizi ve güvendiğinizi söylemek
yeterli olur.
“Merak etme ben yanında oturacağım” , “Seni orada unutmam”, ”Yuvaya
gitmek istiyor musun“ gibi cümleler çocukların aklını karıştırabilir. Onun yerine birlikte
yaptığınız ön ziyaretle ilgili olarak; “Hatırlıyor musun gittiğimiz yuvada ne kadar hızlı arabalar
vardı?” ya da “Arkadaşın seni çok sevdi ve yaptığı resmi sana hediye etti” gibi olumlu yaşantıları
hatırlatabilirsiniz.
Sohbet ederken ya da oyun oynarken kullanacağınız motive edici
bazı cümleler de çok yararlı olur. “Okulda birçok arkadaşın olacak, seninle oynamak isteyecekler” ya
da “En sevdiğin oyuncağını yanına alıp öğretmenine gösterebilirsin” ya da “Kim bilir ne güzel
oyunlar oynayacaksınız?” gibi.
Her çocuğun biricik olduğunu ve bazı çocukların yuvaya
başlamak için biraz daha süreye gereksinim duyduğunu kabul etmek gerekir. Bazı çocuklar daha geç,
bazıları daha erken olgunlaşabilir.
Akşamları uyurken kitap okumak, sohbet etmek,
sabah kalkınca sarılmak, birlikte aceleye getirmeden keyifli bir kahvaltı yapmak, beden diliniz
duygularınızı ele vereceğinden yuva konusunda duygularınızı tanıyıp denetlemek ve kaygılı olmamak;
çocuğunuzu yuvaya götürmekte kararlı olmak çocuğunuzun isteyerek yuvaya gitmesini
sağlar.
YUVAYA BAŞLARKEN YUVAYA DÜŞEN GÖREVLER:
- Günlük programın
tutarlı olması.
- Anne ile vedalaşmaların kısa tutulması ve bunun nedeninin açıklanması. (Annenin
kararlı olduğunun iletilmesini ve duyguların denetimini sağlar.)
- Geçiş zamanlarına yeterli
zaman ayırmak, çocukları acele ettirmemek ve önceden uyarı getirerek çocukları bir sonraki
aktiviteye hazırlamak. Çocukta güven ve denetim duygusunu destekler.
- Çocuklarda ortaya çıkan
ayrılık kaygısında hem anneye hem çocuğa yönelik destek vermek.
- Çocuğu yuvaya yavaş yavaş
hazırlamak için ön ziyaretlere, kısa programlara, annenin bir süre yuvada kalmasına olanak
tanımak.
- Yuvaya yeni başlayan çocukta ortaya çıkabilecek duygu patlamalarını iyi tanımak ve
doğru ele almak.
- Yuvaya bırakılan çocuk muhtemelen 3 duygu ile baş etmek zorunda
kalır:
Üzüntü: En açık görülen duygu.
Korku: Yabancı bir yerde bulunduğu için.
Öfke:
Anneye; onu bıraktığı için.
- Bu duyguları anneye anlatmak ve çocuğa yardımcı olmak.
- Ayrıca
başta yuvaya rahatça alışmış olan çocuk 1-2 hafta sonra evde kalmak isteyebilir. Araya giren bir
tatil tekrar geri dönüşe neden olabilir. Çocuğun yuvada bırakıldığı için yoğun duygular yaşadığı ve
zamanla olgunlaşacağı aileye anlatılmalıdır.
SON OLARAK:
Ayrılmalar çok zor
olabilir, ama bir şeyin gitmesine izin vermek olgunlaşmanın bir parçasıdır.