2013 yılının ilk yazısına tüm okurlara ve
yakınlarına sağlıklı, barışçıl ve mutlu bir yeni yıl dileyerek başlıyorum. Yeni yılda geçmişi
içinizde barındırarak ve geleceği göz önünde bulundurarak ama mutlaka içinde bulunduğunuz anı
duyumsayarak geçirmenizi dilerim.
Yeni yıl için hayallerimiz, planlarımız,
dileklerimiz ve değişim isteğimiz içimizi dolduruyor. Bu yıl çok mutlu geçsin istiyoruz. Peki, ama
mutluluk için ne gerekir? Araştırmalar, mutlu olmak için beynin iki yöneliminden bahsediyor: İlişki
ve amaç…
Geçen gün televizyonda bir söyleşide Dr. Yankı Yazgan’ın da belirttiği
gibi beynimiz sürekli ilişki ve amaç arar. İyi ilişkiler ve bir amaca yönelmiş olmak mutluluğu da
getirir.
Çocuk yetiştirirken de bu iki olgunun ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.
Bebeklikten itibaren ilk göz teması ile bebekler ilişkiyi başlatır ve hep iletişim içinde olmak
isterler. Hayatta kalmaları için meme emmeleri ve ihtiyaçlarının karşılanmasını hedeflemeleri
gerekir. Bebekler en erken dönemden itibaren açlıklarını ve gereksinimlerini ağlayarak bildirirler.
Yani ilk amaçları doyurulmak, temizlenmek, avutulmak ve sallanmaktır. Bu gereksinimleri
sağlandığında bebeklerimiz mutludurlar. İleride büyüdükçe bu tür yönelimler çok daha incelikli ve
karmaşık bir hal alacaktır.
Çocuklarımızın mutlu olması anne babaların en büyük uğraşı ve
amacı olduğuna göre onlara doyumlu ilişkiler kurmayı ve hayatta bir amaç edinmeyi öğretmek çok büyük
bir önem kazanmıyor mu? Tüm ebeveynlerin “evet” yanıtını duyar gibiyim. Öyleyse
bebeklikten başlayarak ilişki kurmak ve amaçlı davranışı nasıl destekleyeceğiz?
Bu sorunun en
kısa yoldan cevabını etkili iletişim ve etkin öğrenme diye verebiliriz. Önümüzdeki yazılarda etkin
öğrenme ve iletişim konusuna çok sık değineceğiz.
ÇOCUK SAHİBİ OLANLAR DAHA
MUTLU
Ayrıca her şeyden önce mutlu çocuk yetiştirmek için mutlu anne baba olmak gerekir,
deriz.
Konu mutlu anne babalardan açılmışken Amerika’da mutluluk üzerine 6 bin 906 kişi
ile yapılmış bir araştırmaya yer vermek istiyorum. (Todd B. Kashdan)
Anne baba olmak mı,
yoksa çocuksuz kalmak mı daha çok mutluluk getirir?” başlıklı bir araştırma sonucuna göre,
anne baba olmanın çocuksuz kalmaya göre çok daha fazla mutluluk getirdiği bulunmuş. Üstelik de bu
sonuç babalar için çok daha geçerliymiş.
Çocuklu kişilerde:
- Yaşamdan tatmin olmak,
-
Kendini mutlu hissetmek,
- Yaşamda bir anlam bulmak,
- Bir amacı olmak,
- Olumlu duygular
taşımak,
- Daha az kaygılı olmak gibi farklar bulunmuş.
Başka bir araştırmada ebeveynlere
“Son 24 saatlerini düşünmeleri” söylenmiş ve “En olumlu duyguları ne zaman
yaşadıkları” sorulmuş. Çıkan sonuçlara göre ebeveynlerin en olumlu duyguları yaşadıkları ve
hayatın anlamını en güçlü duyumsadıkları anların çocuklarının bakımı ile ilgilendikleri anlar olduğu
bulunmuş.
Sakın yanlış anlaşılmasın ebeveynlik çok zor bir sanat ve kuşkusuz çok zorlu anları
da var. Kimseden sorumlu olmadığınız gençlik günlerinizin tasasız anlarını özlemiyor değilsiniz.
Burada kendi içinize dönün ve sorun! Hayatınızdaki en önemli şey nedir; bir düşünün! Uğruna her şeyi
feda edeceğiniz ne olabilir? Nasıl yanıtlardınız?
Onun için anne babalar ve büyük anne be
büyük babalar çocuklarınız ve torunlarınızla geçirdiğiniz hoş anların geçip gitmesine izin vermeyin!
Ara sıra durun ve o hoş anları düşünün ve içinize sindirin! O anlar hayatınızın mutluluk yapı
taşları ve en anlamlı anları olabilir. Üstelik ,siz mutlu oldukça hem yaydığınız enerji ile hem de
model olarak yavrularınızı da mutlu etme şansını yakalayabilirsiniz.
Çocuklarımız
yaşamlarımıza anlam katıyor ve en değerli varlıklarımız olarak büyümeleri ve mutlu olmaları için
uğraş vermemizi hak ediyorlar.
Mutlu olmak öğrenilebilir ve öğretilebilir! Etkin anne baba
olmak, etkin ve mutlu çocuklar yetiştirmek için ilk adımdır. Onun için de bilgilenmek ve donanımlı
olmak, bunun için de kaynakları araştırmak gerekir.
Değerli yavrularımıza etkin öğrenmeleri
ve kendileri olmaları için gerekli koşulları sağlayalım.
Sağlıklı ve mutlu
kalın…