Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
  YILDIZ ÇAKAR
Uzman Psikolojik Danışman, Pedagog
Yazı Boyutu:
Küçük çocuklarda bağlanma süreci:

Ailelerde ve yuvalarda nasıl desteklenir?

Geçmişte en yakınlarınızla olan ilişkinizi hatırlayın! Nasıl iletişim kuruyordunuz? Kendinizi şimdiki ve geçmişteki “ben”inizle karşılaştırdığınızda ne gibi benzerlikler ve farklılıklar buluyorsunuz?

İlkokula başladığınız günü hatırlıyor musunuz? Anaokuluna gitmiş miydiniz? Ya da ilk kez yabancı bir ortamda kaldığınızda neler hissetmiştiniz?

Şimdi kendi çocuğunuzla olan ilişkinize bakarsanız, benzer süreçleri nasıl yaşıyorsunuz? Ne gibi benzerlikler ve farklılıklar var?

Tüm bu soruların temelini Bowlby (1969)’nin geliştirdiği “Bağlanma Teorisi”ne dayandırabiliriz.

Kısaca tekrar açıklayacak olursak:
İnsan yavrusu annesine bağımlı olarak doğar, anne ve bebek doğumdan itibaren ortak bir yaşam kurarlar. Anneler hormonsal ve içsel bir bakım verme potansiyeline; bebekler de annelerindeki bu potansiyeli aktive etme becerisine sahiptirler. Bebek ve annesi arasındaki uyum ve tutarlılık çok önemlidir. Çocuğun kişiliğinin oluşması ve beden bütünlüğünü edinmesi bu güvenli bağlanmaya bağlıdır.  Annesi ile olan bu güçlü bağ bebeğin yaşamda kalmasının ve kendini güvende hissetmesinin nedenidir. Bu şekilde babasına ve çevredeki diğer bakım veren kişilere de yönelebilir. İlk 2 ay anne ile ortak yaşam sürülür, sonraki aylarda baba ve diğer kişileri tanımaya başlar. Bebek 8 aylık olduğunda yabancı korkusu başlar. Daha sonra 3 yaşına kadar ayrılık kaygısı yaşar. 2 yaşından sonra annesinden kısa süre için ayrılabilir, ama tekrar annesine dönmesi gereklidir.

Ancak güvenli bağ kurabilmiş bir çocuk, bağımsızlığa cesaret edebilecek ve bireyleşme yolunda yürüyebilecektir. Kendini yetkin bir birey olarak hissedebilecektir. İlerdeki hayatında strese dayanıklı, zorluklarla yılmadan baş edebilir ve sağlıklı olacaktır.
Bireyleşme süreci hem ebeveyn hem de çocuk için zorlu bir ödevdir. Bu dönemde çocuğun sınırlarını tanımaya ve alıştırılmaya ihtiyacı vardır.

Araştırmalar, bağlanmanın her zaman ve her durumda eşit gerçekleşmediğini gösteriyor. Bazı durumlarda ortaya çıkabilen güvensiz bağlanma; çocuğun bakım veren kişiye, çoğunlukla annesine aşırı yapışması; ya da yabancıları annesine tercih etmesi; ya da kararsız bir şekilde hem yapışma, hem ayrılık kaygısı, hem de annenin geri dönüşü ile sakinleşememe şeklinde kendini gösterebilir. 

GEÇ KALMADINIZ!
Hiçbir şey için geç kalınmış diye düşünülüp ümitsizliğe düşülemez. Beyin araştırmaları beynin ne kadar esnek olduğunu ve olumlu deneyim ve yaşantıların beynin yapısında her çağda olumlu değişiklik yaratabildiğini gösteriyor.

Okul öncesi eğitim kurumlarına gelen çocukların yaşı gün geçtikçe daha küçüldüğünden bu konuda erken çocukluk çağı pedagojisi, çocuk yuvalarının da uygulamalarda “Bağlanma Teorisini” gözönünde bulundurmasını öngörüyor.

ANAOKULLARI VE KREŞLER NE YAPMALI?
Bu bilgiler ışığında yuvaların küçük çocuklara aşağıdaki özellikleri sağlamaları harika olur:

Çocuğun ihtiyaç duyduğunda her zaman yanında olabilecek duygu ve ilgilerini gözeten, öğretmenin varlığı;

İçtenlik, sakinlik, açık sözlülük ve sevgi dolu yaklaşım;
Çocuğun duygularının, korkularının ve isteklerinin ciddiye alınması;
Tutarlı bir günlük program akışının sağlayacağı “öngörülebilir” olayların yaşanması;
Çocuğun kendisi olabileceği anlara izin verilmesi;
Serbest oyun ve hayal kırıklığını doğal olarak yaşayabilmesi;
Kendini yetkin hissedeceği ve yönelimini seçebileceği fırsatların sunulması;
Kendinin farkına varabileceği ve sorunlarını çözebileceği durumlar,
Hareket, müzik ve yaratıcılığın serbestçe yaşanması;
Çocuğun güvenildiğini ve saygı duyulduğunu hissetmesi,
Beklentilerin gelişimsel özelliklere uygun olması;
Etkin olabileceği ve öğrenebileceği süreç odaklı yaklaşımın sürdüğü çocuk dostu bir ortam;
İçten gelen araştırma ve keşif arzusunun daima desteklenmesi;

Böyle bir yuva ortamında bir alt değiştirme basit bir bakım değil, bir etkileşim fırsatı olarak görülür. Kişiliğine ve özeline saygı duyulur. Çocuğa dokunurken, kucaklarken güven ve sağlamlık hissettirilir. Çocuğa bölünmemiş bir dikkatle yaklaşılır, sözsüz ve sözlü mesajlar, beden dili ve göz teması çok önem kazanır. Yavaşlık ve özen için daima zaman vardır.

YUVALARIN KESİNLİKLE KAÇINMASI GEREKEN NOKTALAR İSE...
Çocuğun hassas olan beyin mimarisini zedeleyebilecek olan stres ortamı yaratacak denetleyici, otoriter, mükemmeliyetçi, ilgisiz, aşırı korumacı, hoşgörüsüz veya bağımlı kılan uygulamalardır.
 
Yani kısaca özetlenecek olurs,a yuva öğretmeni ile çocuğun arasındaki güven ilişkisi, öğretmenin sevecen ve katılımcı gözlemci rolü, kapıda dostça ve sıcak karşılayışı, çocuğa gösterdiği sevgi ve saygı çok önem kazanıyor.

Başarılı, sabırlı ve iyi bir alıştırma süreci yuva yaşantısının temel taşıdır. Çocuklar bu şekilde yuvayı ve öğretmenlerini güvenli bir üs olarak tanırlar.

Ebeveynler ve küçük çocuklarla çalışan öğretmenler kendi erken çocukluk geçmişleri ile yüzleşip, kendilerini tanıma fırsatı bulabilirlerse, çocuklara daha etkin bir şekilde destek olabilirler. Kendi ihtiyaçlarının farkında olan yetişkinler, çocukların gereksinimlerini de daha iyi anlayabilirler. Bu süreçte iyi ilişkiler, devamlılık, kararlılık ve tutarlılık çok yardımcı olacaktır. Karşılıklı yaşanan gerçek duygular çocuğun gelişimine emsalsiz bir katkı sağlar.

 Ayrıca yuvaların kendilerini aileler için bilgi kaynağı olarak hazırlamaları ve bu bilgileri olabildiğince geniş kitlelere iletmeleri de en önemli görevleri arasındadır.

Bu uzun yazımı kendinize sorabileceğiniz, içe bakış yapabileceğiniz bazı sorularla sonlandırıyorum.

Bir başka yazıda buluşmak üzere sevgi dolu kalın!

Siz çocuğunuzla güvenli bir bağ oluşturdunuz mu? Büyüdükçe güvenle sizden ayrışmaya ve bireyleşmeye doğru yol alıyor mu?

Ona nasıl bakım verdiniz, şimdi bağımsızlığını nasıl destekliyorsunuz?
Onu nasıl avutursunuz?
Ona nasıl sınır koyarsınız?
Onu nasıl cesaretlendirirsiniz?
Bu sorulara vereceğiniz cevaplar size çocuğunuzla ilgili bilgiler verir ve size bir içgörü kazandırır.
Bu içgörü bundan sonraki ilişkinizi nasıl düzenleyeceğinize yardımcı olur.


 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.