Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
  YILDIZ ÇAKAR
Uzman Psikolojik Danışman, Pedagog
Yazı Boyutu:
İlk yıllar: Bebeğiniz gelişiyor

Doğumdan itibaren bebeğiniz hızla gelişir ve büyür. Bu muhteşem büyüme sürecinin tadını çıkarma fırsatını kaçırmamak “anne-bebek” ikilisi için yaşamsal bir önem taşır.

Bebek beyni çok erken çağda çevresindeki uyaranları düzene koyabilir. Beden ile beyin arasındaki sinirsel ileti doğumdan itibaren gittikçe artmaktadır. Çevredeki her türlü ışık, doku, koku ve dokunuşu özümseyip hafızalarının derinliklerine kaydederler. Böylelikle algılama, davranış ve öğrenme başlar.

Bebek anne ile sembiyotik, yani ortak bir yaşam sürerken; aynı zamanda ilk ben farkındalığı başlar. (Daniel Stern,1985) Bebek en başta bazı deneyimlerin tek tek değil de, bir bağlantı içinde olduğunu fark eder. Sembiyotik yaşam sürerken, yavaş yavaş kendisini ve dış dünyayı ayırmaya başlar. Annesinin duygularını yaşar ve duyguların çeşitlerini ayıramaz.

BAKAN KİŞİNİN ÖNEMİ
Temel bir duygulanımı vardır. Örneğin; enerji doludur ya da pasif ve ilgisizdir ya da enerjisizdir. Bakan kişiye ne kadar yakınsa, onun duygu durumunu o kadar üstlenir.
Annesini olumlu ya da olumsuz duygu durumunda olduğunu çok iyi hisseder. Olayların bağımsız olarak gelişmediğini bir bağlam içinde oluştuğunu anlar.

Belli zamanlarda annesinin nasıl davranacağına dair bir beklenti oluşturur ve ona uygun bir duygu ve davranış sergileyebilir. Bu şekilde, biraz olsun annesinden uzaklaşmış olur. Bu bebeğin ilk yaratıcı süreci; yani ilk subjektif bir gerçekliği yaratmasıdır. Anne bu aşamada bebeğin neyi sevdiğini neyi sevmediğini anlar. Bebek en başından itibaren bu erken etkileşimde aktif bir rol oynar. Kendini ayarlar, başka bir anlatımla kendini yeni duruma uydurur ve belli bir kontrol başlar. Giderek belli bir davranış kalıbı yani örüntü gelişir; gereksinimi karşılandığında rahatlama; yoksunluk durumlarındaysa huzursuzluk yaşar. Yani bebek ayrı bir birey olmaktadır, onun bireyselliğine şimdiden saygı duymak gerekir. Ailenin bir parçası olduğunu mutlulukla duyumsayabilmelidir.

KRİTİK DÖNEM...
0-3 yaş dönemi, çocukların sinir sistemi gelişimi için kritik bir dönemdir. Bebek ilk beslenmeden itibaren ağzını keşif kaynağı olarak kullanır. Büyüdükçe eline geçirdiği her şeyi ağzına götürür. Yavaş yavaş etrafındaki nesnelerin özelliklerini duyumsamaya başlar. Ağırlıklarını, niteliklerini -sıcaklık, soğukluk sertlik, yumuşaklık- keşfetmeye başlar. Etrafı ile çok ilgilenir ve dünyayı bitmez tükenmez bir sabırla araştırır.

Çevrelerindeki nesnelerin şekil ve boyutlarının hep aynı kaldığını ve zamanla görülmeseler bile, nesnelerin kaybolup gitmediğini anlamaya başlarlar. (Nesne sürekliliği, Piaget,1985)
Onlara dünyadaki nesnelerin farklı yönlerini ayırt etmelerini sağlayacak fırsatlar; ya da saklanan nesneleri geri getirerek “cee oyunu” gibi durumlar yaratarak, duyularını uyarabiliriz.

BEBEĞİN BEYİN GELİŞİMİ
Sinyaller sinir sisteminden beyne iletilir ve geri gelir. Bu olay ne kadar sık tekrarlanır ve beyin bu uyarıları ne kadar çok algılarsa beyne giden sinirler de o kadar güçlenir. Erken yaşta uyarılan beyinler hayatın ileri evrelerinde bilgiyi daha iyi sindirir, bütünleştirir ve hayata geçirir. Görsel algısını geliştirecek sevecen yüzler veya renkli nesneler; kinestetik -dokunsal algıyı destekleyecek sıcak dokunuşlar ve kucağa almalar- anne karnından itibaren dinletilen müzik, beyin gelişimi için mükemmel fırsatlar yaratır.

Müziğin güçlü bir dengeleyici etkisi vardır. Ayrıca müzik beynin örüntü ayırt etme ve matematikle ilgili bölümlerini doğrudan etkiler.

YAŞAM HAREKETTİR!..
Hareketin de gelişimde yaşamsal bir önemi vardır. Doğar doğmaz refleksler, sonra beden hareketi, beş duyu, zihin ve hatırlama devreye girer. Hareket tüm beş duyunun da önünde daha anne karnında duyumsanır ve gelişir.

Örneğin; bir salıncakta sallanma bile ilk “zaman” biriminin bedensel duyum olarak hissedilmesini sağlar. Yani, bebeğin ilk zaman algılaması gerçekleşir. Beyin araştırmalarına göre, görme duyusunun ilk gelişiminde yüzde 10’u gözü, yüzde 90’ı bedeni içerir. Bebek ilk gördüğüne tüm bedeni ile uzanır. Öğrenmenin ve gelişimin her türü duyularla ve hareketle başlar. (Piaget)

DİL DE GELİŞİR...
Bu ilk dönem dil gelişiminin de sesler ve cıvıldamalarla hızla geliştiği dönemdir. Annenin bebeğiyle konuşması tüm kültürlerde bebeğin dil gelişiminde çok önemli bir rol oynar. Ebeveynle olan etkileşim çok önem kazanır. İlk yılın sonunda bazı sözcükleri söyleyebilir ve 2 yaşında artık konuşulan dili anlar.

Bebeğin bu hızlı gelişim döneminde uyaranları bebeğin gereksinimine göre sunmak ve dengede tutmak çok önemlidir. Uyaranlar ne çok fazla ne de yetersiz olmalıdır.
Anneler ve bebeğe bakım veren kişiler, bebeğin hızlı gelişimini keyifle destekler ve çok dikkatli gözlemler yaparlarsa uygun dengeyi rahatlıkla bulacaklardır.

 

Unutulmamalıdır ki;  “Çocuklar ne yaşarlarsa onu öğrenirler.”

 

 


 


Yorumlar
lemi - (5.06.2010 00:28:56)
meraba benim iki kizim var kucu 17 aylik hic konusmiyor ane bile demiyor kendi dilince cocukca cok konusuyor herseyide anliyor getir kapuyu kapat gibilerinden bebeklerine mama veriyor kasikla kalemi alip ciziyorlar ablasina kitaplari acim resimlerine bakiyor yalniz ben sordumda kopek nerde te te duyo ve ordek kvak kvak yapiyomus sadece bunari konusiyor acaba gec mi kaldi yoksa zaman var mi doktora goturmeme simdi gerek var mi yoksa bekleyeyim mi cok tesekur ederim cevap verirseniz cok sevinirim alaha emanet olun ben bulgaristandan sizin gibi iyi doktorlar yok burda keske bizde orda olsak
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.