Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
ÇOCUK SAĞLIĞI
Prof. Dr.  NURAN GÜRSES
Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve Çocuk Enfeksiyon Uzmanı
Yazı Boyutu:
Gebelik ve su çiçeği

Varisella zoster virüsü (VZV) primer enfeksiyon olarak su çiçeğine neden olmaktadır. Su çiçeği enfeksiyonu geçirildikten sonra virüs vücutta kalmakta, latent virüs enfeksiyonu şekline dönüşmektedir. Bağışıklık sisteminin bozulduğu durumlarda ise enfeksiyon zona zoster şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Varisella zoster virüsünün yol açtığı su çiçeği çocukluk dönemi hastalığı olduğu için doğurganlık yaşındaki anne adaylarının büyük bir kısmı enfeksiyonu çocuklukta geçirmektedir. Çocuklarda genellikle iyi bir seyir gösteren su çiçeği ergenlerde ve erişkin yaşlarda ağır seyredebilmektedir. Gebelikten geçirilen su çiçeği enfeksiyonu ise hem anne hem de fetus için ciddi riskler oluşturabilmektedir.

GEBELİKTE GEÇİRİLEN ENFEKSİYONUN ETKİLERİ
Anne adaylarının yaklaşık yüzde 5-10 ‘u daha önceden bu hastalığı geçirmediği için hastalığa duyarlıdır. Gebelikte geçirilen enfeksiyon pnömoni (zatürre)’e neden olmaktadır. VZV’nin neden olduğu bu tablo varisella pnömoni olarak tanımlanmakta ve hem anne adayı hem de fetusta ciddi problemlere yol açmaktadır. Bu durum düşük ve ölü doğumlar sonuçlandığı gibi anne adaylarında solunum güçlüğü, oksijen yetersizliği ile seyreden ağır bir tablonun geliştiği görülmektedir. Bu enfeksiyon sonucu bebek enfekte olursa konjenital varisella sendromu ortaya çıkmaktadır.

Gebeliğin ilk 20 haftasında su çiçeği geçiren anne çoçuklarında bu risk mevcut olup riskin yüzde 2-5 arasında değiştiği bildirilmektedir. Konjenital varisella sendromunda deri, ekstremite, göz, santral sinir sistemi, üriner sistem ve gastrointestinal sisteme ait anomaliler görülmektedir. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde su çiçeği geçiren annelerin bebeklerinde bazı anomaliler görülse de gelişen bu anomaliler daha hafif olmaktadır.
Gebelikte su çiçeği geçiren annelerin bebeklerindeki anomaliler, gebelikte zoster enfeksiyonu geçiren annelere kıyasla daha ağır olmaktadır. Bu durum geçirilmiş su çiçeği enfeksiyonu sonucunda gelişen bağışıklığın koruyucu etkisi olarak düşünülmektedir.
Doğumdan hemen önce su çiçeği geçiren anne adaylarının bebeklerinde

su çiçeği geçirme riski vardır. Eğer anne doğumdan önceki son 5 gün ve doğumu takip eden iki gün içinde enfeksiyon geçirirse bebek risk altındadır. Bu durumda anneden koruyucu antikorlar geçemediği için tablo ağır seyredebilir ve mortalitesi yüksektir. Eğer anne doğumdan önceki 5-21 gün arasında su çiçeği enfeksiyonu geçirirse anneden geçen pasif antikorlar bebeği korur ve hastalık genelikle selim seyreder.

Annede tanı veziküllü lezyonların görülmesi ile klinik olarak konulmaktadır. Annenin enfeksiyonu sonrası konjenital varisella sendromu riski olan bebeklerde tanı fetal kanda veya amniyotik sıvıda VZV’nin PCR yöntemi veya viral kültürlerle incelenmesi ile konulmaktadır.

TEDAVİSİ
Antiviral tedavisi bazı durumlarda uygulanabilir. Gebelikte asiklovir alan hastalarda teratojenik etkinin görülmediği bilinmektedir. Ağır vakalarda asiklovir tedavisi damardan verilmektedir. Komplike olmayan vakalarda ise ağızdan asiklovir tedavisi uygulanmaktadır.
Anne adaylarının su çiçeği enfeksiyonu ile karşılaşma durumunda ilk yapılacak işlem annenin bu enfeksiyonu geçirip geçirmediğinin tespitidir. Eğer kan incelemesi sonucu pozitif ise gebelikte risk oldukça düşük olmaktadır. Eğer sonuç negatif ise ilk 96 saatte anneye immunoproflaksi verilmelidir. İmmunoproflaksi ‘de varisella zoster immunglobulin (VZIG) uygulanmaktadır.

Sonuç olarak gebelikte geçirilen su çiçeği enfeksiyonun önemli olduğu unutulmamalıdır. Ülkemizde 1997 yılında uygulamaya giren su çiçeği aşısının çoçukluk döneminde rutin aşı programına alınması ile birlikte bu sorunu çözümleneği aşikardır.

 

 


 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.