Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
ÇOCUK SAĞLIĞI
Prof. Dr.  NURAN GÜRSES
Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve Çocuk Enfeksiyon Uzmanı
Yazı Boyutu:
Yenidoğanda kandida enfeksiyonu

Son yıllarda tıp alanındaki ilerlemeler, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin aktif olarak devreye girmesi, düşük doğum ağırlıklı ve prematüre bebeklerin yaşam şansının artması ile birlikte mantar enfeksiyonları ve özellikle kandida enfeksiyonunun ciddi formlarında artışlar görülmektedir.

Yenidoğan bebekte kandida enfeksiyonu ağızdaki pamukçuktan, özellikle prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde gördüğümüz sistemik kandidiyazis’e kadar değişken klinik tablolarda karşımıza çıkmaktadır. Konakçıya ait risk faktörleri prematürelik ve invaziv yaklaşımların uygulanması yenidoğanın kandida enfeksiyonu ve oluşan tablonun ciddiyetine etki etmektedir.
    
KANDİDA ENFEKSİYONU TÜRLERİ
Yenidoğan kandida enfeksiyonu başlıca 4 klinik tabloda görülmektedir:
     
• Konjenital kandidiazis,
• Mukokutanöz kandidazis; orofarenks tutulumu (pamukçuk) ve genital, anal tutulumu diaper dermatit (pişik) olarak görülür,
• Katetere bağlı veya lokalize enfeksiyonun yayılması sonucu ortaya çıkan sistemik kandidiazis,
• Katetere bağlı organ tutulumu olmaksızın gelişen kandidiazis
   - İnvaziv fokal enfeksiyonlar
   - Menenjit
   - İdrar yolu enfeksiyonu
   - Endoftalmitis (Göz tutulumu)
   - Peritonit
   - Kemik tutulumu önemlidir.    
         

BEBEĞE NASIL GEÇER?
Kandida albıcans hemen her yerde bulunmaktadır. Sağlıklı kişilerin ağız, deri, bağırsak sistemi ve vajinasında her zaman vardır. Gebelikte vajinal kolonizasyon oranında artma görülür. Yenidoğan bebekler bu enfeksiyonu anne karnında, doğum eylemi sırasında ve daha sonra alabilirler. Miyadında doğan bebeklerinin yüzde 10’nunda doğumu takip eden ilk 5 gün içinde solunum yolları ve mide bağırsak sisteminde kandidanın yerleşmiş olduğu görülmektedir.
  
PAMUKÇUK NEDEN OLUŞUR?
Sağlıklı yenidoğanda bu enfeksiyon mukokütanöz kandida (pamukçuk) ve/veya diaper dermatit (pişik) şeklinde görülür. İlk 1 yaş içinde pamukçuk sık görülmektedir. Bebeklerde beslenme sorununa yol açabilir. Yanak içi ve dilde beyaz plaklar halindedir. Bu lezyonlar kazınırsa altta kırmızı bazen kanamalı zemin görülebilir. Bu lezyonlar birkaç tane olabildiği gibi ağız içini tamamen kaplayabilir.

Mide bağırsak sistemine yerleşen kandidalar sağlıklı yenidoğanda diaper dermatit’e (pişik) de yol açabilir. Özellikle anal bölge ve genital bölgede cildin kızardığı veya hassaslaştığı görülmektedir. Bazen bu lezyonlar hem ağız ve hem de genital bölgede ayrı zaman da görülebilir.

Sağlıklı yenidoğanda oldukça iyi seyreden kandida enfeksiyonu prematüre ve çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerde ciddi klinik tablolara yol açabilmektedir. Hastalığın ciddi formundaki (invaviz kandidiazis) başlıca risk faktörleri:

- Prematürelik
- Düşük doğum ağırlığı
- Mekanik ventilasyon
- Karın cerrahisi
- Uzun süreli kateter kullanımı
- Parenteral beslenme
- Steroid kullanımı
- Hastanede yatış süresinin uzaması
- Geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı olarak özetlenebilir.

Bazen bir hastada birden fazla risk faktörü mevcuttur.

Kandida enfeksiyonunun kuluçka süresi bilinmemektedir.

Konjenital Kandidiazis nadir bir durumdur ve genellikle doğumu takip eden ilk günlerde ortaya çıkmaktadır. Enfeksiyon kaynağı annenin vajinasında kolonize olan kandidalardır. Deride yaygın döküntüler görülür. Bu tablo prematüre bebeklerde ağır seyreder ve sistemik hastalığa ilerler. Bu bebeklere asla katater kullanılmamalıdır.

BELİRTİLER VE TANI
Sistemik kandida enfeksiyonlarının 1/3’ünde santral sinir sistemi tutulumu görülür. Gerek hastalığın seyri ve gerekse hastalık sonrası gelişen sekellerin ağır olduğu bilinmektedir. Yenidoğan döneminde ortaya çıkan kandida menenjitine özgül bulgular mevcut değildir. Bebeğin durumunda bozulma aktivitesinin azalması, solunum sıkıntısı gibi belirti ve bulgular gösterebilir.

Sistemik kandida enfeksiyonu geçiren bebeklerin yüzde 50’sinde böbrek tutulumu görülebilir. Bu hastalarda kandida sepsisi bulguları yanı sıra üriner enfeksiyon bulguları da olabilir. Bebeklerin mutlaka üriner sistem enfeksiyonu yönünden takip edilmesi gerekir.
      
Kandida enfeksiyonunda pamukçuk ve pişik vakalarında tanı klinik olarak konur. Çoğu vakada laboratuvar incelemesine ihtiyaç yoktur.

Sistemik kandida vakalarında ise tanı koymada bazı zorluklar mevcuttur.

Kan kültüründe üreme olması tanı açısından değerlidir. Bakteriyel enfeksiyonlara kıyasla kan kültüründe kandida türlerini üretmek zordur. Etkenin üreme hızı yavaştır. Kandida enfeksiyonlarında tek başına kan kültürü ile tanı koymak külfetli olmakta ve etkenin üretilemediği durumlarda ise kandida enfeksiyonun ekarte edilmediği unutulmamalıdır. Kandidanın kanda üremesindeki sorunlar diğer vücut sıvılarının incelenmesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Bu amaçla idrar, beyin omurilik sıvısı ve trakeal aspiratlarda mantarın üretilmesi veya gösterilmesi ile tanıya gidilmeye çalışılmaktadır.

• Direkt yayma ve gram boyama
• PCR
• Antikor tayini
• B glukan antigen test
• D-arabinitol testi tanı amacıyla yapılmaktadır.

Bazı vakalarda radyolojik incelemelerde tanıda yardımcı olmaktadır. USG, BT ve MR testleri ciddi vakalarda uygulanmaktadır.

TEDAVİ
Mukokütanöz kandida (pişik ve pamukçuk) vakalarında tedavi genel hijyene uyma ve lokal olarak uygulanan antifungal damla veya pomadlar şeklinde uygulanmaktadır.

Ciddi formlarda ise tedavide:
- Amfoterisin B
- Flusitozin
- Flukonazol kullanılmaktadır.
  
Amfoterisin B’nin nefrotoksik etkisi bilindiğinden yenidoğanda amfoterisin B’nin lipid formulasyonu kullanılmaktadır. Tedavi süresi hastanın klinik tablosuna göre planlanmalıdır.

Mantar enfeksiyonun yenidaoğan yoğun bakım ünitelerinde bir sorun olarak ortaya çıkması, bu bebeklerin takibinde profilaksiyi gündeme getirmiştir. Son yıllarda flukonazol profilaksisinin kullanabileceği yoğun olarak tartışılmakta ve profilaksi uygulanan bebeklerde enfeksiyonun azaldığı vurgulanmaktadır.

Sonuç olarak yenidoğanın sistemik kandidiazisini tanımlamak ve tedavi etmek halen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Profilaksi ile kandida enfeksiyonun kontrol altına alınması ve pratik tanı yöntemlerinin uygulamaya girmesi ile sorunun çözümlenebileceği ümit edilmektedir.

 


 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.