Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
YENİ ÇAĞIN ÇOCUKLARI
NUR EDA KASAP
Uluslararası Öğrenci-Anne & Baba Koçu
Yazı Boyutu:
23 Nisan

"Sevinin çocuklar,
Övünün büyükler
23 Nisan kutlu olsun."


Bizler sevinir, ailelerimiz övünür-dü.

Şimdi “en büyük bayram”a tatil gözüyle bakıyoruz. Milli bayramlar, dini bayramlar artık sanki tatille eş anlamlı.

Modern dünyada herkes yorgun çünkü. Aklımız fikrimiz, “Cuma da birleşir dört gün kaçarız bir yerlere" derdinde.

Romantizm edebiyat akımı olarak bilinmiş olsa da, aslında siyasi düşünce tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. Romantikler, Aydınlanma eleştirisinden başlayarak, genel anlamda modern toplum eleştirisini ortaya koymuşlardır. Bu yaklaşım modernlik için şöyle söyler;
“Modern özne “ben” sözcüğünü çok kullanır. Her “ben” iddiası, diğer “ben” iddialarıyla birlikte yaşamak zorundadır. Elbette kimse kimseyi tanımaz. Modern özne hem "ben"dir.  Hem “herkes” tir, hem de “hiçkimse”dir. Aslında modern özne kendisi bile değildir. Modernlik, insanı teslim almıştır.

"Kırda kahveye gitme hedefi, ötekilerle birlikte olmaktır. Kentin Cafe’sinde ise, kalabalık bir görüntüdür. Sayısız özne birliktedir ancak herkes tek başınadır. Cafe’de tüm kalabalığa rağmen yalnızlık vardır.“ *

Hal böyle olunca modern insan bu kalabalıkta hep yorgun. Amacı bu kalabalıktan kaçmak. Belki de duygusuzluktan kaçmak...

Farkına varmadan belli değerlerimizi kaybediyoruz. Bu geçiş o kadar doğal-mış gibi ki anlayamıyoruz. Sanki her şey normalize oluyor.

Romantiklerin deyişiyle, modern bizler, değerlerimize sahip çıkmayınca, çocuklarımıza da farklı “model” olup bu davranışlarımızı öğretiyoruz.

Tek 23 Nisan değil, Milli Bayramlar, okul ya da dahil olunan program sonrası hemen tatil anlamı taşıyor. O program sabırsızca beklenip hatta bahaneler üretilerek bir an önce gitmeye dönüşüyor.

23 Nisan’da önemli olan çocuklarımızın okuduğu şiirin anlam ve önemi değil, amaç sayısız çekilen fotoğraflar. Anı ölümsüzleştirmek adına, yaşanılan anın tadını, yakalanan fotolarla sonradan yaşamak. Eee bu gel-git tabi yorgunluk…

Biz şanslıydık. Büyüklerimizin derdi en öne geçip sadece kendi çocuğunun fotoğrafını çekmek değildi. Evladının böyle anlamlı bir güne, okuduğu şiir ya da sunduğu gösteriyle katılmış olmasının gururunu yaşardı. Tek tek tüm çocuklar izlenir, kendi çocuğu biter bitmez kimse ayrılmazdı. O gün büyükler, çocuklarını tüketmek için değil, kutlamak için gezdirirdi.

Büyükler oturup sohbet ederken, çocuklar kendi bayramlarında eğlenir, oynardı. Ama gerçek oyunları, tablet oyunlarını değil! Duyguların olduğu oyunları, sohbetin, paylaşmanın, belki tatlı rekabetin, yenmenin, yenilmenin yaşandığı oyunları. O oyunlarda, neşe, mutluluk, şen kahkahalar vardı. İşte biz o çocuklardandık.

Ulu önder Atatürk, bu ulusal bayramı çok sevdiği çocuklara armağan etmiştir. Amacı, emanetini gelecek kuşaklara taşımaktır. Birliğin, beraberliğin, başarının, ortak hedef ve amaçlardan oluştuğunu aktarmaktır. Tüm dünya çocukları ülkemize gelerek, bir arada dostluğun, kardeşliğin, paylaşmanın, kaynaşmanın, mutluluğunu coşkusunu yaşar. İlerici bir aydın olan Atatürk, bize bu duyguları yaşamamız, yaşatmamız için bu anlamlı günü hediye etmiştir.

Büyük Ata’mızı saygıyla anıyor, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızın geleceğimiz olan çocuklarımıza anlamını yitirmeden kalmasını diliyorum.

Sevgiyle…

* Prof.Dr.Besim F.Dellaloğlu alınmıştır.


Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.