Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
BAŞ BAŞA
Prof. Dr.  REHA CENGİZLİER
Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı - Çocuk Alerji Hastalıkları Uzmanı
Yazı Boyutu:
"Eyvah, bahar geldi!"

Değişen iklim koşulları, güzellikleri yanı sıra ne yazık ki bazı sorunları da getirebiliyor. Bahar ayı; insanın içine bir coşku, sevinç veriyor. Ama bugün yaz, yarın kış gibi ani hava değişiklikleri karşısında bazen savunmasız kalabiliyoruz. Hele çocuklar,  bu konuda daha da korunmasızlar.

Bahar aylarında, ısı değişimlerine göre giysi ayarlayamamak sonucu ya üşümek ya da aşırı terlemek gibi istenmeyen durumlar olur. Bunların sonucunda da hastalıklara yakalanma riski artar.  Hele bir de çocuğunuzun alerjik bir bünyesi varsa; o zaman hastalıklara yakalanma riski daha da fazladır.
Alerjik bünyeye sahip olmak; doğuştan gelen bir özelliktir. Genetik olarak alerjenlere başka insanlardan daha fazla tepki vermek şeklinde açıklanabilir. Bağışıklık sistemi zaten aşırı tepki vermekte olan bir bünye, enfeksiyon etkenlerine karşı da daha kolay tepki verir. Bunun sonucu da daha kolay hastalanmaktır. Alerjisi olan çocukların anneleri hep kendi çocuklarının sık sık hastalanmasından yakınır. Bunun nedeni, alerjinin diğer hastalıklara da zemin hazırlamasıdır. Bu hastalıkların çoğu,  “virüs” etkenli hastalıklardır. Halk arasında en yaygın bilinen örnekleri olan nezle, grip gibi hastalıklar ve bunların benzerleridir.  

VİRÜS MÜ, BAKTERİ Mİ?
Virüsler,  antibiyotik cinsi ilaçlarla tedavi edilemeyen hastalıklardır. Antibiyotik gerektiren “bakteri” cinsi mikropların yaptığı hastalıklara benzer bulgular oluşturabilir. Ateş, halsizlik,  çeşitli ağrılar gibi. Ancak ikisi arasında bazı farklar vardır ki; bu ancak doktor muayenesi ile ortaya konabilir. Hatta bazen doktor da bu ayırımı yapmakta zorlanır; bazı laboratuar tetkiklerine başvurur. Bunun sonucuna göre de antibiyotik verir veya vermez. Bu nedenle her ateşli hastalıkta hemen antibiyotiğe sarılmak doğru değildir.  Virüslerle olan enfeksiyonlarda, sadece belirtileri yatıştırıcı ilaçlar kullanılır. Tabii ki bu arada istirahat, beslenmeye dikkat ve bol sıvı alımı da iyileşmeye yardımcı olur.

POLEN ALERJİSİ
Alerjik çocuklarda, bahar aylarında enfeksiyondan başka bir de alerjinin kendisi sorunlar oluşturabilir. Havaların ısınmasıyla açık havada daha fazla zaman geçirmeye başlanır.  Özellikle polen alerjisi olanlarda rahatsızlıklar başlar. Hele polenlerin yoğun olduğu kıra, pikniğe, ormana gidildiği zaman burnundan gelebilir. Burnundan gelmek, hem mecaz hem gerçek anlamdadır. Aksırık, aşırı burun akıntısı, tıkanması, gözlerde kaşınma gibi bahar nezlesi belirtileri başlar. Astımı olanlarda da polenlerin tetiklemesi sonucu nefes darlığı, öksürük, hırıltı gibi belirtiler başlar.
Polenlerin alerjiye yol açması için mutlaka doğayla iç içe olmak gerekmez. Polenlerin alerji yapanları, çıplak gözle zor görülebilen, toz zerresi büyüklüğünde olanlarıdır. Bunlar, güneşin ısısı ile havada yükselir, rüzgarda savrularak uzak mesafelere gidebilirler. Gittikleri yerde yağmur yağar gibi yere dökülüp bunu nefesi ile içine çeken alerji hastalarında şikayetleri oluştururlar. Bunun en güzel örneği, hayatta buğday tarlası görmemiş insanların buğday polenine alerjisi olmasıdır.
Çayır çimen alerjisinde etken; evlerin önünde bakımlı, sık sık biçilen çimler değildir. Doğada kendi başına büyüyüp, tohuma kaçan ve polen şeklindeki tohumunu doğaya salan otlardır. Yani olay bahçeli evde oturmak ve kendi bahçesindeki bitkilerden zarar görmek şeklinde kısıtlanamaz. Bu polenlerin yoğun olduğu aylarda; yağmur ve ısıya göre değişmekle birlikte Nisan-Haziran arası dönem düşünülebilir. Bu dönemde çocuğun mümkün olduğunca kapalı mekan aktivitelerini arttırmak, açık havada geçireceği zamanı azaltmak yardımcı olur.  Özellikle kuru ve rüzgarlı havalarda polen yoğunluğu artar. Yağmurda ve hemen sonra havada polen çok azalacağı için, bu dönemlerde açık hava, alerjisi olanlara da dokunmaz.  Yeniden çevrenin kuruması, polen yoğunlaşması ile şikayetler yavaş yavaş artar.

ALERJİ TEDAVİSİ
Alerji tedavisinde temel prensip, alerjenden mümkün olduğunca uzak durmaktır. Bu her zaman yetmez. Oluşan rahatsızlığı gidermek için ve alerjik hastalığın ilerlemesini durdurmak için gerektikçe ilaç tedavisi de kullanılmalıdır. Her çocuğun ilaç ihtiyacı farklıdır. Hatta aynı çocuğun değişik zamanlardaki ilaç ihtiyacı da farklıdır. Bu nedenle de özellikle bahar dönemlerinde planlanmış tedavinin aksatılmamasına özen göstermek gerekir. Eğer şikayetler kontrol altında değilse, izleyen doktorla temasa geçmeli, tedavi düzenlenmelidir.  
Sorunlarından arınmış, mutluluk veren bir bahar yaşamanız dileklerimle.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.