Değişen iklim koşulları,
güzellikleri yanı sıra ne yazık ki bazı sorunları da getirebiliyor. Bahar ayı; insanın içine bir
coşku, sevinç veriyor. Ama bugün yaz, yarın kış gibi ani hava değişiklikleri karşısında bazen
savunmasız kalabiliyoruz. Hele çocuklar, bu konuda daha da korunmasızlar.
Bahar
aylarında, ısı değişimlerine göre giysi ayarlayamamak sonucu ya üşümek ya da aşırı terlemek gibi
istenmeyen durumlar olur. Bunların sonucunda da hastalıklara yakalanma riski artar. Hele bir
de çocuğunuzun alerjik bir bünyesi varsa; o zaman hastalıklara yakalanma riski daha da fazladır.
Alerjik bünyeye sahip olmak; doğuştan gelen bir özelliktir. Genetik olarak alerjenlere başka
insanlardan daha fazla tepki vermek şeklinde açıklanabilir. Bağışıklık sistemi zaten aşırı tepki
vermekte olan bir bünye, enfeksiyon etkenlerine karşı da daha kolay tepki verir. Bunun sonucu da
daha kolay hastalanmaktır. Alerjisi olan çocukların anneleri hep kendi çocuklarının sık sık
hastalanmasından yakınır. Bunun nedeni, alerjinin diğer hastalıklara da zemin hazırlamasıdır. Bu
hastalıkların çoğu, “virüs” etkenli hastalıklardır. Halk arasında en yaygın
bilinen örnekleri olan nezle, grip gibi hastalıklar ve bunların benzerleridir.
VİRÜS MÜ, BAKTERİ Mİ?
Virüsler, antibiyotik cinsi
ilaçlarla tedavi edilemeyen hastalıklardır. Antibiyotik gerektiren “bakteri” cinsi
mikropların yaptığı hastalıklara benzer bulgular oluşturabilir. Ateş, halsizlik, çeşitli
ağrılar gibi. Ancak ikisi arasında bazı farklar vardır ki; bu ancak doktor muayenesi ile ortaya
konabilir. Hatta bazen doktor da bu ayırımı yapmakta zorlanır; bazı laboratuar tetkiklerine
başvurur. Bunun sonucuna göre de antibiyotik verir veya vermez. Bu nedenle her ateşli hastalıkta
hemen antibiyotiğe sarılmak doğru değildir. Virüslerle olan enfeksiyonlarda, sadece
belirtileri yatıştırıcı ilaçlar kullanılır. Tabii ki bu arada istirahat, beslenmeye dikkat ve bol
sıvı alımı da iyileşmeye yardımcı olur.
POLEN
ALERJİSİ
Alerjik çocuklarda, bahar aylarında enfeksiyondan başka bir de alerjinin kendisi
sorunlar oluşturabilir. Havaların ısınmasıyla açık havada daha fazla zaman geçirmeye başlanır.
Özellikle polen alerjisi olanlarda rahatsızlıklar başlar. Hele polenlerin yoğun olduğu kıra,
pikniğe, ormana gidildiği zaman burnundan gelebilir. Burnundan gelmek, hem mecaz hem gerçek
anlamdadır. Aksırık, aşırı burun akıntısı, tıkanması, gözlerde kaşınma gibi bahar nezlesi
belirtileri başlar. Astımı olanlarda da polenlerin tetiklemesi sonucu nefes darlığı, öksürük,
hırıltı gibi belirtiler başlar.
Polenlerin alerjiye yol açması için mutlaka doğayla iç içe olmak
gerekmez. Polenlerin alerji yapanları, çıplak gözle zor görülebilen, toz zerresi büyüklüğünde
olanlarıdır. Bunlar, güneşin ısısı ile havada yükselir, rüzgarda savrularak uzak mesafelere
gidebilirler. Gittikleri yerde yağmur yağar gibi yere dökülüp bunu nefesi ile içine çeken alerji
hastalarında şikayetleri oluştururlar. Bunun en güzel örneği, hayatta buğday tarlası görmemiş
insanların buğday polenine alerjisi olmasıdır.
Çayır çimen alerjisinde etken; evlerin önünde
bakımlı, sık sık biçilen çimler değildir. Doğada kendi başına büyüyüp, tohuma kaçan ve polen
şeklindeki tohumunu doğaya salan otlardır. Yani olay bahçeli evde oturmak ve kendi bahçesindeki
bitkilerden zarar görmek şeklinde kısıtlanamaz. Bu polenlerin yoğun olduğu aylarda; yağmur ve ısıya
göre değişmekle birlikte Nisan-Haziran arası dönem düşünülebilir. Bu dönemde çocuğun mümkün
olduğunca kapalı mekan aktivitelerini arttırmak, açık havada geçireceği zamanı azaltmak yardımcı
olur. Özellikle kuru ve rüzgarlı havalarda polen yoğunluğu artar. Yağmurda ve hemen sonra
havada polen çok azalacağı için, bu dönemlerde açık hava, alerjisi olanlara da dokunmaz.
Yeniden çevrenin kuruması, polen yoğunlaşması ile şikayetler yavaş yavaş artar.
ALERJİ TEDAVİSİ
Alerji tedavisinde temel prensip, alerjenden
mümkün olduğunca uzak durmaktır. Bu her zaman yetmez. Oluşan rahatsızlığı gidermek için ve alerjik
hastalığın ilerlemesini durdurmak için gerektikçe ilaç tedavisi de kullanılmalıdır. Her çocuğun ilaç
ihtiyacı farklıdır. Hatta aynı çocuğun değişik zamanlardaki ilaç ihtiyacı da farklıdır. Bu nedenle
de özellikle bahar dönemlerinde planlanmış tedavinin aksatılmamasına özen göstermek gerekir. Eğer
şikayetler kontrol altında değilse, izleyen doktorla temasa geçmeli, tedavi düzenlenmelidir.
Sorunlarından arınmış, mutluluk veren bir bahar yaşamanız dileklerimle.