Hipoglisemi, yani kan şekeri düşüklüğü diyabetin en sık rastlanılan komplikasyonudur. Kan şekeri seviyesinin 50 mg/dl altına düşmesidir; ancak hipoglisemide belirtiler kişiden kişiye değişir. Bazı hastalar 60 mg/dl altı değerlerde de hipoglisemi belirtileri gösterirler.
Diyabeti olmayan bir kişinin kan şekeri seviyesi hiçbir zaman 50 mg/dl altına düşmez, çünkü doğal olarak kontrol sistemi uyarılır, insülin salgılanması durur; glukagon, adrenalin, kortizol gibi kan şekerini yükselten hormonlar salgılanarak hormone tablosunu dengeler. Kişi kendini aç hissetmeye başlar ve birşeyler yiyerek kan şekerini yükseltir. Eğer insülin yapılır veya insülin salgısını arttıran bir ilaç kullanılır ve hiçbir şey yenmezse hipoglisemi gözlenir. Bazen de hata ile fazla doz insülin yapılır, bu da kan şekeri düşüklüğüne yol açar.
HİPOGLİSEMİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Terleme, titreme, kalp çarpıntısı, baş ağrısı, açlık hissi, sinirlilik ve bayılma hipoglisemi belirtileridir. Beynin normal çalışabilmesi için glukoz gereklidir, bu nedenle hipoglisemide beynin çalışma kapasitesi azalır. Hipoglisemiyi ortaya çıkarıcı durumları engellemek, hipoglisemi ile başa çıkmanın en iyi yoludur. Yeni tanı almış diyabetlilelere ilk öğrettiğimiz şey, hipoglisemi belirtileridir ve en korktuğumuz olayın hipoglisemi olduğundan bahsederiz. Disiplinli bir diyabet hastasında hipoglisemi çok az gözlenir. Uygun doz ve zamanda insülinini yapan, yemeklerinin saatlerini atlamayan, öğün atlamayan hastalar riski en aza indirirler. Düzenli kan şekeri ölçümleri yapılmalıdır. Sık sık hipoglisemi nöbetleri geçirenlerin beslenme düzenlerinin yeniden ayarlanması ve insülin dozlarının yeniden hesaplanması gerekir. Eğer insülin iğnenizi yapmış ve herhangi bir nedenden dolayı yemek yiyememişseniz, yanınızda bulundurduğunuz şekerleme veya bisküvi gibi karbohidratlı gıdaları tüketin. Ani ve aşırı biçimde hareket etmeyin; mesela otobüse yetişmek için koşturmak, ek öğün almadan futbol oynamak gibi... Alkol almak, karaciğeri yorduğundan ve karaciğer alkolü parçalamak için çalıştığından, yeterli glukoz üretilemez ve hipoglisemiye yol açar.
Hipoglisemi atağı ardından sıklıkla, bir cevap olarak hiperglisemi gelişir. Bunun nedeni, organizmanın düzenleyici mekanizmalarının hızla devreye girmesi ve glukozun depo edildiği karaciğerden kana karışmasıdır.
Uygun tedavi uygulanmadığında, orta derecede bir hipoglisemi, bilinç bulanıklığı belirtisi ile hipoglisemik komaya dönüşebilir. Bu durumun acil tedavisi gerekir. Bilinç kaybı riski nedeniyle diyabet hastaları üzerlerinde diyabetli olduklarını ve kullandıkları tedaviyi belirten bir kart taşımalıdır. Hipoglisemi koması yaşlılarda daha ağır olabilir ve insülin ile birlikte sulfonamide cinsi antidiyabetik kullananlarda daha sık görülür. Ayrıca insülin dozunun fazla yapılması, öğün atlanması, az miktarda yemek yenmesi ve aşırı fizik aktivite de hipoglisemiye yol açar.
HİPOGLİSEMİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hipoglisemi belirtileri saptandığında, hafif ataklarda limonata veya ağıza atılan 2-3 kesme şeker kan şekerini yükseltir. Diyet içeceklerde şeker yerine suni tatlandırıcılar kullanıldığı için bunları tüketmenin faydası yoktur. Diyabetlilerin yanında, çantalarında şekerleme, meyve suyu ve bisküvi bulunması yararlı olur. Özellikle spor yapanlar ve araba kullananlar için bu daha da önemlidir. Sütün kana karışması daha yavaş olduğu için, ani hipoglisemi atağında kullanılması uygun değildir.
ACİL DURUMLARDA NE YAPMALI?
Aniden kan şekeri düşerse, eğer limonata ve şeker gibi kan şekeri yükselticileri kullanacak vakit bulunamazsa, belirtiler ağırlaşabilir ve hasta havale geçirebilir. Bu durumda yapılacak en önemli şey “glukagen” isimli iğneyi kol veya kalçadan yapmaktır. Diyabetlilerin “glukagen” isimli ilacı acil durumlar için yanlarında bulundurmaları faydalıdır. “Glukagen” insüline zıt etki yapıp kan şekerini yükseltir. Tabii bu mümkün olmazsa, hemen hastaneye başvurulmalıdır.
Özellikle tip 1 diyabetli çocuklarda en korktuğumuz hipoglisemi atağı, gece uykuda olandır. Gece saat 3-4 civarında terleme, huzursuzluk gibi belirtiler ortaya çıkarsa kan şekerinin ölçülmesi gerekir. Aslında yeni diyabetlilere de bu tavsiye edilir. Eğer gece kan şekerleri düşüyorsa insülin dozu yeniden ayarlanır, akşam yatarken ki öğün saati yeniden değerlendirilir.