Sonunda hayallerimi gerçekleştirdim arkadaşlar…
4 yıl önce mutlu, huzurlu çalışacağım ve gelenlerin kendilerini rahat evlerinde gibi hissedebilecekleri, kendi gibi olabilecekleri, yoga merkezimi açtım.
O gönül bahçemin ilk ekilen tohumları, bana hep niyet etmenin gücüyle nasıl yeşerebildiğini görmemi sağladı. Tohumlar çiçek açtı. Rengarenk, mis kokulu çiçeklerim ve sabırla büyüyen ağaçlarımda meyvelerini olgunlaştırıp beni bugünlere taşıdı. Hep büyük bir ailem olsun isterdim. Oldu da. Şimdilerde biz büyük bir aileyiz. Yoga merkezim her gün ihtiyacı olanlarla çoğalıp, keyifle akışına devam etmekte. Bunun için Merih Hoca ne istesin? Şükür, şükür, şükür…
Yoga Bhaja’nın da dediği gibi her düşünce, bir heyecan ve bir duygu olabilir. Her heyecan ve her duygu bir arzuya dönüşebilir, bu arzuları gerçekleştirebilmek için tüm hayat enerjinizi alabilirler. Fakat siz her düşünceyi kullanır, onu akıl süzgecinden geçirir ve bilincinizle sınarsanız ne olursa olsun başarılı olursunuz. Bu hayatın basit bir sırrıdır demiş. İşte bu sır, benim hayat yolumda bana rehberlik edip, ışık tuttu ve beni yıldızlarla parlattı.
“Şükran duygusu belleğin anma sevinci ve yaşanmış olana duyulan aşktır” cümlesi de kişisel haritamın yol haritasını oluşturdu. Böylesi sözcükler cümbüşüne de can kurban.
Evet, eğitimlerime devam ediyorum dersem sakın şaşırmayın. Bu uçsuz bucaksız engin bir denizin içine girmek gibi. Her yaz kendime zaman ayırır, ruhumu tatile kucak açtırırım. Bu da bana pekiyi gelir. Mesleğim ile ilgili yeniliklere açığım. İlgi alanıma giren felsefeleri takip eder programıma alırım. Doğu’nun yoga felsefesi beni inanılmaz doyururken, Batı’nın asana teknikleriyle de bedeni hizalama, anatomi, yoganın terapik etkileri, ses terapileri, rezonansların bedendeki etkileri, kriyalar (arınma teknikleri) gibi birçok iç içe geçmiş çalışmaların aynen bir yap-boz parçaları gibi birleştirmeyi ve bir harmanlama yapıp, derslerime aktarmayı da çok seviyorum. Kendimi hep gelişmeye, öğrenmeye davet ediyorum.
KOŞULSUZ NEFES
Mesela doğru nefes tekniklerini deneyimlemek. Arkadaşlar bu nefes tekniklerinin bedenimizde yarattığı etkileri, anlatmak için cümleler değil, size sadece denemelisiniz demek isterim. Nefes hayata tam katılım hali aslında. Nefes de hayat gibi her an değişmiyor mu? Nerede o küçük bir çocukken sahip olduğumuz o koşulsuz nefes. Çoğumuz esas nefesimizle bağımızı kaybetmedik mi? Aslında o bizim doğal var olma halimiz ve doğal enerji kaynağımızla olan bağımız.
Nefes bir ırmak gibi temas ettiği her yere sihrini ve yaşam enerjisini veren, zihin, beden ve ruhumuzu etkileyen inanılmaz bir enerji. Bazıları zayıf nefes alıp verdiklerinin, zayıf nefes alıp vermenin yarattığı etkilerin farkında bile değiller. Nefes hayata tam katılım hali aslında. Nefes de hayat gibi her an değişiyor. Siz hiç zor zamanlarınızda nefes ile olan ilişkinize ve nefesteki değişimlerinize hiç baktınız mı? Sanki yüreğiniz ağzınızdaymış gibi ne kadar sığ nefes alıp verdiğinizi farkettiniz mi? İşte bu nefesler bizi ne yazık ki birçok hastalığa karşı savunmasız bırakabiliyor.
KALPLERİMİZİ AÇALIM
Ben bugünkü yazımı sevgiyle bitirelim istedim O muhteşem merkez, kalp merkezi. Sevginin, aşkının, minnetarlığın, affediciliğin, şükür duygusunun merkezi. Belirli titreşimi var ve çok güçlü. Dünyadaki her duygu bu merkezden yayılıyor. Hayata zenginlik ve anlam veren bir yer. Gerçekten bu merkezden aldığımız titreşimleri yaydığımızda, ben ve sen değil biz diyen titreşimler yayarız. Yargı ve hükümlerden uzaklaşıp, birbirimizi önyargısız kabullenmeyi, bu bağlantıya geçip, birbirimizi dışlamamayı öğrenip, kalplerimizi açabilmeyi, kendi kişisel gerçekliğimizi anlayıp buradan da evrensel gerçekliğe kanatlanabiliriz.
Kalplerimizde bir ateşin ortasında küçülmeden, geri çekilmeden durabilecek cesareti ve azmi hep hissedelim.
Evrensel sevgi sevecenlikle başlar.
Yıldızlar sevgilerimizin üzerine yağsın…
