Çocuklarımızın zekasını neye göre
belirleyeceğiz? Zeka, arkadaşlarıyla iyi anlaşmak mıdır? Voleybol takımında iyi bir ekip oyuncusu
olmak mıdır? Çok güzel şarkı söyleyip dans etmek midir? Matematikten en yüksek notu mu almaktır?
Piyano mu çalmaktır? Çamurdan heykeller, yoksa resimler mi yapmaktır? Bunlardan hangisi zekayı
anlatıyor size? Bunların hepsi zekanızın bir parçasını oluşturuyor aslında. Yeteneklerimiz ve ilgi
alanlarımız bizim zeka alanlarımızı belirliyor.
Zekayla ilgili geleneksel
görüşlere göre zeka sabittir. Doğuştan genlerle gelir ve hep aynı kalır. Yani siz doğuştan ya
zekisinizdir, ya vasat bir zekanız vardır ya da aptalsınızdır.
Halbuki çoklu zeka alanlarının
kurucusu Howard Gardner bakın zekayı nasıl tanımlıyor.
ZEKA NEDİR?
Zeka, günlük
yaşantımızda karşılaştığımız farklı problemelere çözüm bulmak ve çevremizdeki değişimlere uyum
sağlamak için kendimize özgü yetenek ve becerilerimizi kullanma kapasitesidir. Yaşadığımız toplumda
faydalı şeyler yapabilme becerisidir.
Geleneksel görüşler zekanın doğuşla sabit gelip sabit
kaldığını, tekil olduğunu ve zekayı geliştirmenin mümkün olmadığını söylerken Howard Gardner bu
inancı yıkıyor ve zekanın çoklu olduğunu ve geliştirilebilir olduğunu söylüyor. Bunun için
çocukların yetenek ve becerilerini keşfetmek ve önemsemek gerekiyor. Yetenek ve becerilerimiz zeka
alanlarımızı belirliyor. Hepimiz birbirimizden farklıyız ve gelişmiş zeka alanlarımız da birbirinden
farklıdır.
Çocukların zeka alanlarının gelişebilmesi için okullarda tüm zeka alanlarına uygun
öğrenme ortamlarının oluşturulması gerekiyor.
“Ne kadar zeki olduğunuz değil,
hangi
alanda zeki olduğunuz önemlidir.”
Thomas Armstrong
ÇOKLU ZEKA ALANLARININ GELİŞİMİNİ
ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1. Biyolojik Etkenler:
•Bireyin kalıtımsal olarak
taşıdığı izler.
•Değişik nedenlerle bireyin beyninde doğumdan önce, doğum sırasında veya doğumdan
sonra meydana gelen hasarlar.
2. Ailesel ve Çevresel Etkenler:
•Ailenin
ekonomik durumu (istekleri karşılayabilme).
•Ailenin çocuğun yetenekleri doğrultusundaki
isteklerine yaklaşımı (değer verme, önemseme).
•Aile ortamının sayıca çok ya da az olması.
3. Kültürel Etkenler: Çocuğun içinde yaşadığı toplumun kültürel
değerleri.
4. Coğrafi Etkenler: Kırsal bölgede yetişen çocukla büyük şehirde
yetişen çocuk arasındaki fark ya da deniz kenarında bir kentte yaşayan çocukla denizden uzakta
yaşayan çocuk arasındaki fark gibi.
5. Yaşanan İyi ya da Kötü Deneyimler: Yeteneklerin
eleştirilmesi. Becerilerin işe yaramaz görülmesi ya da alay edilmesi (resim yaptığı için
eleştirilen, şarkı söylemek isteyen ya da dans etmekten hoşlanan çocuğa bunların boş işler olduğunu
söyleyerek çocuğun hevesini kırmak).
Bir sonraki, “Çocuğunuzun yeteneklerinin farkında
mısınız?” başlıklı yazımda sizlerle Kutlay’ın hikayesini paylaşmak istiyorum.