Aydınlanma Çağı Astroloğu
https://twitter.com/SALLUGALGAL
(01 Ocak - 9 Ocak 2011)
Yeni yıla ciddi anlamda önemli ve görkemli bir hafta ile başlıyoruz. Ama halen, keşfedilmeyi bekleyen, sıkıntı ve karanlığın ardına saklanmış bir parça aydınlık var…
2011’i önümüzdeki günlerde ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz, ama isterseniz önce bu yılın önemli dinamiklerine bir göz atalım.
Son yıllar en derindeki temel ihtiyaçlarımızı saptamak, onlara göre yaşamımızda nasıl bir düzen kurmamız gerektiğini planlamakla geçti. Şimdi ise planlama dönemi bitti; uygulama, harekete geçme zamanı başladı artık!
2011’in ilk yarısı özellikle ideallerimizi gerçekleştirebilmemiz açısından çok umut vaat edici, ikinci yarısı ise çabalarımızın somut karşılıklarını alabileceğimiz bir zaman dilimi olarak gözüküyor.
Ancak elbette ki, tam olarak hangi alanlarda ne gibi koşullarla karşılabileceğimizi anlayabilmek için, kişisel doğum haritalarımızın yorumlanıp değerlendirilmesi gerektiğini unutmayalım. Yine de aşağıdaki bilgiler 2011’in ana temaları hakkında sizlere bir fikir verecektir.
YENİLİKLERE AÇIK MISINIZ?
Bu yıl için ilk söylenecek şey; bakış açımızı genişletip, yeni ideal ve yöntemlere, deneyimlere açık olmamız gereken bir döneme girdiğimiz. Mart ayı itibariyle, Ay Düğümleri İkizler-Yay aksına geçecek ve bizler bilgi alışverişlerinde, hayat görüşümüzde Yay’ın olumlu özelliklerini geliştirerek bizden farklı düşünen, farklı din, inanç ve kültürden gelen insanlara karşı hoşgörü ve anlayış geliştirerek anlayışımızı yükselteceğimizi göreceğiz. Kuzey Ay Düğümü, (önceki yazılarımdan hatırlayacaksınız) gitmemiz gereken yol, geliştirmemiz gereken özelliklerimizdir. Güney Ay Düğümü ise, geride bırakmamız gereken geçmiş, bitirdiğimiz derslerdir. Ancak hepimiz kendimizi duygusal olarak güvende hissetmek için ister istemez geçmişimizin bize tanıdık gelen alıştığımız yöntemlerine çekilip, Güney Ay Düğümü’nün gölgelerinde takılıp kalma eğilimi gösterebiliriz. Güney Ay Düğümü’ne takıldıkça da bir türlü ilerleyemez, kendimizi gerçekleştiremeyiz. Asıl ilerlememiz gereken yola yönelebildiğimizde hayat daha verimli ve kolay akar.
KUZEY AY DÜĞÜMÜ YAY’DA…
Kuzey Ay Düğümü Yay’a geçtiğinde, en çok dikkat etmemiz gereken konu, önümüzdeki dar alana bakıp durumları kısıtlı bir şekilde değerlendirerek asıl manzarayı, bütünü gözden kaçırma eğilimimizi disipline etmek olmalı. İkizler-Yay aksı bilgi alışverişinin, yüksek bilginin, yaşam bilgeliğinin, merakın, öğrenebilmek için soru sormanın öneminin vurgulandığı bir akstır. Laf salatalarına, demagojilere, sürekli kuşku duymaya, başkalarının düşüncelerinden fazlasıyla etkilenmeye, aşırılıklara, her şeyi mantığa uydurma gereksinimine ve katı prensiplerimizde direnmeye devam edersek bu çok önemli aşamayı es geçmiş, hiçbir şey anlamadan okulun arka kapısından çıkmış oluruz. Bizden farklı düşünen, farklı din ve kültürden insanlara hoşgörü geliştirmek, doğayla bağımızı güçlendirmek, hatta biraz yalnız kalıp gürültü ve kargaşadan uzakta iç sesimizle temasımızı arttırıp yaşam yolculuğunda bilgeleşirken, hayata güler yüzle bakmayı ihmal etmemek durumundayız.
Zaten bütünleşmeyi, kabulleniciliği, sevgi, şefkat ve özveriyi tanımlayan Neptün’ün de 4 Nisan’da Balık burcuna girmesi yukarıda belirtilen temaları destekleyecek durumda. Erime, çözülme, dağılma fonksiyonu olan Neptün, uygun olmayan katı yapıları eritip çözecek, önce biraz görüşü bulandırdıktan sonra netleşmemizi sağlayacaktır. Bu arada gerçekleri olduğundan farklı algılayıp hayal kırıklığına uğramamak için kendi kendimizi aldatmamaya dikkat etmemiz, gerçekçiliğimizi korumamız büyük önem taşıyor. Aynı zamanda yaratıcılığımızı, sezgiselliğimizi, evrenle bağımızı güçlendiren, hayatımıza daha çok ruhsallığın gireceği bir döneme doğru ilerliyoruz.
URANÜS 7 YIL BOYUNCA KOÇ’TA…
2011’de yavaş hareket eden gezegenlerden salt Neptün değil, Uranüs de 12 Mart’ta artık temelli olarak burç değiştirerek Koç’a girecek. Böylece önümüzde 7 yıllık bir “Uranüs Koç’ta” dönemi başlayacak. Uranüs buluşların, uyanışların, teknolojinin, özgürlük, eşitlik, kardeşlik, reformlar ve başkaldırının temsilcisidir. Dolayısıyla, bu yıl bilim ve teknikte (özellikle baş bölgesi ile ilgili ameliyatlarda) büyük ilerlemeler kaydedilebileceği gibi, büyük kitleleri ilgilendiren önemli ve ani değişim rüzgarları esebilir, kaos ve karmaşa yaşanabilir. Özellikle Türkiye’nin haritasında iç barışla ilgili beklenmedik sıkıntılar ortaya çıkabilir. Bu anlamda Yay’da ilerleycek Kuzey Ay Düğümü’nün işaret ettiklerini hatırlayıp farklı düşünce, inanç ve kültürlere hoşgörüyle yaklaşmamız gerektiğini hatırlamak büyük önem taşıyor.
Doğal afetler bakımından da zorlu bir yıla giriyoruz. Özellikle deprem ve sel felaketlerine karşı tedbirli olmak, binaların, yolların alt yapılarını güçlendirmek gerekli.
Jüpiter bu yılın “en hareketli ağır giden” gezegenlerinden! Yıla Balık burcunun son derecelerinde girdikten sonra 22 Ocak’ta sırasıyla önce Koç’a, 4 Haziran’da ise Boğa burcuna ilerleyecek. Bu durumda yılın ilk 6 ayında Koç özelliklerini büyütüp gözler önüne serdikten sonra, ikinci yarısında Boğa temalarını mercek altına alacak. 22 Ocak’tan 4 Haziran’a dek kendimizi keşfetmek ve geliştirmek bizi daha büyük bir doyuma götürecek. Daha gözü pek, risklere açık, sabırsız ve yolumuza çıkan fırsatları kavramakta hızlıyız. 4 Haziran’dan yıl sonuna kadar değer verdiğimiz, maddi ve manevi sahip olduğumuz kaynakları güçlendirmek, finansal güvenliğimizi sağlamak, imkanlarımızı çoğaltmak için yatırımlar yapmak isteyebileceğiz. Ama asıl mutluluk ve doyum kendimizi sahip olduklarımızla yeterli ve değerli hissedip şükran duymakta. Öte yandan, beş duyu ile ilişkilendirilen Boğa’ya özgü Venüsyen yönlerimizde (yeme- içme, sevme, dokunma vb.) aşırılıklar, zevke sefaya, lükse, komfora, harcamaya düşkünlükler dikkat çekecek şekilde artabilecek.
6 ADET TUTULMA BİZİ BEKLİYOR!
Bu yıl tutulmalar bakımından bir hayli zengin. 4’ü Güneş, 2’si Ay Tutulması olmak üzere tam 6 tutulma birden deneyimleyeceğiz. En son 1982’de bu kadar çok tutulma birden yaşanmıştı. İkizler-Yay aksına geçecek Ay Düğümleri nedeniyle bunların büyük bir bölümü bu aks üzerinde oluşacak. Hepsi de geçmişi ve geçmiş alışkanlıklarımızı, yaklaşım tarzımızı geride bırakıp daha özgürce farklı ufuklara, henüz keşfedilmemiş sulara yelken açmamızı gerekli kılacaklar.
Satürn ise yıl boyunca Terazi’de, bizi tüm ilişkilerimiz, birebir yakınlıklarımız ve ortaklıklarımızda sınır ve sorumluluklarımızı bilerek dengeyi korumamız konusunda zorlamaya devam ediyor.
BU HAFTA İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ NASIL?
01 Ocak Cumartesi gününe 03:22’de Ay’ın Yay burcuna girmesiyle umut ve neşe içinde başlıyoruz. Yılbaşı yorgunluğunu ve mahmurluğunu dışarıda biraz temiz hava alarak atmak bize iyi gelecektir.
02 Ocak Pazar günü tatilin henüz bitmediğini idrak edip yayılmaya, canımız ne istiyorsa onu yapmaya eğilimliyiz. Hafta sonu boyunca kilomuzu korumak için azami dikkati göstermemiz gerekiyor. Fazla yiyip içme, özellikle tatlılara düşkünlük başımıza dert olabilir.
03 Ocak Pazartesi günü bu yılın gerçek anlamda ilk haftası başlıyor. 04:09’da Ay’ın boşluğa düştükten sonra 09:40’da Oğlak’a girmesiyle birlikte hafta sonu rehavetinden sıyrılıp kolları sıvamamız gerektiğine ilişkin alarm zilleri çalmaya başlıyor. İş, güç, ciddiyet zamanı başlıyor!
04 Ocak Salı, gökyüzünün en hareketli, dinamik olduğu önemli bir gün. Her türlü beklenmedik gelişme, olay yaşanabilir.
10:28’de Akrep’teki Venüs, Kova’daki Neptün ile açı içerisinde olacak. Yaratıcılık ve sanatla ilgili projeler için iyi bir zemin hazırlayan bu etkileşim, ilişkiler ve parasal konularla ilgili karmaşa ve belirsizlik yaratıp, huzursuzluklar yaşanmasına neden olabilir. Yanlış anlama ve anlaşılmalar, aşırı idealizasyon sonucu hayal kırıklıklarına uğramak şaşırtıcı olmaz! Yüzleşmekten kaçındığımız konular önümüze dikilip çözüm bekleyebilirler! Serinkanlı ve sağ duyulu bir yaklaşım sergilememiz iyi olur.
YENİAY’DA KISMİ GÜNEŞ TUTULMASI
11:03’te 13 derece ile Oğlak burcunda Yeniay’da Kısmi Güneş Tutulması gerçekleşiyor. Nasa’ya göre tutulma sabah erken saatlerde Cezayir’den başlıyor. Batı ve Kuzey Afrika’yı geçerek Orta Doğu, Hindistan ve Afganistan’a kadar uzanıyor. Madrid, Paris, Londra, Brüksel, Zürih, Amsterdam ve Kopenhag’da yaşayanlar sabah saatlerinde bu tutulmayı fotoğraflama şansına sahip olabilecekler. Tutulma, Kahire, Kudüs, Istanbul ve Tahran’dan kısmen de olsa izlenebilecek. Bir tutulmanın en çok görülebildiği ülkelerde etkin olacağını hatırlayacak olursak, yukarıda belirtilen yerlerde önemli ve yeni durumlar yaratacağını söyleyebiliriz.
14:53’te Jüpiter ile Uranüs Balık burcunda kavuşum yapacaklar. Hemen ardından önce 15:34’te Venüs ile Uranüs, 15:40’ta ise Venüs ile Jüpiter enerjilerini birleştirecekler. Bugün ne yapmak istiyorsak, neyi seviyor ve istiyorsak onu yapmaya izin verelim kendimize.
Evrenden hemen yanıtlar alabileceğimiz bir gündeyiz. Sezgiselliğimiz yüksek, algılarımız berrak. Koşullar değişken, sürprizli olabilir. Ama bunların bizi yeni başlangıçlara taşıyacağı, yepyeni fırsatlarla buluşturacağı açık.
05 Ocak Çarşamba 14:17’de Ay boşluğa düştükten sonra 18:09’da Kova burcuna giriş yapıyor. Önemli işlerimizi sabahtan halletmekte yarar var. Aksi taktirde, bir verim elde edemememiz, karmaşa yaşamamız mümkün. Akşam saatleri duygusal konularda mantık ve mesafe ön plana geçiyor. Cuma öğleden sonraya kadar pek de romantik olmayacağımız bir döneme giriyoruz. Durum ve koşullara farklı bir açıdan bakmak, bazı şeyleri daha açık bir şekilde görmemizi sağlayabilir.
06 Ocak Perşembe günü dünkü enerjiler devam ediyor. Heyecanlı ve duygusal açıdan iniş çıkışlı günlerdeyiz. Toplumsal olaylara ilgimiz artabilir. Arkadaşlarımızla buluşmak, düşünsel, kültürel etkinliklerde bulunmak ihtiyacında olabiliriz.
07 Ocak Cuma 14:30’ta Venüs Yay’da yolculuğuna başlayacak. Coşku ve neşemizin artacağı bir döneme giriyoruz. Sevgi, değer ve ilişkiler konularında Yay temaları hakim olacak. Hoşgörünün, farklılıkları kabul edebilmenin erdemini anlayacağız. Katı prensiplerle ve önyargılarla hareket etmenin sevgiyi koşullu hale getireceğini bilmeliyiz. Her türlü abartıdan uzak durmamız iyi olur. Aşırı yeme içme, aşırı harcama, zevke, keyfe, alışverişe düşkünlük eğilimimiz yüksek. Macera, özgürlük arzumuz belirgin. Yabancılarla yapılacak işler öne çıkabilir. Yeni yerler ve kültürleri tanıma arzumuz artacağından seyahat planları yapmaya başlayabiliriz.
22:52’de Ay boşluğa düşüyor. Geceyi sakin, kendimizi dinleyerek ve dinlenerek geçirmemiz için iyi bir fırsat yakaladık!
08 Ocak Cumartesi 04:58’de Ay bu kez Balık’ın sonsuz ve kucaklayıcı, sakin sularından içeri dalacak. Hafta sonunu dingin, yaratıcı enerjilerle ve evrenin bütünleyici çağırısına uygun şekilde geçirebileceğiz.
09 Ocak Pazar günü kendimizi hayatın akışına bırakarak iyi hissedeceğimiz bir gün. Kendimizi hiçbir şey için zorlamayalım. Günü planlamak yerine hayatın önümüze getirdiklerine odaklanalım.
BİTİRİRKEN…
Doğrusunu isterseniz, kişisel tarihimde hiç bu kadar çok koşuştuğum, yorulduğum, aynı anda pek çok şeye yetişmek durumunda kaldığım bir yıl yaşamamıştım. 2010 hem iş hem de meşguliyetler açısından çok yoğun bir yıl oldu benim için. Özellikle son aylarda aile büyüklerinde üstüste patlak veren sağlık sorunları beni günlük çalışma düzenimde oldukça zorladı. (Satürn Plüto karesi) Seanslarımı aksatmayıp siz danışanlarımdan gelen istekleri olabildiğince yerine getirmeye çalışırken, gerçekten çok önemli bir bilgi eksikliğini giderecek, Doğu ve Batı astrolojisini sentezleyen bir kitabı yayına hazırlamaya çalışmak da bir hayli vaktimi aldı. Hele bir de buna geçtiğimiz ay Yeniay’ın iş, hizmet ve sağlık evimdeki Satürn’ün (hani şu Plüto’ya kare açı vererek beni zorladığını söylediğim) üzerinde oluşması da eklenince tempom iyice arttı. Bu konularla ilgili olarak neredeyse soluk almadan 1 aydır koşturup didiniyorum! Şu anda babacığımı olabildiğince rahat ettirmeye çalışıyor, belli bir kontrol rutininde tutmaya gayret ediyoruz. Kısacası, yeni yıl ile ilgili yorum yazılarım bu nedenlerle sekteye uğrayıp, beni çalışma düzenimin dışına çıkartıp, önceliği onlara vermek durumunda bıraktı doğal olarak. Ama hayatta her şey yerine konabilir, yeniden yapılandırılabilir. Yeter ki “Sağlık olsun!” Umudumuzu, inancımızı, gücümüzü ve hayata bağlılığımızı kaybetmeyelim.
Sevdiklerinizle birlikte sağlık, mutluluk ve neşe ile geçecek sevgi dolu ve anlamlı bir yıl diliyorum hepinize. Esen kalın.
