YORGUNLUK NEDİR?
Yorgunluk, genel olarak
kişilerin kendini halsiz, isteksiz hissetmesi halidir. Bilimsel incelendiğinde 3 tipe ayrılır:
- Kronik yorgunluk sendromu: Bu tip yorgunluklar 6 aydan fazla sürer ve tedavisi güçtür.
Endokrin, nörolojik ve psikolojik sebepleri vardır.
- Psikolojik yorgunluk: Bu tip
yorgunluklar genelde kişilerin çevresel olaylara paralel olarak ortaya çıkar ve psikatrik destek ile
çözülebilir.
- Bahar yorgunluğu: Bu tip yorgunluk mevsimsel olarak baharın başlaması ile
oluşan tiptir.
BAHAR YORGUNLUĞU NASIL ORTAYA ÇIKAR?
Bahar yorgunluğu
güneşin daha dik gelmesi ile ısınan denizlerden daha fazla suyun buharlaşması ve bununla beraber
ortaya çıkan nem artışı sonucunda oluşur. Yaz ve sıcak geçen bahar aylarında hava sıcaklığı, yüksek
nem ile bir araya gelince bunaltıcı bir gün yaşarız. Kendimizi yorgun ve bitkin hissederiz.
Nemliliğin çok yüksek olduğu durumlarda gerçek hava sıcaklığı ile etkin hava sıcaklığı birbirine
yakın seyreder. Fakat sıcak ve kuru bir havaya göre çok daha fazla rahatsız edici bir etkiye
sahiptir. Havadaki nem oranı düşük ise, yüksek sıcaklık olsa bile bu durumu dayanılır yapabilir.
Çünkü cilt üzerinde buharlaşmanın sağladığı bir serinlik etkisi mevcuttur. Ancak yüksek nem cilt ve
onu çevreleyen hava içindeki buharlaşmanın etkisini yok ederek gerçek sıcaklığı daha yüksek
seviyelerde hissetmemizi sağlayacaktır.
BAHAR YORGUNLUĞU VÜCUDUMUZU NASIL
ETKİLER?
Bahar yorgunluğu incelendiğinde nemin ne derece hayatımızı etkilediği daha net
görülmektedir. Nem artışı vücutta 2 yönlü etki eder. Birincisi; burun boğaz ve orta soluk yollarında
ödeme neden olarak akciğere giden oksijen miktarını azaltır. Vücut oksijen azalmasının etkilerini
azaltmak için çeşitli bölgelerdeki kan damarlarını büzer. Bu etki ile,
- Mideye giden
damarların büzülmesi ile gastritler artar.
- Tiroid dokusuna giden damar büzülmesi ile
troid hormon salgısı azalır.
- Kalp ve diğer damarlar daralır, hipertansiyon ve kalp
krizleri artar.
- Cilt damarları daralması ile ciltte kuruma dökülme ve saç dökülmesi
gözlenir.
- Tüm damarlarda genel bir oksijenlenme azlığı nedeni ile halsizlik ve yorgunluk
artar. Baş dönmesi ve dengesizlikler sık gözlenir.
- Akciğer kapasitesi bu bölgedeki ödem
nedeni ile daha da azalır. Bu sonuç nefes darlığı ve hareket ile sıkıntı hissini artırır. İkincisi;
ortam nem oranında artış aynı zamanda terleme fonksiyonunu bozar. Bu bozulma hem vücut toksinlerinin
atılmasını engeller hem de vücudun nem dengesini bozar. Bu da kişinin kendisini dengesiz
hissetmesine neden olur.
|
|