Cinsel yolla bulaşan hastalıklar bir partnerden diğerine cinsel temasla bulaşan enfeksiyonlardır. Amerika Birleşik Devletleri’nde Hastalıkların Kontrolü ve Önlenmesi Merkezi (CDC) bilgilerine göre; bu ülkede her yıl 15 milyon kişiye cinsel yolla enfeksiyon bulaşıyor. En büyük risk altındaki grup da 16-24 yaşlarındaki genç insanlar. Maya Klinik Kadın Sağlığı Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Mutlu bu hastalıkların çoğunun kolaylıkla tedavi edilebildiğini belirtiyor. Fakat ihmal edildiğinde özellikle genç kadınlarda pelvik enfeksiyon adı verilen ve yumurtalıklar ile rahim kanallarını tutan ciddi bir enfeksiyona sebep olabiliyor. Bunun sonucunda da kısırlık ve bazen de günlerce hastanede yatmasını gerektiren ve bazen ameliyata kadar bu üreme organlarının alınmasına kadar büyüyen bir sorun ortaya çıkıyor. Diğer yandan AIDS çağın hala çare bulamadığı bir hastalık ve genç insanların geleceklerinin kararmasına neden oluyor. Human Papilloma Virus adı verilen enfeksiyonda ise virüsün bazı tiplerinin rahim ağzı kanseri ile yakın ilişkisi olduğu kabul edilen bir gerçek. Sifilis, Gonore (belsoğukluğu), AIDS, Hepatit bazen ölümle de sonuçlanabiliyor.
Op. Dr. Hüseyin Mutlu;
“Cinsel temas sadece cinsel ilişki olarak da algılanmamalıdır. Öpüşme, oral, anal temaslar ve
bazı cinsel nesneler (vibratörler gibi) cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasında rol
oynamaktadır. Prezervatifler cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesinde çok etkili
olabilmektedir. Bu nesneler HIV ve belsoğukluğunun yayılmasını engellerken, diğer taraftan Human
Papilloma Virus (HPV), klamidya ve herpese karşı çok az koruyucu etkisi vardır.” diyerek
sıklığına göre cinsel yolla bulaşan hastalıkları kısaca anlatıyor.
Kliamidia
(chlamidia) Enfeksiyonları
Klamidia mikrobu hücre içi yaşayan bir canlıdır. Vagina, anal
ve oral yolla bulaşmaktadır. Kadınların yüzde 75’i ve erkeklerin yüzde 25’inde herhangi
bir şikâyet yapmaz. Vaginal ve penis akıntısı, idrar yaparken yanma ile kendini belli eder. Tedavi
edilmediği durumlarda kadınlarda pelvik enfeksiyona ve buna bağlı kısırlık, dış gebelik ve tedaviye
cevap vermeyen pelvik ağrılar olur. Erkekte epididimit ve testiste iltihaba sebep olurken, bununla
birlikte kısırlığa sebep olabilir. Bu enfeksiyona maruz kalmış kişilerin HIV virüsünü alma eğilimi
çok yüksektir. Yenidoğana doğum esnasında bulaşırsa, ağır zatürree ve göz enfeksiyonlarına neden
olabilir.
Prezervatif, klamidyal enfeksiyonun bulaşmasını azaltır ama tamamen engellemez.
Gonore (Belsoğukluğu)
Belsoğukluğu (gonore) bir bakteri
enfeksiyonudur. Vaginal, oral ve anal seks ile bulaşır. Bazen hiçbir belirti vermezken, bulaşmadan
2-10 gün içinde şikâyet vermeye başlar. Penis, vagina veya anüste akıntı ve yanma ile kendini
gösterir ve idrar yaparken kaşıntı ve hafif yanma gibi belirtileri vardır. Antibiyotik tedavisi
vardır ama enfeksiyonun tedavi edilmiş olması meydana getireceği komplikasyonları önlemez. Örneğin;
rahim kanallarını tuttuysa buralarda hasar tedaviye rağmen olabilir. Kanalların hasar görmesinden
dolayı kısırlık, dış gebelik ve pelvik enfeksiyona neden olur. Erkeklerde ise sperm kanalların
tıkanmasına ve buna bağlı kısırlık yapabilir.
Hepatit B (HBV)
Hepatit virüsünün
yaptığı ve karaciğerde hasara neden olabilen bir enfeksiyondur. Seks ve vücut salgıları ile
bulaşabildiği gibi, enfekte şırınga, diş aletleri, hastalıklı kişiden alınan kan ve ürünleri
enfeksiyonun bulaşmasına neden olur. Enfeksiyon bulaşmış kişileri 1/3’ünde herhangi bir
belirti vermez. Eğer belirti verirse, baş ağrısı, ateş, adale ağrıları, halsizlik, iştahsızlık ve
bulantı ile kendini belli eder. Karaciğerde hasar meydana geldiyse, koyu idrar, karın ağrısı ve cilt
ile göz aklarının sararması gözlenir. Özel bir tedavisi yoktur. Çoğu kişide 4-8 haftada
kendiliğinden iyileşir ve bağışıklık meydana gelir. Bir bölümde ise enfeksiyon kronik halde devam
eder. Kronik olarak enfekte olan kişilerde karaciğer hasarına bağlı siroz ve karaciğer kanseri
görülebilmektedir. Kronik enfeksiyonlu olan anneden doğan bebeği korumak için doğduğunda
immünglobulin denen serum ve hepatit aşısı mutlaka yapılmalıdır. Yenidoğanları
hepatitten korumak için risk altında olmayan bebeklere doğduklarında ülkemizde de rutin olarak
hepatit yapılmaktadır.
HIV (AIDS)
HIV virüsü yapar ve çağımızın
vebası olarak anılır. Vaginal, oral ve özellikle anal seks ile bulaşmaktadır. Ayrıca enfekte
şırınga, kan ve kan ürünleri, anne rahminde, doğumda ve anne sütünden bulaşabilmektedir. HIV virüsü
vücut bağışıklığını sağlayan akyuvarları hasara uğrattığından ilaveten fırsatçı enfeksiyonlar ve
tümörler de ona eşlik edebilmektedir. Ölüm virüs enfeksiyonundan ziyade, bağışıklığın baskılanması
ile ortaya çıkan fırsatçı enfeksiyonlardan dolayı olmaktadır. AIDS olan hamilelerin yaklaşık yüzde
20-30’unda yenidoğanlar da AIDS hastalığı taşırlar ve maalesef ilk 18 ayda kaybedilmektedir.
Kesin tedavisi halen yoktur. Var olan tedaviler vücut bağışıklık sistemini kuvvetlendirmeye
yaramaktadır.
Genital Herpes (HSV–2)
Genital herpes bir virüs
enfeksiyonudur. Herpes tip 1 (HSV–1) genelde dudaklarda görülür ve uçuk diye adlandırılır.
Ancak oral seks esnasında temasla bulaşabilir. Herpes Tip 2 ise genital bölgede bulunan aktif
enfeksiyon olan cildin vaginal, anal veya oral seks ile temasta bulaşmaktadır. Bulaşmadan sonra
genital bölgede önce kaşıntı ve yanma, ardından sivilceye benzer küçük kabarıklıklar olur,
sivilceler patladıktan sonra açık yara halini alır ve birkaç haftada kendiliğinden iyileşir.
HSV–2 ‘nin tedavisi antiviral ilaçladır. Ağızdan tablet şeklinde alınır, aynı zamanda
lokal kremler şeklinde yaralara sürülür. Açık yaraları olan kişilerin AIDS virüsünün bulaşması
kolaylaşır. Eğer enfeksiyonlu kişi bir hamile ise, mutlaka sezaryenle doğum yapmalıdır. Doğum
esnasında yenidoğana virüs bulaşırsa, ağır enfeksiyon ve beyin hasarına neden olur.
Human Papilloma Virus (HPV)
Human papilloma virüs etkendir. Vaginal,
anal ve oral seks ile bulaşır. Genital bölgede ağrısız, horozibiğine benzer et çıkıntılar meydana
gelir. Kesin tedavisi yoktur ve tekrarlama olasılığı bağışıklık sistemi zayıfladığında artar. Lokal
olarak yakarak, lazer ile veya operasyonla çıkarılır. Son yılarda lokal olarak bağışıklığı uyaran
lokal maddeler (Aldara) yeterli süre kullanılırsa tekrarlama olasılığını çok azaltır. HPV’nin
bazı tipleri kadınlarda rahim ağzı kanseri oluşumunda neden olarak gösterilmektedir. Rahim ağzı
kanserinin taramasında vaginal smear önemli bir testtir. Risk grubunda olan kadınlarda vaginal
smearın 6 ay gibi sık aralıklarla yapılması gereklidir. HPV’nin bulaşmasını önlemek için
geliştirilen aşı yakında ülkemizde de satışa sunulacaktır. Aşıyı kullanan kişilerin HPV ile temas
etmemiş olması etkisini güçlendirmektedir.
Sifilis
Sifilis bir bakteri enfeksiyonudur. Penisilinin keşfinden sonra neredeyse ülkemizde kökü kurutulmuştu. Fakat yabancı hayat kadınlarının ülkemizde yaygınlaşması ve korunmasız seks, maalesef ülkemizde sifilisin de diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların yaygınlığını arttırmıştır. Seks ile bulaştığı gibi, sifilis yaralarına temas da yaygın bulaşma şeklidir. İlk dönemde ağrısız şankr denen bezeler ile kendini belli eder. Eğer tedavi edilmezse, döküntüler, ateş, kırgınlık, saç dökülmesi ve vücutta yaygın şişlikler ile kendini gösterir. Son döneminde ise nörosifiliz denen ve sinir ile beyin hasarı görülmektedir. Tedavisi penisilin ile mümkündür. Ancak geç dönemde saptanırsa tedavi tamamlanmasına rağmen, bıraktığı lekelerde iyileşme görülmez. Tedavi edilmeyen kişilerde, kalp, göz, beyin, eklem, kemiklerde ağır hasarlar olur ve ölüme kadar ilerleyebilir. Hamilelikte sifilis tedavi edilmezse anne karnında yüzde 25 oranında bebek ölümüne neden olabilir. Tedavi edilmemiş sifilis olan hamilelerin yüzde 40-70’inde yenidoğanda aktif sifilis saptanır. Eğer tanı konulamazsa kalp, göz ve beyinde hasara bağlı ölümler hiç de seyrek değildir.
Trikomonas
Vaginalis
Trikomonas tek hücreli canlıdır (protozoa). Cinsel temasa yayılabildiği gibi
banyo havluları ve kıyafetlerde de bulunabilir ve bunların giyilmesi ile de bulaşabilir. Sarı-yeşil
ve köpüklü bir vaginal akıntı ile kendini belli eder. Kötü koku vardır. Vagina ve idrar yollarında
yanma ve kaşıntı olabilir. Erkeklerde peniste kızarıklık olabilmekle birlikte genelde belirti
vermez. Tedavide antibiyotik kullanılır. Önemli nokta her iki partnerin de tedavisidir. Hamilelikte
trikomonasın tedavi edilmemesi amniyos zarının iltihaplanmasına neden olur, zarların patlamasına ve
erken doğuma neden olur.
Sonuç olarak birkaç cümle söylemek gerekirse, cinsel
yolla bulaşan hastalıklarda en önemli konu korunmaktır. Önemli bir bölümü belirti vermez ve
vücutta ve özellikle üreme organlarında uzun zamanlar sonra hasarlar saptanır. Kısırlık bunlardan en
önemlisidir. Ayrıca bazı enfeksiyonların tedavisi gayet basitken, zamanında tedavi edilmemesi bazen
ölümlere bile götürebilmektedir.
|