Öncelikle, araştırmalarla kalp krizi riskini arttırdığı
kanıtlanan gripten korunun! Ancak kasalarla portakal yemekle gripten korunamazsınız; özellikle kalp
hastalığı olanların mutlaka grip aşısı yaptırılması tavsiye ediliyor.
Basit ama etkili
önlemlerle bağışıklık sisteminizi güçlendirerek kalbinizi de soğuktan koruyun. D vitamini ve demir
eksikliğiniz varsa onları yerine koyun. Doğal yoğurt, kefir ve ev yapımı ayranla probiyotik gücünüzü
arttırın.
BAĞIŞIKLIK KOKTEYLİ
Her gün yarım bardak yoğurda birer çay kaşığı toz
zencefil ve toz zerdeçal, üzerine de bir çay kaşığı tarçın ve bir çay kaşığı sızma zeytinyağı
ekleyerek “bağışıklık kokteyli” hazırlayın. Sarı-kırmızı sebze ve meyvelerle bol A
vitamini depolayın.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Mahmut Akyıldız; kış aylarında daha
fazla risk haline gelen kalp krizlerinden korunmanın yollarını anlattı ve uyarılarda
bulundu:
Kalp krizlerinden ölüm özellikle kış aylarında artmaktadır. Bu nedenle özellikle kış
mevsiminde kalbimize daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Soğuk havanın damar büzücü etkisiyle
zorlanma birleştiğinde, kalp krizi ve ani ölüm riski ortaya çıkabiliyor. Kışın ortaya çıkan hava
kirliliği, sigara içilen kapalı mekanlarda bulunma da kalp krizi riskini büyük ölçüde arttırır. Çok
soğuk havalarda aşırı efor yapmak da kalp hastaları için tehlikelidir.
Kalp krizi
geçiren hastaların birçoğunun kriz öncesinde bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş oldukları
dikkat çekmektedir. Literatür gözden geçirildiğinde hastaların yüzde 35’inde kalp krizi öncesi
grip öyküsü bulunmaktadır. Yeni çalışmalar; grip virüsünün neden olduğu biyokimyasal ve hücresel
değişikliklerin kalp damarlarındaki “aterom” plaklarında yangıya yol açarak, damarda ani
tıkanma sonucu kalp krizine neden olabildiğini göstermektedir. Ayrıca vücudun bağışıklık sisteminin
zayıflaması nedeniyle zatürree gibi ikincil hastalıkların da tabloya eklenmesi ile grip daha da
ağırlaşabilmektedir.
PORTAKAL YETMEZ, AŞILANIN!
Kış döneminde artış gösteren kalp
hastalıkları ve kalp krizi nedeniyle grip aşısı yaptırmak, kalp krizini önlemede etkili ve
hayat kurtarıcı olabilir. Araştırmalar; grip aşısının özellikle koroner hastalığı olanlarda kalp
krizi riskini önemli ölçüde azalttığını göstermektedir. Son çalışmalarda kalp krizi nedeniyle
veya anjiyoplasti (balon) - stent işlemi için hastaneye yatırılmış hastalarda grip aşısı
uygulamasının, kalp nedenli bir yıllık ölüm oranını yüzde 8’den yüzde 2’ye düşürdüğü
bulunmuştur. Bu nedenle Amerikan kalp dernekleri, tüm koroner hastalarında yıllık grip aşısı
uygulamasını şiddetle önermektedir. İdeal olanı, grip mevsimi öncesi grip aşısının yapılmasıdır.
Eylül-Kasım ayları arasında uygulanması tercih edilmekle birlikte kış aylarında da
yapılabilir.
Herkesin tahmin ettiğinin tersine C vitamini gribi önlemez. Hastalıklara karşı
vücut direncini artırabilir ama gribi kapmamızı ve hasta olmamızı kesinlikle engellemez. Hatta aşırı
derecede C vitamini, özellikle çocuklar ve yaşlılarda ishale sebep olabilir. Bu da hastalığın
ağırlaşmasına, iyileşmenin gecikmesine yol açabilir. Korunmak için bilinen en etkili yol grip
aşısıdır ve her yıl aşılanmak gereklidir.
C VİTAMİNİNDEN ÖNCE D
VİTAMİNİ!
Bedenimizi kışa hazırlamanın yolu yalnızca grip veya zatürree aşısı yaptırıp,
bağışıklık güçlendirici ilaçlar almaktan geçmiyor. Yapılması gereken daha basit, ucuz ama çok etkili
önlemler var. Kış hazırlığı denince aklımıza anında ve öncelikle “bağışıklık sistemimizi
güçlendirmek” gelmeli. Bunun için ilk iş olarak kanınızdaki D vitamini seviyesini
ölçtürebilirsiniz.
Eksikliği, bağışıklık sistemini ciddi biçimde zayıflatan doğal maddelerin
başında D vitamini geliyor. D vitamini seviyeniz 30’ların, hele hele 20’lerin altına
inmişse, tekrarlayan kış enfeksiyonlarıyla karşılaşmanız sürpriz olmuyor. “Kışın daha az
hastalanayım” diye avuç avuç C vitamini yutmak yerine, öncelikle “yeteri kadar D
vitaminim var mı” sorusuna yanıt aramalısınız. Eğer bir eksiklik söz konusuysa yerine
koymalısınız ve ne yapıp edip kandaki D vitamini seviyesini 50’li rakamların üstüne
çıkarmalısınız. Bunun için fırsat buldukça güneşlenebilir ve aile hekiminiz dahil herhangi bir
doktordan yardım isteyebilirsiniz.
KADINLAR KIŞ AYLARINDA DEMİR SEVİYESİNE
DİKKAT!
Özellikle kadınların kışa hazırlanırken birkaç basit testle demir seviyelerine de
baktırmalarında fayda var. Bunu genç kız ve genç kadınların, özellikle de anne adaylarının ihmal
etmemeleri gerekiyor. Demirin eksik olduğu bir bedende, bağışıklık sistemi de yeteri kadar verimli
çalışmıyor. Demir zengini besinlere ağırlık verince de (kırmızı et, yeşil sebzeler, haftada 2-3 kez
bakliyat, ayda 1-2 kez ızgara karaciğer) iş kolayca çözümleniyor.
BOL YOĞURT VE KEFİRLE
PROBİYOTİK GÜCÜNÜ ARTIRIN!
Kışa girerken probiyotik gücünüzü arttırmanız, bağışıklık
sisteminizi güçlendirmeniz açısından çok ciddi yarar sağlar. Probiyotik gücün kaynağı,
bağırsaklardaki faydalı bakteriler. Her zamankinden daha fazla doğal yoğurt, kefir yiyerek, ev
yapımı ayran içerek ve probiyotik gücü arttıran besinlere (ev yapımı taze turşular, mayalı
yiyecekler, boza) ağırlık vererek, bağırsaklarımızdaki probiyotik bakteri miktarını arttırmakta her
durumda fayda var.
YOĞURDA ZENCEFİL KATIN BAĞIŞIKLIK KOKTEYLİ YAPIN!
Kış
hazırlıklarını yaparken önemli bir nokta da listenize zerdeçal ve zencefilden zengin basit besinler
eklemeyi unutmamanızdır. Mesela her gün yarım bardak yoğurda ekleyeceğiniz birer çay kaşığı toz
zencefil ve toz zerdeçal müthiş bir kış desteğidir ve bir “bağışıklık hapı” gibidir. Bu
karışıma ekleyeceğiniz bir çay kaşığı tarçın ve bir çay kaşığı sızma zeytinyağı ile de tam bir
“bağışıklık kokteyli” elde edeceğinizden emin olabilirsiniz.
SARI-KIRMIZI
BESLENEREK A VİTAMİNİ DEPOLAYIN
Kış hazırlıklarına hücrelerinizde daha çok bağışıklık
sistemini güçlendirici etkisi olan A vitamini öncüsü karotenoid depolamayı da eklemenizde fayda var.
Daha ziyade sarı renkli yiyeceklerde (sarı dolmalık biber, portakal, greyfurt, havuç, kuru kayısı,
Trabzon hurması) ve kırmızı besinlerde (domates, kırmızı erik, kan portakalı, pembe greyfurt,
kırmızı lâhana, pancar, kırmızı turp, yaban mersini, böğürtlen ve her türlü kırmızı meyve) bol
miktarda bulunan bu maddelerin A vitamini öncüsü oldukları için de güçlü bir bağışıklık savaşçısı
olduklarını unutmayalım.
OMEGA-3 İLE GÜÇLENİN
Kış aylarında bol bulunan taze ve
yağlı balıklardan sık sık yemeyi de unutmayın. Balık, proteinden zengin oluşu yanında mükemmel bir
omega-3 yağları kaynağı olması nedeniyle çok ama çok önemli bir besindir. Özellikle yağlı balıklar
(lüfer, istavrit, palamut, hamsi) omega-3 yağlarından çok zengindir. Ancak yağda kızartılan
balıklarda omega-3 miktarı ciddi ölçüde azalıyor ve o pek değerli proteinlerin yapısı bozuluyor,
unutmayalım!
C VİTAMİNİNİ TAZE TÜKETİN
Kış hazırlıklarınızı yaparken yiyecek
içecek listelerimize C vitamininden zengin besinleri (portakal, limon, greyfurt, mandalina, nar,
yeşil sebzeler, özellikle yeşilbiber ve otlar) eklemeyi de unutmayalım ama C vitamininin
“depolanan” bir vitamin olmadığını hep aklımızda olsun. C vitamini en fazla birkaç gün
içinde (kullanılmadığı takdirde) böbrekler vasıtasıyla vücuttan atılıyor. Bu nedenle C vitamini
zengini yiyecekleri (meyveler ve sebzeleri) taze ve olgun halleriyle ve mümkünse kabuklarıyla,
düzenli yiyip içmeniz gerekiyor.
|