1- Alkolle vedalaşın
Yapılan tüm çalışmalar, alkol
tüketen kadınların meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ne kadar
alkol, ne kadar risk? Günde 2-5 kadeh tüketen kadınların riskinin, hiç alkol almayanlara göre 1
buçuk kat arttığı biliniyor.
2- Sigarayı bırakan kazanır
Meme kanseri ile sigara
arasındaki direkt bağlantı net olarak ortaya konamadıysa da, araştırmacılar; erken yaştan itibaren
sigara içen kadınların meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu söylüyor. Sigaranın
sadece meme kanseri için değil; aynı zamanda akciğer kanseri için de tanımlanmış en ciddi etken
olduğunu unutmamak gerekiyor.
3- Aktif olun
Fiziksel aktivite meme kanseri riskini
azaltıyor. Haftada 75 ila 150 dakika yürüyen bir kadının, meme kanseri olma riskinin yüzde 18
azaldığı bildiriliyor. Düzenli yapılan egzersiz hem kilo kontrolü sağlıyor, hem de riski azaltıyor.
Amerikan Kanser Derneği, meme kanseri riskini düşürmek için haftada en az 5 gün, günde 45-60
dakikalık bir yürüyüş öneriyor.
4- Ailesel riskiniz hakkında bilgi sahibi
olun
Kişisel veya ailesel meme kanseri öyküsü riski artırıyor. Eğer ailenizde meme kanseri
olan bir yakınınız varsa, bunu doktorunuzla paylaşmanız gerekiyor. Meme kanserlerinin bir kısmının
ailesel kaynaklı olduğu biliniyor. Anne veya kız kardeşte meme kanseri varsa, bu kişinin meme
kanseri olacağı anlamına gelmiyor; ancak ailesel meme kanseri riski, ileri tetkikler ve testler ile
özel takibi gerektirebiliyor.
5- Uzun dönemli hormon tedavilerinden uzak
durun
Çalışmalar, uzun dönem hormon takviye tedavisi ile meme kanseri arasında bir bağlantı
olduğunu gösteriyor. Özellikle kombine olarak yapılan östrojen ve progesteronun birlikte uygulandığı
kombine tedaviler, riski daha fazla artırıyor. İlaçların kesilmesini takiben 5 sene içinde ise risk
azalıyor. Hormon tedavisi mamografilerin tanısal hassasiyetini de düşürüyor. Eğer menopoz sonrası
hormon tedavisi yapılacaksa, kişisel ve ailesel risklerin doktor kontrolünde gözden geçirilmesi
gerekiyor.
6- Düzenli meme kontrolünü ihmal etmeyin
Her ay düzenli yapılan meme
kontrolü, belki meme kanseri riskini azaltmıyor; ancak erken tanıya imkan sağlıyor. Tanı ne kadar
erken olursa, tedavi o kadar kolay oluyor; hatta bazı durumlarda memenin alınmasına bile gerek
kalmıyor.
7- Yağdan fakir gıdalar tüketin
Yağdan fakir beslenmek, sadece obezite
riskini değil, meme kanseri riskini de azaltıyor. Meme kanseri gelişiminde östrojen hormonu önemli
bir rol oynuyor. Yağ dokusu, östrojen hormonu üretiyor ve bu özellikle menopoz sonrası önemli bir
risk oluşturuyor. Gıdalarla alınan yağ miktarıyla meme kanseri arasındaki ilişkiyi araştıran
çalışmalarda çelişkili sonuçlar görülüyor; ancak obezite ile ilgili yapılan bütün çalışmalar meme
kanserindeki önemli rolünü ortaya koyuyor. Vücudunuzun yağ dengesini korumaya özen göstermek, meme
kanserine karşı korunmaya yardımcı oluyor.
8- Mamografi çektirmeyi ihmal
etmeyin
Kişinin kendi kendine yapacağı meme muayenesinde olduğu gibi, mamografinin de
önleyici bir etkisi olmayabiliyor; ancak erken tanı için çok önemli olduğunu hatırlamakta fayda var.
Çünkü mamografi, tümörün kitle oluşturup ele gelmesinden çok önce tanı koyulmasını sağlıyor.
9- Erken yaşta çocuk sahibi olun
Hiç çocuk sahibi olmamak veya ilk çocuğunu geç
yaşlarda doğurmak meme kanseri riskini artırıyor.
10- Çocuğunuzu uzun süreli
emzirin
Hamilelik sırasında ve sonraki emzirme döneminde aylık adet dönemlerine bağlı hormon
aktivitesi durduğundan meme kanseri riski de azalıyor. Bu veriler erken menopoz sonrası düşen riskle
de uyuşuyor.
|