- Alerjilerin yoğunlaşma nedenleri
nedir?
Medeniyet hastalığı olarak da bilinen alerjilerin, kentleşme ve teknoloji
arttıkça daha da yoğunlaştığını gözlemekteyiz. Alerjik hastalıkların sıklığı, teknolojinin
gelişimine paralel olarak artmaktadır. Kişilerin kapalı ve dar alanlarda topluca bulunmaları, açık
sahada çalışmaktan ofiste çalışmaya dönüş, halı döşemeler, sigara alışkanlığının yayılması, katkı
maddesi içeren hazır gıdaların tüketilmesi, ofislerde kullanılan havalandırma ve ısıtma sistemleri
gibi faktörler sonucu alerjik hastalıklar endüstrileşmiş yöreler ve kentlerde daha sık
görülmektedir.
NEM VE HALILAR…
- Alerjik
hastalıklar nelerdir?
Alerjik hastalıklar, alerjik burun nezlesi ve sinüzit, alerjik
göz nezlesi, astım, ürtiker ve egzama gibi alerjik deri hastalıkları olarak sayılabilir. Alerjik
hastalıklardan alerjik nezle ve astım açısından enfeksiyonlar, tozlar, sigara dumanı, nem ve halılar
çok önemlidir. Alerjik cilt hastalıkları yönünden yine ofislerde kullanılan karbon ve fotokopi
kağıtları, boya, mürekkep gibi malzemeler önemlidir. Hava kirliliği denilince akla gelen yalnızca
dış ortamdaki kirlilik değil, iç ortamlardaki (ofis, otel, iş merkezleri vb.) kirlilik de
gelmelidir. İç hava kalitesinin insan performansı üzerindeki etkisi bilinen bir
gerçektir.
- Kimler alerjik hastalıklardan etkilenir?
Çevremizde bulunan alerjenlere karşı bazı kişiler diğerlerinden daha duyarlıdır ve normal
kişilere göre abartılı reaksiyon verirler. Böyle kişiler alerjik bünyeli yani atopik kişilerdir.
Günün birinde alerjiyi ortaya çıkaran bir tetikleyici faktörle bu kişilerde alerjik hastalıklar
ortaya çıkabilir.
- Alerjik hastalıklar iş ortamlarında nasıl ortaya çıkar?
Alerjik hastalıklar bazen bir meslek hastalığı şeklinde ve işyeri ortamında bulunan bir
alerjenle temasa bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu açıdan özellikle ofis ortamları risk
taşımaktadır. Şikayetlerin işe girdikten sonra başlaması, tatil zamanlarında azalması mesleğe bağlı
alerjileri düşündürmelidir. Ofis ortamlarında çalışanlarda binanın yapımında kullanılan malzemeler,
kapalı ortamda içilen sigara, yer döşemelerinde kullanılan halılar, bilgisayar tozları, klimalarda
kolonize olan bir takım mikroorganizmalar ve tozlar alerji açısından risklidir. Özellikle alerjik
bünyeli kişilerin alerjilerinin tetiklenmesi ve ortaya çıkmasında rol oynayabilir.
SİGARA VE HAVASIZ ORTAMLAR…
- Viral ve
bakteriyel solunum yolu enfeksiyonları nedir?
Ofis ortamında çalışanların riskte olduğu
bir diğer hastalık da, viral ve bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Dünyada en sık rastlanan
ve en fazla iş gücü kaybına yol açan hastalık da bunlardır. Çünkü akciğerler mesleki ve çevresel
etkilerin en çok etkilediği organımızdır. Ofislerde havalandırmanın bozukluğu, toplu halde kalabalık
olarak bulunma ve sigara içimi bu tarz enfeksiyonların artışına neden olmaktadır. Nezle-grip gibi
viral enfeksiyonlar, bu ortamlarda daha hızlı bir şekilde yayılmaktadır.
-
Lejyoner hastalığı nedir?
Klimalarla bulaşan lejyoner hastalığı denilen tipteki zatürre,
ofis ortamında çalışanları tehdit etmektedir. Doğada yaygın olarak bulunan lejyoner hastalığı
bakterileri, binaların klima filtrelerine yerleşip kolonize olarak buradan ortam havasına yayılmakta
ve solunum yoluyla bulaşmaktadır. Kirlenen havalandırma kanalları aldığı mikroplu havayı
temizleyemeden ortama yeniden göndermektedir. Lejyoner hastalığı bir çeşit zatürredir.
- Alerjik hastalıkların en aza indirgenmesi için neler
yapılmalıdır?
Ortamdaki nem oranı çok önemlidir. Nem oranının
azalması, burun ve solunum yılları mukozasında kuruma yapmakta ve solunum yolu enfeksiyonlarını
artırmaktadır. Ofis ortamındaki nem oranının fazla olması, mantarların üremesi açısından zararlıdır.
Bu nedenle ortamdaki nem oranı yüzde 40-60 arasında olmalıdır. Doğru ve etkin havalandırma çok
önemlidir. Klimalar ile ortam sıcaklığını aniden değiştirmek ve klimaların bilinçsiz kullanımı ile
solunum yolu enfeksiyonları, alerjik problemler artmaktadır.
HASTA BİNA
SENDROMU
- Hasta bina sendromunun belirleri
nelerdir?
Sendromun belirtileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, uyuşukluk, yorgunluk
hissi, gözlerde sulanma, kaşınma, kızarıklık, burun akıntısı, hapşırık, burun tıkanıklığı, boğazda
yanma, boğak kuruluğu, gıcık şeklinde öksürük, göğüste sıkışma hissi, nefes darlığı, cilt kuruluğu,
ciltte kaşıntılar, burun kanaması, koku ve tat alma bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü
bulunmaktadır.
Başınız sık sık ağrıyor mu?
Dikkatinizi yoğunlaştırmakta güçlük mü
çekiyorsunuz?
Nefes alırken zorlanıyor musunuz?
Burnunuz sürekli akıyor mu?
Kendinizi
sürekli yorgun mu hissediyorsunuz?
Bu sorulardan ilkinin yanıtını evet olarak verdikten sonra
diğerleri için de en ez iki evet’iniz varsa, bir hasta bina sendromu kurbanı olabilirsiniz.
Teşhisteki en önemli unsur, çalışılan ortamdan uzaklaşılması halinde belirtilerin ortadan
kalkmasıdır.
- Hasta bina sendromuna karşı nasıl önlemler
alınmalı?
Duvardan duvara halı kullanımının önlenmesi, camlar açılmıyorsa hava
temizleyen aletlerden yararlanılması, sürekli bilgisayarla çalışan personelin vardiya saatlerinin
ayarlanması gibi önlemler etkilidir. Son 10 yıldır gündeme daha çok gelen hasta bina sendromu
konusundaki çalışmalar kesin bir sonuç ortaya koyamasa da, çalışanlar için en iyi performans, 19-20
C’de alınmaktadır.
- Bunun için ne yapılmalı?
Duvarlar ve
hava, yılda bir kez profesyonel olarak temizlenmeli.
Havalandırma sistemi taze havanın
bine içinde dolaşımını artırmak için temizlenip yenilmeli.
Hava filtresi kullanılmalı, temiz
ve kuru olmalı. Havadaki nem oranı asla yüzde 60’tan fazla olmamalı.
İçeri hava alınan
bölge yükleme ya da park alanlarından uzak olmalı. Hava filtreleri düzenli olarak değiştirilmeli.
Donanım iyi havalandırılmış alanlarda bulundurulup kullanılmalı. Üreticinin belirttiği
direktiflere tam olarak uyulmalı.
Bilgisayarlar her altı ayda bir hijyenik bilgisayar ve
elektronik donanım temizleyicileri tarafından temizlenmelidir.
|