0-3 yaş arasında "anneye bağlanma", "anneye bağımlılık"
değildir. Bu yaşlarda bağlanmanın olmaması, çocuğun gelişimini geriletir, hatta durdurur. Çocuk ile
annesi arasındaki bu bağın örselenmesi halinde, çocukta "ayrılma anksiyetesi" ortaya çıkar. Çocuk
içine kapanır, zihin ve lisan gelişimi durur, hatta geriler. Uyuyamaz, kabızlık çeker, aşırı terler,
hırçındır ve öfke krizleri yaşar.
Çocuğa doğru yaklaşımın temel prensibi; çocuk
davranışlarını takip edip, davranışın altında yatan dürtü doğrultusunda hareket ederek, olayları
doğru yorumlamaktır. Hiçbir yorum yapılamıyorsa, çocuğu germeyecek yaklaşımın benimsenmesi ve
güvenilen bir uzmana başvurulmasında fayda vardır.
0-3 YAŞ DÖNEMİNDE ANNESİYLE
YETERİNCE BERABER OLAMAZSA...
Yaşamın ilk 3 yılında annesi ile yeteri kadar birlikte
olamayan ya da birlikte olduğu halde, herhangi bir sebeple annesinin varlığını gereği gibi
hissedemeyen çocuk, anne yerine "transfer obje" koyacaktır. Çocuk, annesinin kokusu ya da dokusu ile
özdeşleştirdiği bir materyale takıntılı bir bağlanma geliştirir. Bu; emzik, tülbent, yastık gibi bir
obje olabilir. Anne yerine konan bu objeye "transfer obje" denir. Biz yetişkinler kirlenmesine
rağmen çocuğun ağzına sokmayı ya da sanlmayı ısrarla sürdürdüğü bu transfer objenin anne ile nasıl
özdeşleştiğini anlayamayız. Çoğumuz çocuğun bu bağına saygı duyar o kirlenmiş kılıfı gider yıkarız.
En azından mikrop kapmasın diye yaptığımız bu temizlik seremonisinin ardından bebeğimizin o oyuncağa
eskisi gibi sarılmadığını ve reddettiğini yine şaşırarak farkederiz.
Yani, anne basit
bir objenin kendi yerini almış olmasını kabul edemez. Kaldı ki anne, bırakın çocuğunun bir objeye
bağlanmasını, bakıcısına bağlanmasını dahi kabul edemez.
Annenin çocuğun bu bağlanma davranışını
yakından takip etmesi gerekir. Bağlanma davranışını yok etmek yerine varlığını fark etmek,
dolayısıyla olması gerekliğini bilmek daha sağlıklı bir yoldur.
ANNENİN BAĞINI
GÖZ ARDI ETMEYİN!
Çoğu zaman anne ve bebek arasındaki bağdan bahsedilirken hep bebeğin
anneye olan ihtiyacından dolayı, anneye olan bağı akla gelir. Oysa ortada asıl kahraman annenin de
bebeğe olan ihtiyacı ve bağı vardır. Annenin çocuğunun kendinden başka kişi ya da objelere
bağlanıyor olmasını reddetmesi de fark edilmesi gereken başka bir davranıştır ve anne-çocuk bağının
varlığından kaynaklanır.
|